Liderler Panosu

Merhaba, Siz uzun pütür olarak sormuşsunuz ama pütür(uzun, orta, kısa)ve pütürcüye karşı oynayabilmek çok geniş kapsamlı, detaylı ve karmaşık bir konu olduğundan iyi bir değerlendirme yapmak önemlidir. Pütürler rakipten gelen enerjili(Spin, falso vs)toplar sayesinde başarılı olurlar. Bu tarz pütürler ile oynayan oyuncuların vuruşları farklı olduğu için gelen toplar da farklı olacak, ayrıca oyuncu raketini çevirerek oynuyorsa bunu da dikkate almak gerekir. Uzun pütür rakibe en çok hata yaptıran bir pütür türüdür ama oynaması da bir o kadar zordur. Oynaması en kolay olanı ise kısa pütürdür ve rakibe az hata yaptırır. Genel olarak belirtmek gerekirse, uzun pütüre karşı yapılması ve yapılmaması gerekenler; 1. Asla falsolu servis atma, atacağın falsolu servis kesik olarak geri dönecektir. 2. Üst üste 3 spinden fazla yapma, spinin dozajı arttıkça toplar geriye çok kesik olarak dönecektir. 3. Spinleri fazla dolu olmadan, boş çek, 2,3 Spin sonrasında topu file dibine kısa bırak, o zaman topun enerjisi boşalacak ve tekrar atak yapmak için daha uygun toplar gelecektir. 4. Pütürcüye karşı fazla agresif oynama, ittir, kaktır oyna, uygun pozisyon bulduğunda atak yap. 5. Pütür lastikler dolu kesikleri sevmezler. Özellikle kesik atılacak servisler çok sayı kazandıracaktır. Boş atılan servislerden de çok iyi atak yapılacak uygun toplar alınacaktır. 6. Topları taşıyarak pütüre doğru at, rakip mutlaka hata yapacaktır. Tabi ki yukarıda belirttiklerim için sürekli ve çok tekrar yaparak farklı oyuncularla oynayıp deneyimlemek gerekir. Şimdilik aklıma gelenler bunlar, umarım aydınlatıcı olmuştur.

Bu olayları dallandırıp budaklandırıp bıktırma politikası falan mi? 502 o kadar hatasız ve guzel yaziyor ki koskaniyorsunuz cekemiyorsunuz gibisinden yazdın, ben de adamın yazım yanlışları yaptığını, güzel yazmakla bir derdi olmadığını, kıskanacak durumda olmadığımı zira bir zamanlar işimin yazım yanlışlarını düzeltmek olduğunu söyledim. Simdi siz araya girip bize ithamlarda bulunuyorsunuz sonra da hic bir sey dememiş gibi bunları yazıyorsunuz. Şu olayları sakin kafayla okuyan biri neyin ne olduğunu görür. Bizim moderatörün nasıl yazdığını da görür. Maalesef forum bu hale geldi. Kimse böyle olsun istemezdi. Küçük olsun benim olsunculuk bize burayalara kadar getirdi. Bu kadar şey yazılıyor maalesef ertan abinin haberi yok, emrenin haberi yok. Ne diyeyim bilemiyorum. Bence okuyan herkes fikrini yazsın çünkü yazmadıkça benim de hevesim kaçıyor ne için buraya yazıyorum diye düşünmeye başlıyorum. Kavga çıkmasın tatsızlık olmasın dedikçe forum buraya kadar geldi.

