Sayın çokolat,
Acele etmeyin, oyun tarzınız siz oynadıkça, baharın gelişi, çiçeklerin açışı misali belirginleşecektir. Bunun olması ( baharın gelmesi ) için bir şey yapıyor musunuz? Öyle ise, bunun için de birşey yapmanız gerekmez.
Antıremanlarınızda acıya katlanınız, her bir vuruşun hakkını vererek yapınız; böyle öğrenebilirsiniz, yoksa kendinizi kandırmanın hiç bir yararı olmaz.
Çivi, bulok, sipinks, fassıpinkks, bekhentsipinks gibi elemanlarınızı icra edişinizde seviyeniz yükselip, bacaklarınız güçlenip, pozüsyondan pozisyona geçmeler, forhentten bekhente geçmeler akışkanlaştıkça, ''atak mı oynasam, çok yönlü mü'' tarzı, zihninizin ürettiği sözümona sorunların ne denli tıraş olduklarını daha iyi idrak edeceksiniz. Zira o vakit hayalinizde, zihinsel sorunlar üretip, sonra da onlara gerçeklikmiş gibi inanıp kanmak yerine, oynarken, canlı ralli sırasında beliren ''mes'ele''leri yaşayarak, durumlara canlı karşılıklar verebilerek yaşıyor olacak, masa tenisi oynamaktan ziyadesiyle lezzetyab olacaksınız. Zira artık muktedirsiniz, yapabiliyorsunuz'dur.
Şimdilik orta hızda (size göre, bunu siz bulacaksınız ve bu oynadıkça değişecektir ) bir tahta, YASAKA Sweden Classic veya Yasaka Gatien ve bir çift lastik ( mesela YASAKA Mark V HPS ) işinize yarayacak, bu ekipmanlar öğrenişlerinizi alttan alta, inceden inceye destekleyecek, bilek hassasiyet çiçeklerinizi sulayacaklardır.
Gücünüzü de arttıracaklardır; zira bu orta hızda ekipmanlarla, ŞAAAK!..ŞAAAAK!..ŞIRRAAK!..ŞIRRAAAK!..ŞAAAAAKKK!!..
ŞAAAAAK!..ŞAAAAAAAAAKKK!...Diye şakırdatmalara başlamalara gelip de, az biraz daha hızlı ekipmana ondan sonra geçiş yaparsanız, her gün bir buzağı kaldıran adamın büyüyünce bir boğa kaldırması misali, siz de şey edersiniz...