Jump to content
Masatenisi.org Forum

beşyüziki

Üyeler
  • İçerik sayısı

    521
  • Kayıt Tarihi

  • Kazandığı gün sayısı

    90

beşyüziki kullanıcısının tüm içeriği

  1. Geliniz, son cümleye ''avantajını yakalıyor'' yerine ''imkanını veriyor'' u koyalım, cümleyi şöyle edelim: Bu sap, bileğini kıvıramayanlara özellikle sipinli oyunda, raketi daha geriden getirebilme imkanını veriyor. İlaveten, bileğini kıvıramayanlara raketi geriden getirme imkanı var da , peki bileğini kıvırabilenlere geriden getirebilme imkanı yok mu? Olmaz mı; onlara da var. Kesmede de tersi bir etki söz konusu...Onda da geriden getirme değil, önden getirme var. Yukarıda fotosu olan raket ve benzeri Nittaku Tenaly'lerin, bendenizi bir müddet, kılıç, maçete ve bıçaklar alemine, bu alemde bu tahtaların biçim ve kullanımıyla benzerlik taşıyan bazı kesicileri hatırlayışa sürüklediğini ifade etmeden geçemeyeceğim. Mesela, Tenaly ile Gurkaların kullandığı Kukri bıçağını yanyana getiriniz. Veya içbükey kesicilere bir başka misal olarak yatağanları sunacağım. Ancak takdir edersiniz ki düz ve dışbükey kılıç ve maçete ve bıçaklar de pek yaygındır. Avantaj?...Avantaj bütünüyle onu kullanana ve çevreye bağlıdır. Çevreye diyorum, zira bir uzun bir kısa çift kılıç taşıyan samuraylık müessesinden gelen birikim göstermiştir ki, onların yaşadığı binalarda, iç mekan kapışmalarında kısa kılıç daha avantajlıdır, zira uzun kılıç katana, savururken ahşap sütun ve kirişlere takılır( bu konuda ''Twilight Samurai'' filmini önermek bendenizi ziyadesiyle memnun edecektir). Neyse ki masa tenisinde çevresel şartların raket kullanımı üzerinde böyle tesirleri yok. Geriye kaldı oyuncunun kendisi. Bakışımızı onda, yani kendimizde tutalım. Masa tenisi oynayan odur.
  2. https://www.youtube.com/watch?v=KVLEtPNpkTU https://www.youtube.com/watch?v=jLorJ5o5xrg Satoshi Aida iki yüzü de düz lastikle bol miktarda uzaktan da keserek oynuyor.
  3. https://www.youtube.com/watch?v=KzVExoKZgpg
      • 1
      • Beğen
  4. '' bir haber '' diye yazılmış; yanlış. Doğrusu '' bihaber '' dir. Hem yazılışı, hem de okunuşu olarak doğrusu, ''bihaber''dir. Türkçenin geçmişteki kullanımlarında ''bi'' sözcüğü ki, ''i'' nin üstüne de nokta değil, şapka konarak yazılır ve bu ''bi '', -sız, -siz eki işlevini görür de, önüne geldiği sözcüğe mesela: biçare (çaresiz, çaresi olmayan) veya bihaber ( habersiz, haberi olmayan) manasını katıverir. İşte, sayın sevimsizpütür, siz de kullandığınız sözcüğün olması gerektiği gibi kullanımından bihaberdiniz. Oysa şimdi doğru yazılışından haberdarsınız. Şimdi artık, bundan böyle kullanımlarınızda, birinin bir şeyden haberinin olmamasını yazarak ifade ederken, siz de ister '' bir haber '' i kullanın, ister ''bihaber''i . Doğru ve yanlış yazılışlarının ikisini de biliyorsunuz artık. Şimdi artık bu tamamen, yalnız ve yalnızca size kalmış vaziyette.
