Liderler Panosu

Abicim ben gerekeni orada söyledim. Hükmen de verirdik, iki kişiyle de çıkardık. Fakat takım arkadaşlarınız bunu kabul etmedi. Siz ise henüz daha kendi aramızda doğru dürüst konuşmadan hakem masasına gittiniz. Belki 1-2 dk daha orada tartışsaydık kendi aramızda çözerdik. Ortalığı germenin faydası yoktu. Beni yıllardır bilirsin, bugüne kadar kimsenin hakkını yemişliğim, ortalığı birbirine karıştırmışlığım, raket fırlatmışlığım, pano tekmeleyişliğim yoktur. Rakibin raketi yasaklıymış, üstünde fosforlu sarı t-shirt varmış, servisi elinden çıkarmıyormuş falan en ufak bir ayrıntıya bulaşmadım, şikayetçi olmadım. Tek derdim raketi topla buluşturmak ve insanlarla beraber güzel, eğlenceli vakitler geçirmek. Her ne kadar profesyonelce yapılıyor gibi gözükse de bu sporu sadece hobi olarak yapıyorum. O yüzdendir ki hiçbir zaman takım seçerken tercih nedeni para değil, vefa borcum olan, bana destek veren insanlar ve takımdaki kişilerdir. Bu seneyle birlikte tüm liglerde oynamış olacağım ve hayatımda sadece 1 kere sarı kart gördüm o da takım arkadaşıma sayı arasında taktik vermeyi biraz abartmam yüzünden. (ki ülkemizde birçok hakem buna kart vermez) Hakem abimle de maçtan sonra beraber çay içtik, sohbet ettik. Hak, hukuk dediniz... Başkasının hakkını bırakın, kendi hakkımdan sayısız kez vazgeçmişimdir. En kritik maçlarda veteran abilerim, kendi topları 1 mt dışarı kaçmasına rağmen "değdi" demeleri üzerine sayıları hep onlara vermişimdir. Turnuvada karışıklık içinde bu abiyi alın yerine mavilerden birini verin diyemezdim. Organizasyon konusuna az da olsa bulaştım ve karışıklığın farkındaydım. Renk belirlemede başrol oynadığım için zaten diken üstündeydim. Gidenler için her renkten birer tane olsaydı pekala düzgün bir şekilde paylaştırılabilirdi. Turnuva öğle saatlerinde öyle bir hal aldı ki neredeyse takım maçları karambole gidiyordu. En azından çok geç saat bitme olasılığı vardı. Diğer arkadaşlar duruma el koydu ve özveri göstererek önce takım maçlarını sonra da ferdi maçlarını oynattılar. Yinede bir kusurum olduğunu düşünüyorsan özür diliyorum. Çünkü 3-5 liralık metal parçası için kimsenin kırılmasını istemiyorum.

Emeği geçen arkadaşların hepsine çok teşekkür ediyorum. Şu da unutulmamalıdır ki, maç organizasyonlarını düzenleyen baş hakem masasındakiler de oyuncuydu onlarda oynamak için geldiler. Hem adaletli bir durum oluşturdular, hem de o kadar kişinin maç organizasyonunu yaptılar. Herkes oynamaya geldi sonuçta. Şu da unutulmamalıdır ki; ikinci gün giden sporculardan dolayı; takımlar güçsüz oldu, güçlü oldu, kırmızı oldu mavi doldu gibi şeylere takılmak, bunun yaygarasını koparmak çok acayip ve olumsuzdu bence...Önemli olan aynı ortamda buluşmamız ve masa tenisi sevdalıları ile tanışmamız olmuştur. Burada şampiyon olan ya da ilk üçe giden avrupa şampiyonasına felan katılmıyor, ya da kazanacağı önemli bir durum yok. Kupa veya madalya istiyorsanız ya da İsminizin burada yayınlanıp kariyer oluşturmayı istiyorsanız yöneticlerin onu da yapacağına zannediyorum. Melih Buğur' a bir telefon etmeniz yeterli. Tenekeciden bir kupa ve madalya yaptırtıp size gönderebilir. Herkes buluşmaya ve tanışmaya geldi. 20. Takım arkadaşlarım Mustafa Yıldız ve Kemal Sağ' ile de çok iyi bir takım olduk. Kemal Abi yeşil olmasına rağmen kendini maviye yazmışlar. Herkes konuşuyor iki kırmızı aynı takımda diye bende iki yeşille takım oldum ve gayet de mutluydum. Her maçımızı ya 3-2 kazanıyorduk ya da 3-2 kaybediyorduk. Altını çiziyorum biz takım olmayı başarabildik.:) Takım olarak maç kaybetmemiz veya kazanmamız bizim için önemli değildi. Maç heyecanını takım olarak yaşadık ve yaptığımız maçlardan zevk aldık. Forumu oluşturan Ertan Abi ye de teşekkür ediyorum. Forum olmasa buluşma olmazdı...

