-
İçerik sayısı
551 -
Kayıt Tarihi
-
Kazandığı gün sayısı
97
İçerik Türü
Profiller
Forumlar
Takvim
beşyüziki kullanıcısının tüm içeriği
-
2011’den İtibaren Güncellenen Kurallar Hakkında Bilgi
beşyüziki, şerefgüneysu kullanıcısını yanıtladı. Forum: Genel Konular
Sayın TSuBaSa, Daha önceki toplarla ( selüloid 40, hatta 38 mm.) oynamış ve beden-zihinleri onlara göre şartlanıp şekillenmiş oyuncuların, plastik toplarla oynamaya başladıklarında yaşadıkları ( gayet de anlaşılır) ezber bozulma deneyimlerini yadsıyamayız. Oyuncular, oynadıkça da bu ezber bozulmasının yeni veçhelerini tecrübe ettiler, ediyorlar. Oyuncuların, kah bu yeni uyumlanma, bu yeniden akort olma sürecindeki izlenimlerinin, deneyimlerinin sonucunda, kah da birbirlerinden duyup, veya okudukları üzerinden, ''Plastik topların daha yavaş'' olduklarını dillendirdiklerini görüyoruz. Masa tenisi oynamaya plastik toplarla başlayanlar ise, kendi deneyimleri üzerinden, zaten toplar hızlı veya yavaş beyanında bulunabilecek bir mukayese şansına sahip olmuş değiller. Bazı vuruşlarda, özellikle kısa bırakmalar, servisler, itmeler ve benzeri düşük hızlardaki vuruşlarda, yeni plastik topların daha ''yavaş'' oldukları şeklindeki nitelendirmeye doğrusu katılamayacağımı ifade etmek istiyorum. Bu tarz ''düşük hızda'' vuruşlarda bende, plastiklerin hızlarının önceki 40 mm.toplar gibi olduğu istikametinde bir kanaat oluşmuş vaziyettedir. Andığım tarz ''yavaş'' vuruşlarda, plastiklerle önceki 40 mm.topların arasında hafif falso azalması dışında bir ayrım gözlemlemediğimi de buna ilave etmek istiyorum. Aslen, top için ''hızlı'' veya ''yavaş'' tarzı nitelemeleri, varoluşsal gerçeği dile getirmesi açısından yerinde bulmadığımı da, yukarıdaki gönderimde kaleme almaya çalıştım. Genellemelerle düşünüyor, özelde yaşıyoruz. Şayet çok çakıyor, çok sipinks ve kontra sipinks atıyor, hemi de orta düzey ya da üstü veya daha üst düzey oyuncuysak, bu tarz süratli ve çok süratli vuruşların olduğu rallileri deneyimleyen oyuncuların, hemi de yaygın olarak, plastik topları ''yavaş'' diye nitelendiriyor oluşunu yadırgamıyor, bunu anlaşılır, bu yorumu yerinde buluyorum. Bu oyuncuların laboratuarı da rallilerde deneyimledikleri ve antrenmanlarıdır. Hepimiz oynarken arada kendi deneylerimizi de yapıyoruz. Top, bu oyunun belkemiği, rallide gidip gelirken, oyuncuların açığa çıkan enerjisini görünür kılan, bu enerjiyi taşıyan ve ileten, bir bakıma masa tenisi sanatını, yaptıklarınızı görünür kılan, varlığınızı ona göre akort ettiğiniz, en önemli medyum, en önemli aracı. Bu 40+mm. plastik topları bu oyuncular istemedi, onlar talep etmediler. Buna tamamen kayıtsızdılar. İnsanların bilinçliliğiyle, ondan çok daha hızla gelişen teknoloji arasında dengesizlik var. -
2011’den İtibaren Güncellenen Kurallar Hakkında Bilgi
beşyüziki, şerefgüneysu kullanıcısını yanıtladı. Forum: Genel Konular
Ney anlaşılacaktır Sayın Esrarte? Anlaşılacak olan ne? Şayet anlaşılacak olan- var sayıyoruz; ''yeni topların daha hızlı olması'' ise, buradaki, ''hızlı top'' nitelendirmesi aslen bir safsatadır. İletişime yarar bu ve buna benzer terimler, ''kolaylık'' sağlarlar, yüzeyseldirler. Top nasıl ''hızlı'' olabilir, topun kendisi nasıl böyle nitelendirilebilir? Çita olur hızlı, atmaca olur hızlı, firavun faresi olur hızlı. Lakin gerçek manada topu nasıl hızlı diye niteleyebiliriz? Gerçek manada, hakkını vererek, nasıl niteleyebiliriz bir topu hızlı diye? Vehm borcumuz mu var? Topta bir hücre sıvısı gibi, bir yürek gibi güp güp atan bir işlev yok. Kendi içinde ona ait, onu hızlandıran bir enerji kaynağı yok; top, böyle bir niteliğe sahip değil. Periler de hızlandırmamaktadır topu. Top, canlı oyuncunun merkezinden çıkan enerjiyi taşıyan ve bu enerjinin hem ifadesi hem de uzanışı, yayılışı olarak masanın üzerinde hareket eder. Bilim, kurbağayı keser, biçer, tüm organlarını ölçer, biçer, sınıflandırır, salgılarını, onu oluşturan maddelerin en ince ayrıntısına kadar analizini yapar, bunları sınıflar, yazar, listeler; fakat kurbağa ölmüştür. Dil, belli bir niteliğe sahip olan bir şeyi, sanki o şey, sahip olmadığı bir niteliğe sahipmiş gibi ifade etmeye de izin verir. Dil, buna da imkan tanıyan bir mekanizmadır. Ancak bir nesneyle bir şey yapmak istiyorsak, ancak bu nesnenin niteliklerinin elverdiği şeyleri yapabiliriz. Dilin o nesne hakkındaki yorumlarının elverdiği şeyleri değil. Şimdi ve burada olan şeyler oldukları gibidirler. Onlara, üzerlerinde düşünmeden direk bakarsak bunu görürüz. Elime 40+mm. bir top alıyor ve ona direk, düşünmeden bakıyorum. ''Daha hızlı'' nitelemesi güldürüyor beni. ''Topa bak!''