Son zamanlarda dikkatimi çeken bir şey var. Forumda sürekli olarak maçlarda galip gelmek için kullanılabilecek en iyi tahta, lastik kombinasyonları, antrenman teknikleri, taktikler, kondüsyon, psikoloji vs vs. gibi bir çok konu hakkında yazılar yazılıyor. İster veteran, isterse aktif sporcu olsun oynayacağı maçlarda galip gelmek isteyecektir. Fakat netice itibarıyla galipte gelebilirsiniz, mağlupta olabilirsiniz. Dünyanın en iyi sporcuları yada takımları dahi yenilebilir ve yenilecektirde, hangi spor dalı olursa olsun sporun doğasında sürekli galip gelmek diye bir şey yoktur. Önemli olan kaybetmenin dünyanın sonu olmadığıdır, rakibe saygı duymaktır, sporcu terbiyesi ve ahlakıdır, maçı galip bitirmek için rakibin sinirini bozmak ya da başka taktikler kullanarak her yol geçerli demek değildir, kısacası adam gibi sporcu olmaktır.
Özellikle de bizim sporumuza insanları kazandırmamız ve sevdirmemiz için oyun seviyesinin durumuna bakılmadan masa tenisi oynamaya çalışan insanlara yardımcı olmalı, fırsat olduğunda da onlarla oynamalı ve her türlü bilgiyi paylaşmalıyız. Oyun seviyesi düşük olan kişileri hor görüp, gurur ve kibirli davranmayıp saygı göstermeliyiz. Maalesef son zamanlarda masa tenisini iyi oynadığını zanneden bazı kişilerin çok enteresan tavırlar içinde olduklarını üzülerek gözlemliyorum. Camiadaki bir çok arkadaşımda bu durumun farkında. 30 yıldır bu camianın içindeyim, insanlara hep bu sporu sevdirmeye çalıştım ve halada çalışıyorum.
Maç kazanma hırsı güzel bir şeydir ama sınırları içerisinde kalırsa, kaybedince de rakibe saygı duyacaksın. Son günlerde de gerekli görsel, gerekse yazılı medyada görüldüğü üzere, yukarıda belirttiğim değerler unutulmuş, tamamen kazanmak adına her yola başvuruluyor. Ülkemizdeki sporcuların durumu ve yaklaşımları iyi durumda değil, halkımızda bu eğilimde, gerçekten çok düşündürücü ve üzücü bir durum. Ne hallere gelmişiz fakat insanlar hala farkında değil yada işlerine öyle geliyor. Bundan 15-20 sene öncesini hatırlıyorumda böyle şeyler yoktu. Büyüğün küçüğe, küçüğün büyüğe saygısı vardı artık bu kavramların çok azaldığını ve gittikçede kaybolacağı endişesini taşıyorum.
Ülkemizde insanların spor barış ve kardeşliktir ilkesinden yola çıkarak bu durum belki düzeltilebilir. Burada her branş spor dalındaki sporcular önce rakibe saygı duymayı öğrenmeli ve öğretmelidir. Hepinizi bu konuda yardıma çağırıyorum.
Son söz, Ulu Önderimiz Atatürk'ünde belirttiği gibi "sporcunun, zeki, çevik aynı zamanda ahlaklısını severim"
Saygılarımla,