swan

https://pingsunday.com/2021-online-summer-school-of-china-table-tennis-college/?fbclid=IwAR38GCJoxPrBQDnfuGaiytWPfNcjYFLKN5xwI7eD8Ux8wmg9kClgrAA7l1w 16-25 yaş arası rpofesyonel oyuncular için kurs açılmış turnuvalara katılım şartı isteniyor (amatörler için değil) görür görmez paylaştım önce gelen kapar diyorlar geç kalmayın kontenjan 20 kişi diye okudum

15 sene çevirmenlik yaptım böyle saçma şey duymadım. referans verdiğim yazı sizi teyit ediyormuş yahu ben o kadar hatalı hesap yapacak adam mıyım tsuba efendü bırakacaksınız bu işleri :3 binbir çeşit materyal hala deneniyor zaten o yüzden topun hızlı veya yavaş oluşu da önemli değil şu an. ama yine de balon gibi olsa idi daha hızlı uçmazdı. büyük ihtimalle bu makale yeni plastik topların hissiz olduğundan şikayet edildiği dönemin akabinde; daha ağır toplar üretildikten sonra yazıldı. hakikaten de ilk çıkan plastik toplar balon gibiydi. hislilerin ortaya çıkması 2 seneyi buldu paraya kıyın da gerçek turnuva topu alın arkadaşım. ucuz ucuz toplarla oynuyonuz yok hafif bilmemne. ordan da foruma yazı yetiştirin :3 biriniz de paraya kıyıp 3 yıldız nittaku top almaz tanesine 30 lira verip. (vergilerle 45 lira olması ihtimal dahilinde). Makalesini getirdiğim adamın sizin oynadığınız ekonomik muadillerden haberi bile yoktur ki sizi teyit etsin neyse işinize yarasın da yazı kimi teyit ederse etsin :3 kaç kişisiniz onu bileyim ama. sonra saklandığınız yerden teker teker çıkardığımda valla ben değildim feryatlarını dinlemem. şaka bir yana ; senden de böyle bir cevap gelmesi hakikaten kime yazıyorum bu yazıları sorusunu cidden düşünmeme sebep oldu...

https://blog.tabletennis11.com/table-tennis-ball-evolution adam ittf üyesi, ettu onursal başkanı; yazdıkları benim yazdıklarımla bire bir aynı, 70 yıllık veteran ödülleri filan var. "Recently, factories have changed the original plastic used for the production of the balls with a new type of plastic that should solve these existing problems, as well as making the balls less expensive. The fact is that plastic balls have already significantly changed the game, evolving it to be played with less spin and more speed. " "The introduction of plastic balls to table tennis has definitely changed the game in massive ways. In a rally, a plastic ball bounces higher than a celluloid ball, flies faster, and is more difficult for the player to produce spin than with a celluloid ball. " "Plastic balls as they are today are an advantage for players playing a fast attack game without much spin. These players are hitting the ball as soon as possible after the bounce, before the ball reaches the highest point of its trajectory. " "Another example of a player who has used this new material to their advantage is the new Japanese star Harimoto Tomokazu, who in the 2017 World Championships marched into the quarterfinals at only 14 years of age! He profited massively from the plastic ball using his fast strokes devoid of spin, hitting the ball immediately after the bounce on the table." burada insanlara bilgi veriyoruz hayatında bu konu üzerine 2 dakika düşünmemiş adamlar öyle değil böyledir diyor. şu soruyu sormalı; ben burada niye yazıyom ki.... ITTF ye başkan filan olayım neyse levend beyi mozartmak daha keyifli :3 noldu 4 mü oldu :D

yeni bilgiler gelmiş düzeltmeleri yapalım: yeni toplar daha yavaş diyen ve daha hızlı diyen makalelere de rastladım. bunda birçok yeni materyalin denenmesinin etkisi vardır. yani plastik top da durmadan değişiyor yeni şeyler deneniyor. ancak yeni toplarda en önemli fark masa ile temas ilişkisinden sonra gözlemlenmiş. spin durumunda özellikle masaya değdikten sonra topun daha fazla sektiği ancak hızında yavaşlama olduğu kaydedilmiş. bu birçok profesyonel sporcunun son senelerde spin ıskalamalarını da açıklıyor.bu bilgi önemli büyük ihtimalle bu toplar daha da değişecek ve birçok gözlem ve makale daha yazılacak. yeni topun daha az spin aldığı konusunda ise bütün makaleler hemfikir. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC5304273/ şu linki levent bey için bırakalım belki bize başka önemli bilgiler de sunar. söylediğimin tamamen arkasındayım. spinle domine etme dönemi bitti yerini hıza bıraktı. sonuçta topa hızlı vurursun hızlı gider yavaş vurursun yavaş gider. joola daha hızlı gider nittaku daha yavaş gider. materyaller elbette daha da değişecektir. Masa tenisini izlerken bizim gibi entelektüel bir keyif alan yaşlılar elbette eski oyunları özlerler ama büyük ihtimalle hız ve çeviklik gençlerin ilgisini daha çok çekiyordur.