... Duyarız bunu masa tenisinde. ''Topa bak!'' Ona direk bakmalısın. ''Hocam tek tek tekrardan çıkarıp da atması zor.'' Sayın Esrarte, hangisi? Neyi?... Sayın Esrarte, neyi Çin lastiği ve Avrupa lastiği farkına benzetmek istiyorsunuz? Raket, canlı oyuncunun merkezinden ve yerden gelen enerjinin, ileteni, aracı. Lastiğin, süngerin, tahtanın elbette çeşitli nitelik ve etkileri var, lakin aslolan bunları harekete geçiren, işleten hayat enercimiz, canlılığımız. Kanaatine varılıyor da, oyuncuların tutumları ve oynama tarzlarındaki değişiklikler, vaziyetin, bu kanaatin aksi istikametinde olduğuna dair bir izlenim uyandırıyor: Alece'sinden Primorac Carbon'a geçmiş, taa 38'lik toplar döneminden gelen bir Timo Boll ( elbette bu tahta değiştiriş aslen yaşının getirdiği güçten düşmeyi telafi etmek için değilse)...Sert süngerli lastikler, takviye edilmiş tahtalar ve bunları kullanan prolarda artış...Kontra oyun tarzının ve böyle sayı almaların belirginleşmesi...Oyuncuların beyanları... -
Profesyonel Defans Raketi Önerisi
beşyüziki, TenisçiMete kullanıcısını yanıtladı. Forum: Ekipman Bilgi / Yorum / Değerlendirme
Merhaba Sayın TenisçiMete, şayet talebinize, raketten istifade edecek olanın oyun tarzını, ekipmanı ağırlıklı olarak neleri yapmak için kullanacağını da ilave ederseniz, bunun faydaya, verime katkısı olacaktır. Mesela raket, tam kesmecilik; paso kesmecilik, tam savunmacılık, kırk yılda bir çok uygun topa çivi veya sipinks yapmacılıkta mı kullanılacak? Mesela Evgeni Chtchetinine tarzı oyun. Yokusa atakçı- kesmecilikte; hem uzaktan kesmeler, hemi de kontra sipinks, sipinkse sipinks çekmelerde, yoğun atak kollayan kesmecilikte mi? Joo Se Hyuk, Ma Te, Wang Xi, Ruwen Filus tarzı. Masabaşı, ağırlıklı olarak masaya yakın oynayışta, uzun pütürü şutop, bulok ve atağa yönelik olarak kullanmalarda mı? Mesela He Zhuojia, Carl Prean veya Deng Yaping tarzı. Masabaşı, pütürle kesme bulok yapmaların ağırlıkta olduğu bir tarz mı? Mesela Manika Batra, mesela Fabian Akerstrom. Yine de bir tavsiyede bulunabilmek için bu malumatlardan yoksun oluş, aşağıdaki satırları kaleme almak için bir mania teşkil etmemekte. Tahta: Stiga Defensive Classic Lastik: DHS Neo Hurricane 3 Uzun pütürlü lastik: Yinhe Neptune ya da Friendship RITC 837 -
Sayın Kaano, Değil mi ki burada ''hava aldı'' terimi kullanılıyor, öncelikle bahis konusu lastiğin ne çeşit bir lastik olduğunun belirtilmesi gerekir; gerekir...Ki ona uygun bir teknik, bir yöntem önerilebilsin. 1-Süngersiz pütürlü lastik kullanılıyor da, kenar bandını sökerken lastikler hafif kalkarak altlarına hava mı aldılar? Bu olabilir. Düz yüzey düz yüzeye yapışık iken vuku bulmuş bir hadise. 2-Süngerli pütürlü lastik kullanılıyor da, üstteki pütürlü lastik altındaki süngerden mi ayrıldı da arasına hava aldı? Bu da olabilir. Olay burada da düz satıh düz satıha yapışmışken vuku bulmuş; araya hava girmiş. 3-Yoksa bahis konusu, aslen ters çevrilip süngere yapıştırılmış pütürlü bir lastik olan düz bir lastik de, onun mu üst lastiği süngerinden hafif kalkarak hava aldı?..Ki aslen düz lastik zaten yanlardan açık, dolayısıyla zaten hava almış, hava pütürlerin arasında dolaşır vaziyettedir; daha nasıl olsun da hava alsındır; alıktır zaten havayı. Haa, o bölgedeki pütürler alttaki süngerden ayrıldılar da, hava aldıklarından dolayı değil de çevreleriyle aralarındaki gerilim farkından dolayı lastik o bölgede şişik, bombeli mi görünüyor? 4- Süngerli lastiğiniz( düz olsun pütürlü olsun) tahtadan ayrıldı; yani sünger tahtadan ayrıldı. Ayrıldığı yerden ''hava aldı''. Düz yüzey düz yüzeye yapışmışken arasına hava aldı. Hangisi? Madde 3 olduğu varsayılarak bir tarif: Lastiği sökmeksizin, kalkan bölüme yapıştırıcı sıkmayacak, belli bir alana yapıştırıcı süreceksiniz. Şöyle ki: Yapıştırıcıyı, o da mesela yarım leblebi büyüklüğünde bir damla kadar, cam bir yüzeye, mesela bir çay tabağına sıkınız. Sonra üst lastiği kenarından bir cımbızla kaldırıp tutunuz. Akabinde, kalkan lastiğin altında kalan süngere, 3,4 veya 5 mm. eninde ince ve sert bir karton şeriti sanki mini bir sıpatula imişçesine kullanarak, onunla camdan aldığınız yapıştırıcıyı süngere incecik sürünüz, güzelce sıvayınız, fazlasını alınız. Acele etmeden ama çabuk yapınız bunları. Böyle lastiğin kenarı cımbızla kaldırılmış halde biraz bekleyin yapıştırıcı kurusun, sonra nazikçe üst lastiği üstten parmağınızla, sadece pütürlerin altının süngere yapışacağı kadar, net bir şekilde bastırınız. Öyle sabit bir 15 saniye