Organizasyonu yapan insanlarin o sıcak ve kalabalıkta mt sevgisiyle canı gönülden hizmetini çok taktir ettim. Seneye ben de görev almak niyetindeyim. bi tutam da ben tuz atmak isterim. Forum dışından kimse gelmesin tartışmalarını okudum ve üye olmamamıza ragmen katıldım. Katılımcıların yarattığı süper sıcak ortamı gorunce ben de kendimi bu camianın bi parçası hissettim ve bu sabah da üye oldum. Herkese selam

hiçbirşeyden şikayetçi olmam, ne güzel buluşmaydı, tanıdıklarımızla yeniden görüştük tanımadıklarımızla tanıştık güzel güzel maçlarımızı da yaptık, daha ne olsun elbette fotoğraflar olsun işte link, herkes beğensin, bundan sonra forum buluşmalarının fotolarını bu sayfadan takip edebilirsiniz: diğer fotoğraf çekenler de bu sayfaya yüklerlerse topluca bütün fotolara ulaşılır

Bence maçların yetişmemesi, oyuncu dağılımları, ikinci gün kadro değişiklikleri gibi konuları konuşmaya gerek yok. Bu konulardan şikayetçi olan arkadaşlar olabilir çok doğaldır ama bilinmelidir ki bu aksaklıkların büyük bir kısmının da nedeni yine forum üyeleridir. Maçlarını bitirmek yerine bolca antrenman maçı yapan veya maçı olduğu halde 2. güne katılmayanlar oldu. Böyle olunca çözüm bulabilmek adına bunlar yapıldı. Bu noktada bunlara bir başka çözüm öneriniz varsa yazabilirsiniz. Önümüzde bir sonraki buluşmayı konuşabileceğimiz 1 yıl var. Nasıl daha iyi olurduyu bolca düşünürüz. Benim kanaatim, "aman karşı taraf güçlüydü", yok "bize haksızlık yapıldı", yok "bizim kırmızı açık kırmızıydı" vs. şeklinde hayıflanıp derece kaygısını ön plana alan, üstüne üstlük oraya gelmek dışında ne organizasyona ne de foruma katkısı olmayan üyeler mümkünse bir sonraki buluşmaya gelmesinler. Bu bir rating turnuvası değildir. İsmi üzerinde bir buluşmadır. Ve bu 140 kişilik (tahminen) organizasyonu şahsi çabalarıyla bir avuç arkadaş yaptı. Bana göre bu imkanlarla çok da güzel gerçekleştirdiler. Bolca masa tenisiyle geçen 2 gün oldu mu? Bence oldu. Gerisi hikaye. NOT: Ben Starbucks'dan şikayetçiyim, çok git gel yaptım. Bardaklar miniminnacıktı. Büyük bardak garantisi veriyorlarsa bir dahakine Kahve Dünyası gelsin.

Eğlendik, biraz gezdik. Eski dostlarla görüştük. Daha ne olsun? İstanbul'a yakın olması sebebiyle yukarıda bahsedilen bir-iki problemin olacağı baştan belliydi zaten. Bu sebeple İzmit olmasın, en azından Bursa olsun diye fikir belirtmiştim. Melih ve Tufan beye herşey için teşekkür ederiz. Bundan iyisi de olmazdı.... Artvin kulağa iyi geliyor, orada da olacağız... Not: Turnuvada şansıma hep sürekli oynadağım İstanbul'lu tanıdık oyuncular çıktı karşıma. Gruplarda takımımız 1 oldu. Ertesi gün elemelerde kendi grubumuzda 2 olan takımla eşleştik. İtiraz ettik ama kura çekilmiş, yapacak bir şey yok dediler. Tekrarında bu sefer aynı takımı yenemeyince elendik. Ferdilerde ise adımı kırmızı torbaya yazdırdım ki en azından hiç oynamadığım bir sürü iyi oyuncudan biriyle keyifli bir maç yapar da elenirim dedim. Karşıma bizim Bahadır çıktı... Çıkmadım maça; sonuç belli, terlemeye değmezdi... Artvin'de böyle kalabalık olmaz, ama eğer yine büyük bir şehire yakın bir yerde olacaksa, turnuva olmasın. Ben bir yazılım yapayım, kura ile rasgele farklı şehirin oyuncuları eşleşip maç yapsınlar sürekli. Eşit sayıda maç olur, zaman kaybı olmaz, aynı kişilerle eşleşilmez vs......