  5. Masa Tenisi açısından, Ryu'nun gösterdiği tekniği uygulayabiliyorsak kafi. Bu süreçte ne olduğunun zihinsel olarak anlaşılması ise bambaşka bir şey. Zihinsel olarak anlıyor da yapamıyorsak, masa tenisinde de yenmenin peşindeysek, ekmeğimize yağ süremeyiz. Ammaaaa, analizlere hiç girmeden, canlı çalışma, uyanık antirenman yapar da, tekniği uygulayabilmeye başlarsak, muzaffer olma yolunda ekmeğimize yağ sürmüş oluruz. Bu, tecrübelerle sabittir. İşin aslı, zihinle, düşünmekle, analiz etmekle canlı süreçleri bütünüyle anlayamıyoruz. Bu, zihnimizin yapısı, özellikleri ve nasıl çalıştığıyla ilgili bir bahs; bu başlıbaşına başka bir başlık altında mütalaa edilebilir... Ryu'nun gösterdiği tekniğe, giderek masa tenisindeki vuruşlara dair, aşağıdaki hususları kaleme alma lüzumunun hasıl olduğu kanaatindeyim: - Topa aktarılan enerjinin, kaynaktan çıkıp topa temas edene kadar olanlar. Tüm vücudun eşgüdümle( koordinasyon), eyleme katılması veya katıl(a)maması. Burada ne ouyor, buraya bakmak gerekir. Devamında: - Vuruş, topa temas : bunu bir sıkala, yelpaze veya sipekturumla ifade edelim. Öyle ki, bu sipekturumun bir kutbunda saf ''vurma'' var, yani çivi, şut, küt. Uyguladığımız enerjinin topa hiç bir dönme vermeyip, ona yalınızca vuracak şekilde tatbik edilip, topun böylece kendimizden ırağa, rakip sahaya yönlendirildiği kutup. Bu kutubun en sonunda ise, vurmanın en pasif hali, raketi sadece tutma var, karşıdan gelen top, raketimize çarpıp kendi etkisiyle geri gidiyor.Hatta bazı durumlarda buna raketi yalınızca tutmakla kalmayıp hafifçe geri de çekerek, gelen topun gazını almayı da ekleyebiliriz. Diğer kutuptaysa saf ''sürtme'' var; yani sipin ( kesmeyi de buna dahil ediyoruz). Bu kutubun en sonundaysa saf sürtme var; sürtmeyi yapıyoruz, top ileri hiç gitmiyor, olduğu yerde dönüyor. Sürtmenin üç çeşit uygulanmasından söz edebiliriz. 1- topu düz olarak keseriz veya sipin çekeriz( yaparız), 2- sipini ( ya da kesişi )içbükey bir kavisle veya 3- dışbükey bir kavisle yaparız. Sürtme sırasında topa daha latif veya yoğun temaslarda bulunmak da bunlara eklenir. Şimdi, bu kutuplar her hangi bir vuruşun bileşenleridirler de. Vurduğun anda enerjinin ne kadarı topu döndürmeye, ne kadarı vurmaya gidiyor, buna dikkat etmek elzem. İlaveten, vuruşa verdiğin enerji miktarındaki artış ve azalma da bu durumu belirleyicidir, bunu da göz önünde bulundurmak icab eder.. Gövdeni katarsan, vuruşta kullandığın enerji miktarını yalınızca kolunu kullanarak yaptığınla mukayese dahi edilmeyecek biçimde arttırırsın. Şimdi bunu topa pek az vurma lakin aşırı sürtme ile aktar. Ryu'nun servisindeki gibi. Yani çok sürtme, az vurma. Enerjinin yüzde doksandan fazlası topa vurmaya değil döndürmeye vakfedilmiştir. Böyle yapamıyorsan, yapmak da istiyorsan, o zaman, her şey kabak gibi ortada; çalış. Çalış. Başka yolu yok. Olsaydı söylerdim ama başka yolu yok. Bazı şeyler mümkün, bazıları da mümkün değil. Yoğun enerjiyi neden sadece kaba şekilde kullanmakla iktifa edelim ki. Yoğun enerjiyi letafetle kullanmaktan öylesine ziyadesiyle lezzetyab oluruz ki o kadar olur. Büyüme yolunda aşılacak merhalelerdendir. Servisini karşılayan falsoyu yiyip topu kaldırdı mı da, az sürtme-çok vurma, bir dırayv, bir fast-sipin yapasın; yahut sıfır sürtme sade vurma yapasın, bir küt vurup, çivi çakıp, şutunu atasın, zevkini alasın, sayını alasın. Vuruşlarımızdaki sürtme ve vurma bileşenlerini kendi vücudumuz üzerinden ayırd etmeye ihtimam gösterir, bunların ayarlarını duruma uygun olarak yaparsak ki bu, tekniği uygularken, ayni anda, kendimizle, kendi vücudumuzla da bağlantı halinde olmamızı gerektirir. İşte o vakit ekmeğimize yağ sürmüş olacağımız ayan beyan ortadadır. İtina, içtenlik ve dikkatle çalışırken anlayış kendiliğinden, canlı olarak gelir, analizlerle olup biteni zihinselleştirmemize gerek kalmaz, böylece zihinselleştirerek, ya da olup bitenin hakkında düşünerek olup biteni anladığımız yanılsamasına da kapılmayız.