durunuz. Yapışmıştır. Madde 4 olduğu varsayılarak bir tarif: Yapıştırıcıyı, yarım kavrulmuş nohut büyüklüğünde bir damla kadar, ayrı, cam bir yüzeye, mesela bir çay tabağına sıktıktan sonra, o ''hava aldığı'' yerden, lastiği kenarından cımbızla veya bir kargaburun kerpetenle kaldırıp tutunuz. Akabinde, kalkan lastiğin altında kalan tahta yüzeyine, 3,4 veya 5 mm. eninde ince ve sert bir karton şeriti sanki bir ıspatula imişçesine kullanarak, camdan aldığınız yapıştırıcıyı incecik sürünüz, güzelce sıvayıp fazlasını da alınız. Acele etmeden ama çabuk. Böyle lastiğin kenarı cımbızla veya kargaburun kerpetenle tutarak kaldırılmış vaziyette biraz bekleyiniz, yapıştırıcı kurusun. Sonra üst lastiği yavaşça tahtanın üzerine bırakırken, diğer elinizin parmaklarıyla dik olarak nazikçe ve net bir şekilde bastırarak ve lastiği yana, dışa doğru sündürerek yaymadan, arada hava da kalmayacak şekilde, yapıştırın. Öyle sabit bir kaç saniye durun. Yapışmıştır. Yapıştırıcının arta kalanı ise cam yüzeyden kolayca temizlenecektir. Şayet bu esnada zihninizden fazla yapıştırıcı sıktın, bir sürü yapıştırıcıyı ziyan ettin gibi sesler gelecek olursa bunları farkediniz lakin hiç aldırmayınız. Yapıştırıcıyı fazla kaçırmış olmanın tecrübesi daha sonraki tamiratınızda size onu dökerken daha yerinde bir kestirimde bulunma şeklinde geri dönecektir.
-
Raket Temizliği
beşyüziki, seyhanx kullanıcısını yanıtladı. Forum: Ekipman Bilgi / Yorum / Değerlendirme
Daha sonradan, ıslak mendil tabirinden ıslatılmış kumaş mendili anlayıp, bununla lastik silmenin bir zarar getirmeyeceği üzerinden sual tevcih ettiğimin ayırdına varmış bulunmaktayım. Kendimin, kağıt mendillerin henüz olmadığı, kumaş mendillerin kullanıldığı kuşağa mensup oluşumun buradaki etkisini yadsıyacak değilim. Oysa şimdi ayırdındayım ki, ıslak mendilden kasıt, kendimin de ömr-ü hayatımda belki bir kaç kez kullanmış olduğum ambalajlı mendil ve içerdiği sıvının silinen lastik yüzeyini etkileyebileceği cihetiyle tavsiyedeki men edilme vuku bulmuş. Yanılıyorsam lütfen düzeltiniz. İlaveten, kullanılmadığı zamanlarda, forumda daha önce de dillendirildiği üzre, raketi bir çanta veya torbaya koyarak güneş ışığı ve havayla temasını aza indirgemekte yarar var. Bu lastiğin ömrünü biraz daha uzatıyor. Eğer raketinizi sildiyseniz de çantasına koymadan önce tamamen kurumasını bekleyin.- 3 yanıt
-
- 1
-
-
Orta Sertlikte Hafif Lastik Önerebilecek Var mı?
beşyüziki, tesla kullanıcısını yanıtladı. Forum: Ekipman Tavsiyesi İsteyenler
Sapın dibine bozuk paralar, çeyrek altınlar veya istediğimiz gramajda kurşun plaka yapıştırarak da ağırlık dengesini saptan yana bozmak, böylece deneyerek kendine göre ayar çekmek de mümkün. Kah balsalı olanlarda kah da diğer tahtalarda muvaffakiyetle uygulanabilen bir yöntem. -
Raket Temizliği
beşyüziki, seyhanx kullanıcısını yanıtladı. Forum: Ekipman Bilgi / Yorum / Değerlendirme
Neden? -
Orta Sertlikte Hafif Lastik Önerebilecek Var mı?
beşyüziki, tesla kullanıcısını yanıtladı. Forum: Ekipman Tavsiyesi İsteyenler
Sayın Tesla, Lastiklerden LKT Pro XT ya da XP Light var. Ayrıca tahta hafifletilebilir, mesela balsalı tahta kullanılabilir, çok hafifleri var bunların. İlaveten ya da ayrı; kolu, bileği, dirseği esneten ve güçlendiren çalışmalar var, onlar da yararlı olabilir. Paça çorbası da yararlıdır. Haftada 1-2.- 3 yanıt
-
- 1
-
-
Mehmet YILIK - Engin DEMİRYÜREK
beşyüziki, Hakan KIRIK kullanıcısını yanıtladı. Forum: Türk Oyuncuların Videoları
Tarif bulanık. Bu-la-nıklık var tarifte. Şu açıdan: Bilek sözcüğüyle işaret ettiğimiz bölge ile ''el''imizi net olarak ayıran bir hat yok. Metinde, sayı kararının dayandırılacağı referans çizgisinin tartışmaya mahal bırakmayacak şekilde ortaya konmadığı kanaatinde olduğumu ifade etmek istiyorum. Bileğimizle elimiz arasında kalınlığı 2 cm.ye dek varabilen bir hat söz konusu ve özellikle top bu bölgeye çarparsa, bu durum, hakemin bu hususta vereceği kararın kabullenilmesi bahsinde ihtilaflara yol açar ve açmıştır da. Ne öyle ''bu zaten kırk yılda bir olan bir şey, olduğu zaman da gayrı hakem ne derse o olur'' türü savsaklamalara, ne de öyle ''aman canım''lara başvurmadan, bu bahsteki sorumluluğu alıp, konuya gerekli berraklığı getirmek, herkesin ekmeğine yağ sürecektir. Belki hakem maçtan önce elle bileğin birleştiği bölgeye bir çizgi çekecek, bu, değerlendirmede kolaylık sağlayacaktır. İyi bir vuruş için gerekenleri yaptığımızda topun da iyi gittiğini ve bundan da ziyadesiyle lezzetyab olduğumuzu hatırlayalım. -
Raketler kullanılmadığı süre zarfında yıpranır mı ?