Güzel bir hafta sonu geçirdik. Emeği geçen herkese özellikle organizasyonu üstlenen Melih bey e ve sanırım salonun ayarlanmasında büyük katkısı olan Tolga bey e( eminim bundan sonra enaz basket kadar masatenisine bir o kadar zaman ayıracaktır.) teşekkürlerimi iletiyorum. Arkadaşlar özellikle şunu bilmemiz lazım bu tarz bir organizasyonu herkes yapamaz. öncelikle bu bilinmeli. sadece özveri ile yapılan bir organizasyondur. Ufak tefek aksaklıklar mutlaka olacaktır. Lütfen eleştiriyi yaparken emek sarfeden o arkadaşlara saygılı olalım. orada eğlenmek, masatenisi oynamak, sohbet etmek varken hatta 10 dakika hakemlik yapmaktan bile kaçan arkadaşlar varken kimse saatlerini hakem masasının başında geçirmek istemez. Sorumluluk aldığı için diğer arkadaşlarıyla da tartışmak durumunda kalmaz. Eleştirimizi bir dahaki turnuva- buluşma yı daha az aksaklıklarla nasıl yapabiliriz diye yapmaya çalışalım. Turnuva sonuçlarının pek önemi olmadığı final maçlarının yapıldığı sırada salonda pek kimsenin kalmadığından belliydi. Yani Bora nın 1.olması ile benim sonuncu olmam çok önemli değildi. Bora nın forumun en iyi oyuncusu benim en kötü oyuncusu olduğu anlamına da gelmez. Önemli olan ikimizinde o ortamda buluşup beraber oynamamızdır. Bu buluşmada katkısı olan herkese tekrar teşekkürler.

Forumumuzun yeni şampiyonu, Almanya 4. Liginde TuS Germania Schnelsen takımında oynayan Malatyalı kardeşimiz Harun Bozanoğlu'nun maçından özet görüntüler. Harun'un görüntüleri 03:20'de başlıyor...

9. Forum buluşmasının enlerini yapmadık henüz. 1.'EN RENK KÖRÜ' Bora Dileri (Yeşili mavi, maviyi kırmızı görüyor ) 2. EN ÇOK SAÇA İHTİYACI OLAN Mustafa Akar 3. EN MİSAFİRİ Selim Girit. Buradan sevgi ve saygılar 4. EN KASLISI Bilal Olgun (Topların boş ama kalıbı doldurmuşsun) 5. RATİNG CANAVARI Tahsin Kalay 6. EN UZAKTAN GELEN OYUNCU Harun Bozanoğlu (Ferdilerde 1. oldu, kendisini tebrik ediyorum ) Uykusuz halimle bu kadar hatırladım. El atın arkadaşlar listeyi büyütelim. Katılımı bol maçı bol güzel bir buluşmaydı. Bu buluşmalar sayesinde burada bazen tartıştığımız insanların karşılıklı sohbet durumunda daha ılımlı insanlar olduğunu anlama imkanı buluyoruz. Organizasyonda rol alan herkese teşekkürler

Arkadaşlar 9.forum buluşmasının ardından henüz 1 gün geçmesine rağmen 10. forum buluşması hakkında organizasyonu güzelleştirmek ve güzel bir anı olması açısından tişört tasarımları yapmayı planlıyorum. 10. yıl için güzel bir anı olur düşüncesindeyim. Şimdilik sadece bir öneri, tişörtleri yaptıracak kişiye yaptığım tasarımı gönderip, bastırtabilir. Her iki aylık bir periyod da örnek tasarımları yayınlayıp sizlerin görüşlerini almayı planlıyorum. Bu bakımdan en iyiye ve güzele ulaşabiliriz. Ben sadece tasarım kısmıyla ilgilenmeyi düşünüyorum. Tasarımdan bir ücret almayacağım. Tişört kumaşı, bedeni, modelini ilgilenecek kişiye bırakıyorum.

adana ve mersinde alın terimle kazandıgım 2.lik 3.lük madalyalarım var .adres verirseniz size( kargosunu da kendim odeyerek) KOLAYCA bagıslayabilirim!

Tepkinizi en başta şaka olarak düşünmüştüm fakat hakem masasına gidilince takımınızdaki diğer abilere "Maçı size hükmen verelim" dedim ama kabul etmediler. Bu konuda sizin gibi düşünmediler. "Bizim için önemli olan sizlerle tanışmak ve dostça maçlar yapmak" dediler ve maça iki kişi olarak çıkmayı istediler. "Adamım eksikti, bir kırmızı seçtim" diye bir tabir kullanmadım, çünkü bunu ben belirlemedim. Mustafa abiyi buluşmada tanıdım ve takımımıza eklendiğini 2. günün sabahı öğrendim. Kırmızı olduğunu dahi bilmiyordum çünkü oynarken hiç izlememiştim. Elbette ki herşeyin adil olmasını isteriz ama renklerde bir dengesizlik yaşanmışsa ve adam eksiği varsa ne yapacağız peki? Maçlar yarım kalsa bu sefer de farklı tür tepkiler gelecek. Ne yapılsa yaranılamıyor malesef. Yapılan iyi şeyler nasıl da hemen akıllardan siliniyor, anlamıyorum. Takımlar adaletli olsun diye konuşmadığım üye kalmadı. Liste oluştururken saatlerimi verdim. Turnuva sabahı adaletli olarak lanse edilen ben, ikinci gün nasıl da hemen adaletsiz birine dönüşüverdim acaba :) Nasıl hırslı, kupa hastası biriymişim de haberim yokmuş. "Yönetim masasındaki birkaç kişi" olarak tabir ettiğiniz kişiler; turnuvayı mini kaos ortamından kurtaran, herşeyin zamanında bitmesini sağlayan kişilerdir ve takdir edilmelidirler. Onlar orada olmasa, takım maçları zamanında tamamlanamayabilir ya da ferdiler hiç oynanamayabilirdi. Tepkiler fazlasıyla ağır.