  6. Her hız ve uzunlukta servis için kullanılabilir. Öyle kolay değil; çoğu kişi için. Pek öyle ''deniyorum...Aa öyleymiş hakkaten'' denilebilecek bir yapış değildir gövdeyle servis atmak. Teknikte belli bir dereceye kadar ilerlediyseniz yapabilirsiniz. Masa tenisinde siyah kuşak ve üstü derecesinde olanların yapabileceği bir tekniktir.. Başka disiplinlerde de, aslında her şeyde, bir şeyi gövdeyle, bırak gövdeyi bütün varlığınla yapmak sözkonusudur. Tüm bedenin, varlığın koordine olur böyle yaparken-olurken.. Düşünüp duran zihnini bir yana koyup, tam bulunduğun anda kendi vücudunla bağlantıda olmanı gerektirir. Siyah kuşak, savaş sanatlarında ''temel eğitimini tamamladın, temel ( ileri değil, temel )teknikleri belli bir berraklıkta, ana hatlarıyla ve belli bir etkililikte yapabilir haldesin ve şimdi sanatı öğrenmeye hazırsın '' manasına gelir. Çalışma, uygulama yaparak öğrenme, 4, 5, 6, 7nci ve sonraki danlarda da sürer gider. Videoda Ryu Seung Min'in atışına tekrar tekrar dikkat buyurunuz. İlaveten, Liu Gaoliang'ın servisleri de, bu tüm bedeninle servis atma bahsinde adeta, hazine dolu bir mağarada, parlaklıklarıyla özellikle dikkatimizi celb eden elmaslar misali ışıldamaktadırlar.
  7. Nasıl daha da kesik servis atabilirim... Direk kol ve bilekle yeterli değil; vücut ağırlığını kullanmalısın, vücudunla at...
  8. Sayın byfizik, kabak gibi ortada olan, ''yeşilli''nin iyi gelişmiş, ortalama yetişkin bir insanın anatomik özelliklerine sahip olmasına rağmen, enerjiyi Ryu gibi akıtamaması, topa onun gibi vurup, topu onun kadar rahatça, patlayıcı ve hızlı gönderememesi. Doğrusu yorumunuzun, bir arabanın el freni çekik iken gaza basıp hareket ettirirsek bundan, arabanın zayıf olduğu sonucunu çıkartmaktan pek bir farkı yok gibi. Demem o ki, yeşillinin gövdesinde, bu tekniği akıcı bir şekilde uygulamasına karşıt biçimde tesir eden, kronikleşmiş kas gerginlikleri mevcut. Misal , yeşillinin sırt bölgesinden kalçalarına kadar inen uzun kaslardaki kronik gerginlik. İlaveten, gövdesinin merkezine yakın bölgesindeki sinir ve kaslarda da kronikleşmiş süregiden kas gerginlikleri var. Haliyle vücuttaki enerjinin akışı bakımından, bir yandan gaza basarken, bir yandan da el frenini çekip, enerjiyi bastırmaktan söz ediyoruz. Bilinçdışıdır bu süreç. Ve elbet enerjinin verimini düşürür bu durum. Enerji verilmekte lakin top pek yavaş gitmektedir. Lakin bundan, kişinin zayıf olduğu sonucunu çıkartmak yerinde olmaz. Nitekim yeşilli hiç de zayıf değil, lakin kendine karşı hareket ediyor. Kaslar ne denli yumuşak ve gevşek olabilirlerse, o denli de sertleşebilirler. Kronik gerginlik ise, adı üstünde süregiden bir gerginlik, bir iki arada bir derede olma halidir ki ki, kas ne gevşeyebilir, ne de sertleşebilir. Enerji kontrol edilip, tutulmaktadır. Kolla vurmazsınız zaten, tüm vücutla vurmalısınız. İşin aslı, tüm varlığınızla. Kolla vurabilirsiniz tabii. Lakin bu ardına vücudunuzu koyarak yapacağınız bir vuruşla mukayese kabul etmez. Güç yerden gelir, pelvis ve karnınızdan geçerek gövde boyunca yükselir ve salınır. Süregiden kas ve sinir gerginlikleriyse bu akışa karşıt etki gösterirler. Antiremanların yararı olur. Erken, çocuk yaşta başlamış olmanın ehemmiyeti yadsınamaz. Belli bir tekniği uygulayışta, başlangıç, orta, üst ve ötesi gibi çeşitli düzeylerden söz edilebilir, çalıştıkça ustalaşabilirsiniz. Ustalaştıkça güç harcıyormuş duygusu da azalır. Top yine de çok hızlı gider.