beşyüziki, muratcan.ktl kullanıcısını yanıtladı. Forum: Ekipman Bilgi / Yorum / Değerlendirme
Sayın Muratcan.ktl, doğrusu kendi kendime, acaba sizden şu aşağıda anacağım hususa bir nebze ziya getirmenizi rica etsem çok mu şey taleb etmiş olurdum, diyordum... Dilerseniz, ''Aşağıda anacağım husus'' ile neyin kastedildiğinin anlaşılmasını daha fazla geciktirmeyelim. İşte sizden ziya getirmenizi istediğim husus: Yazı mı ''gayet bilgilendirici'' yoksa, yazı size mi ''gayet bilgilendirici'' geldi? İkisi aynı değil zira. Bu forumda, bahis konusu yazıdaki malumatlardan haberi olan, bunların hepisini ya da bazılarını zaten bilip uygulayan ya da yazıda anılanlardan daha faydalı ve gelişmiş yöntemler bilen ve tatbik de eden oyuncular olduğu malum. Onların zaviyesinden, yukarıdaki yazı bırakınız ''gayet bilgilendirici'' nitelemesini hak etmeyi, en iyi haliyle bir ''keçiboynuzu yedirmekten'' öteye geçmemektedir. Bu, gün gibi ortadadır. Hal böyleyken yazıyı nasıl ''gayet bilgilendirici'' deye nitelendirebiliriz? Hani yazı ''gayet bilgilendirici''ydi? Öyle olsa idi, güneşin herkes için ışıldamasında olduğu gibi, yazı herkes için ''bilgilendirici'' olurdu; hemi de ''gayet''. Oysa değil. Kimine göre ''gayet bilgilendirici'', kimine göre ise ''keçiboynuzu''... Diğeri ise, yazının size ''gayet bilgilendirici'' gelmesi. Hani ,yazı gayet bilgilendirici olmaktan ziyade, size öyle geliyor; yazı sizin için öyle. Yazıyı okurken yeni malumatlar edindiniz, hatta belki bu malumatlar istikametinde bir takım uygulayışlara da giriştiniz, yazıdan istifade ettiniz...Peki, ya o vakit yazı hakkında bir ''gayet bilgilendirici'' yorumunun yapılmış olmasının yerini, bir ''yazı benim için gayet bilgilendirici oldu'' nun alışına ne dersiniz?.. Bir yazıyı yorumlayışın yerine, gayrı bir yazının size n'eettiğinin, yazının sizdeki etkisinin betimlenmesinin, bu betimlenmenin aktarılması gelse, yorumun yerini paylaşım alsa, baklava olmaz mı?.. Siz hangisi için teşekkür ettiniz? -
Raketler kullanılmadığı süre zarfında yıpranır mı ?
beşyüziki, muratcan.ktl kullanıcısını yanıtladı. Forum: Ekipman Bilgi / Yorum / Değerlendirme
Sayın Muratcan.ktl, size gönderdiğim mesajda topla ilgili tavsiyeyi bulacaksınız. -
Raketler kullanılmadığı süre zarfında yıpranır mı ?
beşyüziki, muratcan.ktl kullanıcısını yanıtladı. Forum: Ekipman Bilgi / Yorum / Değerlendirme
Sayın Muratcan.ktl, Sözlerime evvela, kullanılsa da kullanılmasa da her şeyin eskiyip yıprandığını, giderek dağılıp, okyanusta belirip kaybolan bir dalga misali, kah bize uzun gelen kah bize kısa gelen sürelerde belirip kaybolduğuna işaret ederek başlamak istiyorum. Geliniz en azından bu yazıda, en çok kullanılan lastikleri ''atak'' lastikleri olarak sınıflandıralım. Oyuncular bu atak lastiklerinin en çok şu iki niteliğinden istifade etmektedirler. Bu niteliklerden ilki, lastiğin topu zıplatması, vuruş sırasında topu ileriye göndermeye, hızlandırmaya katkıda bulunmasıdır. Diğeri ise lastiğin sürtünme, ''topu tutma'' niteliğidir. Bu niteliği topa direk vurmalardan ziyade, rakedi topa daha çok teğet geçerek, sürterek yaptığımız envai çeşit falso kazandırmalarda kullanırız. Lastiğimiz topu iyi tutuyorsa onunla topa daha rahat ve çok falso verebiliriz. Elbette ki bu iş için gerekli tekniği iyi uygularsak. Aynı zamanda topu iyi tutan bir lastik rakipten dönerek gelen toplara karşı da daha tepkisel olacaktır, yalınız şimidi bu bahse girmeyelim. Raketimizin lastikler haricinde kalan tahta kısmı, ''tahta'', iki, üç, beş hatta on, yirmi yıl gibi oynanmamalarda, özellikle de raket kılıfında saklanıyorsa, aşırı nemli, küflü ortamlarda da değilse öyle pek etkilenmez dersek, doğruya yakın laf etmiş oluruz. Tahta sıcak etkisiyle biraz kuruyabilir, o vakit hassasiyetinize bağlı olarak oyun sırasında verdiği hissi biraz değişmiş bulabilirsiniz belki ama bu hiç te ölümcül bir etki değildir. Yıllarca kullanabilirsiniz tahtayı. Eveeet, gelelim zurnanın zırt dediği, endüstirilerin bolca ekmek yediği yere, lastiklere. Lastikler, havayla temas halinde oldukça oksitlenirler, yani usul usul yanarlar. Direk güneş altında bırakırsanız da hususiyetlerini pek çabuk, özellikle de sürtünme hususiyetlerini kaybederler, yüzeyleri parlamaya başlar; gayrı ''kabak'' hale, topu tutmaz hale gelirler. Top, böyle yüzeylerin üzerinde kaymaya başlar, artık bu lastikle eskisi gibi falso veremeyiz, ayrım çok aşikar hale gelir. Lastiğin