Her takım için tek bir kupa vardı (madalya yoktu) ve o kupa şuan takımımızın yeşil renkli oyuncusu, yani 12 yaşındaki Ahmed Beşiroğlu kardeşimizin odasındadır. Anasının ak sütü gibi helaldir.

ferdide final oynamadım abi maze42 (muammer)'e yenildim. zaman dar diye takım ve ferdi maçını bir saydık. takım finalinde yaptığımız maçı ferdi final zannetmiş olabilirsin. yinede teşekkürler :) kazanan dostluk olduğu için bunların karıştırılması normal :)

Dünyanın en iyi bayan defans oyuncusu Kim Kyung Ah (Güney Kore) kendisinden daha üst sırada olan Wang Yuegu'ya (Singapur) karşı nefis bir oyun çıkartıyor. 2-2 son sette durum 9-7 Wang Yuegu öndeyken hakem tarafından oyun hızlandırılmış sisteme geçiriliyor. Kim Kyung Ah durumu 9-9 yapsa da maçı kurtaramıyor. Hızlandırılmış sistem nedir ? Bir setin başlangıcından 10 dk. geçmiş olmasına rağmen hala set devam ediyorsa ve en az 18 sayı oynanMAdıysa (ör: 10:8) hızlandırılmış sisteme geçilir. Hızlandırılmış sistemde servis karşılayan taraf rakibin 13 adet vuruşunu (servis dahil) karşılayabilirse sayı karşılayan tarafın olur. Hakem her karşılamayı sesli bir şekilde sayar. servis atan her sayıda değişir.

Amaç bol bol maç yaparak masa tenisi oynamak mı yoksa kura ile şans eseri kurulan, dengesi tartışılan takımlar maçlarında derece yaparak bir teneke parçası almak mı ? Benim düşüncem oradaki çoğu kişi karşıma bir iyi oyuncu gelse de oynasam diye düşünüyordur. Hatta karşı takımda 3 kırmızı oyuncu bile olmasını isteyenler bile olacaktır. Ben geçen seneki 8.forum buluşmasında birinci olmama rağmen takımlarda grup maçlarında elendik. Hiç de önemli değil çünkü oradaki amaç gülmek eğlenmek ve bolca maç yapmaktı. ( Tahsin abiyle Sivas'ta maç yapamadık ama Kocaelinde bu açığı kapattık :) ). Umarım sizde siniriniz geçtiğinde bunu fark edersiniz. Ahmet'i ve ona kupayı hediye ederek çok güzel bir harekete imza atan takım arkadaşlarını da kutlarım.

Bu arada Muammer, Burak, Orhan, Harun kardeşlerime çok teşekkür ederim benim canlı olarak izlediğim en güzel maçları ortaya koydukları için. Özellikle Muammer, Orhan. Burak Yalın, Boranın maçları izlenmeye değerdi. Saygılar....

Emeği geçen her arkadaşımıza yürek dolusu teşekkürler. Sıcak dışında herşey çok güzeldi. Herkesi tanımaktan büyük bir onur duydum. Bizim takımda Mehmet abi hep 2 çekti ama ben ve diğer arkadaşımız yeşil bile değildik...Ama yinede çok güzel eğlendik birbirimize destek olduk kendi adıma çok şeyler öğrendim...

Teşekkürler Sevgili Hocam... En kaslısı Bilal Olgun dan çok.... forumun Herkülü desek...T-shirt XXXL ancak olur o omuzlara..Sevgiler Hocam.. Bilal Hocamla aynı kulvarda koşmakta (yazmakta) yarar varar..Bilal Hocamı yakından görünce ürktüm..irkildim...korktum desem daha yerinde olacak.. Harun Hocamıda 1.den dolayı tebrik ederim... Bora, buluşmada ya maç yaparken yada hakem olarak gördüm ...Tribünde göremediğim için...Selam veremedim...Buradan selam yoluyayım sevgili Boraya.. Buluşma ....Güzeldi... Çok güzeldi..

Eveet, bir forum buluşmasını daha geride bıraktık. 9. buluşma olduğuna göre 9 senedir buluşuyoruz ve forum ise en az 10-12 senedir devam ediyordur heralde... Bu buluşma da bazı şeylerin miladı olacak diye düşünüyorum. Baktım ki "herkesin takdir ettiği o efendi" Ozan gitmiş "agresif ve forumun belası" Ozan gelmiş. Ben de herkesin istediği gibi hareket etmeye başlayayım dedim. Bundan sonra yazı, tavsiye, buluşmalara katkı vs yok. Doğruları savunma, gerçekleri açıklama çabası da yok. Anlıyorum ki burada doğru gerçek vs gibi şeylerin bir önemi yok önemli olan "dostluk". Ben de herkesin "dostuyum" bundan sonra. Artık bana herşey pozitif. Forumu ben mi kurtaracağım dedim ve herkesin istediği Ozan olmaya karar verdim sayın arkadaşlarım. Hepinizi kucaklıyor ve büyüklerimin ellerinden küçüklerimin gözlerinden öpüyorum. Hatta büyüklerimin illegal lastiklerinden küçüklerimin "ÇÜÜÜĞEÇOOOOO" diye bağırırken beleren gözlerinden öpüyorum. Biraz da böyle olsun bakalım belki forum için daha hayırlı olur...

