CyRuss

İşte cho yo derken bir de aradan bir kol çıkıyor tadından yenmiyor sonra...

Konuyu şu an gördüğüm için biraz geç bir yorum olacak ama ; Ben carbosound lastiklerle oynuyorum şu an. Bu lastikle solüsyonlu dönemlerde de yapıştırarak da kullanmıştım. Şu an su bazlıyla kullanıyorum.Aradaki fark solüsyonla su bazlı arasındaki fark neyse o. Başka olumsuz bir şey hissetmedim.Solüsyonlama farkı da tuning ile halledilebilir istenirse.Ben de bu eğilimdeyim zaten...

Bu durumun kurallarla kısıtlanamayacağı konusuna katılıyorum.Ancakk ; Abartılı sevinme durumuyla ilgili hiç hoşgörülü düşünmüyorum. Zira sevinmek her sporcunun hakkıdır. Ama saygı görmek de her sporcunun hakkıdır. Bu gibi durumlar etik olma çerçevesinde yazılı olmayan toplumsal kurallarla belirlenir. Sonuçta kimse kimsenin motive olma biçimine karışamaz gibi bir yaklaşım da isek o zaman karşı taraf her kaybettiği sayıdan sonra belki kendine hakaret belki de küfür ederek motive oluyor çıkarsa da aynı hoşgörüyü göstermemiz gerekir. Bu kabul edilemez bir durum tabii ki. Haa tabi ki bu gibi durumlarda esas olan karşılaşan iki rakibin arasındaki karşılıklı bakış açısıdır. Çağan la oynarken bu tip motive ve sevinç hareketlerinin yapılması onu rahatsız etmezken beni edebilir. Bu durumda ben rakibimi kibarca uyarırım o da centilmenlik adına beni kırmaz olur biter. Bir de bu sporu sonuçta sevdiğimiz için yapıyoruz. Tabi ki başarı tatminimiz de gözardı edilemez, ancak böylesine severek yaptığımız bir spor için insan kalbi kırmaya değermi? Kendimize daha kibar motive yolları bulsak daha kolay değilmi?

Tek maçlarının gruplara ayrılması konusuna bende katılıyorum.Tabii bu durumda organizasyon ekibine iş düşüyor.Bu anlamda iş yerimin İzmit te olması hasebiyle organizayon öncesi-esnası-sonrasında görev almaya hazırım.Melih'e burdan seslenmiş olayım.O bana nasıl ulaşacağını bilir. ( hoş verilecek karara bağlı olarak katılıp katılamayacağım belli değil ama görev isteğim baki ) Yusuf Enes

Siyahlı oyuncuyu Gencay'a benzettim duruş tarz hareket vs. olarak. Ayrıca efendi olması da ayrıca gönlümü fethetti.Abartılı sevinmeye ve el kol hareketlerine oldum olası karşıyım.

Zaten sırayla hepsi (malin, hao, liqin...) bu bayrağı devraldılar ve zamanlarını doldurup bir başkasına devrettiler.kimi daha uzun kaldı zirvede kaldı kimi daha kısa ama en nihayetinde herkesin devri belli bir süre devam edebiliyor...

Derince de oturan bu sporun tecrübeli oyuncularından aynı zamanda lisanslı antrenör birisi var isterseniz özel mesajla bilgilerini verebilirim...

Burda vega europe satıyor emre arkadaşımız ; http://www.masatenisi.org/forums/topic/13468-satylyk-lastikler/

+1

Limba-ayous = clipper , birgün herkez doğru yolu bulacak :)

Kocaeli'nin masatenisinde İstanbul kadar aktif olduğunu iddia etmek hayalcilik olur.Son bir aydır Kocaeli'nde masatenisi oynuyorum ve oynanabilecek yerleri de araştırdım.kahve pinponu hariç adam gibi çok az yer var. Biz de en sonunda üniversitede oynamaya başladık uzak olmasına rağmen. Evet senede bir kaç şampiyona ve turnuva oluyordur ama hepsi o kadar.Geçtiğimiz haftasonu bahsettiğin o kuruluşlararası turnuvanın müsabakalarına gittim.Tek izleyiciler ben ve yanımda gelen bir kaç arkadaşımdı.Kocael'inde masatenisi ile uğraşan diğer aktif arkadaşlarda sahadaydı sanırım. Vel hasılı forum konusunda söylediklerine katılmakla beraber bizim forumumuzun başka forumlardan farkı olması gerektiğine inanıyorum.Bu sporu yaygınlaştırmak istiyorsak biraz kendi rahatımızdan ödün vermek pahasına insanları dışlamak yerine daha yapıcı çözümler bulmamız gerekir diye düşünüyorum.

