bellek

Güle güle kullanın... Yukarıdaki yaptığınız net açıklama bile bu robotun kullanma kılavuzunda yoktur..

Özdemir Erdoğan Bana Ellerini Ver

Görmeden giymeden almak biraz sıkıntılı olması doğal...Normal şartlarda üst baş alırken eldeki olana vede üreticinin verdiği değerlere vede kullanıcıların yorumlarına bakar alırız....Genelde çok problem çıkmaz gibi görünür.. Atladığımız en önemli husus.... birde şansımız da yoksa ...fabrikanın yaptığı hatalı etiketleme vede üretim.. Başımdan geçen bir olayı anlatayım...Oğluma lacoste mağazasından klasik polo yakalı bir tişört aldım 4 numara oğlum giydi tamamdır..Aradan 1 yıl geçti ama bizim oğlan tişörtü bir türlü giymiyor..Ya sen giymeyeceksen ben giyeyim dedim tamam dedi..İyi bedava bir tişört sahibi oldum..Giydim ama bir terslik var..Omuzun biri iyi diğeri sıkıntılı gibi öyle baktım yakayı çekiştirdim üzerime otursun diye çık..olmadı..problem yakadan bir sol omuza 20 cm ise diğer yakadan sağ omuza 22 cm... Sonuç direk her hangi bir lacoste mağazasına tişörtü kapıp gittim...bu ürünü değiştirmek istiyorum dedim..tezgahtar kullanmışsınız dedi..evet kullanmadan önce yıkayıp ütüledik dedim aradan da bir sene geçmiş...Problem ne dedi ..buyurun bakın ..baktı ama bir şey bulamadı..Müdür lütfen dedim..Md.bey teşrif etti o da baktı bulamadı.. Ürettiler ama kontrol yok..Omuzları problemli deyince aldı metreyi eline ölçtü hayret dedi..Kurnaz müdür bu arada etiketine de bakıyor kesik mi diye..(kesik olanlar fabrika satış mağazasında satılanlar defolu da olabilir)..Kurnaz ürünü derdi almamak..Bu ürün kırmızı elimiz dede yok....evet...E biz işte bu ürünü fabrikaya yollayalım ne çıkarsa bahtınıza der gibi beni gıdıklıyıp duruyor..Arayın fabrikayı dedim aradı..Fabrika ürünü gönderin bir bakalım cevabını bana konuşmasından sonra söylüyor..iyi o zaman ben şimdi gidiyorum bu defolu ürününüzü sonra kimden alırsınız bilemem dedim..Müdür baktı bu kandırılacak gibi değil..Yeni bir ürün veriyor.. Kırmızı tişört anında beyaza dönmüş oldu.. Sözün özü ...buradan da alsanız yurt dışından da alsanız problem çıkacaksa çıkıyor...

Cem Karaca - Barış Manço "Uzun İnce Bir Yoldayım"

Duman Seni Kendime Sakladım

Barış Akarsu Islak Islak Çok genç yaşta hayattan ayrıldı... Allah Rahmet Eylesin

Kıraç Karahisar

Murat Kekilli Bu Akşam Ölürüm Millet bu şarkıyla patır patır gitti...M.Kekili ilk şarkısı ve son şarkısı oldu....şarkı şöylemeyi uzun bir süre bırakmıştı...

Haluk Levent Ben bu gece ölmezsem

NAZAN ÖNCEL & TARKAN Nereye Böyle Uçuk kaçık ...dedikleri tek kadın sanatçı Nazan Öncel,,

Özdemir Erdoğan Bana Ellerini Ver

Ben oy vermek için girdim ama negatif oy vermeyi becerip beceremediğimi bilemedim.. Tebrik ederim Çağan Abi....başarılarının devamını masa tenisi forum sayfalarında da dilerim..

Pratik bir yol dediğinize göre 3 veya 5 top değil...Aşağıdaki yöntemler maç toplarına yönelik pratik bir çözüm olabilir ama antrenman yapacağınız çoklu toplarda pratik olmaktan çıkar zaman alır..

