Ertan

Artık ortaokul öğrencileri bile web sitesi açıp güncel tutabiliyorlar. Federasyonun web sitesinin aylardır aynı şekilde kalmasını ben kabul edemiyorum. Camiada bu işten anlayan bir çok kişi var. İsteseler onlardan yardım ve fikir alabilirlerdi. Bana en az 2-3 masa tenisçi arkadaş web tasarımcısı olduklarını ve gönüllü olarak yardımcı olabileceklerini belirttiler. Federasyondan bu site ilgili herhangi bir pozitif yorum gelmedi. Kulağıma gelen tek yorum orada çalışan bir antrenörün bir arkadaşıma söylediği alaycı ifadeler. (Arkadaşım bu sitenin Avrupa'dan ödül aldığını söylemiş, o kişi de 'Avrupalıların başka işi gücü yok muymuş' diye cevap vermiş). Düşündürücü değil mi?

Bence koyu olmasının kalıntı bıraktığı için daha fazla zararı var. Yeni malzemeyi ilk defa yapıştırıyorsanız iki kat bolca sürerseniz yeterli oluyor. İkinci katı birinci kat kuruduktan sonra sürün. Ben her lastik yapıştırdığımda iyice kuruyuncaya kadar bekliyorum. Elimle dokunduğumda hem lastik, hem de tahtada sanki zamk yokmuş gibi hissediliyor. Ama birbirlerine dokundurduğunuzda anında yapışıyor.

Bana kalırsa masa tenisi yapıştırıcısı kullanın. Yapma olanların dozunu iyi ayarlamayıp koyu yaparsanız kalıntı bırakıyor. Sonra temizlemek için çok uğraşırsınız.

Çaycı Hüseyin'in topkeeeeeeeeeeeeeek i gibi

Az çeken herhangi bir lastik olabilir. Markaların kataloglarından bakıp spini en az olan ve anti olmayan düz (inverted) lastiklerden birisi seçilmeli. Şutop öğrenirken olması gereken amaç topa spin eklemeden düz vurmayı öğrenmektir. Şutopu spinli yapan gençlere rastlıyorum. Belki bazı hocalar böyle öğretiyor ama bence yanlış. İyi bir oyuncu spinsiz şut atmayı da, gerektiğinde spin yapmayı da bilmelidir. Önemli olan doğru zamanda doğru vuruşu yapabilmelidir. Şut atmak genelde öldürücü bir vuruştur. Spin ise şuta nazaran karşılaması daha kolay olan bir vuruştur. Şut atmanız gereken bir topa teknik eksiklikten dolayı spin yaparak rakibe sayıya ortak olma şansı veriyor olabilirsiniz. Daha önce Masatenisi.org a şut atmanın önemini anlatan bir yazı koymuştum okumayanlara ilginç geleceğini düşünüyorum. Okumak için burayı tıklayabilirsiniz. Ben FB deki Romen antrenörlerle epeyce sohbet etme fırsatı buldum. Bunlar altyapı antrenörleri ve Romen genç kızları Avrupa şampiyonu yapan Avrupa'nın en iyi altyapı antrenörünün tavsiyesiyle geldiler (adını şu anda hatırlayamıyorum). Mesela tahta konusunda Romanya'da gençlerin hiç birisinin (ileri seviyedekiler dahil) çok hızlı tahta kullanmadıklarını söylüyorlar. Bizde ise masa tenisine başladıktan 1 ay sonra en hızlı karbon tahtalar alınıyor. Bana göre de bu temel tekniğin oturmasına engel oluyor. Hızlı tahta ve hızlı lastikle iyi ayar yapmadan vurusanız top dışarı gidiyor. Daha acemi olan gençler ise top dışarı gitmesin diye hareketleri yarım yapmaya başlıyorlar. Bu sefer de vuruş teknikleri yanlış olmaya başlıyor. Romen antrenörlerden birisi FB A takımında oynamaya başladı. Süperlig terfi maçlarında (sanırım Tufan beylerle de oynayacaklar) eğer imkanınız olursa bu oyuncuyu seyretmenizi isterim. Belki milli oyuncular seviyesinde değil ama teknik açıdan mükemmel ve izleyenlere çok zevk vereceği kesin. Daha önceki terfi maçlarında, ben seyredemedim ama izleyenler söylüyorlar, büyük sansasyon yaratmış.