abi wikipedia bi vpn uzaklıkta :3 o güzel almancanla ingilizcenle hemen göz at uzatma arayı :3

ilber ortaylı gibi bombalama atlıyayım ortaya herkes bir tarafa uçsun. malum yaz mevsimi havuz dolmuş ee ne duruyorsun bomba yapsanaa bomba yapsanaaa şimdi mösyö cahiller; aynı hız ve farklı spine sahip iki topun havada izleyeceği yol farklıdır. Buna trajectory diyorlar ingilizce. geometriden bileceğiniz gibi düz çizgi ve integral eğrisi hesapları farklıdır ve ikincisi oldukça karmaşıktır. Bu yüzden top bir şey farkettirmiyor filan diyenleri hemen kenara alıyoruz.(Senin oyununda değişen hiçbir şey olmayabilir; bu senin spin üzerine kurulu bir oyunun olmadığını gösterir) Eski oyun topun havada çizdiği bu eğrileri hesaplamak üzerineydi spin azalınca bu hesaplamalar kolaylaştı. Ma long un spinine harimotonun tokadı yapıştırması mümkün oldu. (hala xu xin 'in spinine tokat yapıştıran delikanlı çıkmadı gerçi) ITTF nin bir açıklaması vardı masatenisini daha rekabet edilebilir bir hale getirmek için yaptık bunu diye. Özetle şöyle gidiyordu makale: her zaman çin yenecekse bu sporu yapmanın, masatenisi oynamanın anlamı ne? çünkü çin hem yapışkanlı lastikleri ile hem de spine dayalı oyunu ile dünyayı domine etti. Yapılan şey adil midir değil midir? kendi fikrim adil değildir. Oyunun kuralı bu böyle oynanacak diyorsun adamlar hayatından vazgeçip bu oyunu oynamanın en iyi yolunu buluyor sende bu sefer kural değiştiriyorsun. seyir zevki elbet düştü çatapat dediğimiz sayılardan bol bol görür olduk. hız önem kazandı, erken dokunma popüler oldu. topta fazla spin olmadığından masaya değer değmez yapıştır gitsin. böyle olunca da spor zekadan çok hız ve reflekse ve daha da önemlisi gençliğe dayanan bir spora dönüştü. gerçi bu dönüşüm bir anlık bir dönüşüm değil süreci izleyen bugünlere adım adım gelindiğini görür. Eski toplarla sayılar daha da kısalmaz çünkü eski toplar bu denli yüksek hızlara ulaşamıyordu özellikle seksenli yıllardaki toplar. İnsan her şeye alışacaktır diye düşünüyorum. 3-4 sene sonra bu toplara da daha iyi spin vermenin yolunu bulurlar, yeni teknikler vs. Ancak hikayenin şu kısmı beni rahatsız ediyor; Liu Guoliang bile 2020'den itibaren japonya öne geçecektir çünkü bu spora bizden daha çok yatırım yapıyorlar dedi. Acaba parayı verip ITTF ye kural ürettirmek de mümkün müdür? "Abi çin lastiği dengeyi bozuyor, topları şu lastiğin tutamayacağı japon lastiklerinin daha iyi tutacağı bir hale getirelim" demek mümkün müdür? yıllar önce, Tsubasa ile yeni toplar üzerine konuşurken ilk dikkat ettiğim konu buydu; Israrla lastiğin topu düşürdüğünü söylüyordum tsu da yoo hiç de öyle bir şey yok diyordu. (Bir lig oyuncusu gelip dediğimi teyit edince onun da ağzı çemçük gibi kaldı. Bu işler böyledir. ) Yani yeni bir top ile oynanacak bu oyun; tenergy'nin topu tutuşunda bir fark yok; National Hurricane topu bırak tam tutmamayı - düşürüyor. İlla ortasıya vurucan illa süngere az bişey de olsa gömdürücen ki tutsun. işte bombalama böyle olur. Yeni plastik toplar yavaş değil hızlıdır levend bey. sizi de es geçmeyelim. orda bilal antrenör filan demiş doğrudur (adam kayırıcılığımıda yapayım) vedaty oynaymama taktiği filan demiş bu iş her zaman böyleydi zaten. beni oynat ma long dan beter olurum oynatmazsan sinir olurum :3 sinir olunca da derim ki kendi kendime aslında ben ondan iyiyim ama bi bırakmıyo ki spinimi çekeyim ağzına kütü vurayım. hayde iyi günler