Vay arkadaş ne konu olmuş, eski günler aklıma geldi :) Ya arkadaşlar, ben rahmetli Bora ve Tufan abiden de önce moderatördüm. Ancak Ertan abiden rica ederek moderatör olduğumu senelerce ( 10 sene kadar sanıyorum) gizledim çünkü ceza vermek zorunda kaldığımız üyelerimizle adamın bozulmasını istemedim. ( forumda özel msj ile satış yapmak, belli miktardan fazla satış yapmak vs yasaktı) bunlara foruma belli süre giriş yapamama gibi cezalar veriliyordu, dışarıda görüştüğüm arkadaşlarıma mod olarak ceza vermem gerekebiliyordu ve kişisel algılanması istemiyordum. O yüzden kendim mod olarak foruma giriş yapıp kontrolleri yapıp çıkıyordum. Satış yapmak, kadın üyelere tacizde bulunmak, özel msj ile hakaret etmek gibi durumlar olduğu için bazı üyelerin özel mesajlarını da kontrol etmeniz gerekiyordu şimdiki moderatörümüz forumda güzel güzel küfür edince ben mod iken forumdan banlandı. Ama sanıyorum karar tum modlar tarafından alinmisti diye hatirliyorum. Benim görüşüm küfür etmeyi alışkanlık haline getiren, tartışma çıkaran, sadece satış yapmak için gelen, bilgi paylaşmayıp trollük yapanların süresiz banlanmasıydı. Çünkü bu tipleri attıgımızda forumdan 1 kişi azalıyor ama bana göre 5 kişi de foruma aktif katılıyor veya forumu terketmiyordu. Yani attığımız her troll karşısında aslinda forumumuzun aktif katılımcı sayısı artıyordu. ancak ertan abi farklı düşünüyordu, bir kişi bile atılmasın, forumda hepimize söven biri bile farklı nick ile gelip foruma yazabilsin diyordu. Bu yüzden ben kötü polis ertan abi iyi polis fonksiyonu görüyordu. Belli bir süre sonra ben bu işten sıkıldım ve madem kuralları çiğnemenin bir sonucu yok ben de mod olmak istemiyorum bana kufur edenlere gerekli cevabı veririm bari içim soğur dedim ve mod olmayı bıraktım. O aralar bunların hepsi yazıldı çizildi moderatörlük yaptığım falan herkesçe biliniyordu. Belki de simdiki mod o aralar forumda aktif degildi falan. neyse gel zaman git zaman forum bu hale düşüp aktif kullanıcı sayısı nedensee!!!!!!! Çok düşünce , yıllık turnuvalar falan bitince, foruma girmeye devam eden eski ktm yeni mod oldu. Şimdi forumda çıkan gereksiz tartışmanın oldugu konuyu kilitleyip uyeleri ozelden uyarmak yerine konuyu alevlendirip etrafa tehditler saçıyor, kufur ederim, forumdan atarım falan diyor. Takdir edersiniz bu durum benim için çok komik ve eğlendirici. Bana kufur edip ertan abiden özür dileyip geri donen adam şimdi mod olmuş benim ne kadar haklı olduğumu kanıtlamaya çalışıyor. Forum ölü, bizim sayın modumuz işini yapacağına olayları kişiselleştirip daha da kötüye götürürüyor ve forum kurallarını kendisi ihlal ediyor. Ben de görüyorsunuz ne kadar haklıymışım değil mi diyorum. Sayın moderatörüm merak etmeyin beni atarsanız hemen ertan abiden ozur dileyip öz tusubasa olarak foruma geri dönerim sonra da bu döngü devam eder :) nasılsa forum kurallarını ihlal etmenin hic sonucu yok, hatta mod olup odullendiriliyorsunuz.