Backhand tarafının genel zayıflığını kasdetmiştim. Hem spin yapamıyan, hem de şutopu zayıf olan bazı oyuncular eğer tırtıl takarlarsa rakibe kötü top atıp bu zayıflıklarını örteceklerini düşüyorlar. Tırtılı sırf bu amaçla takıp eğer top açmayıp sert backhand şutlar da atmaz ve kesmeye başlarsa düz lastikten daha kötü duruma düşer. Tırtıldan kesme şeklinde gelen fakat kesiği fazla olmayan toplar rakiplerin arayıp da bulamadığı toplar olacaktır. Tırtılla kesmeye başlarsanız kaybedersiniz. Eğer backhand tarafından kesme oynayacaksa, o zaman hiç olmazsa daha çok çeken düz bir lastik kullanıp gerçekten kesik toplar atmalı. İyi antrenörler yeni başlayan oyunculara şutop öğrenmeleri için az çeken bir lastik öneriyorlar. Bu ilelebet bu lastikle oynayacaklar demek değildir. Şutopu iyice pekiştirdikten sonra spin aşamasına geldiğinde Sriver veya benzeri bir lastiği öneriyorlar.

Yeni başlayan birisine kısa tırtılı az çeken bir lastik olarak vermiştir. Bence kısa tırtıl şutop için mükemmel bir lastik. Yeni başlayanlara şutopu öğrensinler diye verilmesi normal. Benim söylemek istediğim yıllarca oynamış ve backhandi zayıf olan birisinin tırtılı zayıflığını örtmek için kullanmaması gerektiğiydi. Spin yapmayıp da sadece şut atarak oynayan oyuncular her iki tarafa da kısa tırtıl takabiliyorlar ve attıkları şutlar kolaylıkla geri dönmüyor.

Okuduğum bir çok yazıda yeni başlayanlara az çeken lastikler tavsiye ediliyor. Yeni başlayanlar öncelikle şutop yapmayı öğreniyorlar. Lastiğin az çekmesi doğru vuruş tekniğinin oturmasına faydalı oluyor. Benzer şekilde tahtanın da çok hızlı olmaması (ALL olması) kol ve bileğin doğru teknikle hareket etmesi için önemli.

Kısa tırtıl kullanan birisi olarak benim fikrim zayıf backhand'i telafi etmek için hiç bir zaman kullanılmamalıdır. Faydası da olmayacaktır. Kısa tırtılın en büyük avantajı spini az olduğu için falsodan az etkilenmesi ve dolayısıyla özellikle kesme gibi topları açmaya ve bu toplara sert ve ani vuruşlar yapmaya çok uygun olmasıdır. Bir de masaya yakın oynuyorsanız öldürücü bloklar yapılabilmesidir. Tırtıl ile blok yapıldığında top hem hızlı gider hem de çabuk düşer ve rakibin zamanlamasını bozar. Tabi bunları yapabilmek için backhandinizin iyi olması ve masaya yakın oynuyorsanız reflekslerinizi de çok hızlı olması gerekir. Kısa tırtılı iyi kullanmak için ayaklarınızın da iyi çalışması gerekir. Blokların etkili olması için blok yaparken topun arkasında olmanız gerekir. Normal lastikle backhand tarafınıza gelen spine kolunuzu uzatarak blok yapabilirsiniz. Aynı şeyi topun arkasına geçmeden kısa tırtıl ile yaparsanız top karşıya gitmeden önünüze düşer. Bu yazdıklarım kısa tırtıl için geçerli. Uzun tırtıl ile karıştırmayın. O başka bir hikaye...

Geçen hafta ve bu hafta 2 ve 3 günlüğüne Çorlu'ya gittim. Geçen hafta üyelerimizden Zoran (Hakan bey) ile tanışmıştım bu hafta da kendisiyle oynama fırsatımız oldu. Kardeşiyle beraber yaklaşık 2 saat kadar oynadık. İki kardeş masa tenisini çok seven cana yakın insanlar. Benimle oynadıkları için kendilerine teşekkür ederim. Bu arada sohbet etme imkanımız da oldu. Çorlu'da dernek kurmak istediklerini öğrendim ve çok memnun oldum. Yalnız uygun yer bulmak konusunda biraz zorluk çekiyorlar. Yer bulmak konusunda yardımcı olabilecek arkadaşlarımız varsa lütfen kendisiyle temasa geçsinler. Umarım Çorlu'da da kısa sürede daha geniş katılımlı bir gurup oluştururlar.

Daha da kötüsü forehand tarafında uzun tırtılla oynayıp her topa şut atanlar. Bizim bir arkadaş böyle oynuyor. Alışıncaya kadar epeyce inat edip oynadım ve düzenli olarak yenildim ama şimdi alıştım. Rakip alışkın değilse kendisinden iki gömlek iyi oyuncuları yeniyor.

Cermet diye tutturup bir de onu aldırtmayın bana. Zaten bu hobi hayli masraflı olmaya başladı.

Max V-Stage lastiğim siparişten tam 1 hafta sonra doğrudan adrese az önce geldi. Deneyince fikrimi yazarım.