İnşallah gelirsin Ahmet abi.masatenisini çok özlemiştim.iş durumundan dolayı bir süre ayrı kalmıştım 3 haftadır tekrar düzenli başladım.zira senide en az masatenisi kadar özledim.muhabbetini ve ekipman fetişizmi olarak ekipmanlar üzerine sohbetlerini.defans ekipmanlarıyla ilgili yorumlarını ayrı merak ediyorum.senin tavsiyen üzerine çin lastikleriyle kesik yapmayı bırakıp şimdiki ekipmanımla spine gecmem kendi adıma milattı... Saygılarımla Enes (nam-ı diğer yusufenes3)

Şöyle bi örnekle biraz daha kafada canlandırmaları kolaylaşabilir; Düz vuruş topa tokat atmaktır.Topla raketi kısa bir sürede direk çarpıştırmaktır. Spin ise bir bisikleti ters döndürmüşüz de tekerleğini elimizle çeviriyoruz hareketidir. ( Bu cümleleri bin defa yazsınlar deftere bak bi daha karıştırıyorlarmı... )

Ben de vermezdim. Daha doğrusu o sayıyı almak için canımı dişime takacak halim yok tabi ki ama sayıyı karşıya vermezdim. Yani şöyle düşünüyorum; ben 10-0 gerideyken biri bana sayı versin istemem.Maç ne sebeple oraya gelmiş olursa olsun ( 10 sayıda fileden veya kenardan gelmez çok büyük ihtimal ) 11. sayının karşı tarafa lütfedilmesini gerektirmez kanaatindeyim. Yani kısaca empati yaptığımda kendime verilmesini istemediğimi başkasına verme taraftarı değilim :)

+1 ( kombo lafına da nasıl sinir oluyorum...bir de moda programlarındaki kombin kelimesine...hele de uğrukan erez den duyunca )

Bence de 2. ve 3. oyunculara maç esnasında bağırıp çağırmanın hiç bir katkısı yok.( tabi adam mazoşist değilse ).Ayrıca bu durum sizin havalara girdiğiniz şeklinde anlaşılıp antipati oluşturabilir. Arkdaşlık bile bozulur böyle durumlarda tecrübele sabit. Bence maç listesine isimleri yazarken A-B / X-Y olayı da önemli oluyor. Tabi ki büyük ölçüde denk gelme olayı bu işler. Antrenmana gelince bu işler gönül işleri biliyosun. Onların masatenisine ne olarak yaklaştıkları önemli. ( hobi , tutku , sevda , aşk vs.. :) ) Eğer cidden bu spora gönül vermek istiyorlarsa senin de niyetin olursa sen nasıl eğitim yaptıysan onlara da sabırla yaptırman gerekir. Durum bu halde değil de sen yanına sadece maça çıkacak 2 adam bulduysan takım tamamlansın diye yukarıdakilerin hepsini unut gitsin.

Benim favorim carbo sound larım.hoş artık türkiye de bulunmuyorlar o yüzden yurt dışından kovalamak zorunda kalıyorum. favorim olmasındaki en büyük etken tabi ki sesi.yumuşak süngerli lastik seviyor olmam da bu lastiğe ısınmamdaki etkenlerden birisi.bir de stigalar sanki lastik olarak dayanıklı gibi.bir diğer favorim eski DHS H3 ler. Solüsyonlu zamanlarda en iyi solüsyonlama sonucuna ulaştığım lastikti kendisi.Benim raketi eline alan önce lastiğe bakıp cık diyordu. Ben bir iki vur bakalım deyince bu akşam bununla oynayabilirmiyim teklifiyle karşılaştığım çok oldu

benim dikkatimi çeken genel olarak oynayanların bezmiş halleri...rehavet böyle birşey olsa gerek :)

Enes Yaylacı ev İstanbul , iş kocaeli...forumun eski üylerindenim aslında ( 2004 sanırım ) forumda yapılan temizlikten sonra silinip tekrar üye oldum...

simply is the best...

Bende katılıyorum bir aksilik olmazsa....

biliyorum..hocanızla konuştum..ama haftasonu gelme şansımız yok...

@spook "ne zamanları oynuyorsunuz biz salı ve cuma akşamları 18:00 dan sonra ordayız.gelirseniz farklı insanlarla antrenman&maç yapmak iyidir." @Mert Gürel " bu gidişle yazın da devam ederiz gibi görünüyor. bekleriz"

spook arkadaşıma teşekkür ediyorum. sayesinde ulaştığımız Kocaeli Üniversitesinden Cem bey sayesinde iş yerinden arkadaşlarla üniversitenin Gazanfer Bilge spor salonu kullanabilir hale geldik. Geçen haftadan itibaren her salı ve cuma günleri akşam 18:00 dan itibaren kullanmaktayız. Bizimle birlikte oynamak isteyen arkadaşlar benimle irtibata geçebilirler. Enes YAYLACI 05327025808

Merhaba İzmit'te iş yerinden arkadaşlarla kendi çapımızda antrenman-maç yapabileceğimiz kaliteli yer bilen arkadaşlardan yardım istiyoruz. Tempo ayarında bilardo salonu tarzı yerler değilde. Daha bi salon olarak masadan açılmamıza olanak tanıyacak salon gibi bir yer aradığımız. Tabii ki ücreti mukabilinde bildiğiniz yerleri yazarsanız seviniriz.. Şimdiden teşekkürler..