Liderler Panosu

İyi Seyiler. . .

Daha önce paylaşıldıysa özür dilerim. İyi seyirler . . .

aklıma şu sahne geldi :)

Masa tenisinde 2 raket tutuş şekli var malum. Biri shakehand, diğeri de penhold. İkisinin de birbirine göre avantajları ve dezavantajları mevcut. Fakat amatör seviyede gördüğüm kadarıyla farklı tutuş şekillerini benimsemiş birçok oyuncu var. Genelde bu tutuş şekli shakehand türevi olmakla beraber biraz farklılık da gösterebiliyor. Bahsettiğim masa tenisiyle yeni tanışmış ve ''pinpon'' oynayan, bu yüzden de rakedi abidik gubidik tutan oyuncu grubu değil. Aksine uzun yıllar bu sporu yapmış yahut yapmaya devam eden oyuncular. Gelelim asıl mevzuya. Üçüncü boyut dedim, aslında amacım 3. bir tutuş şekli ortaya çıkarabilmek. Bu yüzden de herkesten farklı fikirler bekliyorum. Bu tutuş şekline bir isim de verilirse daha iyi olur. Tabii kuru kuruya tutuş şekli bulmakla olmaz. Bu tutuş şeklini en azından birkaç antrenman yahut maçta deneyip artılarını, eksilerini yazarsa üyelerimiz tadından yenmez. Sonuçta doğru bir tane gibi gözükse de farklı şeyler denemek, keşfetmek bence bu sporu daha eğlenceli hale getirebilir. Tutuş şekli shakehand ve penhold türevi olabilir, onun dışında raketi tutmak için pek bir alternatif yok zaten. Fakat diğer parmakların rakede olan desteği, rakedi daha alttan ya da üstten tutma gibi farklılıkları belirtirseniz iyi olur. Benim bazen denediğim, hatta çevremde de gördüğüm bir tutuş şekli var. Birkaç antrenman daha deneyip artıları, eksileri nelerdir kendimce paylaşmaya çalışacağım. Farklı fikirleri bekliyorum. Başlık ilgi görürse forumca kabul görebilecek 3. bir tutuş şeklini de ortaya çıkarırız belki, kimbilir

Haydi hayırlısı. Hayırlı arkadaşlar, hayırlı komutanlar, hayırlı havadisler, hayırlı tezkereler.

Hayırlı tezkereler.

İzmir çıkması süper olmuş. Hayırlı tezkereler :)

Enes hayırlı teskereler kardeşim. Ege Ordular aarası basketbol turnuvasında orada bulunmuştum, Eğirdir den sonra bana cennet gibi gelmişti beyaz porselen tabaklarda yemekler ve önüne geliyordu :) Tabi en önemlisi birinci olunca İzmir Kordon en güzel yerdi. Sende tadını çıkaracaksındır çarşı izinlerinde...

Daha önce paylaşıldıysa özür dilerim. İyi seyirler . . .

Şimdiden hayırlı teskereler.. Babam Narlıdere'de oturuyor ve o bölgedeki masa tenisi cmiasından da tanıdıklarım var Enes.. Yani hem yatacak hemde spor yapacak yer konusunda şimdiden şanslısın Enes. Bana ulaş gerisini hallederiz..

Güzel yer güzel birlik. Ben de istihkamcıydım. Narlıdere de iyidir. Muhtemelen yine izmir'in bir ilçesinde veya merkezde ustalığı yaparsınız. Benim tavsiyem git haki renkli termal içlik al iki takım. çünkü bu soğukta bolca bahçede oturtabilirler. siyah düz renk kalın çorap da iş görür. Sana herkes birşey diyecek ama senin bölüğün o günkü eksikleri neyse aslında en değerli olan o şey oluyor. Kimi kantınde X malzemesi olmaz en hayati malzeme o olur. Herkes de kendi dönemindeki eksiği neyse askerde o şey hep eksik sanar. O yüzden yanına fazlaca birşey almana pek gerek yok. kilit de alma çünkü dolabını kilitlemek yasak. Sadece bot "yer değiştirmesi" çok olduğundan botuna bir imza bul. ben tabanına yandan bir çivi çakmıştım çalınsa bile bulacağımdan kimse ellememişti mesela. Yine botunu deri kısmından civi ile delip birbirine kilitleyebilirsin. Askerd en büyük sıkıntılardan biri de yer değiştirmeler :) O yüzden malzemelerini küçük küçük ve ikişer tane al ki uçarsa ortada kalma... dolap kilidine gerek yok ama botlarını kilitleyeceksen askerlere malzeme satan yerlerden değil tekzen vs gibi yapı marketlerden düzgün marka birşey al ki tel sokup açamasınlar. ( gene tecrübe konuşuyor) Benim tavsiyeler bu kadar. En önemlisi hiçbir şeye kafa takmamak. Rahat ol. Askerde en büyük muhabbet şöyle olacakmış böyle olacakmış muhabbeti. O muhabbetlerin hepsi boş. Sen hiç takılma, zaten yerin güzel maşallah. Komutanın da manyak çıkmazsa rahatsın hadi geçmiş olsun şimdiden... not: orada kendine başına birşeyler yapamazsın. Sana verilen zamanlarda belki vakit geçirmek için bilardo masatenisi v s olabilir ama bölükte 1000 kişi olacak ve tek masa olacak. Yok sabah kalkar koşarım, antrenman yaparım vs diye düşünme. Orada sadece kaza bela olmadan 5,5 ay geçirmeye bak :) sinema var ama 120 gün'ü 30 kere üst üste seyretek istemiyorsan seni 1 günden fazla oyalamaz. ama bazı yerlerde internet var...

