Liderler Panosu
Beğenilen İçerik
Tüm bölümlerde 06-04-2014 de en çok beğeni alan içerik
-
Bu tahta ve lastik hakkındaki düşüncelerimi ve yorumlarımı sizinle paylaşmak istedim. Umarım beğenirsiniz ve merak edenler için faydalı olur. İlk önce kendimden biraz bahsedeyim. 1973 doğumluyum ve masa tenisine oldukça geç bir yaşta (sene 2008) başladım. Öncesinde bir kaç yıl hazır raketlerle pin pon oynamışlığım var ama onları kayıp yıllar olarak görüyorum. Bana göre bir oyuncunun ben iyi masa tenisi oynarım demesi için en azından 2. ligde oynuyor olması lazım. Bu kritere göre kendimi alt/orta seviye bir oyuncu olarak görürüm. TT-Rating'de 500-600 civarında puanım var. Forum buluşmalarına gelen arkadaşlar oyun seviyemi daha yakından bilirler. Muhtemelen yeşil torba oyuncusuyum. Çok merak edenler buradan (turuncu tişörtlü oyuncu benim) oyunumu da görebilir. Kabul ediyorum çok amatörce. İlk kombinasyon raketimi 2007 yılı başında aldım ve ekipman deneme merakım yüzünden bugüne kadar onlarca tahta ve lastik denedim. Dolayısı ile az da olsa ekipman bilgim olduğunu düşünüyorum. Şimdi gelelim yorumlara; İlk önce Stiga Clipper Wood tahtadan bahsetmek istiyorum. Bildiğim kadarı ile Clipper serisinin 5 çeşidi var. Bunlar; 1) Clipper Wood: Benim de yaklaşık 3-4 yıldır kullanmakta olduğum, sapı dolu olan klasik Clipper Wood. 2) Clipper Wood WRB: Sapı oyularak boşaltışmış (WRB) Clipper Wood. Hiç kullanmadım. 3) Clipper CR: Sapı dolu ve üst yüzeyi UV teknolojisi ile sertleştirilmiş versiyonu. Bulmak çok zor, ben sadece Presports'ta rastlamıştım. Wang Liqin'in bir süredir kullandığı tahta. Elime geçse denemek isterim doğrusu. 4) Clipper CR WRB: Clipper CR'nin sapı oyularak boşaltışmış (WRB) hali. Bir süre kullanma fırsatım oldu ve pek beğendiğimi söyleyemem. Özellikle WRB teknolojisi (sapın oyularak boşaltılması) hiç hoşuma gitmedi. Her ne kadar Stiga, WRB teknolojisinin top hissini ve kontrolü arttırdığını söylese de bence tahtanın titreşimi artmış ve bana göre daha kötü bir top hissi gelmiş. Ayrıca tahtanın ağırlık merkezi saptan (dolayısı ile elden) uzaklaştığı için yine benim sevmediğim ağır kafa hissine neden oluyor. 5) Clipper CC: Clipper Wood tahtasının katmanları arasına karbon tozu eklenmesi ile sertleştirilmiş ve dolayısı ile hızlandırılmış versiyonu. Hiç denemedim, merak da etmiyorum. Çünkü bana göre klasik Clipper Wood benim gibi bir oyuncu için zaten yeterince hızlı. Clipper Wood 7 katmandan oluşan bir tahta. Katmanları Limba-Ayous-Ayous-Ayous-Ayous-Ayous-Limba ağaçlarından oluşuyor. Yaklaşık olarak 6.8 mm. tabla kalınlığı ile kalın sayılabilecek bir tahta. Bu kalınlıktan dolayı titreşimi az. Böyle kalın bir tahtanın sert ve hissiz olacağını düşünebilirsiniz ama tahta garip bir şekilde yumuşak hisli. Daha önce neredeyse tıpa tıp aynı katmanlara sahip ve üretimden kalkmış olan Banda Taurus WRB tahtasını satın alıp denemiştim. Taurus'un Clipper Wood ile alakası olmadığını söyleyebilirim. Çok daha sert, hızlı, hissiz ve tabir yerindeyse odun gibi bir tahtaydı. Sanırım işin sırrı Stiga'nın katmanları yapıştırmada kullandığı teknolojide yatıyor. Firma "Stiga Touch" (Stiga dokunuşu/hissi) sloganında haklı çıkıyor gibi. Clipper Wood hızlı bir tahta diyebilirim ama bana göre