  9. Tahmin...tahminin bu bahste zerre gadar faidesi olmadığı kabbak gibi ortada. ''Yeşilli'' nin golları ''normal'' görünüyor. Topa tatbik ettiğimiz enerjinin gaynağı olarak golu deel, Yer üzerinde, o anda, belli bir biçimde goordine olmuş gas, kemik, sinir, tamar, iç örgenler, fasya ve pilazma ( kan ve diğer sıvılar ) vd. nden oluşan, canlı sistemin BÜTÜNÜNÜ, onun goordinasyonunu ele almak yerinde olur. Yeşillinin sisteminde o furuşu, usta Ryu Seung Min'in yaptığı şekilde yapacak koordinasyon ve rahatlamanın henüz belirmediğine müşahede etmekteyiz. Nice gaslı, guvvetli görünen yiğitler de beyle teknik uygulamalarda bu kertede muzaffer olamamaktadırlar. Furmadan önce kendinyi sağ bacaanın üzeringe, bir lahza, tamamen bırahman ve oradan bütünüyle yaylanış ve gücü topa tatbik ediş. Bunu yapışa vücudun tamamının, uyumlu bir şekilde gatılışı. Gırbaç gibi olacaan, gırbaç. Kendinyi gergin dutup, bırahmadığıynan, topa güc uygularkan da bu gerginlik kişiyi adeta ''el fireni çekik'' araba eyliyor. Kendi gücünü kendin buloke ediyon da daha ayırdında da olmuyong. İşte, antiremana ve antiremana getireceemiz bilinç ve kendinyi severek gözlem, bize, önce bu teknik uygulama süreçlerinde kendimizle bağlantı kurma, hareketi nasıl yaptığımızı kendi kendimize yeniden, uygulayımsal olarah anlama, bu anlayış geldiğinde de rahatlama imkanı verir. Oynarıkan, rahatlayarak, son derece rahatlayarah oynarısak, ekmeğimize yağ sürmüş oluruz.
  10. Vururken rahat olmak, sağ elliysen ve forhend vuruyorsan vurmadan önce sağ bacağınla yerden güç alıp, rahatlayarak vuracak, kolunu da rahatlatarak, bilekten savuracaksın...Sen rahatladığından o gadar güç harcamadığını hissediyorsun ama top yine de hızlı ve güçlü gidiyor. Vururken vücudunda gereksiz güç ve gerginlik taşıyorsun, 100de yüz güçle bile vursan, top 100de 30 hızla gidiyo. Neden? Çünkü vücudundaki kronik ve ayırd edemediği tansiyonlar o teknikle vururken kontra etki yaratıyor. ''Kontrolsüz güç güç değildir'' ise o vakit '' Kontrollü güç de güç değildir . Bu kendi varlığınla kurmadığın bağlantı ve vücudundaki farketmeksizin uyguladığın kontrollerden oluşan gerginlikleri ayırdedip, bunlardan rahatlayana kadar, kendini dikkatle gözleyerek oynayacaksın. O vakit az güç harcama duygusuyla çok güç üretebilirsin. Ryu Seung Min'e bak, nasıl vuruyor.