topu hızlandırma özelliği de azalır, lakin bu azalma, sürtünme azalmasından nispeten daha az olmaktadır. Velhasıl lastik, bir atakçının ekmeğine artık yağ süremez hale gelir. Tabii bu kabak lastikleri veya özel olarak değişik derecelerde kabak olarak imal edilmiş lastikleri raketlerinin bir yüzünde ''anti-topsipin'' olarak kullanıp oynayan oyuncular da vardır, yalınız şimidi bu bahse de girmeyelim. Lastik güneş altında kalmasa da, oksitlenme, eskime olacaktır ama daha yavaş. Lastiğin, ondan bekleneni vererek oynama ömrü olarak kaba ölçü, yaklaşık 80 saattir. Oyun dışında raketi hemen kılıfına veya bazılarının yaptığı gibi naylon torbaya koyup bağlarsanız bu ömre birkaç saat daha ekleyebilirsiniz. Neden? Zira oksitlenme için Okisijen'e lüzum var. Kılıfın içindeki Okisijen yanmada harcanınca, raket yeniden taşraya uğratılana kadar yanma yavaşlar ve durur, lakin bir eskiyiş, bir çürüme inceden inceye ağır ağır devam eder. Bu bakımdan, fabirikadan çıkan naylon ambalaj içindeki lastiklerin ''raf ömrü''nden söz edilir. Bu yaklaşık 2- 2,5 yıldır. Kılıfında ve veya naylona sarılı olarak muhafaza edilirse, havayla teması kesildiği nispette, 2-2.5 yıl kadar sonra o lastiklerle yine oynanabiliyor. Öyle hemen kabak olmuyor lastik, yalnız şimidi onunla oynariken eskidiğini, bir şeylerin yitip gitmiş olduğunu hissetmeniz de muhtemeldir. Çin lastikleri, havayla teması kesilir veya aza indirgenerek saklanırsa, özellikle yüzey sürtünmelerini korumak bakımından epey dayanıklılar. Sayın Muratcan.ktl, Raketinizi kılıfından çıkarıp, bulunduğunuz mekanda, sipinks çekerek, kesme yaparak, karşıya koyduğunuz bir yastığı şişlemek için çivi çakarak, bu esnada raketinizi ve kendinizi gözleyerek kendi deneylerinizi yapınız, rakedinizle oynayınız. Elbette masa başına geçip oynamanın yerini tutmayacak da olsalar, bunları deneyimlemek işe yarayabilir. Nasıl, rakediniz, lastikleriniz eskimiş mi? Daha dikkatle baktığınızda suallerinizin dağılmaya başladıklarını görmeniz kuvvetle muhtemeldir. -
Sayın Timo Boll, Bende, yukarıda kaleme aldıklarınızın, başlıbaşına başka bir başlık altında değerlendirilmesinin yerinde olacağına dair bir kanaat hasıl olduğunu ifade etmek istiyorum. İlaveten, yazım kurallarını ve yazdıktan sonraki düzeltmeleri elden geldiğince gözeterek yazmak yalınızca oluşturduğumuz metni anlaşılır kılmakla kalmayacak, işin böyle yapılması için gereken disiplin ve dikkat sayesinde bizi de pişirecektir.
- 17 yanıt
-
- 1
-
-
Sayın Esrarte, şayet neşriyatım arasında masa tenisi üzerine kaleme alışlarımı tetkik edecek olursanız, muhtemeldir ki, bu satırların müsabakaya, maça yönelik olduklarını, dolayısıyla kazanmaya yani savaşa yönelik olduklarını, böyle bir perspektiften bakılarak yazıldıklarını, görmekte gecikmeyeceksiniz. Bu perspektiften, rakibi kendi sahasının üzerindeyken topla şişleyerek sayı almakla, diğer sayı alma yöntemleri arasında bu bakımdan zerre kadar da olsa bir ayrım yapmadığımı bilmenizi isterim. Takdir edersiniz ki masa tenisi maçında muzaffer olmak, pek çok hususu kendine puvan aldıracak şekilde değerlendirebilmeye bağlıdır ve bu hususlardan birisi de rakibin pozisyonunundan envai şekilde istifade etmektir. Rakip masadan iyice açılmışken topu kısacık bırakıp rakibin belini kırmak ne kadar ''fair'' ise, masa üstünde adam şişleme de o kertede ''fair'' dir.
-
Kuralla ifade edilen, masa sınırları içinde topu kesemeyeceğin değil, böyle bir durum ortaya çıkarsa sayıyı karşı tarafın alacağıdır. Topu masa sınırları içinde kesmek sana men edilmemiştir. Bu sana yasaklanmamıştır. İstersen, kesebilirsin. Lakin bunu yapmakla rakibe sayı vermiş oluyorsun. Şimdi bunu kullanıp kullanmamak sana kalmış. Hani mesela sıfıra karşı götürdüğün rakibe bir sayı vermek için kullanabilir veya 10-0 mağlup iken o seti bitiriverip sonraki sete başlamak için kullanabilirsin. Bununla beraber, topun sen kesmek istemesen de masa üstündeyken sana çarptığı da oluyor; bu mesela çift maçlarında daha çok olan bir şey. Kurala göre top sen istemeden de sana çarpsa sayı rakibin. Dolayısıyla oynarken tüm bu değişik vaziyetleri kollamak da sayı almak açısından ehemmiyetli. Özellikle çift maçında, direk masanın üzerinde olan rakibin raketine, koluna nişan alarak şut atma, rakibi masa üzerindeyken şişleyerek sayı alma vuruşları da var ve dahi bunun antremanları da var. Yapması zor ve ekstra ama var. Yapabildiğinde ise çok zevkli ve eğlenceli.