Günaydın, gününüz aydın olsun.. Melih beyin şahsında buluşmanın gerçekleşmesinde emeği geçenlere, katılanlara ve bir sebepten gelemeyip gönlü ile yanımızada olan tüm dostlara teşekkürler. Güzeldi, keyifliydi, samimiydi, sıcaktı...

tesellide takım birincisi olduk ben ibrahim aydın ve sevgili rıdvan şahin bora sen ferdi ve takım sıralamasını yaza bilirmisin isimleriyle kimler ipi göğüslemiş :alkis:

Evet, bir buluşmanın daha sonuna gelmiş bulunmaktayız. Kendi penceremden buluşmanın olumlu ve olumsuz taraflarını anlatmaya çalışacağım. Uzun bir yazı olacak, okurken sıkılmazsınız inşallah. 1. Gün Buluşma için Cuma akşamına otobüs biletimi ayırtmıştım. Tek başıma gelmeyi planlarken Mustafa abi de (Akar) benimle gelmek istediğini söyledi ve ona da bir bilet alıp birlikte yola koyulduk. Yaklaşık 1,5 saat süren bir yolculuğun ardından Kocaeli'ye vardık. Halkevinde inip bizi salona ulaştıracak bir otobüs bulmak için kolları sıvadık. Salona gittiği söylenenen 53 no'lu otobüs indiğimiz yerden geçmiyormuş, neyse Umuttepe yazan bir otobüse bindik ve Tıp Fakültesine kadar gittik. Ordan da bir şekilde yurda ya da salona ulacaşacaktık artık. Neyse ki TT-Rating ekibi ve Özkaymaz ailesi yemek yemek için tıp fakültesinin yemekhanesine gelmişler, onlarla orada yemek yedikten sonra arabalarla birlikte yurda geçtik. Organizasyon Kocaeli Üniversitesi Kampüsü içerisinde olduğu ve Kampüs de kocaman olduğu için yurdu bulmakta zorlandık biraz. Sonunda yurdu bulduk ve artık odalarımıza yerleşebilecektik derken kapıda ufak bir şok yaşadık. Yurda giriş için önce idareye gidip ücret ödememiz ve kayıt yaptırmamız gerektiği söylendi. Daha önce bu ücret mevzusu konuşulmuştu ama Melih abi ilk yazısında ücretsiz demişti, fakat ücret ödemek gerekiyormuş. Ücretleri ödedikten sonra odalarımıza yerleştik. Yurt yakınındaki kafede diğer forum üyeleri ile karşılaştık ve gece 1'e kadar sohbet ettik. Daha sonra da sabah salonda buluşmak üzere odalarımıza çekildik. 2. Gün Sabah 8 buçuk civarı kalktık ve arabalarla salona gittik. Saat 9.30 olduğunda herkes yavaş yavaş gelmeye başlamıştı. Üyeler bir yandan oynarken organizasyon komitesi de kura işlemleri için çalışmaya başlamıştı. Daha sonra salona gelenler isimlerini yazdırdılar, torbalar daha önceki oyun seviyesi ve referanslara göre torbalara ayrıldı ve konferans salonuna geçip hep birlikte kura çekimini yaptık. Takımlar belirlendi ve her grupta 4'er takım olmak üzere masalara dağılıp maçlara başladık. Oldukça güzel ve keyifli maçlar oldu. Fakat 10'da başlaması planlanan buluşma kura çekimi, üyelerin tamamının gelmesi derken 12 civarında başlayabildi. Takım maçları uzun sürdüğü içinde akşam 8 olmasına rağmen grup maçları hala tamamlanamamıştı. Kalan maçları ertesi sabah yapmak üzere salondan ayrıldık ve yurda geçtik. Duş aldıktan sonra da gelen otobüs ile birlikte sahilde yemek yiyeceğimiz tekneye geçtik. Orada yemeği yiyip sahil turu ve biraz hoşbeşin ardından tekrar yurda döndük. Ordaki kafede de 40 civarı üye toplandık ve birlikte sohbet muhabbet ettik ve akabinde odalara çekildik. 