kesinlikle OFF+ hızında bir tahta değil. OFF+ deyince bir çoğunu satın alarak bizzat denediğim Butterfly'ın Tamca 5000 serisi (W. Schlager Carbon, Sardius, Primorac Carbon, Gergely ve Timo Boll T5000) gibi füze hızında ve kaya gibi sert tahtalar aklıma geliyor. Clipper Wood'un kontrolü ise bana göre hızına göre çok çok iyi bir seviyede. Sanırım bunu katmanlarında kullanılan yumuşak tahtalara ve özel yapıştırma teknolojisinden aldığı yumuşak hissine borçlu. Peki bu tahtanın hiç kötü tarafı yok mu diyebilirsiniz. Evet bana göre en büyük dezavantajı tahtanın ağırlığı. Ortalama olarak 95 gram ağırlığa sahip olan, ağır sayılabilecek bir tahta. Stiga'nın bir kötü tarafı ise üretim sürecinin tutarlı olmaması. Çok zor da olsa belki 90 gr.'lık bir Clipper Wood bulabilirsiniz ama 100 gr.'ın üstü ağırlığa sahip tahtaların sayısı hiç de az değil. Eğer bu tahtayı H3 gibi ağır Çin lastikleri ile kombine edecekseniz -ki Çin lastikleri ile çok uyumlu olduğu söylenir- ağırlık konusunu bir daha düşünmenizde fayda var derim. Tahtanın sap çeşitleri ise FL-Master (bildiğiniz Flared sap), FL-Legend (benim de çok sevdiğim ve kullandığım, biraz daha kalın Flared sap.), WINNER (Anatomik sap), PETER veya CLASSIC (düz sap) ve CHAMP (Conic/Konik sap. Ben hiç görmedim) sap çeşitleri mevcut. Az önce dediğim gibi ben FL-Legend sapı çok beğeniyor ve kullanıyorum. FL-Legend sap elim büyük olduğu için elime çok güzel oturuyor. Kalın saptan dolayı ağırlık biraz daha artıyor olsa da ağırlık merkezinin sapa/ele doğru kayması raketin daha dengeli hissedilmesini sağladığından benim hoşuma gidiyor çünkü ağır kafa hissini hiç sevmiyorum. Bu güne kadar denediğim 3-4 tane Clipper Wood'lar arasında bir tane 90 gr. FL-Legend saplı tahta bulmuştum ve gerçekten çok beğenmiştim. Peki neden vazgeçtin derseniz sebebi üst yüzeyde kıymık kalkması yaşamam. Evet bu konuya da değinmek gerekiyor. Maalesef Stiga'nın üretim ve kontrol süreci bir Nittaku veya bir Butterfly gibi kaliteli değil. Tüm Stiga tahtalarda olduğu gibi Clipper Wood'u da aldığınızda kullanmadan önce mutlaka verniklemeniz ileride lastik sök tak yaparken tatsız bir kıymık kalkması ile karşılaşmanızın önüne geçecektir. Vernik atmak tahtayı hızlandırıp hissini bozar diye hiç endişelenmeyin, ben hiç bir fark hissetmedim. Ayrıca tablanın ele oturan backhand bölümündeki kenarları da zımparalamak gerekiyor, aksi halde tahtanın keskin kenarları parmağınızı acıtabiliyor. Tahtadan kısaca bahsettik, peki kimler Clipper Wood'u sever diyecek olursanız cevabım şu şekilde olacaktır. Titreşimli tahtaları sevmiyorsanız. Kalın, titreşimsiz veya kompozit malzeme içeren tahtaları ise çok sert, hızlı, hissiz ve kontrolsüz buluyorsanız. Tahtam kalın ve titreşimsiz ama aynı zamanda yumuşak hisli olsun diyorsanız. Ayrıca tahtam hızlı olsun ama çok hızlı olmasın bunun yerine hızına göre çok iyi bir kontrol sunsun diyorsanız işte Clipper Wood tam size göre bir tahta derim. Eğer ilginizi çeker de bir gün elinize bir Clipper Wood geçerse lütfen ilk denemenizde karar vermeyin. Daha önce sert karbon tahtalar kullanmışsanız Clipper Wood size titreşimli ve yavaş gelecektir. Lütfen sabırlı olun ve en az bir ay (20 saat) tahtayı kullanmakta ısrarcı olun işte o zaman hız/konrol dengesi