-
Budur. Bariz veya değil, vurduğum top karşıya çarpmadan dışarı giderken rakip, raketi , takıları, giysileri veya bedeniyle kendi sahasının üzerinde bu topa değmeyecek. Değerse sayı benim olur. Top karşıya çarpmadan dışarı giderken, rakip kendi sahasının dışında topa vurabilir, topu tutabilir veya hiçbir şey yapmaz; hepsinde de sayı rakibin olur. Saha alanından kasıt, rakip masa alanının kenar çizgilerinden tavana doğru dikey yükselen hat ve o hattın içinde kalan alandır. Bazı toplar dışarı gidiyor gibi görünse, topun hareket ederken çizdiği çizgi top henüz masa üzerindeyken o an bizde dışarı gidiyormuş gibi bir izlenim uyandırsa da, bazen son anda masaya veya kenarına çarpmaktadır. Dolayısıyla, ''masanın üzerindeyken topa dokunmama'' genellemesi özellikle bu tarz toplara yönelik olarak burada yerini almıştır. Kural, haliyle, mesela çok yukarıdan gelen, bize kesin, bariz dışarı gittiği izlenimini veren ve sonunda hakikaten de öyle olan topları da kapsamaktadır. Arada onlar da yanmaktadır. Evet, o toplara da kendi sahan üzerinde dokunmayacaksın, yoksa sayı benim olur. Bu bir kabullenip, öyle oynama biçimi; bunun böyle oynanması taraftarıyım. Kural, bir genelleme. Oysa ''bariz dışarı giden top'' özel bir durum, ''dışarı mı gidecek yoksa masaya mı çarpacak'' gibi bir top başka bir özel durum. Kural, özellikle, bu ikinci tür topların değerlendirilebilmesine yönelik, topun hareket sürecinin tamamlanmasını bekleyip, böylece emin olmamıza yönelik. ''Bariz dışarı giden'' toplara da uygulanmasına, onları da kapsamasına şarlamayalım. Öyle bile olsa, o toplara masa üzerinde dokunmayalım, o toplarda da kuralı uygulayarak oynayalım. Böylece, dışarı giden toplara masa üzerinde dokunmaktan kaçınma şeklinde aktifleşen bir maharet de oyunun bir parçası olur, dikkatimizi biler.
- 17 yanıt
-
- 1
-
-
Joo Se-hyuk nexy marka yeni ekipmanı.
beşyüziki, kartal kullanıcısını yanıtladı. Forum: Ekipman Bilgi / Yorum / Değerlendirme
Paylaşım için teşekkür ederim. Evvela, linkteki metni alakayla ve dahi lezzet de bularak okuduğumu, akabinde ise, tatsız bulunma pahasına aşağıdaki hususları kaleme almaktan kendimi alamadığımı ifade etmek istiyorum. - ''Magnus Effect'' zaten her çeşit tahtayla yapılan vuruşlarda gerçekleşmekte. Sipin yapıldığında topun yörüngesi öyle, kesildiğinde de yörüngesi böyle; evet, o grafiklerdeki gibi zaten. Muharririn, bu hususu yapacağı tahtaya bir dayanak yapmasını, sanki magnus etkisi diğer tahtalarla gerçekleşmiyormuş gibi , ''bu etkiyi verecek bir tahta olmalı, Joo'nun böyle bir tahtaya ihtiyacı var'' gibisinden, yaptığı işi ballandırıp, ürünü ve üzerinden kendini inceden pazarlamasını, anlıyorum; lakin, bu dolmayı, doğrusu yiyemeyeceğim. - Muharrir, bu hususta 14 yıldır çalıştığını ve sanıyorum 12 taneden fazla tahta örneği denediğini yazmış. Bu dolmayı yiyebilirim; bu olmuş olabilir. İlaveten, muharrir 14 yılda 12'den fazla tahta örneği denemiş olduğunu yazmayı, okuyanlara, konu üzerinde ne kadar yoğun çalıştığı izlenimini verecek bir şey telakki ediyor da olabilir. Lakin bu dolmayı da yiyemeyeceğim. Zira ''şu kadar yıldır şu işi yapıyorum'' kalıbı, aslında o işi o kadar zamandır yapıyor olduğunuzu değil, o işi ilk defa yapmaya başlamanızdan beri geçen zamanı ifade etmektedir. Kendimizi kandırmanın bize yararı olmaz. Ne de olsa muharrir 14 yıldır Joo'ya tahta yapmakla uğraşıyor değildir. Hele de 12'den fazla tahta denediğini yazmış olması yok mu; senede bir tahta bile yapmamış yani hani... Ayrıca 12'den fazla da yapabilirsin. Bu, bu işin gereği, yapmalısın da; kaç tane gerekiyorsa o kadar yaparsın. Mesela Tenergy prototipleri kimbilir kaç tane, 170?.......140?.....120?......T64 var mesela; 64üncü seçilen... Gerçi muharrir yazısının sonunda bu iş tabii bitmiş değil diyor; bu da hoş...E, herıld yani. Aslında bu iş bitmiş. O da Butterfly Diode. Joo bu tahtayla, bu terkiple oynuyor. Lakin Joo Butterfly'dan ayrıldı.. Şimdi Diode terkibinde tahta isteniyorsa Butterfly'a özel Diode yaptırtmak gerekir. Sonra da onun üzerine Nexy sap yapıştıracaksın...Falan filan...Ama her şey biter, her şey gelir geçer... - Muharririn, tüm katları ayous yapması, eski 5 -7 veya 9 katlı çin mali PF4 -08 tarzı tüm katmanları ''bass wood'' tahta yapımını hatırlattı, ona koşmuş bir bakıma. Zira illa, şimdi bu başka bir firma ve Diode'un aynısı bir tahta üretmek yerine illa Joo'nun oynayacağı başka bir tahta üretilecek. 