Dilin Kadar Varsın Adamın biri babadan yadigâr antik ipek bir halısı varmış. Satmaya karar vermiş. Ona göstermiş buna göstermiş, ama kimse talip olmamış. Sonunda zengin birini bulmuş ve ona götürmüş. Zengin halıya bir bakmış ve sormuş, kaç para? Adam cevap vermiş 100 altın. Zengin tereddüt etmeden tamam demiş ve çıkartıp 100 altın vermiş. Adam sevinmiş. O sırada zengin sormuş bu halının kaç para ettiğini biliyor musun? Adam cevap vermiş hayır bayım. Zengin devam etmiş en az 3000 altın eder. Adam susmuş. Zengin sormuş, niye 100 altına verdin? Adam biraz düşünmüş ve cevap vermiş, bayım bağışlayın ama benim bildiğim en büyük rakam 100! Şimdi aklıma Ludwig Wittgenstein geldi “Dilimin sınırları dünyamın sınırlarıdır.” Dilin anlam zenginliği ve anlam derinliği gelişmedikçe o dil ile yapılan iş sayısı sınırlı kalacaktır. Konuşma dili 150-200 kelime/dakika ve okuma dili 200-250 kelime/ dakika iken, düşünme dili 1300-1800 kelime/dakika düzeyindedir. Bu yüzden yeterince sözcük, anlam, kavram ve düşünsel bağlantıya sahip olmayan zihin kısır döngüde çıkmazları yaşayacaktır. Bu durumda, 200 kelime ile düşünen, 2000 kelime ile düşüneni anlamayacaktır. Parafı şöyle bitirmek isterim:“Dilin kadar varsın.” Anooshirvan Miandji Bu yazı ilgimi çekti paylaşayım dedim... Bizim insanımız için pek geçerli değil gibi geldi..Hepimiz her şeyi bilen bir toplum olduk çıktık..Doktor mu hadi yahu istediğim ilacı bile bana yazmadı(doktor olan o ilacı o yazacak ..olmaz...benim istediğimi yazacak o ne anlar ilaç yazmaktan).Bu örnekler çoğaldıkça çoğalır..İşin ehli olan bilen kişi arada kaynar cehalet ön plana çıkar..Ben kimseyi dinlemem biat edeceğim kişiye taparım sözünden dışarı çıkmam... diğerleri boşuna çenelerini yormasınlar ben her şeyi bilirim o kadar...

Kar bitti ....millet mayosunu giydi havuz deniz yapıyor bizim paşa daha kışlık uykusunda.. Hadi aga yıl bitti yıl....

Sayın Hocam...Sizin malzeme konusunda kişiyi görmeden şunu alın bunu alın size bu uyar diye yorum yaptığınızı forum yazılarınızda hiç görmedim..Benim yazımda anlatmak istediğim bu değil di... Siz veya sizler gibi değerli hocalarımızın yaptığı iyi şeyleri (Çanakkale Gülpınar Lisesi gibi)... biz üyelerin taktir etmesi anlamında yazımı yazdım.. Bu spor için bizler bir şey yapmıyorsak katkıda bulunanları taktir edelim anlamında yazdım..

Mazhar Alanson Yandım

Sezen Aksu Şarışın

Zeki Müren ah bu şarkıların gözü kör olsun

Forumda yazıları dolaştıkça hüzünleniyorum...Toplum olarak o kadar duyarsız olmuşuz ki sormayın gitsin...Bu yazıda değerli hocamız az yada çok sevdiğimiz spora bir katkıda bulunmuş...Yahu tebrik edin ,yazdığı yazıyı beğenin , başarılarının devamını dileyin, ikisatır birşeyler yazın.....azda olsa moral verin teşvik edin...bu kadar mı zor geliyor çalışanı uğraşanı onore etmek....bizlere... Remzi Hocam ben BH time lastik alacağım ne tavsiye edersiniz dediğimizde......YÜRÜ GİT LEN işine bak (ben böyle derim).. Lastik tahta yorumların da... bu lastik yumuşak süngerli ama dengelidir iyi hissettirir.... tahta az titrek ama olsun hislidir...Malzemeler bile bizlerden daha duygusal (hisli)... Bizler ölmüşüz ama farkında bile değiliz .............arkamızdan ağlayanımız yok....

