Mustafa'ya katılmamak elde değil. Bende bu konuda bir kaç şey söylemek istiyorum. Öncelikle belirteyim amacım kimseyi karalamak haksız yere yargılamak değil. Sonuçta bu güzelim sporumuza şuncacık katkıda bulunmaya çalışan insanlar var.Ancaak ;
Böyle bir turnuva düzenliyorsan kuradır maç programıdır eşleşmelerdir daha öncede düşünüp planlayıp organize edeceksin. Etmezsen ne oluyor ; forumumuzdaki turnuva ilanında 12:00 da orada olun turnuva 13:00 da başlayacak denilen turnuva yanlış hatırlamıyorsam 14:30 da başlar. Maçlar hangi düzende oynanacak yazmamışsan grup maçları saatlerce sürer ve insanlar ısın-soğu-ısın-soğu olaydan koparlar. Sonra maçları yetiştireceğim diye sahanın yarısı su akmasından göl olmuş yerlerde ekstra maçlar yaptırmak zorunda kalırsın. Kocaeli'nden kaldırıp getirdiğim patronuma karşı kötü organizasyondan dolayı yaşadığım mahcubiyet günün sonunda yanıma kar kaldı.
Ve geleyim benim en çok kızdıran ve üzen iki hadiseye ;
1 ) Benim gruplarda oynadığım bir genç kardeşimiz ve onun hocası hakkında bir kaç şey söylemek istiyorum. Genç kardeşimiz gençliğinin hatta çocuk yaşta olmasının verdiği toylukla kaybettiği ilk set sonucu raketini masaya fırlatması beni gerçekten üzdü. Zira maç içinde kullandığı garip kelimeleri toyluğuna verip sineye çekmiştim. Bu genç kardeşimiz tam servis atma pozisyonuna girip bende konsantre olduğum anda pozisyonunu bozup gidip masanın orasına burasına elini sürme bahanesiyle aklınca benim konsantrasyonumu bozmaya yönelik bir çok hareket yaptı. İşin üzücü kısmı genç kardeşimizin bu hareketinin kenardaki sözüm ona hocası tarafından son derece takdir görmesi afferim gibi sözcüklerle desteklenmesi. Maçta yenildim genç kardeşimize ve tebrik ettim tabii ki kendisini ve hocasının yanına gittim. Dedim ki burada böyle genç kardeşlere bir şeyler öğretiyorsunuz fakat sanki bir şeyler eksik dedim. Disiplin. Öğrencisinin maçta yaptığı hareketlerin hoş olmadığını cin olmadan adam çarpmaya çalışan nesiller yetiştirmenin kimseye faydası olmayacağından bahsederken üstün eğitici arkadaştan beni şok eden yanıt geldi. " Bunlar bu sporun içinde olan şeyler. Bu gibi cinlikleri öğreteceğiz tabii ki" diye. Sonra beni hiç maç izlemedin mi sen gibi, forum morum öyle şeylere takılmam ben gibi ( ben forumdan bahsettikten sonra ) cümlelerle mest ettikten sonra kendisine konuşmamızın artık sona erdiğini , kendisiyle konuşacak bir kelimemiz dahi olmadığını belirtmemle diyaloğumuz sona erdi.
2 ) Bu yazağım konu Tahsin arkadaşımızla ilgili. Kendisi ne kadar naif ne kadar alçak gönüllü bir insan olduğunu kanıtlayarak bu konuda tek kelime yazmamış buraya ama onun adına ondan af dileyerek ben yazmadan edemeyeceğim. Tahsin arkadaşımız grubunda 3 maçını kazanıp 1 maçını kaybederek güzel bir performans sonucu gruptan ikinci çıkmaya hak kazandı diye bakıyorduk ki bir de ne duyalım. Yukarıda kendisini öve öve bitiremediğim eğitmen! arkadaş Tahsin'in grubunda birinciliği kesin gibi olan öğrencisini ayarlayıp ( sen bana 3-0 yenil averajla ben çıkayım ) Tahsin'i üçüncülüğe itip gruptan çıktı. Yazık ki ne yazık. Tahsin'i metanetini koruyabilmesinden dolayı çok takdir ettim kendimce. Efendiliğini kendisine yapılan bu olaya rağmen korumasından dolayı forum buluşmasında sürpriz bir hediyem olduğunu buradan da belirtmek isterim.
Sonuç olarak forumdaki abi ve arkadaşlarımla aynı ortamda bulunmak bile ( Tahsin , Saadettin abi ,Mustafa , Rıdvan abi görüşmedik ama olsun) teselli bulmama yeterli oldu. Ancak bu yaşananlardan sonra söyleyebileceğim tek kelime; kocaman bir yazık.
Selamlar saygılar