ah işte ben o sonuçsuz tartışmaların yerine üzerine düşünülünce gerçeklere ulaşılabilecek tartışmaları tercih ediyorum Levent bey. soru yanlış sorulursa doğru bir cevap verilemez çünkü çok mutlu oldum bir sürü mevzudan konuşabiliriz sizinle özellikle anlamaya çalışarak okumak benim tüm ömrümü yedi hala devam ediyorum okumaya. Goethe'den schillere, hegel den wittgenstein'a, ve hatta almanca yazdığı için kafka'ya bile değinebiliriz. gönderme yaparsak boşa gitmez en azından pası değerlendirecek birilerinin olduğunu bilmek güzel. bende de ulus hayranlığı yoktur, herhangi bir ulusu yerme alışkanlığım da yoktur. mesela güzel bir soru soralım burda "çökelek" cumhuriyetini daha iyi anlamak için çay demlemeyi bilmeyiz, çay toplamayı bilmeyiz, çay işlemeyi bilmeyiz; neden dünyanın en çok çay içen ülkesiyiz? gebzede masa tenisi salomu yapmayı bilmeyenler salon inşa etmişse bu saorduğum soruyu can alıcı kılar; neden inşaat yapmayı bilmeyiz ve laz müteahhit ülkenin gerçeğidir? burada bunca yıldır edepli efendi yazdım ancak gördüm ki ccc tayfa horon tepiyor. horona biraz elektro gitarla eşlik edelim

"yaklaşım" da bu yüzden gelişiyor levent bey. birileri bişey yapsa da üzerine çöksem diye düşünen ülkede (birleşmiş mafyalar birliği) böyle vatandaş hasıl olur. devlet bu zihniyetini değiştirmezse, hukuka uymazsa vatandaş da gebeş gebeş oturur bana ne der. güzel birşeyler oluyorsa bunlara rağmen oluyor. eleştirince kıskanıyosun çekemiyorsun deniliyor, aklınla alay etmeye çalışıyorlar. bunca senelik pratik belli ; tarihte bütün olanlar tek tek bekliyor; sen şizofren bir tarih yazsan da, hayatta kitap okumamış bünyeyle dedikodulardan aparttığıyla bilgi dağarcığını oluşturmuş köpeklerini düşünenlerin üzerine salsan da gerçek orada sana dikmiş gözlerini bakıyor. eleştiri alman düşünce geleneğinde nedir bilir misiniz? fikrin tamamlayıcısı sayılır; tüm aydınlanma düşüncesi de bunun üzerine kurulmuştur. der ki (size demez) kitaptan okuduğunla bile yetinme, düşüncende sorgula okuduklarını, papaz senin yerine konuşmasın düşünmesin sorgula / eleştir. bu yüzden aydınlanmanın alman öncülerinden Kant'ın eserleri saf aklın ELEŞTİRİSİ, pratik aklın ELEŞTİRİSİ vs vb gibi başlıklar taşır. eleştiri düşünce ile birleşiktir; eleştiri aşağılayıcı değil tamamlayıcıdır. ha bütün bunlar zaten kitap okumamış pinponcular için bir değer ifade etmiyor zaten. celal şengör izler, ilber ortaylı izler, bilgileniyorum zanneder. Faşizmin en zirve yıllarında (1930'lar) bile almanyanın eleştiri kültürüne verdiği katkı negatif diyalektik idi. negatif diyalektik özetle (celal şengörün anlayacağı düzeye kadar basitleştirdim) bir şeyi eleştirirsin; burada eleştirdiğin şeyin kötü yanlarını bir tarafa ayırırsın ve kötü yanıyla uğraşmaya devam edersin. burada da iyi ve kötü (ve yahut işe yarar ve yaramaz vb.) taraflar olacaktır yine ayırırsın ve kötü tarafıyla uğraşmaya devam edersin. bunu taa ki iyi bir şey bulana kadar tekrarlarsın. Adorno, Benjamin, Horkheimer gibi düşünürlerin başını çektiği frankfurt okulunun eleştiriye katkısı budur. şimdi; ilgili bakanlıklar bi gelse de yetkili ağızlarına sıçsam diye bekliyorum burda hala ses çıkmadı

malesef...

onu size yazmadım zaten. bu yüzden size hitap ettiğim satıra değil ayrı bir satıra yazdım; ama düşündüm kesin kendi üzerine alınacak diye... ilgili bakanlıklar gelir yakında, siz de görürsünüz kim olduğunu kimi bağladığını bir tahminim de yanlış çıksın.. bir bakıcaz ki siz de ilgili bakanlıklardan biriymişiniz aa diyeceğiz

bardağın dolu tarafından mı bakıyorsunuz yoksa yazılanlar zorunuza mı gitti anlayamadım. birinci durumda hiç yoktan iyidir diyebiliyorum çünkü genelde kişisel çabalarla masa tenisi tanıtılıyor ve yahut sevdiriliyor. ikinci durumda bahsettiğim karikatürize yurdum insanı örneğinin ta kendisi olarak teşrif etmiş oluyorsunuz başka yandan yandan yazan içten pazarlıklı egzosu tıkanmış varsa onları da alalım buraya toptan halledeyim

sen yine de çok dillendirme bunları.. kıskanıyosun, çekemiyosun o yüzden böyle eleştiriyosun zanneden çıkar. (gülme ciddiyim)

bakın ne buldum

yazdıklarımı takip eden bilir tarih beni hep haklı çıkarmıştır :3

ya hem ilgiyle yazılarınızı takip ediyorum hem de her seferinde aklıma bu karikatür geliyor gülüyorum siz de gülün istedim