Aramızda TV seyreden var mı..Yok diyen çıkmaz herald e...Yok ben seyretmiyorum kitap okuyorum demeyin bozulurum... ilkokulda öğretmenlerimiz yaz tatilinde bizlere sorardı bu yazınızı nasıl geçirdiniz diye (bende tık yokta) çalışkan öğrencilerimiz ağız birliği yapmış gibi ..kitap okuduk öğretmenin...ne okudunuz Ömer Seyfettin in tüm serilerini diye başlarlardı..(Tofaş otonun Kuş serisi gibi)..geldik bu günlerimize... Kitap mı o ne ki...Gazete okuyan bir toplum olduk desem o da yok..Geriye ne kaldı..TV ve Bilgisayar (telefon demeye dilim varmıyor bilgisayarları solladılar..Nasılsın canım iyiyim canım allah nazarlardan saklasın cik cik cik cuk cuk cuk hayat sana güzel tabi)..Bilgisayarlardaki durumumuz malum olmazsa olma .Allah internetimize zeval vermesin...Günlük olaylar klavyenin başında dünyayı kurtarıyoruz...... TV diye başladım ....hakkını yemiyeyim... Memlekette sonunda bekar insan kalmıyacak bu evlilik yada izdivaç programlarından...hani seyrettiğimize de değiyor..Erkeğiz ya özellikle erkeklerin hal hareket tavırlarına dikkat ediyorum...imrenerek seyrediyorum, hepsi delikanlı çocuklar, sabahtan akşama kadar programdalar birde ne iş yaptıklarını bilsek tadından yenmiyecek...Hanımlara sözüm hiç yok ...hepsi bir pırlanta evlen başını tacı yap ..sen istemesen de olacak zaten...Hepsi 4x4 yok dört dört lük daha uygun oldu...Bu programlar 10 numara dünyada eşi benzeri yoktur heral de... Aman dizilerimize laf yok bu kadar entrika bir hayatta oluyorsa bizler nerede yaşıyoruz yada yaşıyor muyuz biz, sadece nefes mi alıyoruz.. En güzel tarafı hiç bir dizide para problem değil... cepte para olması önemli değil...evine ekmek alacak para yok ama alacaksa da yoldan taksi çevirip ekmeğini öyle almaya gidiyor.....Üç beş kere ölmek sorun değil....En kötü başka dizide dayı amaca yada abi rolünde hayata sıfırdan başlıyorsun... Ne olacak benim halim...Kendime bir yol çizemedim..TV deki yayınlar gerçekte ben mi rüya alemin de yaşıyorum...belli değil... Ne yazdım ne için yazdım onuda bilmiyorum...

Vallaha Hocam bunların eline ne verirsen gider..Malzemeler peşinden koşar bunların benle oyna ben oyna diye... Bizlerde yıllardır malzemelerin peşinden koşarız...

Doğru bir teşhis, ...Çok çok güzel bir yazı olmuş...Çok beğendim.... Senelerdir bu durumu yazmak isterim unutur bir türlü yazamam.... Etimiz ne budumuz ne dir diye.... Yazık derdim senelerdir şu malzemelere verilen paralara....ne oynuyoruz ki bu malzemeleri alıp duruyoruz... Şimdi tam tersini düşünüyorum...Yazık şu malzemelere.... Bu döviz fiyatlarıya malzemeler artık vitrinli oldu...bol bol bakarız artık...

Duvar (joo)... duvara (ma te) tosladı...Yeni duvar Ma Te.... Bunlar insan gibi oynamıyorlar...Bizden bunlara seyirci bile olmaz ..oyunu algılamak ta güçlük çekiyorum... Defansları duvar gibi....ofansif yönleri de duvar yıkan görüntüsünde....Bu günleri de görmek varmış...

Malzemelerimize sahip çıkalım...bu döviz artışıyla el yakan fiyatlar daha da el yakacak gibi duruyor.. ne yapacağız şimdi dersek..yapılacak belli....bize uymayan malzemeleri sebat edip oyun şeklimize uydurmaya çalışacağız...Tahtadan çok lastik kısmı bu konuda sıkıntılı.. Yok elimizdekilerde bir işe yaramıyor derseniz..Forum malzeme kısmına sıfır (pahalı almak zor) veya ikinci el kısmına yöneliyoruz...Satılan malzemeyi elde görmek en azından bir fikriniz olabilir( iyi kötü anlamında)..Fakat uzakta ise malzemeyi görme şansınız yok...satıcıyla iletişime geçip bilgi alırsınız..Resimler gönderilir önden arkadan bakarsınız ,iyi yada kötü yönde bir fikre sahip olursunuz...Fikriniz iyi yönde ise bir pazarlık... fiyatta bize iyi geldi aldık....malzeme elimize geçti de keşke alamasaydım dersiniz...Dönersiniz satıcıya yahu bu nasıl oldu resimler farklı gelen farklı...satıcıyı ararsınız cevap yok...Kazığın boyutu bellidir... Satan kişiyi tanımıyorsanız yada tanıyan bir arkadaşınız yoksa sakın almak için bulaşmayın...Karşınızdaki satıcı kötü niyetli ise sattığı ürünün ayıbını öyle bir gizler ki ürünü yeni diye çakar çıkar...Bu yapılan aslen dolandırıcılıktır.. İkinci eli uzaklarda aramayın oynamaya gittiğiniz yerlerde ikinci el malzeme satışı mutlaka yapılır...Buralardan almaya çalışın... Bu yazıyı neden yazdım derseniz ...forumda buna benzer olaylar oldu hatta benim başıma bile gelmişti..Ben zararsız olarak işimi çözdüm ama zarar eden çok arkadaş oldu...