Jump to content
Masatenisi.org Forum

Liderler Panosu

Beğenilen İçerik

Tüm bölümlerde 22-08-2011 de en çok beğeni alan içerik

  1. Az önce Bora ile sohbet ederken konu bir anda Milli sporcularımıza (devşirme olmayanlarına) geldi. Onların uluslararası arenada neden bir türlü istenilen konuma gelemediklerini konuşuyorduk. Tabi çok yüzeysel bir değerlendirme bu, çok daha derinlere inilebilir elbette ama Türkiye'deki üst düzey antrenörlerin artık yetersiz kaldığını düşünüyoruz. Büyükler kategorisine gelene kadar bir türlü uluslararası arenada rekabet edebilecek oyuncular çıkarmayı başarıyoruz. Ama büyükler kategorisine geldikten sonra oyuncular genelde gerileme dönemine giriyor yahut oldukları yerde sayıyor. Bunda elbette masa tenisinin Türkiye'deki durumu, oyuncuların maddi kaygı içine düşmesi gibi faktörler de etkili oluyor ama genel anlamda uluslararası arenada rekabet etmemizi sağlayacak antrenörlere sahip olmadığımızı söylersek pek de abartmış olmayız herhalde. Geçen seneydi sanırım, Ntv'de yayınlanan bir programa Gencay ile Peng Fei birlikte katılmışlardı. Spiker, bu sporda en iyi kim diye sorduğunda Gencay tabiki Çin'liler cevabını vermişti ve daha sonra aynen şunları söylemişti. '' Bir yere kadar herşey aynı gidiyor, ama bir noktadan sonra fark açılıyor''. Bu sözden çok anlam çıkarabiliriz elbette ama benim anladığım ve en azından bu durumun bir sebebi olarak gösterebileceğim şey üst düzey antrenörlerimizin artık yetersiz kalmasıdır. Bu söylenenlere ve de görünenlere göre iş sadece altyapıya önem verme vermeme mevzusu değildir. Ülkenin gerçekten üst düzey antrenörlere ihtiyacı var. Çin'li sporcuları devşirmek yerine, işe sağlam antrenörleri bünyemize katarak başlasak eminim sporumuz ve sporcularımız için çok daha iyi sonuçlar elde edebiliriz.
    2 puan
  2. Dünya Yıldız Kızlar Voleybol Şampiyonası'nda Yıldız Milli Takım, final maçında Çin'i 3-0 yenerek şampiyon oldu. Türkiye, böylece voleybol tarihinin ilk Dünya şampiyonluğunu elde etti. Yıldız Milli Takım, TVF Başkent Salonu'nda yapılan final maçında baştan sona üstün bir performans sergileyerek, Dünyanın en iyi takımları arasında yer alan Çin'e adeta göz açtırmadı. Tüm oyuncuların iyi oynadığı Türk Milli Takımı'nda Kübra Akman performansıyla göz doldururken, Çin Milli Takımı'nın solak smaçörü Peiyi Liu, Yıldız kızları zorlayan en önemli oyuncu oldu. TÜRKİYE TARİHİNDE BİR İLK Türkiye, 2007 yılında Meksika'da yapılan Dünya Yıldız Kızlar Şampiyonası finalinde Çin'e karşı 3-1 kaybederek Dünya ikincisi olduğu maçın rövanşını set kayıpsız aldı. Bu arada karşılaşmayı Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı Erol Ünal Karabıyık ile birlikte protokol tribününden takip etti. TVF Başkent Salonu'nun tamamını dolduran seyirciler, ellerindeki Türk bayraklarıyla maç boyunca Türk Milli Takımı'nı coşkulu bir şekilde desteklediler. Voleybolseverler, TVF Bandosunun çaldığı hareketli parçalara eşlik ederek, takımlarını bir an bile yalnız bırakmadılar. TÜRKİYE: 3 - ÇİN: 0 Salon: TVF Başkent Hakemler: Paul Albright xx (ABD), Lourdes Perez Perez xx (Küba) Türkiye: Çağla xxxx, Şeyma xx, Kübra xxxx, Ece xxx, Damla xxx, Ceylan xx (Dilara xx) Çin: Wu xx, Zhu xx, Li x, Liu xxxx, Xu xxx, Ning Wang xx (Huang xx, Yunlu Wang ?, Chen x, Yuan x, Tang) Setler: 25-19, 25-17, 25-22 Süre: 79 dakika (24, 25, 30) Arkadaşlar bu maçı Televizyondan canlı izledim ve gerçekten mükemmeldi , ayrıca masa tenisi camiamızı mutlu eden bir nokta da var ; Ece , DSİ Nİlüferspor kulübünün ve ülkemizin sayılı hocalarından Hikmet Hoca'nın kızı ... Yani tanıdık bir sima diyebiliriz :) Çin'i adeta tokatlarcasına yendiğimiz bir sporumuzun olması da beni çok mutlu etti :)
    1 puan
