kalibre

Bir gözlemci olarak 4 günlük serüveni anlatmaya çalışayım müsaadenizle. Şampiyonanın Gazi'den S.D.Ü' ye alınması üzerine çok kısa zaman içerisinde organizasyonu düzenleyen üniversite akademik ve idari personelini tebrik etmek isterim. Gerçekten ellerinden gelenin en iyisini yaptılar. İkinci olarak ferdilerde 4 oyuncunun yer almasına gelirsek. Teknik toplantıda bazı üniversite hocaları, uzak yerlerden gelenlerin olduğunu söyleyip, bu öğrencilerin bir kere üniversiteli olabileceğini dolayısıyla bu çocukları maç yapmadan üniversitelerine göndermemek gerektiğini söyleyip federasyon temsilcisine baskı yaptılar. Çoğunluk da bu kararı destekledi. Bu sebeple ferdilerde her üniversiteden 4 sporcuya yer verilip, zaman darlığı sebebibyle de kazanılmış 2 set üzerinden maçlar yapıldı. Salı günü yani turnuvanın ilk günü akşam 9'a kadar maç koymaları hiç mi hiç olmadı. Bu turnuvanın hak ettiği süre en az 5 gün olmalıydı. 3 gün takım maçları yapılmalı, 2 gün de ferdiler. Masa tenisine olan ilgi yine her zamanki gibiydi, tribünlerde genelde o an maçı olmayan sporcular vardı. Koçfest'in masa tenisi robotuyla olan yarışması eğlenceliydi : ) Maçlara gelecek olursa, Okan Üniversitesi fazlasıyla şaşırttı beni. Finali Kocaeli-Marmara yapar diye düşünmüştüm. Uludağ'ı tebrik ederim. Bu arada hakkını vermek istiyorum. Çoğunluğun aynı oyun sitiline sahip olduğu şampiyonada, oyun sitiliyle farklılaşan ve göz dolduran bana göre tek kişi vardı, o da Uludağ'ın oyuncusu Kadir Ersoy, tebrik ederim. Genel olarak ise güzellik şuydu. Masa tenisi öyle güzel bir spor ki, fanatizme yer yok. Oyuncular maç başında, sonunda tokalaşıp birbirlerini tebrik ediyorlar. Sayı kaybettiğinde, eğer güzel bir sayıysa maç içinde rakibini tebrik ediyor. Haketmediği bir sayıyı hakem verirse, hakemi uyarıp hemen sayının düzeltilmesini istiyor sporcu. Bu çok güzel bir şey. Spor işte bu. Selamlar.