Rakip yaptığımı yanlış anlasın, ve de bu yanlış anlama üzerinden mukabele ettiğinden, varoluşta o anda olanla bağlantısı koptuğundan, ''zannettiğinden'' ve bu zan uyarınca davrandığından hata yapsın, sayıyı da ben kazanayım.
Yalnız vuruş anında yapayım değişikliğimi, hareket sürecimdeki form geçişlerinin gayrısı hemen hemen aynı olsun. Servisten kazanayım sayıyı.
Daha kandırıcı ve zor farkedilebilir olayım ki puanı kazanayım. Puanlardan seti, setten maçı kazananlar sırasına girişi dokuyayım ilmek ilmek, öreyim tuğla tuğla.
Vuruş anında yaptığım bu değişikliği fark edemeyecek, hoş, farketse bile yaptığım değişikliğe hemen o anda uygun şekilde mukabele edemeyecek düzeyde olanlardan yiyeyim ekmeği, kazanayım sayıyı, alayım maçı.
Son olarak Joo Se Hyuk tahtasından Diode'ye, forhendde de Tenergy 5 den Tenergy Hard'a geçmiş olan oyuncumuzun bu videoda servislerini bekendinde kullandığı, topu bir hayli tutan 1.1 mm. Feint Long 3 ile atmasına dikiz. Ruwen Filus bunu maçta da yapıyor. Bu servisleri atarken bazen forhend lastiğini bazen de Feint Long 3'ü kullanıyor. Daha çok düz lastiklerle oynayan oyuncuların olduğu alemde, belli bir seviyeye kadar olan oyuncuların mukabele şartlanışları da ekseriyetle düz lastiklerden gelen toplara göre. Yeri gelmişken, Filus'un, kendi düzeyinde uzun pütürle falsolu servisten istifade eden ender oyunculardan biri olduğuna da rahatça dikkat edelim. Özellikle de maçın kritik anlarında kullandığında, uyumsuz mukabelelere sebebiyete büyük katkı sağladığı veya servisi yemese de, rakibi bu falso azalmasını da dikkate almak zorunda bırakıp sıkıştırdığından, Filus'un servisi pütürle atıştan az ekmek yemediğini söyleyebiliyoruz - düzeltiyorum - söyleyebiliyorum. Bende, burada, kısa pütür kadar olmasa da topu tutan, diğer uzun pütürler gibi topu hepten boş göndermeyen Feint Long 3 yüzeyinin hoş bir değerlendirilişiyle karşı karşıya olduğumuzu da ilave ederek, bu bahisteki sözlerimi nihayete erdirebileceğime dair bir kanaat oluştuğunu ifade etmek istiyorum. Ancak, her ne kadar bende böyle bir kanaat oluştuysa ve bir şeyi iyi yapmak hususundaki kıpırtısızlık her ne kadar yaygın olsa da, yapacağımız antremanlara bazen, videodaki gibi boyalı top kullanımının eklenmesinin falso konusundaki anlayış ve deneyimlerimize yapacağı muazzam katkıyı da yeri gelmişken anmaktan es geçemeyeceğim doğrusu. Zira en iyi oyuncuların tecrübeleriyle de açıktır ki, boyalı topla antrenman, hemen orada, oracıkta, gözümüzün önündeki topun dönüşünü mükemmelen görünür kılıyor ve bizi bu konudaki zihinsel aktivitenin ötesine taşıyıp, olanla direk bağlantı kurmamıza vesile oluyor. Boyalı top kullanımı, falso okuyuşumuza getirdiği rahatlık ve konforun yanısıra, bir müddet böyle çalıştıktan sonra, boyasız topa olanlar konusundaki kestirimlerimizin daha keskin ve yerinde olmasına, anlayışımızın da artmasına katkıda bulunuyor. Böyle de yapmakla masa tenisimizi beslemiş, ekmeğimize yağ sürmüş ve anlayış çiçeklerini sulamış oluyoruz. Bu denileni, hele de falsoya sipine hasta olanların daha da kesafetle takdir edeceklerine dair bende oluşan itimat tamdır.