ne kadar güzel bir tahta kullandığınızın farkına varacaksınız. Clipper Wood'un dünyada en çok satan, efsaneleşmiş bir tahta olduğunu, bir çok üst düzey oyuncu tarafından kullanıldığını da unutmayın. Daha önce dediğim gibi Clipper Wood benim bu güne kadar denediğim onlarca tahta arasında tartışmasız açık ara önde olan en beğendiğim tahta. Fiyatı ise Butterfly'ın tahtaları gibi uçuk değil. Bence fiyat/performans oranında da gayet başarılı olan rahatlıkla alınıp kullanılabilecek bir tahta. Clipper Wood ile denediğim/kullandığım kombinasyonlardan kısaca bahsetmek gerekirse; Clipper Wood & Tenergy 05 (2.1): Bir yıl kadar kullandım. Oldukça hızlı, oldukça spinli ve hızına ve spinine göre kontrollü sayılabilecek bir kombinasyon. Clipper Wood & Mercury II (2.2): Yavaş, spinli ve kontrollü bir kombinasyon ama 33 dereceli yumuşak (aslında orta sertlikte) süngerli versiyonunu kullanmama rağmen ağır. Clipper Wood & Baracuda (2.0): Yeterince hızlı, oldukça spinli ama göreceli ve lastiğe bağlı olarak kontrolü birazcık zor bir kombinasyon. Bana "İşte olay bu!" dedirten kombinasyon (tabiki şimdilik ) (Birazdan Donic Baracuda'dan bahsedeceğim.) Clipper Wood & Aurus Soft (2.1): Bir yıl kadar kullandım. Yeterince hızlı, spinli ve kontrollü bir kombinasyon. Aurus Soft Baracuda'ya göre biraz aşağıdan ve daha düz atıyor o nedenle bu kombinasyon bloklarda gayet başarılı. Clipper Wood'u Sriver FX ile ve şu an aklıma gelmeyen başka lastiklerle de kullanmışlığım var ama bunlardan bahsetmeye gerek yok. Yeri gelmişken bahsetmemde yarar var, forumda genellikle masa tenisine yeni başlamış ve ilk raketini alacak olan üyeler tarafından sorulan "Falanca lastik, filanca tahtaya uyar mı?" sorusunu çok anlamsız bulan biriyim. Bana göre her lastik her tahtaya uyar, önemli olan oluşturduğunuz kombinasyonun sizin oyun seviyenize ve stilinize uygun olup olmadığıdır. Bu bakış açısı altında Clipper Wood'un yine kendisi gibi OFF sınıfındaki lastiklerle çok uyumlu olduğunu, seçiminize bağlı olarak bir çok lastikle de keyifle kullanılabileceğini düşünüyorum. Merak edenlere TableTennisDB yorumları da bu linkte: http://www.tabletennisdb.com/blade/stiga-clipper.html Gelelim Donic Baracuda'ya... Bana göre Baracuda hakkında söylenmesi gereken ilk şey çok spinli bir lastik olduğu. Evet gerçekten çok spinli bir lastik, belki bana katılmayacaksınız ama bence Tenergy 05'ten bile daha spinli! Bunu çok çok iyi top tutan ve %100 doğal süngerden üretilmiş üst yüzeyine borçlu. Ayrıca orta sertlikteki süngeri sayesinde vuruşlarınızda top süngere gömülüyor ve topun lastikle temas yüzeyi artarak daha fazla spin üretiliyor. Lastiğin atış açısı ise yüksek. Bu top spinli atak vuruşlarınızda hata payını azaltırken yaptığınız bloklarda ise raketi daha fazla kapatmanızı gerektiriyor. Baracuda ile size gelen kesikli defans vuruşlarını top spin yaparak daha kolay açabiliyorsunuz. Lastiğin bana göre eksik sayılabilecek yönü ise kontrolünün göreceli olarak zorluğu. Göreceli olarak diyorum çünkü bu oyun seviyeniz ile ilgili. Çok iyi top tutan üst yüzey doğal olarak gelen spinden de bir o kadar çok etkileniyor. Eğer size gelen toplardaki spini iyi okuyabiliyorsanız Baracuda orta sertlikteki süngeri ile sizin için çok kontrollü ve