  3. Samet'in söylediklerine katılıyorum. Oyuncular bir yere kadar aynı şekilde geliyor fakat malum Türkiye şartlarından dolayı antrenman tempo ve sayıları azalıyor. Böyle olunca da oyun olarak yerinde sayma ve düşüş yaşanıyor. Oyuncunun yaşı biraz daha ilerlemeye başlayınca asıl hayat mücadelesi(iş kaygısı, aile hayatı vs.) başlıyor ve sporculuk 2. yada 3. plana düşüyor. Ben bu durumu bugüne kadar yaşadığım tecrübelerle bizzat net olarak gördüm. Yıllardan beri bu senaryo hep aynı şekilde devam ediyor ve ne zaman sonlanacak merak ediyorum. Bence biraz zor sonlanır gibi geliyor. Hoca konusuna gelirsek, tabiki kariyerli(birde zamanında üst seviye oyunculuk yaptıysa çok daha iyi ama olmasada problem değil), kaliteli, eğitimli ve bu işi iyi bilen hocaların olması oyuncular açısından çok daha iyi olacaktır. Fakat tüm bunların yanında her şeyi hocalardan beklemekte doğru değil, bence bir çok noktada iş oyuncunun kendisinde bitiyor. Eğer oyuncu yeterli hırs, disiplin, ciddiyet ve irade gösterirse gerisi zaten geliyor. Ben Çinli sporcuların aşırı kabiliyetli oldukları kanaatinde değilim fakat öyle disiplinli, ciddi ve çok çalışıyorlarki ilerlememeleri mümkün değil. Yoksa oyun olarak dikkat edin öyle çok estetik bir oyunları yok. Tamamen antrenman ve güce dayalı robotlaşmış şekilde oynuyorlar. Yukarıda Samet'in söylediği bir şeyde önemli evet üst seviye oyuncular(bu bir çok sporda da böyle) masa tenisi oyuncu geçmişi olmayan hocaların verdiği taktikleri hiç önemsemiyorlar. Senin seviyen neki bana taktik verecebileceksin modunda olan çok oyuncu var. Bence çok yanlış bir düşünce, sporcu oyun içinde bazı şeyleri net göremiyor, ama yandaki bir kişi oyunu çok iyi görüp, rakibin eksiklerine göre taktik verebilir diye düşünüyorum. Benim son zamanlarda hoca olarak en çok beğendiğim kişi genç kardeşim Yalova takımının hocası Bayram Ali Dursun'dur. Benim gördüğüm kadarıyla, bu işe gerçekten gönül vermiş ve bir sürü genç oyuncuyu masa tenisine kazandırmaya başlamıştır. Böyle hocalara çok ihtiyacımız var. Bunun yanında çok kısıtlı imkanlarla Kırklareli'nde masa tenisine değer yaratmış ve özellikle bayan masa tenisine katkı yaparak milli takım düzeyinde sporcular yetiştiren Soner hocayıda eklemek isterim.
    1 puan
  4. Gencay'ın lafına bir cevap geliyor benden : oyuncular minik yıldızken hemen hemen aynı süre dilimlerinde antreman yapıyorlar , günde 3-4 saat gibi , ancak Gençler kategorisine geçtikten sonra bizim oyuncular ÖSS gibi stres dolu dertlerle uğraşırken çalışma saatleri azalıyor artması gerektiği halde....Ve de Türkiye Şampiyonu olan oyuncularımız çok erken doyuma ulaşıyorlar , bir sürü örnek var bu konuda.... Bu yüzden bir yere kadar aynı gidiyor , ama sonradan kendisi tempoyu esasen başlatacağı yerde bitiriyor...E nasıl ulaşacak büyüklerde başarıya ? Hoca konusuna gelecek olursak Burak abi süper enstanteneler verdi , Çağan da iyi noktalara değindi bence. Üst düzey antrenörlerimiz az evet, şöyle bir durum da var benim aklımda olan, genç oyuncuların tecrübe kazanması için liglerde oynaması sağlanıyor. Peki gençlerimiz tecrübe kazanmak için ligde oynuyor , sürekli antreman yapıyor ya , sizce yeteri kadar ilerliyorlar mı ? Bence bir yere kadar , çünkü karşısındaki rakip antremansız , niye antremansıza gelirsek hoca , zaman ve salon yokluğu var....Dediğin üst düzeydeki zaafiyet burada ortaya çıkıyor Çağan'cım. Hocalar açısından bakarsak ta üst seviye oyuncular oynamayı bilmeyen hocaları adam yerine koymuyorlar zaman zaman. Dolayısıyla hocaların gerçekten üst düzey sporculara performans sağlayıp sağlamayacağını da göremiyoruz ki. Aklıma geldikçe yazacağım , bu konuları burda tartışılırken görmek güzel....Beğenilen hocalar listesi kişiden kişiye göre değişebilir, bu yüzden isim vermek gerekli değil bence :)
    1 puan
  5. Hocanın elinde niye sopa var ben onu çözemedim
    1 puan
  6. "yuh!" sözcüğü bazen yuhalamak bazen de şaşkınlık ifadesi olarak kullanılır. burada da şaşkınlık ifadesi olarak kullanıldığı ortada. mesajlara hemen bir kulp takmaya devam edersek bu gidişle mesaj yazmaya korkar hale gelicez. zaten geldik bile..
    1 puan
Liderler panosu zaman dilimi: Istanbul/GMT+03:00
  • Çevrimiçi Kullanıcılar   0 Üye, 0 Gizli, 417 Misafir (Tam liste)

    • Şu anda bağlı kayıtlı kullanıcı bulunmuyor
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu sitede size daha iyi yardımcı olabilmek için çerezler kullanılır. Çerez ayarlarınızı buradan yapabilirsiniz, veya devam ederseniz çerez kullanımını kabul etmiş sayılırsınız..