En büyük asker bizim asker. :) Hayırlı teskereler.

E basbakan bulduydu bi tane? İyiydi o işte?

Drop shot'a karşı sayı kaybetmek 2 türlü olur. 1) Rakibin drop yapıyor ve sen yetişemiyorsun bile. Bu durumda rakibin ne zaman drop yapacağını bir yerden sonra anlamak gerekir. Rakibe çok dolu bir kesik göndermişsin ya da çok bozuk bir top göndermişsin, saldıracak olsa sayıyı kaybedecek. Bunu görebiliyorsan, boşu boşuna açıkta beklemenin alemi yok. Masaya yaklaşmaya hazırlanırsın. 2) Rakibin drop yapıyor ve sen yetişebiliyorsun. Bu durumda da eğer top kesikse normal keserek içeri atıyorsun. Yok eğer boş veya ölü top ise raketi hafif yana çektirerek pütürlü tarafla topa yumuşak bir şekilde dokunursun, böylece topun yükselmesini veya dışarı çıkmasını engellemiş olursun. Bunların hepsinin antrenmanını bol bol yaparsan bu hatalar azalır. Ama görüyoruz ki Joo Se Hyuk bile bazen böyle hatalar yapıyor, ama kime karşı ? :)

Ongun cum, Tahsin ile görüştük..Sizin gelmek istediğinizi ilettim yönetime..Fakat gruplarda yer kalmadığı için çağıramadık sizi.. Fakat en yakın tarihte sizler için tek günlük özel bir turnuva yapmayı planladık..Doya doya hem takım hem de ferdi maçlar yaparız , daha iyi olur diye düşündük..Tarih belirlediğimizde ben size dönerim..Görüşmek üzere..Selamlar..

sen kontrollü ve teknik diyorsan olmuştur ama forehand spin atarken sağ tarafta kimse var mı diye baksan iyi olur :)

Sıkkın, bıkkın, lütfen oynayanlar. Top dibinde bile olsa "Biri gelse de şu topu alsa" havalarında durup bekleyenler, başını çevirip görmezden gelenler. Hata yaptı mı küfürü basanlar. Yenileceğini anladığı vakit, gelene geçene havlamaya başlayanlar. Maç öncesi ısınırken, ilk boş topa gelişine patlatanlar. Oynarken sürekli etrafına bakınan, hatta durup seyreden, hatta hatta laf atıp, muhabbet edenler. Masaya zarar verecek şekilde vuranlar, raketini fırlatanlar. (Ulan o masa babanın malı mı?) Herşeyle alay etme ihtiyacı içinde olanlar. Millet kenarda beklerken, masaya geçip geberene kadar oynayanlar. (Rakibi yorulup, "Ben bırakıyorum" dediğinde de, hemen başka birine el edip, gelgel yapar bunlar) Salondaki tek oyuncu siz olsanız bile, sizinle oynamak yerine vakit öldüren, dişine göre birinin gelmesini bekleyenler. (Selam bile vermeyen modelleri de vardır) Velhasıl böyleleriyle oynayacağıma, Mattenet' le tatile gitmeyi yeğlerim.

10 uncu saniyede arka görüntüdeki çocuğa dikkat!!

aaa evet uyuz mattenet ve onun birde fransız takım ark. daha vardı itici şey. brrrr insanı masatenisinden soğuturlar. bu tip hareketleri sıkıysa teniste yapsınlar bklm, seyirci kendilerine öyle bir dönüyor ki her vuruşunda yuhalıyorlar, ağlayarak bitirirler maçı. ama masatenisinde seyircinin etkisi çok az maça. özetle mattenete bir oyda benden