Mehmet Yılık'ın başına gelen iyi olmamış:
1. Bu bir spor, bize hiçbir faydası olmazsa sağlığımıza katkısı var. Kaldı ki bir de veteran olarak oynuyoruz. Bu sağlık meselesi bizim için daha da önemli. Herşeyin başı sağlık, ama bunu ancak sağlığımızı kaybedince anlayacak kadar bir nankörlük var insanoğlunda.
2. Bu bir sosyal etkinlik - eğlence. Masa tenisi sayesinde bir sürü değerli insanlarla tanışıyor, birlikte hoşça vakit geçiriyoruz. Benim hobilerim çoktur ancak masa tenisi aralarında en sevdiğim. Masa tenisinden önce koşardım. Şimdi koşu bana çok tek başına, ayrıntısız ve asosyal geliyor.
3. Ancak ve ancak bunlardan sonra bu bir rekabet /ilerleme /kazanma işi. Elbette ki kazanmaya odaklanacağız, kendimizi ilerletmek isteyeceğiz ancak bu ilk iki maddeden sonra çok da önemli değil. En azından çok üst düzeyde, profesyonel olmayan oyuncular için bu böyle.
Ben şahsen, oyunumun hiç gelişmeyeceğini, hep aynı kalacağını da bilsem, yine de aynı şevkle masa tenisine devam ederim. İlk iki madde bile bana yeter. Üçüncüsü de olursa eh işte, bonus olur, fena olmaz.
Kazanmak için karşıdakini demoralize etmek, bilinçli ya da bilinçsiz, hiç hoş değil. İnsanın buna dikkat etmesi gerek. Bir arkadaşımın kalbini kırmaktansa bir ay gelen geçen beni yensin daha iyi. Yenmeye yenilmeye bu kadar kendimizi kaptırmamamız gerek.
Mehmet Abi'nin canı sağolsun.