Liderler Panosu

bu onur öyle kaynana ruhlu bir adamdır ki avatarım olan yeşil adamı bile qısqanıyor. pütürle oynuyor, top üzerine gelmediğinde bir adım atıp vurmaz, türlü türlü huyu var hangi birini sayayım bunun zhang jike fanlığına nerden soyunduğunu bile anlamış değilim. en azından benim ma long ile ortak yanım var. bildiğin ma long gibi backhand vuruyorum 2 senedir uğraşıyodum en sonunda oldu. sen zhang ın nesi ile özdeşleştin ey adam! en fazla zhang da top üzerine gelmeyince koşup çıkarmıyo belki böyle bir ortak yanın vardır. hele hele cloud walker xu xin... peeeey bu arada acaip süper backhandim var kim görse hasta oluyo. tekrar edeyim

19’ncu yüzyılın son döneminde masa tenisi de İngiltere’de moda olmuştu. Ancak, spordan çok akşam yemeği sonrası bir eğlence olarak görülüyordu. Bu eğlence başlangıçta ‘gossima’, ‘whiff-whaff’ gibi isimlerle anıldı. Ancak hiç bir isim bu oyun için ekipman üreten Jaques & Son firmasının 1901’de tescil ettirdiği marka ismi ‘Ping Pong’ kadar kalıcı olmadı. Öyle ki bugün bile dünyanın büyük bölümünde bu spor, ‘masa tenisi’ olarak değil, firmanın markasıyla ‘ping pong’ olarak adlandırılmakta. Bu oyunun kesin kaynağı çok tartışmalı. İlk olarak Hindistan, Malezya veya Anadolu çevresindeki İngiliz askerlerince icat edildiği tahmin ediliyor. Cambridge’li oyuncakçılar popüler hale getirdi. Diğer sporların ligleri, takımları, kupaları ve sahaları varken ping pong bunlardan yoksundu. Her hangi bir resmi kuralı olmadığı için de sık sık tartışmalara sahne oluyordu. Bu da 20’nci yüzyıla girerken oyuna olan ilgiyi azalttı. 1920’lerin başında Cambridge Üniversitesine gelen Ivor Montagu, atletizmin yeniden yükseldiği o çağda, okulda popüler olmanın yolunun bir sporda başarılı olmaktan geçtiğini kısa sürede farkedecekti. Futbol ve tenisteki denemelerinde bir türlü başarı sağlayamadı. Derken, modası çoktan geçmiş bir eğlence olan Ping Pong’u keşfetti. Zenginliğini de kullanarak üniversiteye iki ping-pong masası getirtti. ‘’Montagu’nun ilk turnuvası şaşırtıcı bir ilgiye sahip oldu. 140 oyuncu kayıt yaptırdı. Ping-Pong henüz ölmemişti demek ki… Bu oyunu yeniden popüler yapmak isteyen Manchester’lı bir işadamı da, oyunun Oxbridge (Oxford ve Cambridge üniversiteleri ortak adı) evreninde gördüğü ilgiyi duyarak Montagu ile temasa geçti. Montagu’ya bu eğlenceye kurallarını kazandırarak bir spora dönüştürmekte yardım etti. Montagu’nun oyuna getirdiği kurallar, sonraki 40 yıl boyunca aynen uygulanacak ve sayısız dile çevrilecekti. Montagu bir de Ping Pong Federasyonu kurdu. Ancak çok geçmeden ilk büyük sorunla karşılaştılar. Ping Pong bir özel markaydı ve Jaques & Son firması sadece kendi ürettikleri masa ve ekipmanların kullanılması şartıyla bu isme izin verebileceklerini iletti. Montagu kapitalizme karşı ilk büyük direnişini gerçekleştirdi ve bu isteği ret ederek federasyonun adını ‘’Masa Tenisi Federasyonu’’ olarak değiştirdi. Ardından da Uluslararası Masa Tenisi Federasyonu’nun kuruluşuna öncülük etti. Montagu’nun bu spordan öncelikli beklentisi politikti: komünizmi dünyada yaymak istiyordu. En büyük zaferi ise Çin oldu. Sürgün yıllarında bu sporla tanışan Mao tam bir masa tenisi tutkunuydu. 42 yıl önce bu ay, Kızıl Çin, uluslararası topluma bu sporla dahil oldu. Ve masa tenisinin dünyada en popüler olduğu ülke hala Çin. Montagu, 5 Kasım 1984’te Londra’da öldü. 4 yıl sonra 1988 yılında masa tenisi, olimpik spor olarak kabul edildi ve olimpiyatlara dahil oldu.

