Sevgili Yücel hocam,okullarımızın durumunu az çok bilen 22 yıllık eğitimci ve okulunda masa tenisi antrenörlüğü yapmaya çalışan ve de 1 yıldır okuluna 1 maç masası aldıramayan (GSİM , Belediyeler ,federasyonumuza müracaat etmemize rağmen..) bir kardeşiniz olarak söylediklerinize çok fazla katılamayacağım..
Sayın hocam,gerçek anlamda oyuncu yetiştirmeye okulların ne maddiyatı ,ne spor salonları ne de zamanları yeterli değildir..Hele hele Liselerde bunu yapmak çok daha zorlaşıyor ..Küçük yaşlarda öğrencileri alıp gerçek sporcular yetiştirme işi kulüplerindir diye düşünüyorum..Bende yakın zamana kadar sizin gibi biraz hissi düşünüyordum fakat anladım ki bazı şeyleri değiştiremiyorsanız,oyunu kurallarına göre oynamak lazım..
Türkiye deki hangi ligde kaç takım(futbol,basket,voleybol,masa tenisi vs..)kendi yetiştirdiği sporcularla mücadele ediyor..Parayı veren düdüğü çalıyor hocam..Birde olaya şu açıdan bakmak lazım; Milli veya kulüp oyuncusu olan çocuklarımız elbet bir okulda okuyacaklar.. Onları sen millisin bu turnuvaya katılamazsın , sen kulüp oyuncususun şu turnuvada oynayamazsın diye dışlarsak o çocuklarımıza haksızlık yapmıyor muyuz?..Onun milli veya kulüp oyuncusu olması suç mu?Onlar sadece senede 1 yapılacak uluslararası maçlarda mı oynasınlar?..Onların psikolojilerini de düşünmemiz lazım diye düşünüyorum..
Ayrıca öyle veya böyle sonuçta kurallara aykırı bir iş yapmayan 1. olan okula da haksızlık yaptığınızı düşünüyorum..Kurallara uyduğu sürece hiçbir başarının üstünün çizilemeyeceğini düşünüyor saygılar sunuyorum..Herkese Selamlar..