Jump to content
Masatenisi.org Forum

Liderler Panosu

Beğenilen İçerik

Tüm bölümlerde 26-08-2012 de en çok beğeni alan içerik

  1. Tüm masa tenisi severlere merhaba... Arkadaşlar; artık Antalya'da branşımıza yakışır, kendimize yakışır, rahat, sadece kendimize ait büyük bir salonumuz var. yüksekliği 4-5 m, içinden kolon geçmiyor, her masanın oyun alanı 5m ye 10 m olan 6 adet masa, bay-bayan soyunma odaları ve duşları, kantini olan bir salon. Antalya'da yaşayan ve Antalya'ya zaman zaman gelen herkesi salonumuza bekliyoruz.
    1 puan
  2. Cevap çok açık ; seviyoruz acılı lahmacunu , seviyoruz ajitasyonu , acımayı...Acıya acıya acınacak hale geliyoruz genelde.Başarı kazanan sporcumuz çıkıp çalıştım kazandım demek yerine tuvalet koridorlarında çalıştım demeyi tercih ediyor, ettiriliyor. Bunu örnek hale getirip gençlere yol göstermek yerine reklam malzemesi yapıyor ona da basıyoruz ajiyi.Başarıya giden yol acılıdır. Buna diyeceğim yok ama önemli olan sanki acı çekmekmiş gibi gösteriliyor. Küçük Emrahla büyümüş bir jenerasyon olarak bundan fazlasını haketmediğimiz düşünülüyor sanki. Toplum olarak buna reaksiyon gösterip reddetmediğimiz sürece dayatılmaya devam edileceğiz sanırım. Sonuç ; yetinmeyi bilen acıların çocuğu Türk evlatları...
    1 puan
  3. 2008 Olimpiyatları için hazırlıklarını ABD'de sürdüren Süreyya Ayhan'a yapılan doping kontrolü numunelerinde iki yasaklı madde tespit edildi. Daha önce de 2 yıl ceza almış olduğu için ömür boyu men cezası alması gündeme geldi. 25 Ocak 2008'de Türkiye Atletizm Federasyonu Ceza Kurulu, milli atlet Süreyya Ayhan Kop’a ömür boyu pistlerden men cezası verdi. Fakat Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Tahkim Kurulu, ömür boyu men cezası alan milli atlet Süreyya Ayhan'ın cezasını bozdu. Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, [cezasında indirime gitti ve cezasını 4 yıla indirdi. Kurulun, 4 yıllık cezanın 2 yılını milli sporcunun doping maddesi kullanması nedeniyle, diğer 2 yılını da yurt dışında doping yaptığı gerekçesiyle verdiği belirtildi. Bu cezaya Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi (CAS) nezdinde itirazda bulunan Ayhan'a, CAS tarafından 10 Kasım 2009 tarihinde tekrar ömür boyu men cezası verildi. burda malesef olan bu üst düzey sporcuların belli bir düzeyden sonra amatör antrenörlerle çalışmak zorunda kalması. Hatta bu antrenörler bu başarılı bayan sporcularla evleniyorlar falan. Hatta evliyken.. profesyonellik açısından çok geriyiz çok eksiğiz. olimpiyat altını alan sporcularımızı baştacı, ulusal kahraman yapmamız gerekirken biz napıyoruz: 1- annesi ölmüş (maçta en az 10 kere) 2- yırtık ayakkabı 3- bakkala giderken keşif 4- kontürü yok arıyamıyor türkiyeyi 5- 20 gündür antremansız 6- bayrakla sevinen kızlarımızın vücutlarını mozaikle sansürleme 7- falan filan. hertarafımız ajitasyon her tarafımız duygusallık. bi kerede mantıklı olalım be. kıcıkırık ülkelerin madalya kazanan sporcusu tribüne koşuyor annesi babası ile kucaklaşıyor. biz kızların evine kameraman yolluyup onların özel yaşamlarını çekip ana habere koyuyoruz. onlar ulusal kahraman onlar baştacı, neden ezik göstermek istiyoruz ki, ??
    1 puan
  4. Ben maç satmayı karşılığında para ya da maddi değeri olan bir şeyi almak olarak anlarım. Daha fazla ilerlemek ya da kendisine ters gelebilecek bir rakiple eşleşmemek adına bilerek yenilmek bence ayıp ya da etik olmayan bir durum değil, aksine son derece akılcı ve profesyonelce bir yaklaşım. Bu sadece bizim sporumuza ya da son yaşanan olaydaki gibi badminton sporuna özgü bir durum değil, diğer bir çok spor dalında bunu görmek mümkün. En basiti geçen sene yapılan Avrupa Basketbol Şampiyonasında Yunanistan bir üst turda İspanya ile eşleşmemek için maçı bilerek kaybetmişti. Ama İspanya'da rakibine yenilince eşleşmekten kaçamadılar ve elendiler. Eğer İspanya kaybetmese Yunanistan'ın taktiği tutmuş olacaktı. Belki de ilk 4 e girecekler hatta finale kadar yürüyeceklerdi. Yani sporun doğasına aykırı diyebilirsiniz ama artık spora amatörce bakmak ne derece mantıklı orası tartışmaya açık. Milyon dolarların döndüğü kocaman birer sektör haline geldi birçok spor dalı. Haliyle olayın prestij ve maddi yönü amatör ruhun ya da spor ruhunun önüne geçiyor. Bence bir sakıncası da yok. Şu badminton maçındaki hadiseyi anlamadım yalnız. Eğer 1 ve 2 olmayı garantilemiş takımlar resmen maçı birbirine hediye edecek şekilde oynadılarsa ve bunu göstere göstere yaptılarsa olay tabii ki etik değil. Ama atıyorum ilk 2'si garanti olan bir takım gruptan çıkma şansını kaybeden bir takıma bilerek yenilse buna kimse bir şey diyemez. Bizler elbette amatör ruhla ve onun getirdiği duygusallıkla yaklaşıyoruz olaylara ama biraz da o takımların açısından bakmak lazım olaya. Komşu ülkesi çıksın diye, ya da atıyorum veteran turnuvasında arkadaşı çıksın diye maçı satmak ve yukarıda dediklerimi aynı kefeye koyamayız.
    1 puan
Liderler panosu zaman dilimi: Istanbul/GMT+03:00
  • Çevrimiçi Kullanıcılar   0 Üye, 0 Gizli, 137 Misafir (Tam liste)

    • Şu anda bağlı kayıtlı kullanıcı bulunmuyor
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu sitede size daha iyi yardımcı olabilmek için çerezler kullanılır. Çerez ayarlarınızı buradan yapabilirsiniz, veya devam ederseniz çerez kullanımını kabul etmiş sayılırsınız..