3. ve son gün Sabah 9 da başlaması gereken müsabakalar ''giden oyuncular'' yüzünden aksadı. Bazı takımların oyuncuları eksildiği için elenen takımlardan oyuncu almaları gerekti. Tabii ortalık biraz karıştı, bunlara daha sonra değineceğim. Derken maçlara ancak 11 civarında başlanabildi. Herhalde öğlene kadar takım maçları biter ve ferdiler yapılır derken takım maçları saat 5 sularında hala devam ediyordu. Bir de araya ferdi torba usülü ferdi maçlar eklenince iş içinden çıkılmaz bir hal aldı. Biz 4 buçuk civarı salondan ayrıldığımız için kalan maçlar saat kaçta bitti bilmiyorum. Neyse, herkesle vedalaşıp tekrar buluşmak üzere söz aldıktan sonra biz İstanbul'a doğru yola koyulduk ve akşam 6 civarında evimize vardık. Pozitif: Herşeyden önce böyle bir buluşmayı üstlenmek kolay bir iş değil. Melih Hocaya ve Tufan abiye üstün gayretleri ve sabırları için teşekkür ediyorum. Her organizasyonda yaşanabilecek ufak tefek aksilikler dışında gayet güzel ve keyifli bir buluşmaydı. Kimi üyeler buluşmadan eski buluşmalar kadar keyif alamadıklarını söylese de birarada olmak ve masa tenisi oynamak herşeyin önündeydi bence. Salon güzeldi ve masa sayısı çoktu. Onca kalabalığa rağmen isteyen istediği gibi oynadı, özel maça da turnuva maçına da, rating maçına da zaman buldu tüm üyeler. Daha sayabileceğim pozitif şeyler vardır illa ama genel hatlarıyla bunları söyleyebilirim. Zaten böyle bir buluşma için söylenecek ekstra bir şey yok. Buluşmak bile kafi. Negatif: Salon havanın sıcaklığı ve ortamın kalabalık olmasından ötürü sauna gibiydi. Sabahın 9'unda yaptığım kısa bir maçın ardından sırılsıklam olmuştum, varın siz düşünün gerisini. Onun dışında 130 civarında gerçekleşen katılım maçların belirlenen zaman dilimleri içerisinde bitmesine engel oldu. Daha takım maçları bile tamamlanmamışken araya ferdi maçların sıkıştırılması işi iyice zorlaştırdı. Forumun gerçek üyeleri dışında herhalde sonradan üye olup gelen bir 40-50 kişi vardı. Üye olmayanlar ya da sonradan üye olanlar katılmasın derken sanırım haklıydım. Bir de ilk gün salonda olup ertesi gün gelmeyen baya kişi vardı. Bu da işin garip tarafıydı. Ya organizasyonu beğenmediler, ya ortam sarmadı ya da elendikleri için ertesi gün gelmeye gerek duymadılar ama sağolsunlar organizasyonu aksatmayı başardılar. Madem geliyorsun dalga geçer gibi kaçıp gitme, ya da hiç gelme. Tabii giden oyuncular yüzünden bazı takımlar eksik kaldı, o takımlar da elenen takımlardan oyuncu almak durumunda kaldılar. Bu seferde renk kavgası başladı. Sizin takımda 2 kırmızı oldu, güçlü oldunuz derken ortalık biraz daha karıştı. Maça çıkmayan üyelerimiz de oldu, itiraz edenler de. Haksızlar mı? Bence haklılar ama yapacak bir şey yoktu. Giden üyeler ya da sonradan katılanlar diyelim herşeyi berbat etti. Tabii insanların tadı tuzu hevesi kaçtı biraz. Onun dışında bir kaç ufak tartışma gerginlik daha yaşandı ama ona değinmeyeceğim. Forum üzerindeki bir mevzunun devamıydı bu gerginlik. Sonunda bu gerginliğin tarafları tribüne çekilip kalan dakikalarda ellerine raket almadılar. Olayı irdelemeyeceğim çünkü artık bu gerginliklerin bir faydası olmadığını gördüm. Ne desek, ne yapsak boş. İsteyen istediğini yapsın, üzerine gitmeyeceğim mevzunun. Aklıma geldikçe olumlu ya da olumsuz noktalara eklemeler yaparım ama genel hatlarıyla durum bu. Gelelim son sözlerime; İzmir tayfasından Zafer abi, Murat abi, Ahmet abi Bursa tayfasından Fatih ve Aydın abi Antalya'dan Atilla abi İstanbul'dan Rıdvan, Enes abiler Samsun'dan Bilal abi Ankara'dan Erol abi, Muhammet abi ,Alican ve tayfası ve aklıma gelmeyen diğer üyeler, sizlerle tanışmak ve aynı ortamda bulunmak benim için büyük bir keyifti. Tanıdığım ve orada olanları tek tek saymıyorum, çünkü baya sürer Onlara da buluşmaya renk kattıkları için çok teşekkür ediyorum. Takım arkadaşlarım Fatih ve Ekrem abiye de çok teşekkür ediyorum. Birlikte gruptan çıkıp birkaç tur geçtik fakat son maçı 3-2 kaybedip elendik, sağlık olsun. Kendi adıma çok keyif aldım. Seneye Artvin'de buluşmak üzere..