gelen spini aynen karşıya gönderen gayet etkili bir silah olacaktır. Yine çok iyi top tutan üst yüzey ile dolu servisler atmanız mümkün ama yumuşak bir bileğiniz yoksa ve size gelen dolu servislerdeki spini iyi okuyamıyorsanız bir o kadar da servis yemeniz mümkün. Lastiğin hızına gelince hızlı ama çok hızlı olmayan bir lastik olduğunu söyleyebilirim. Fiyat olarak ise Tenergy 05 ile kıyaslandığında fiyat/performans oranında açık ara önde olan bir lastik. Ayrıca dayanıklılık açısından da oldukça başarılı. Oyun içerisinde lastiği benim gibi sık sık hohlayarak avucunuzun içiyle siliyor, oyun sonrasında ise aynı şekilde silerek temiz bir şekilde raket çantasında muhafaza ediyorsanız uzun süre aynı özelliklerde kullanabilirsiniz. Masaya çarpmadığınız sürece kenarlarda pütür kopması da olmuyor. Ben çok beğendim, çok hızlı olmayan ama çok spinli lastik arayanlara rahatlıkla tavsiye edebilirim. Merak edenlere TableTennisDB yorumları da bu linkte: http://www.tabletennisdb.com/rubber/donic-baracuda.html Şimdilik aklıma gelenler bunlar. Tüm forum üyelerine bol spinli günler diliyorum. :) Edit: Baracuda'nın sünger sertliği orta-sert arası bir değerde, Tenergy 05'in sünger sertliğine çok yakın. Ağırlık konusunda da bir düzeltme yapmam gerekiyor çünkü Baracuda'danın ağırlığı yine Tenergy 05'in ağırlığına yakın, Tenergy 05'ten daha hafif değil.5 puan
-
Merhaba ben kendi adıma Kadiri bulamadığım zamanlarda yani o mesaide yada şehir dışında ve ben uygunsam salona gidip çok sık olmasa da 2-3 kova servis çalışıyorum. Ama Partnerimin evet accuk eksiği yok değil bu konuda. Sigara işin makarası bırakamadık işte arada içiyoruz hemen sonrasında su da içiyoruz4 puan
-
Antrenman süresini abartmışsınız, servis atma ve karşılama çalışmalarına hiç girmemişsiniz. Bir de antrenman sırasında su içmektense sigara içmek ve hatta sigarasına maç yapmak olayını bu forumda okuyacağımı rüyamda görsem inanmazdım:) Şaka gibi. ..4 puan
-
Merhabalar bu konuyu açma sebebim antrenmanlarımızı daha da verimli hale getirebilmek için fikir alışverişi ortamı sağlamaktır. Ben ve antrenman partnerim Kadir Akgün haftada 2 yada 3 gün (salı-perşembe-cumartesi yada salı perşembe) en az 1 er gün aralıkla 3-4 saat gibi (haftasonu antrenmanı 5-6 saati bulabiliyor.) süreyle antrenman yapmaya çalışıyoruz. Başlangıçta salonun önünde buluşup öncelikle birer sigaramızı güzelce içiyoruz. Sonrasında yaklaşık 15 dk. fh şutop 15 er dk fh spin fh blok 15 dk fh masaüstü kontra spin sonra 15 dk açıktan fh-fh kontra çalışıyoruz. yaklaşık bir buçuk saatte forehandi bitiriyoruz. Dakikalar tahminidir daha da fazla olabiliyor. Geçiyoruz Backhand e 15-20 dk bh şutop yapıyoruz sonrasında 10-15 er dk. bh spin blok çalışıyoruz.vakit sorunumuz yoksa 10-15 dk. da ben kesiğe bh tek spin 10-15 dk kadir bh masaüstü açma çalışıp Backhand i de bir bir buçuk saate bitiriyoruz. Sonrasında bir antrenman maçı yapıyoruz kaybedenin sigaraları vereceği Maçımız sonrası güzel bir sigara faslı yapıyoruz 10 dk kadar. Akabinde aklımıza gelen eksiklik yada zaaflarımıza yönelik çeşitli kombinasyonları da yarım saat kadar çalışıp vakit kalırsa 2-3 maç daha yapıp 18:30 civarı geldiğimiz salonu 22:00 civarı zar zor istemeye istemeye terkediyoruz. Çıkınca cuğaralarımızı yakıp günün kritiğini yapıyoruz ve evin yolunu tutuyoruz. De hadi bakalım sizlerde hem bizim antrenmanlarımız hakkındaki fikir ve katkılarınızı hemde kendiniz ne sıklıkla ve nasıl antrenman yaptığınızı yazın bağalum.2 puan