7 katlı yeni Nexy Joo Seahyuk, ortada Diodu'u hatırlatan 5 eşit kat ve üstte onları kaplayan iki ince katmandan oluşuyor, gibi görünüyor. Clipper'ları da hatırlatıyor. Tahta nasıl hissettiriyor, henüz oynamadığımdan bilmiyorum ve değerlendiremeyeceğim ve asal olan da tahtanın ''nasıl oynadığı''. Daha doğrusu insan Joo Se Hyu'ğun bu tahtayla nasıl oynayacağı. Onda gayrı bu tahtayı kullanma konusunda bir kanaat hasıl olacak mı... İlaveten, daha az asal, oyun açısından ehemmiyetsiz ama yine de kimilerince ehemmiyetli bulunan bir husus daha var: tahtanın görünüşü ve işçiliği. Kanaatimce bu da bir ekipman bilgi yorum yazısında kendine rahatça yer bulabilecek bir husus. Tahtanın biçimi gayet iyi, bilinen, oynanan, kanıtlanmış bir sıtandart kalıp, kesim. Sap hem konkav hemi de düzlerde bir nebze daha kalın, dolgun olabilirdi belki. Kendi adıma, iktiza ettiğinde, kalın sapı inceltmeyi, ince sapı bant sararak kalınlaştırmaya her zaman tercih etmekte olduğumu da şuracığa iliştireyim. Bir nebze kalın saplı üretim, şayet sonradan sap inceltme yapılacak olursa elimizin ağaçla temasını korumuş olmağa yarıyor. Gelgelelim bu tahta, onu bir Butterfly ya da bir Nittaku tahtayla kıyasladığımızda ikinci kalite görünüyor. Bunu, hem sap üzerinde seçilen renk ve biçimlerde, hem de saptaki şeffaf plastiğin altındaki yazıların tasarım, renk, kompozisyon ve baskı kalitesinde görmek mümkün. Doğrusu, masa tenisi tarihinin gelmiş geçmiş en büyük sanatçı-şair-kesmecilerinden birine tahta yapıyorsam bununla yetinmezdim. Bu mudur yani... O tahtayı, tahta yapım ustalarının Joo Se Hyu'ğu kimse ona vereceksin, o yapacak. -
Zhou Qihao x Wang Chuqin, 2021 Çin Süper Ligi
beşyüziki bir konuya ileti yazdı: Güzel Sayılar ve Maç Videoları
Pırıl pırıl -
Joo Se-hyuk nexy marka yeni ekipmanı.
beşyüziki, kartal kullanıcısını yanıtladı. Forum: Ekipman Bilgi / Yorum / Değerlendirme
Joo Se Hyuk'un P3alpha R ye geçtiğine dair sair forumlarda yaptığım okumalardan edindiğim bir malumat var. Evet, geçmiş olabilir... P3 alpha R nin ''aspect ratio''su, nam-ı diğer yükseklik genişlik oranı Curl P1R'ye göre daha düşük. P3 daha az ''aldatıcı'' lakin P3'le daha kolay oynanıyor, pütürler kısa olduğundan topa her türlü müdahale, özellikle atağa yönelik vuruşlar çok daha rahat ve yüzdeli yapılıyor. Bu lastiklerin kauçuklarının hamuru aynı. Dolayısıyla tekniğiniz iyiyse ve çalışkansanız, hele de Joo'nun kesmecilikteki elit seviyesi malum; uzaktan neredeyse P1r kadar dolu kesme yapabilirsiniz. P1R'nin aldatıcılığı artı uzaktan sert ve sipinli topları kesmede sağladığı rahatlık ve etkisi ile, P3alphaR'nin atağa daha elverişli olması değiş tokuş edilmiş. Joo, oyununda masaya yakın bh ataklarını arttırma lüzumunu da hissetmiş ve bu bahste ekmeğine yağ sürebilmek için P3alpha R'ye geçmiş olabilir. Şahsen yine P1R'ye, ya da muadili bir uzun pütüre dönebileceği kanaatinde olduğumu da naçizane eklemek istiyorum. Hyuk, geçmişte, kısa bir süre Feint Long2 ve Grass DTecs kullanıp sonra yine Güney Kore defansçılarının neredeyse olmazsa olmazı P1R'sine dönmüştü. Olmuş çünkü o, oturmuş o ekipman onunla, onuno yunuyla. P3'le ''daha rahat'' atak yapılıyor ve top ''pis'' gidiyor. P3 topu iyi tutuyor, daha allround. İlaveten P3 uzaktan kesme bahsinde doğrusu hiç de fena değil. Hele de Joo'nun elinde. Yeni toplar da daha ''sipinsiz''. Joo Sae Hyuk buna adeta, hem fh. lastiğinde daha önce Tackifire Drive ve Tenergy 64 kullanmış olmasına rağmen, bugün forhendinde, günümüz topuna anca sipin ''verebilen'' çin lastiğine geçerek mukabele ediyor... Yaş da ilerliyor tabii. P1R'nin balını had safhada emebilmek için uzun rallilerde, çok koşarak ve tam hareketlerle keserek oynayabiliyor olmak gerekiyor. 