How to Counter a Slow Spinny Topspin 1- block 2- punch 3- spin

Selamlar Arkadaşlar, Bir süredir atladığımız bir uygulamayı forum buluşmasına gittiğim zaman farkettim ve tekrar açmak istedim. Önceden de yaptığımız gibi birçok arkadaşın elinde deneyip beğenmediği, beğenip kendince ömrünün bittiğini düşündüğü ekipmanlarını forumumuz aracılığıyla başka arkadaşlara aktarma yoluna gidebilirler. Bunun için bir şekilde bana ulaştırırsa ihtiyacı olan ama alacak gücü olmayan oyunculara yardımcı olabiliriz. Bunun için elinizde tahta, lastik, vs. ne varsa bana ulaştırısanız bende birkaç değerli hocamıza ulaştırarak hevesli ve yetenekli oyuncu arkadaşlarımıza katkı sağlarız diye düşünüyorum. Hazır mıyız? Hadi o zaman...

fort minor - remember the name

Tüh bilsem topları fileye takardım hep :)

Şu garibana bir 7 kat ebenholz verecek hayır sever var mıdır ki ?

Hatamı düzelttim; En az 18 sayı oynandıysa değil, en az 18 sayı oynanmadıysa olacaktı. Bu durumda anlamlı oluyor öyle değil mi ?

Gidemedik, gitmiş kadar olduk, saolun fotolar için. Fotolar herşeyi anlatıyor, keyifli samimi bir ortama benziyor. Katılanların, düzenleyenlerin eline koluna sağlık.

Teşekkürler Yusuf Aydın (matematik).. Biz üyelerin tek görmek istediği bu güzellikler..

Herkes oynasın, kimse açıkta kalmasın denildi ve bunun üzerine herkes bir takıma yerleştirildi. Gidenler içinde çok sayıda mavi ve yeşil olduğu için açıkta kalan kırmızılardan biri bize düşmüş olabilir. Durum oldukça karışık bir hal alınca ister istemez adaletsiz durumlar ortaya çıkmış olabilir. Bundan dolayı da maçın hükmen verilmesi ya da maça ikişer kişiyle (devşirmesiz) çıkılması tavsiyesini kabul ettim fakat Sedat abinin takımındakiler kabul etmedi ve Sedat abi oynamak istemediğini söyleyince diğer iki abimizle maçımızı tamamladık. @Yusuf : Eline yüreğine sağlık kardeşim.

Bence bu olay fazla büyütülmemeli. Sonuçta bir dostluk turnuvasıydı, öyle de kalmalı. Sanırım böyle bir durum ilk defa yaşanıyor. Daha önce turnuvayı yarıda bırakıp giden oyuncular olmadı bildiğim kadarıyla. Zaten isteselerde gidemezlerdi, çünkü buluşma hep uzak illerde yapılmıştı. İstanbul'a yakın olmasının bir dezavantajı da bu olsa gerek. Arabası olan, eşi dostu sıkılan ya da ortamı beğenmeyen çantasını alıp gitti, bu da bence turnuvayı düzenleyenlere ve diğer üyelere saygısızlıktı. Eğer ortada bir suç varsa bu onlarındır. İki kırmızının bir takımda buluşması mevzusuna gelirsek; eminim ki bu durum hangi takımın başına gelse birisi de çıkıp ''kardeşim, diğer takımlara haksızlık olacak, biz birarada olmayalım '' demezdi. Kim bu işten mağdur olduysa o itiraz edecekti, etti de. Kim haklı kim haksız maalesef bir şey diyemiyorum, herkes biraz haklı aslında söylediklerinde. İşte diyorum ya hep turnuva olunca iş ciddiye biniyor diye, alın en güzel örneği. Sonra tepki görüyorum ama boşa değilmiş söylediklerim. Ortada ödül olmayan bir turnuvada bile bu tarz sıkıntılar olduysa ödüllü bir turnuvada neler olurdu kim bilir. Yani ödül mevzusu da değil aslında, kim en iyi, kim 1. olacak sorusuna forum buluşması altında cevap ararsanız kişisel hırslara yenik düşenlerle karşı karşıya kalırsınız, iki kere iki dört. Buluşmalara gelmesem de olacakları önceden görebiliyormuşum demek ki, neyse herkes için iyi bir ders olmuştur, bir dahaki buluşmalarda bu tarz sıkıntıların yaşanmaması için gerekli tüm önlemler alınır diye düşünüyorum. Çözüme yönelik çok basit birkaç madde var aslında; - Üye olmayan ya da belli bir tarihten önce üye olmayan katılamayacak - Buna bağlı olarak da torbaların ve seviyelerin belirlenmesinde sıkıntı kalmayacak - Ödül ya da turnuva olmayacak, herkesin birbiriyle maç yapacağı bir ortam sağlanacak

Selam arkadaşlar.Güzel bir hafta sonu idi. Emeği geçen tüm arkadaşlara teşekkürler...