-
Eğer özellikle maçlarınızı videoya kaydedip paylaşırsanız izleyerek eksikliklerinizi belirleyip, ona göre antreman programını memnuniyetle yapabilirim. Ama sizleri izlemeden bunu yapamam.2 puan
-
Bende Atilla hoca, Osman hoca ve Korkut Usta'ya teşekkür edeyim bu arada. Ayrıca antrenman partnerim Rıdvan kardeşimede teşekkür ederim. Kısa zamanda oyunumu ileri taşımamda bana fazlasıyla yardımcı oldular. Tam anlamıyla iyi bir oyuncu olmak için daha zamanımız var çalışmalara devam eksiklerimizi gidermek için. Remzi hocayada teşekkürler düşüncelerini aktardığı için. Oyunumuzu daha ileri seviyelere taşımak için kendisindende bir antrenman programı rica etsek bize yardımcı olurmu acaba?1 puan
-
Birincisi sigara konusunda çok haklısınız kondisyonu bitiriyor gerçektende. İkinci olarak tüm çalışmalarımızı çok top ile yapıyoruz. Ayak çalıştırmaya yönelik kendi çapımızda kombinasyonlar yapmaya gayret ediyoruz. Üçüncü olarak fh-fh masabaşında şut- şut oynar gibi spin-spin yapıyoruz iyice ısındıktan sonra bahsettiğiniz masadan 1er 2 şer metre açıktan fh kontra spin yapmaya çalışıyoruz kendi çapımızda bu çalışmada ilk zamanlar pek gidip gelemiyordu top ama şimdilerde tatminkar düzeye çıkardık uzaktan fh kontra-kontra antrenmanını. Bahsettiğiniz defansif rakete karşı antrenman açısından da şanslıyız.Salonda Atilla abimiz (Eryıldız) fırsat buldukça bize pütüründen top atıyor.Kendisine de yeri gelmişken teşekkürler.Atilla abiden bahsedince Korkut (Usta) abiyi de unutmamak lazım bize güzel antrenmanlar yaptırıyor gördüğü eksiklerimize yönelik kombinasyon vb. çalışmalar öneriyor. Yeri gelmişken kendisi İgdaş takımının oyuncusu ve kuruluşlar ligi maçının çift maçında sakatlandı Buradanda tekrar geçmiş olsun demek istedim. http://www.ikmtsd.org/haber.php?id=181&title=Ge%C3%A7mi%C5%9F%20Olsun.%20Y%C3%B6netim%20Kurulu%20%C3%9Cyemiz%20ve%20%C4%B0gda%C5%9F%20Tak%C4%B1m%C4%B1%20Oyuncusu%20Korkut%20USTA%20Sakatlanm%C4%B1%C5%9F%20Olup%20A%C5%9Fil%20Tendonu%20Tedavisi%20Olmu%C5%9Ftur.. Yaanlız herkes bizim antrenmınızı inceliyor bizden başka kimse antrenman yapmıyormu diye düşündüm bir an. Sizlerde yazarsanız neler yaptığınız daha güzel olur bence.1 puan
-
Sevgili partnerim sıkı çalışmadan başarı olmuyor maalesef. Başarıdan kastım stilimize uygun istediğimiz oyunu maçlarda ortaya koyabilmek ve daha yüzdeli hücum yada defansif vuruşlar yapabilmek.Şimdilik sıkı çalışmaya devam (yapabildiğimizce - kendi çapımızda) Turnuvalara tabiiki katılacağızda biliyorsun ki vaktimiz uyuşmuyor çoğu zaman ya ben nöbetçiyim ya sen mesaide yada misafir vs. bilmem ne. Uysa vakit anelde - fb veteranda - vmtd de - istanbul veteranda kıymetli dostlarımız ve abilerimiz bizi bekler ve memnun olurlar sağolsunlar.1 puan
-
Sevgili partnerim, Antrenman olayının bişeyini çıkarmışız galiba. Farkında olmadan çok sıkı çalışıyoruz :)))) Biraz azaltsakmı ne? ahanda yaz geliyor artık daha fazla zaman olacak antrenman için artık hafta sonlarıda turnuvalara katılsak maç tecrübemizi arttırmak açısından bize fayda sağlar diye düşünüyorum.1 puan