Burası bir masa tenisi forumu ve bir forumdaş Butterfly’ın son yıllarda çıkarttığı en değişik üst düzey lastik üzerine bir konu açıyor. Ne kadar güzel! Aslında olması gereken, gecikmiş de olsa bu başlık altında o lastik ile ilgili bilinenleri, tecrübeleri, merak edilenleri vs vs yazışmak. Ama yok olmaaaz! Oradan hemen “nereden bir şey bulsam da bir maraz çıkartsam, kendimi yüceltip, burada başlık açmak gafletinde bulunan kişinin yanlışını, eksiğini, dil bilgisi hatasını bularak saldırsam diyen bir oyun bozan konuya atlıyor. Başlıyor laf ebeliği yapmaya... işin kötü tarafı forumda insanların yazı yazma bilgi verme hevesini körelten bu adamı zaman zaman forum yönetimi de koruyor. Ben kendi adıma, bu şekilde perde arkasından kaçak dövüşen bir klavye arkası korkağı uzun süredir görmezden geliyordum. Ancak “Psychospin”’in yukarıda yazdığı bir kaç cümle susmamak gerektiğini hatırlattı. Sevgili moderatör ve admin ne kadar gözden kaçırırsa kaçırsın bu perde arkasında saklanan kompleksli insan yüzünden artık millet bi şeyler yazmaya korkar oldu. Yok nokta yanlış, yok büyük harf eksik, yok o dediğin öyle değil vs. vs. Kendisi saklama çabası içerisinde önce garabet ve özenti bir doğu üslubu kullanmaya çalışırken (ki pek beceremiyordu ya...) Sonrasında eski kelimeler ile zorlama ve hatalar ile bezeli eski Türkçe bir üslup peşinde. Niye? Çünkü korkak! O kompleksli kişiliğin kim olduğu anlaşılsın istemiyor. İstanbullu, eski oyuncu (hatta muhtemelen bilinen iyi de bir oyuncu) pütür ile defans oynuyor. Yaş 50 civarı ya da üstü... Eğer kendisi gibi olsa, bir ya da bir kaç kişi kesin tanıyacak. O da bundan korkuyor. Çünkü muhtemelen gerçek hayatta pek de buradaki gibi değil, yani pasif bir kişilik... Şimdi ben bunu yazdım ya, gelip bi şeyler zırvalar kesin. Ama ben karşımda adam isterim tartışmak için. Bak Lütfullah Bey gibi ben de yazıyorum ismimi. Daha önce de yazdım, zaten bu forumdan (ben 5 yıldır bu camiada olmama rağmen) en az 50 kişi de tanıyor beni... Benim adım Levent Ünüvar. Bak klavye arkası delikanlı, ya erkek gibi ismini ve kim olduğunu yaz, seninle çok arzu ettiğin o laf salatası biçiminde istediğin kadar yazışalım. Ya da hiç zahmet etme. Benim kişiliksiz bir sanal karaktere harcayacak vaktim yok. Not: @Psychospin Ben de 09C lastiğini ilk çıktığı aydan beri forhendimde kullanıyorum. Gönül isterdi ki, burada tecrübelerimizi paylaşalım. Ama bu virüs ortalıktayken olmuyor işte...

Sayın 502 Sizin bu usül, dil üzerine takıntı veya hassasiyetiniz ile konu esasını giderek kaybediyor. grup içindeki yazılarınıza baktığımda genel olarak sizin katılımınızla konunun takibi giderek zorlaşmış. ama asıl sorun abartılı bir retorikle bezenmiş her mesaja ilişmiş silik, örtük, müstehzi ve pusucu tavrınız. bununla kimse başa çıkmak, uğraşmak, yanıt vermek için düşünmek istemez. karşılarında rezil yada vezir olma endişesi taşımayan siber bir kimlikle konuşmak yada tartışmak içşn neden uğraşsınlar ki. burası ekipman tavsiyesi yeri değil. ben de sizden tavsiye istemedim. profesyoneller zaten ekipmanı hakkını vere vere kullanıyorlar. amaç bizim gibi amatörler bu lastikleri kullanırsa ne yapabilirler, ne ile karşılaşabilirler? bu soruların yanıtını aramak. yoksa internetteki videolarda bir ekipmanın, profesyonele yakın bir oyuncunun becerilerine göre tüm özellikleri zaten anlatılıyor. veya reklam amaçlı bazı özellikleri abartılabiliyor. hepimizin bir takma adı var. ama bu ortamda insanlar aynı zamanda birbirlerini yüzünden okumak, gerçek bir kimlikle temas etmek ister. en azından ben öyleyim ve bu ortam aracılığıyla çok hoş insanlar tanıdım. karşımda beyin, dil ve parmaklardan ibaret sadece zekasını bileyip duran siber kimliğinizle temas kurmak istemiyorum. Hakan Yener bizim için üstaddır. sıklıkla beraberiz. hatta bu lastiği o yapıştırmıştı. benim yaşadığım yerden birini tanıyor olmak ise, kendiniz için işe yarayabilir, biraz daha bütünlüklü bir kimliğe sahip olduğunuzu hissedebilirsiniz ama bizim için gerçek bir kimliği de yok değilmiş aslında diye düşünmemize yetmez. ayrıca, herhangi bir ortamda tanışırsak, hayal kırıklığı ya da şaşkınlık ta yaşamak istemezdim. öyle bir ortamda da kendinizi tanıtabilir miydiniz, bilemiyorum.