Sayın Noomi,
Sayın MORATORYUM'un kaleme almış olduğu, sizin de alıntıladığınız yukarıdaki satırları odamın içinde cümle aralarında birer nefes alıp verecek kadar dura dura, dikkat ede ede, yüksek sesle okudum. Akabinde aynı ameliyeyi bir kerre daha tekrar etdim ve en son üçüncü kerre bir kerre daha, yüksek sesle, neredeyse bağırarak okudum.
Bu yöntem sayesinde, metinle, ne yazdığıyla, o pek alışageldiğimiz, beylik, kısıtlı bir dikkatle sessizce okuma tarzına nispetle, çok daha iyi bağlantı kurabildiğimi deneyimliyorum. Bu yöntem, metinde nelerin yazdığını olduğu kadar, nelerin yazmadığını da ayırt edebilmemi kolaylaştırıyor. İlaveten böyle yüküsek sesle okumak, metne, kendim herhangi bir projeksiyon mu yapıyor, metni kafama göre mi yorumluyor, metinde ifade edilenlerden başka sulara mı yelken açıveriyor, bambaşka dallara mı konu konuveriyorum, bunları da ayırt edebilmemi kolaylaştırıyor.
Sayın Noomi,
Gelelim alıntının peşisıra tevcih etmiş olduğunuz sual, ''koldaki kasların geliştirilmesi bu rahatsızlığı engelliyor mu diyorsunuz hocam?''a.
Takdir edersiniz ki, oyuncuların vücud ve adale yapıları bir hayli çeşitlilik göstermektedir. Buna bir de oyuncuların topa, envai çeşit ve şiddetde vuruş tarzlarını katar isek, sualinizin içerdiği umumi, herkes için geçerli olacak bir cevap talebinin karşılanamayacağını, karşılama girişimlerinin ise tıraş olacağını açıkça görürüz. Birbirinden pek farklı deneyimler ve neticeler göz önündedir. Öyle hemen atımızı doludizgin genel geçer sonuçlar çıkarmalara mahmuzlamayalım. Vak'aların her birini tek başına ele almak icab eder.
Elbette, ona yöneltilen buyrukları yerine getirebilmek için alt yapının ona yüklenen iş için gereken güç ve dayanıklılıkta olmasının elzemliği, değil ise, altyapının bu evsafa getirilmesinin lüzumiyeti tabak gibi ortadadır. Güzel bedenimizin, onunla yaptıklarımızın ayırdında olmamız icab eder. Şayet enercimizi bu hususa tevcih etmez isek, o husus enercisini bize tevcih eder.
Zaten (az daha gözden kaçırıyordum), siz, koldaki kasların geliştirilmesinin bu rahatsızlığı engelleyip engellemediğini de sormuyor, siz Sayın MORATORYUM'un böyle deyip demediğini soruyorsunuz.
Eh, okuyunuz bakalım Sayın MORATORYUM'dan yaptığınız alıntıyı bir kerre daha; demiş mi böyle bir şey...