Masa tenisi garip spordur. Rakibime bırakın sette sayı vermeyi bilerek yenildiğim olmuştur. Özellikle şirketler arası dostluk turnuvalarında setten ziyade diğer çalışanlar "kaç kaç bitti?" sorusuyla hüküm verdikleri için 7 set üzerinden oynana maçta 7-0 bitmesini istemem.
Anı;
Biz şampiyonluğa oynarken güçsüz bir takımla eşleşmiştik. Bizden daha güçsüz takımın kurada çıkan oyuncusu lisedeyken aynı sınıftan arkadaşım çıktı ve onunla karşılaştık. Rakibimdeki maç öncesi antrenman sırasında baktığımda bir hevesle katıldıklarını gördüm ve ligde sonuncuydular. Şirket liglerinde oynayanlar iyi bilir; böyle dostluk turnuvalarına gidiyorsanız aynı şirkette çalışıp da bilmeyen birine "11-0 set verdim", "7-0 maçı kaybettik" demek onların kafasında bir şey oluşturmuyor ama bilip bilmeden sizinle ufaktan alaya alıyorlar, şevkinizi kırıyorlar. Benim maçı kazanmamın yada kaybetmemin fikstürde de bir şey değiştirmeyeceğini bildiğimden şirket olarak bu durumu yaşamalarını istemediğimden maçı kaybettim. Bu hikayeyi de aslında rahmetli hakemlerimizden Timur Hoca anısına anlatmak istedim. Toprağı bol olsun, rakibim olan arkadaşımı mağdur etmemek için ona çok belli etmeden oynamıştım ama Timur Hoca beni tanıyordu ve durumu anladı. Maç sonu kulağıma: "çok rahat kazanacağın maçı neden verdin? Bunun için sana sarı kart verdim" demişti. Kendisi her turnuvaya ciddi yaklaşan bir hakemimizdi (olması gereken bu). Bende yukarıdaki şekilde durumu ve dostluk kısmını önde tutmamız gerektiğini izah ettim. Sonra kendisi de fikstürü inceleyip bir sıralama değiştirmediğini görünce haklı olduğuma kanaat getirerek sarı kartımı silmişti. Zaten verdiğim maç herhangi bir takımın hakkını yeseydi yapmazdım. Timur Hocamıza Allah rahmet eylesin. Çok değerli insandı. Ve devamında yemeklerde yolculuklarda birlikte olduk. Bu işin çirkefliğine bulaşmayan oyuncuları o da çok severdi. (Maçlarda nelere şahit oluyorduk)
Yukarıdaki konuya herkes başka yaklaşabilir. Ertan Abi gibi rakibi oynatarak, kendi vurmayarak oynamak daha zevkli ama diğer bir arkadaş için 11-0 yenmek rakibe saygı denebilir. Her düşünceye saygı duyarım.
Birçok ciddi maça çıktım ama çok çok ciddi liglerde oynamadım. Onun için o masanın başına geçen herkesle aynı keyfi paylaşmaya çalıştım. Yensem ne olur yenilsem ne olur? O maça çıkmış olmaktan daha büyük keyif yok benim için..