27-28 yaş umumiyetle düzeyi koruyarak böyle oynayabilmenin sonu.. P3alphaR Butterfly'ın Feint-Soft muadili ki Feint-Soft'u Kuzey Koreli iki en üst düzey defansçı kullanıyor, mesela Jang Song Man ve Kim Song I . Joo 2003'te Bercy'de final oynadığında, Butterfly'ın daha önceki yıllarda piyasaya sürmüş olduğu ilk jenerasyon Diode 'lardan biri ile oynuyordu. Bu seri tahtalardan çarpılma, konkavlaşma yakınmaları geldi ve modelin üretimi durduruldu. Lakin Joo'nun muvaffakiyetleriyle bu ekipmanın adı yeniden duyuldu, 2 el fiyatı arttı, aranır, sorulur oldu. Butterfly sonradan, daha pahalıya, bu tahtadan pek sınırlı sayıda özel üretimler yaptı. Kesenin ağzını güzelce açtığınızda özel sipariş Diode'unuzu Butterfly-Japonya'da yapıyorlardı. Belki hala da yapıyorlardır. Butterfly, Joo'nun 2003 muvaffakiyetini izleyen dönemde Joo Se Hyuk tahtasını üretti. Lakin bu tahtanın terkibi ilk jenerasyon Diode'lardan farklıydı. Bu Joo Se Hyuk tahtalar, bir bakıma ikinci katmanına yumuşak bir ağaç konmuş daha ince katmanlı Mazunov tahtalardı. Joo'nun bu yeni tahtaları denememiş olduğunu tasavvur etmek benim için ziyadesiyle müşkül. Lakin Se Hyuk'un çok uzun bir süre, sapı Joo Se Hyuk tahtasının sapıyla kaplı Diode tahtalarla oynadığı da malum. Ona ''alışmış'', beden ona akortlu. Son yıllarda ise içi dışı Joo Se Hyuk tahtalarla oynuyor idi. Sonra Joo Butterfly'la çalışmayı bıraktı. Bugün Güney Koreli defansçılardan Seo Hyo Won özel yapım Diode tahtalardan biriyle oynuyor hala. Bu günkü Diode V adında piyasaya sürülmüş olan tahta , iki çeşit ağaçtan,neredeyse 5 eşit kalınlıkta katmanları olan 1. jenerasyon Diode'lardan bambaşka bir tahta. Diode 5' i canlı tetkik etmiş olmamakla birlikte resim, yazı ve videolardan edindiğim malumatlar uyarınca şunları söyleyebiliyorum: - Diode5'in ''hızı'' ağırlığı, ebadı,''kontrolü'' ve ''sipinliliği'' Joo Se Hyuk ve Diode'a az çok yakındır, Diode V onların muadilidir. - Diode V'in üst katmanı muhtemelen, şimdiki Hadrawshield'lerde kullanıldığı gibi, eski Matsushita Pro'larda kullanılan üst katman. Alt katmanlar da eski Joo Se Hyuk tahtalarda kullanılan katmanlar olabilir. En azından merkezindeki çekirdek katmanın Mazunov'da da kullanılan ağaç olduğu konusundaki kanaatimi ifade etmek istiyorum. Yanılıyorsam, doğrusunu yazınız. Diode V'i bugün Ruwen Filus'un kullandığını görüyoruz. Emin olunuz, şayet Filus Diode V saplı Joo Se Hyuk mu kullanıyor yoksa harbi Diode V mi bilseydim, onu da buraya yazmakta zerre tereddüt etmezdim. Nexy Joo Sae Hyuk'un ise üst katmanı limba gibi görünüyor. Diğer özellikleri açısından da bu tarz tahtaların muadili olduğu kanaatindeyim.- 5 yanıt
-
- 2
-
-
-
Sayın Esrarte, Kim, kim belirtiyor, belirten kim? Markalar arasında ''Lastik'' diye bir marka var da, süngerin sertliklerini mi belirtiyor? Eğer öyleyse, sünger sertlikleri sadece ''Lastik'' markalı lastiklerde mi belirtiliyor? Başka markalarda belirtilmiyor mu süngerin sertlikleri? Peki bir süngerin değişik sertlikleri var, onlar belirtiliyor, tamam. Peki ya farklı süngerlerin değişik sertlikleri, onlar belirtilmiyor mu? Yoksa, alıntı cümlesini bir kez daha okuduktan sonra, şuracığa, kendi kendime ''haklısınız, dikkat etmemişim aceleye gelmiş, orasına dikkat etmemişim, telefonla yazdığımdan böyle olmuş'' falan diye yazıp, sonra da kendi kendime bu yazdığımı okuyup mu avunayım? Velhasıl, bahis konusu rakamlar sünger sertliklerini ölçülendirmede kullanılıyor. Üst lastikler ayrı bir bahs. Bu konudaki sayılar üst lastiği değil, alttaki süngerin sertliğini ifade etmeye yaradığından, ''lastik sertliği'' yerine ''sünger sertliği'' veya ''lastiğin süngerinin sertliği'' terimi kullanılırsa baklava olur. Sayın Luctost da zaten daha başlarken bu yönde hareket etmiş; konu başlığına ''Sünger'' yazmış.
-
Wang Chuqin Hou Yingchao'ya Karşı, Çin Ulusal Takım Şampiyonası 2021
beşyüziki bir konuya ileti yazdı: Defansif Oyuncu Videoları
Hou Yingchao All+/ Off- bir tahta üzerinde forhendinde Çin lastiği, bekhendinde ise 1.4-1.7 veya 1.7-1.9 Spectol kısa pütür kullanıyor. -
Sayın Luctost, bende, tayin ettiğiniz fiyat aralığı içinde, sayın Myilik'in mükemmel bir seçim yapmış olduğuna dair bir kanaat hasıl olduğunu ifade etmek istiyorum. LKT Pro serisinden lastiklerle oynamış idim. Fiyatlarına göre şaşırtıcı derecede kaliteli ve uzun ömürlü olduklarını söyleyebilirim. Hele de oyun haricinde bir raket kılıfında veya çantada tutulup, hava ve güneş ışığıyla olan teması aza indirgenerek saklanırsa, lastiklerin ömrü maksimuma çıkacaktır. Piyasadaki herhangi bir hazır rakete göre bu kombo, oyunun kendisiyle kuracağınız iletişimi canlandırma ve topla yaptıklarınızın ortaya çıkması bahsinde, çok daha destekleyici olacaktır.
-
İş iddialı yanlış bilgi ise, lütfedip doğrusunu, neden ''hiç bir kısa pütür düz lastiğe yakın blok yapamaz''mış, arguman neden ''çok'' yanlışmış, yazınız, nasiplenelim. Bir mecliste ''bu bilgi yanlıştır'' diye ortaya çıkınca, bu, onu söyleyene doğrusunu da söyleme yükümlülüğünü getirir.