Genelde masaya yakın oynuyorum ve forehand tarafında spin yapıyorum. Uygun kısa toplara masa üstünden de forehand spin yapıyorum. Fazla nefesim olmadığı için bu spin genelde iyi noktalara atılmış tek ve hızlı bir spin oluyor. Backhand tarafımda ise kısa tırtık olduğu için genelde açıyorum veya vuruyorum (veya blok yapıyorum). Çok hızlı bir kısa tırtıl ve hızlı tahta kullandığım için bloğu dışarı atmazsam karşı taraf zor durumda kalıyor. Bazen de rakip istediğim oyunu oynatmayabiliyor veya çok agresif atak yapabiliyor. O durumlarda da pasif oyuna geçip blok yapıp içeri top atıyorum. Hatta gerektiği zaman defans da oynayabiliyorum. Yıllar önce öğrenme aşamasında antrenörle çalışma imkanım olmadığı için kendime has garip bir stilim var.

Ekranın sağ üst tarafındaki P6 sayfasında çıkıyor. Hakikaten testere sapı gibi yapmışlar.

Bir kaç gündür şehir dışındaydım ancak bugün bakabildim mesajlara. Ben forehand tarafında şut dan çok spin oynuyorum. Fazla nefesim de olmadığı için bu spin genelde iyi noktalara atılmış tek ve hızlı bir spin oluyor. Backhand tarafımda ise kısa tırtık olduğu için genelde açıyorum veya vuruyorum (veya blok yapıyorum). Genelde tek spin oynadığım için lastiğin hızlı olması önemli. Çok kesik toplara da rahat atak yapabilmem için spininin de normal lastiklerden iyi olması lazım. Eğer öyleyse mesele yok. Zamk kullanmıyorum bu yüzden hızlı tahta tercih ediyorum. Hızlı tahta kullanmamın bir diğer nedeni de kısa tırtılın etkisini artırması. V-stage daha gelmedi, ama herhalde yedek tahtam (o da titanium) paket postanesine gelmiş. Diğeri de bu günlerde gelir herhalde.

Bazı üyelerimizin forumun ana sayfasını açıp bu şekilde uzun süre beklediklerini gözlemliyorum. Bu arada yeni bir mesaj veya ileti gelirse ekran güncelleninceye kadar kullanıcının bunlardan haberi olmayacaktır. Bunun için arada bir forum ana sayfasına gidip sayfanın en üst kısmındaki Yenile (veya Refresh) düğmesine basarak ekranı güncellemeleri gerekir. Aynı işlemi sayfadayken mouse sağ tuşuna basıp gelen seçeneklerden Yenile yi seçerek de yapabilirler.

Ben de çok memnun oldum, her zaman beklerim. Gerçi biraz kalabalıktı ve oynamak için sıra beklememiz gerekti. Şu an için 5 masa az geliyor ve yakında 10 masaya çıkacağını umuyoruz. O zaman daha da rahat olur. Oynadıktan sonra 1 gün forumda pek sesin soluğun çıkmadı, ben de epeyce yoruldu dinleniyor herhalde diye düşünüyordum. Sizin raket bana çok kontrollü ve hissetmesi iyi gibi geldi. Hızlı tahtaya alışınca kontrollü tahtada oynamayı pek beceremiyorum. Vuruşlar yavaş kalıyor, alışmak için belirli bir süre oynamak gerekiyor.

Ben çok hızlı ve spinli arıyorum. Çok çekenlerle yıllarca oynadım genelde hızları yavaş oluyor. Çekmesi Magna'ya yakınsa sorun olmaz.

Buna benzer menüyü bana rejim yaparken verirlerdi. Bunları yiyince maçlarda harcayacak fazla enerjiniz olmuyordu herhalde.

Bir aydır V-stage i öve öve bitiremediniz. Sonunda ben de bir tane max ısmarladım. İnşallah dediğiniz gibi iyidir yoksa çenemden kurtulamazsınız.

Bu konuyla ilgili masatenisi.org da iki yazı var. Bunların linkleri : Sporcunun Beslenmesi ve Olimpik Beslenme

Bir an için şaka sanmıştım ama biraz önce Savaş bey ile konuştum. Timo Boll'un menejeri ile iki defa görüşmüşler. Daha kesinleşmediği için fazla detay vermek istemedi. Timo olmazsa diye başka oyuncularla da görüşüyorlarmış ama diğerlerinin ismini vermedi. Sadece dünya sıralamasında ilk 30 içindeki bazı oyuncular dedi. Müthiş bir şey eğer transfer edebilirlerse.

Bunlar maçlar arasında öğle yemeğinde olabilir ama bence akşamları karbonhidratlar yenmeli. Uzun süreli enerji gerektiği zaman karbonhidratlar vücutta depolanıp yavaş fakat düzenli bir şekilde enerjiye dönüşüyor.

3-4 gün süren bir turnuva sırasında sporcular nasıl beslenmeli ?