biraz geç olmuş ama size cevap vermek istiyorum. stiga allround evolution,benim hakkında okuduklarım kadarıyla;özellikle sweetspotu dar yapılmış ve tahtanın bu bölgesinin dışına (ideal vuruş alanı içinde olmayan bir noktaya) vurulduğunda titreşim yapacak şekilde tasarlanmış bir tahta.ve bu tahta gelişim sürecinin başlarındaki oyunculara çok tavsiye ediliyor.böylece sporcu ileride doğru bir teknikler oynasın ve üst düzey bir sporcu olması kolaylaşsın. yani sizin elinizdeki daha hafif,daha güçlü ve ucuz bir all+ veya off- tahtasının bu tür amaçla yapılmış bir tahtadan üstün olma durum yok. ikinci olarak, joola wing zaten kullanıcıları tarafından beğenilen bir tahta. ama bir tahtanın ünlü olması onu belli bir kitlenin kullanması,reklam/propaganda vb. ile ilgili. mesela fiat-tofaş arabaları bence çok kötü arabalardır.hakettikleri değer 5-8 bin tl iken bazı illerimizde 12-15bin tl arasında çok rahat müşteri bulmaktadır.veya 95 model toyota corollalar ülkemizin doğu bölgesinde çok sevilen ve tutulanarabalardır. joola markası ve onun distribütörü, türkiyede ürünlerini tanıtmak için ne yapıyor?tamam ben joola medium tahtasını ileride oğluma veya antrenörlük yapacak olsam talebelerime tavsiye edeceğim 10 tahtadan birisi.fakat bunu bana türkiyede tanıtmadılar.kendim araştırıp buldum. mesela donic testra AR+ plu isimli bir tahta var.masa üstünde all+ ve orta mesafede de all+ dan off- ye bir karaktere sahip.peki kaç kişi bu tahtayı biliyor?avalox p500 çok bilinen bir tahta.çünkü p700 çok ünlü bu da onun bir boy küçüğü.ama bence avalox jtech çok daha güzel bir tahta.bununla beraber all+ klasmanındaki bu tahtayı dışarıdan getirireniz yaklaşık 85 dolar artı kargo masrafı ödemeye gerek var mı?cornellliau isimli firmayı çoğu kişi yabancıların yaptıkları maçlarda masa olarak görmüştür.ayrıca hafif ve şık tahtalar yaparlar,göreceli olarak da ucuzlardır. ama çoğu kişinin bu tahtalardan haberi yoktur. şu konuya da girmek istiyorum: duymuşsunuzdur,stiga hissi diye birşey var.stiga tahta hislerinin net oluşuyla sükse yapmış.hal böyle olunca markanın kendisi de direk +%10-20 daha fazla fiyat istiyor. bu da şuna benziyor.mercedes de volvo da kaliteli markalar.ama aynı hızdaki,aynı konfordaki,aynı klasmandaki modellerinde mercedes in modeli 10-30 bin tl daha fazla olacaktır ve buna rağmen daha fazla alıcı bulacaktır,müşteriler de bunu normal karşılayacaktır. bu,marka değeri ile igili birşey. masa tenisinde de bu durum geçerli.butterfly da inanılmaz pahalı ve çoğu kişi bundan şikayetçi ama yine de alıyorlar.üstelik en çok kazanan 2-3 markadan biri. joola falcon-eagle-wing medium veya yasaka sweden classic-extra siga allround classic- evolution ve sayamadığım diğerleri.....bunlar arasındaki fark milimetre kadardır.benim nacizane tavsiyem,tahtalar arasındaki küçük farklara çok takılmadan,oyun tarzınıza ve cebinize göre seçim yapmanız,buna göre de oyununuzu,tahta ve top hissinizi geliştirmek için bol antrenman yapmanız.bir de özellikle all+ ve off- tahtalarda sert hisli olmamasına dikkat etmeniz.belki yumuşak tahtada smaçları,öldürücü curuşları yapmak daha zor olabilir.ama top hissini daha iyi geliştirirsiniz,sonrasında off+ lastiklerle de oyun hızınızı ve gücünüzü arttırırsınız.