Batra'nın aynı turnuvada, yukarıda bahis konusu olan takım arkadaşı Akula ile çeyrek final maçı.
Takdir edersiniz ki, Akula'nın forhend atak hareketi Batra'ya göre daha bütün, sağlam, istikrarlı ve merkezlenmiş. Sipinks olsun, çivi olsun, Akula atak yapıp sonraki topa hazırlanırken, Batra'da bazen gözlediğimiz gibi dağılmıyor ve savrulmuyor. Manika Batra ''uzun boylu'' ve onun ''core'' yani bedenin merkezinde diyebileceğimiz, leğen kemiğinden kafatasına kadar olan alanda, omurgaya yakın bölgelerdeki kasları, maç boyunca, kol ve bacaklardaki ani yön değiştirişlerde uzuvları savrulmadan ve yalpalamadan bir arada tutacak, hareketi bir yönde yaptıktan sonra uzvu rahatça geri çekebilecek kadar güçlü değil ve dengesi bozuluyor. Zamanlama ve mesafe de haliyle bundan etkileniyor. Merkezlenemiyor ve atakta rahatça güç de üretemiyor. Winter'la olan maçında bir Winter'ın bir Batra'nın forhend ataklarına bir bakın isterseniz. Hele de Batra forhendle Winter'ın forhendine atak yaparsa, Winter çok daha sert kontralarla onu peynir ekmek gibi yiyor.
Umarım, lafı ''core'' kasları çalıştırıp güçlendirmeye yarayan çalışmaların ehemmiyetine, bu çalışmaları yapmanın masa tenisinde ekmeğimize ne de güzel yağ süreceğine getirmeye çalıştığım, dikkatli okurun gözünden kaçmamıştır.
Ha, Hintliler, o yogaların o dangalların memleketi farkında değil mi ''core'' kaslarını güçlendirmenin? Orasını bilemeyeceğim; dediklerim yalnızca Batra'nın oyununda gördüklerime dair.