-
emin ol 1500 tl yi verecek te oynayıp sakarlıktan masaya vuracak ta hatta sinirlenince yere atıp kıracak ta çok kişi var da ama maalesef hiçbiri bu forumun üyesi değilmiş.1 puan
-
internette antrenman bilgisi ve sporcu sağlığı ile ilgili birçok pdf ve html formatındaki dokümanlarda mevcut. bir tanesi http://www.vucutcu.com/forum3/printview.php?t=4121&start=0 antrenmanın amacı, sporcuların varolan sporsal potansiyellerini bilimsel yöntemlerle geliştirmek ve zaman içinde yüksek bir sporsal verime ulaştırmaktır. Sürantrenman ise fiziksel ve zihinsel yorgunluktan kaynaklanan performans kaybıdır.Uzun süren ve oldukça yüksek yoğunluktaki yüklenmeler sonucunda organizmada yorgunluk oluşur.Kural olarak en yüksek şiddetteki yorgunluklar 24-48 saat içinde başlangıç noktasına döner.Eğer bir sporcunun tüm yüklenmesi (antrenman, meslek, okul nedenleri ile) onun performansının ve yüklenme yeteneğinin üstüne çıkarsa sporcu sürantrenman ortamına girer. Sürantrenman yorgunluğu devamlı olarak arttıracaktır. Uygulanan bir yüklenme sonrası, sporcunun performans yeteneği tam olarak yeniden toparlanamayacak ve sürantrene koşulları ortadan kalkıncaya kadar devamlı düşen bir grafik çizecektir SÜRANTRENMANIN NEDENLERİ *Yetersiz dinlenme *Bozuk uyku düzeni *Beslenme Alışkanlığı *İçki-nikotin-fazla kafein alımı *Çevresel Faktörler *Psikolojik Yüklenmeler *Yaşam stili- Düzensiz yaşam tarzı *Biyoritim *Enfeksiyonlu hastalıklar SÜRANTRENMAN BELİRTİLERİ *Sporcunun gücünde düşme (Dayanıklılık,kuvvet ve sürat düşer.) *Uzun süren yorgunluk (Dinlenme süresi uzar.) *Psikolojik belirtiler (Kusur bulma,her an kavgaya hazır olma,isteksizlik,depresyon,tedirginlik) *Günlük yaşamda değişmeler *Neşesizlik *Düşük konsantrasyon yeteneği *Uykusuzluk *Gece terlemeleri *İştahsızlık *Kilo kaybı SÜRANTRENMANIN GİDERİLMESİ *Öncelikle yüklenme azaltılmalı ve sporcuya dinlenme olanakları sağlanmalıdır.(Aktif dinlenme, masaj, banyolar, zengin vitaminli yiyecekler gibi.) *Pasif dinlenmelerden kaçınılmalıdır *Dengeli beslenme, *Antrenmanlar arasında yeterli dinlenme periyotlarının verilmesi, *Düzenli uyku, *Düzenli ve sorunsuz özel yaşam, *Antrenmanları sürdürmek için yeterli motivasyon ile bir takım olumsuzlukların önemli ölçüde ortadan kalktığı görülür. buna ek olarak: özellikle koşu,kayak,yüzme,pentatlon gibi sporlarda antrenman programlarını uygulamadan evvel,sporcunun eşik hızı(thershold speed) bulunur.(laktik asit sorunu olmadan,performansında/doğru formda düşüş yaşamadan o sporu belli bir tempoda yapabildiği hız.) buna göre dayanıklılık 1-2-3 ve sprint 1-2-3 antrenmanları planlanır.bu hızı bulurken çeşitli yöntemler,antrenmanı planlarken çeşitli kriterler vardır.uygularken de bazı başka kriterler.(bunlar bilimsel hikaye.burada bahsetmeyeceğim.