Gayet güzel bir buluşma oldu.. Bu kadar insanı toparlayıp birde organize etmek gerçekten çok zor. Muhakkak aksilikler yaşanacaktı. Kendi adıma da bu aksiliklerden birisini yaşadım ama buluşmanın kalabalıklığına bağladığım için üzerinde fazla durmuyorum. Emeği geçen tüm arkadaşlarıma teşekkürü bir borç bilirim. Gayet güzel maçlar oynadık. Gruptan Turushan Hoca'nın takımının ardından ikinci olarak bir üst tura çıkmayı da başardık. Daha fazla da ilerleyemedik. Fakat buradan takımda beraber ter döktüğümüz Bursa ekibinden Aydın abime ve genç yetenek İlhan kardeşime teşekkürlerimi sunuyorum. İnşallah tekrar görüşmek üzere diyorum. :)

linki düzelttim, tıklarsanız sizde görebilirsiniz, facebook hesabınızın olmasına gerek yok. sadece bir fotoğraf paylaştım.

Sevgili Bora nın büyük bir özveriyle tuttuğu forum buluşması t-shirt listesi ...Pozitiftir. Sevgili Çağana söylememe rağmen almayı unuttuğu benin L t-shirt durmu..Pozitiftir. Sevgili Tufan Yalçının benim t-shirt umu başkasına vermesi..Poziftir. Sevgili TsuBaSa kendine aldığı ve bana verdiği XL t-shirt..Pozitiftir..(Teşekkürler Ozan) Herşey Pozitiftir. Buluşmayla ilgi pozitif bir yazı görürsem...Doğal olara pozitif yazarım..Sevgili yöneticilerimizde beni HAM yapar..Bu durum bile Pozitiftir... Gördün mü Çağan herşey dört dörtlük..Pozitif düşünmeye gayret edersek mükemmelliğe gidebiliriz.. Hele forum buluşma resimleride gelmeye başlarsa tadından yenmez...diyelim...

Sevgili Çağan adı üzerinde Forum Buluşması.....Böyle buluşmaların negatif hiç bir yanı olmaz..Her üye buluşmaya güzel bir renk ve tad vermiştir.. Şartlar ne olursa olsun nasıl gelişirse gelişsin bu buluşma her haliye güzeldir ve POZİTİF dir.. Havanın sıcak olması..üyelerin bir gün gelip diğer gün gelmemesi. yada diğer olumsuzluklar üzerinde konuşulacak ayrıntı bile değildir. Bu kadar üyenin ülkemizin değişik yörelerinden bu buluşmaya kalkıp gelmesi büyük bir güzelliktir...(Pozitiftir) Tanıştık,kaynaştık, eğlendik ve mutlu olduk... Buluşmaya etkisi vede katkısı olan tüm ekibi ve üye arkadaşları tebrik ederim...

En güzel ve düzenli liste tutan Bora

tahsin abinin rekorlarını şöyle bir toplarlayacak olursak... en erken saatte kalkma rekoru (dolayısıyla) en erken saate salona gitme rekoru (ve dolayısıyla) en erken saatte masa tenisi oynama rekoru !!! (07:00) 1 dk içinde en fazla spin çekme rekoru en fazla iç çamaşırı değiştirme rekoru maç sayısı bakımından kocaeli il rekoru tüm bu rekorları sadece 2 gün içerisinde kırma rekoru diğer rekorlar... en çok ismi zikredilen şahsiyet rekoru (tufan yalçın) maç oynanan yerden en fazla geçilme rekoru (1 numaralı masa) yanlış anons rekoru vs

renkli kişilik böyle olunuyor demek ki :) , seni hatırladıkça yüzümde bir gülümseme olacak , selametle :)

Bence son derece mantıklı. yandan geçip geçmediğini hakeme tesbit ettiremezsiniz. çünkü hakemler yanlarda oturur. yandan geçip geçmediğini tesbit ettirmek için, tenisteki gibi arkalara 4 tane çizgi hakemi koymanız lazım. bu extra 4 hakem, binde bir gerçekleşen bir olay için bekler dururlar. bunun yerine zaten zor olan bir vuruşu yapabilene veriliyor sayı işte negzel, çeşit oluyor. yandan geçti geçmedi kavgası yok hakemle, ekstra hakem yok. hakemin görüş açısı o kadar önemli ki, futbolda 2 extra hakem kale arkasında bekliyor binde bir olan direğe çarpıp içeri girip dışarı çıkan gol pozisyonları için, bizim oyunumuzda ise ne güzel bak herşey pratik. şu da yapılabilir ama fileler böyle yandan 2 metre o yandan, 2 metre bu yandan uzar ooh, kırkyılın başı yandan kimse top atmasın diye. bu yandan atma olayını da profesyonel sporcularn %95,3 ü yabailir, oda tüm sayıların %0,0023 (küsüratlı sayı vereyim salladığım anlaşılmasın) indeki yandan masaya atılan toplarla ilgili of amma saçmaldım kibbye

Gelmemiz yada gelemememiz hepimizin tercih hakkı.. Büyük şehirlerde buluşma yapmanın gereksiz olduğuna katılmıyorum.. Çok sorunlu olan kısmı ise.... Ülkemiz....Sorunsuz vede sıkıntısız olan bir yeri var mı ki..