çok merak edersen bunları da internette bulursun. mesela dayanıklılık 2 antrenmanı veya spr 2 antrenmanını her gün uygulayamazsınız,arasında belli dinlenme süresi olmalı [12-96 saat arası,antrenmanın tipine göre] ve daha hafif,tekniğe-taktiğe dayalı antrenmanlar yapılmalıdır. (türkiyede bazı bilimselllikten uzak ve sabırsız hocalar hormonlu domates veya tavuk yetiştiririr gibi en sert antrenmanları uygular.15 yaşına geldiğinde çocuk malulen emekli).uyguladığınız takdirde sürantrenman ve devamında ciddi sakatlıklar ile sağlık problemleri ortya çıkar. veya düzgün antrenman yaptınız ama sekiz saat uyumadınız. (ağır antrenmansa 9 saat.sakın az uyku bana yeter demeyin. belki sporla iştigal olmayan veya günde sadece yarım saat koşmayı veya sadece iki ağırlık kaldırıp biseps şişirmeyi spordan sayanlar için 6-7 saat geçerli olabilir ama ciddi olarak sporla uğraşanlar 8 hatta 9 saaat uyumalıdır. sporcular için "sadece aptallar 8 saat uyur" kitabınının ilkeleri geçerli değildir.üst düzey performans sporcuları iki yarış arasında bile ekstradan hemen uyur.toplamda 9 saat kadar uyurlar.). bir sonraki antrenmanda fiziki hem de psikolojik yeterliliği sağlayamazsınız. bunu devam ettirirseniz bir sonraki antrenman daha da zorlaşır ve sonunda şalter atar. veya;antrenman yaptın ama olması gerektiği kadar karbonhidrat-protein ve yararlı yağları yemedin,antrenman sırasında kaybettiğin elektrolitleri (tuz,bikarnonat,sülfat,magnezyum,potasyum vb....maden suyunun içeriğinde de elektrolitleri görebilirsin) tamamlamadın,yine toparlanamazsın ve performans düşer sürantrene olursun. antrenmanı yaptın,gittin alemlere cigara-alkol aldın.bu maddeler seni,kaslarını ve organlarını uyuşturur,dinlenme sürecini sekteye uğratır.özellikle türk sporcular yıllarca dış ülkelere müsabakaya gidince iplerini kopartıp bunu yapıyordular. nasılsa birinci olamayacaklar ya,o zaman sorun yok anlayışı vardı.bunun dışında birçok genç sporcu,gençliğinin gücüne güvenip sigara alkol alır ve birkaç yıllık süreçte kaybolup giderler. antrenman yaparken yoğunluk planlaması,dinlenme,yeme içme dikkatli planlanmalı, psikolojijk,fiziksel(kas-eklem yapısı,kalbinin durumu,herhangi bir organda sorunun olup olmadığı vb...) ve çevresel faktörler de göz önünde bulundurulmalıdır. bir örnek vereyim:üniversiteyi kazanmak istiyorsun.en geç liseye başladığında artık ciddi bir çalışma programı uygulamaya başlamalısın.ciddi derken deli danalar gibi sabahtan akşama kitaplara gömülmek değil bu.ama günde en az 2 saatini,bazen de 4-5 saatini buna ayırmalısın.haftada 1 gününü veya 5 günde 1 gününü tamamen başka şeylere harcayabilirsin.bazen formül çalışmalı,bazen örnek soru çözmelisin.sıkılınca sözel konulara geçmeli,çok sıkıldıysan ara vermeli,daha da sıkıldıysan başka birşey bulmalısın.bu arada vakit ayarlaması yapıp sporunu,sinemanı,arkadaşlarını,sosyal faaliyetlerini de ihmal etmemelisin.böylece hep moral,motivasyon ve odaklanmanı belli bir seviyede tutabilirsin.1 puan
-
Koli kağıdını yırtıp raket yerine kullanarak seni yenecek adamlar varken yanlış tekniğini düzeltmeye çalışmak yerine ekipman değiştirmek ne kadar doğru sence? Hata yapmanın nedeni yanlış teknik. O tekniği düzelt ekipmanı değiştirme...1 puan
-
baş antrenörün halil hacı olduğunu biliyorum sadece. onun dışında neredeyse her turnuva başka antrenörlerin (antrenör grupları hatta) gittiğini paylaşılan fotoğraflar aracılığıyla öğreniyoruz. çinliler kendi aralarında olayı çözüyorlar. değişik bir sistemimiz var yani anlayacağınız :)1 puan
Liderler panosu zaman dilimi: Istanbul/GMT+03:00
-
Çevrimiçi Kullanıcılar 0 Üye, 0 Gizli, 238 Misafir (Tam liste)
- Şu anda bağlı kayıtlı kullanıcı bulunmuyor
-
Konular