  11. Fiyatları bu olan tahta ve lastihlerle gombolar yapılabilir yapılmasına da, bu gombolar tavsiye isteyen arkadaşın oyun sitiline uygun m'olur orasını bilmek müşkül görünüyor. Hal böyleyken, sayın Burak, tabii ki tavsiye isteyen arkadaşın oyun sitilini biliyor olmanız müstesna, ''kendi oyun stiline göre bir combo yapabilirsin'' pek katılınacak gibi görünmüyor.
  12. Sualiniz haliyle bir genelleme taleb ediyor. Oysa herkes biriciktir. Şu an, şu kainatta herkesten bir tane var, barnak izi misali. Bunu defalarca tekrar etmeme rağmen, burada bunu bir kerre daha hatırlatmanın icab ettiği tabak gibi ortada. Biricikliğinizi hissediyor musunuz? Hayır, böyle olduğunuzu düşünmeyiniz; bunu hissetme zarureti var. Neye mi beyle söylüyorum... Çünkü şekliyle, ağırlığıyla kendiniz için uygun tahtayı tam manasıyla , ancak kendinizi kendinizin hissettiği noktadan başlayarak bulabilirsingiz. Başkalarının tavsiyeleriynen deel. Tahtalar herkesin kendisine göredir. Aslında bu konuda umumi sonuçlar ve sohbetlerde duyduğumuz lakırdılarla hareket etmekle ekmeğimize yağ sürmüş olmayız. Bütünüyle kendi oyun ve hareket tarzımıza odaklanarak, yalnızca bizim için uygun ekipmanı bulmak yine bize düşer. Deneyimli ihtiyarlara da kulak vermenin bazen bu yolda işleri golaylaştırdığı da vakidir. Aar raketi savurursak topa afif raketi savurduğumuzdan daha fazla hız ve yön değişimi getirebilirik. Momentum yaratmak kolaylaşır. Masadan nispeten uzakta oynuyorsak bunu işe yarar bulabiliriz. Bu, bazı bünyelerin kaslarına daha çok yük bindirebilir, doğru, lakin bu daha başka bir meseledir, sipesifikdir. Bu aar raket daa iyidir, oburi kötüdür manasına gelmez. Pekiyi ne manasına gelir?...Şuna; aar raketi savurursak, topa, afif raketi savurduğumuzdan daha fazla hız ve yön değişimi getirebilirik, hepisi bu. Bu da masa tinisinde ekmeğe sürülen bir yağdır. Bileğe ve raketi tutuşa göre bazı bünyeler, nispeten aar ekipmanla oynadıklarında çeşitli arazlar gösterirler, yakınan da pek boldur. Zira kafa, düşünmek habire, puroblem yokusa da puroblem yaratır. Eğer bileğimiz ekipman aar diye incinmiş, bağlarında yırtılma olmuşsa bunu başkalarına sormak yerine, dinlenip vücudumuza iyileşmesi için zaman tanıyıp ( tam iyileştiyse bağ, orası öncekinden daha da güçlenmiştir ), eski ekipmanımıza dönebilir, çivilerimizi, sipinkslerimizi gerçekleştirebiliriz. Veya tamam, biraz daha hafif ekipmana geçesin. Hepisi bu, bundan neye puroblem çıkaralım. Kimi oyuncu gafası aar raketi beyendiğini ifade eder, kimisi aarlık merkezi ele yakın olsun ister. Bunların biri, oburinden ne daa iyi ne daa kötüdür. Oldukları gibidirler. Buna nazar-ı dikkat celbetmekle, herşeyi bölen ve paso mukayese eden zihnin garma garışık patikalarında, bir uyku halında, oradan oraya savrulmak yerine, ekmeğimize yağ sürmüş oluruz. Biz ne istiyoruz, o önemlidir, onu bulursak rahat ederiz. Bununla kendim oynayacam, şu an da geçmekte olan ömrümde onunla ben seyahat edecem, kimesne bunu benim yerime yapamaz, neye onlara sorayım. Bunun cevabı diğerlerinde değildir, onlar da başkalarından ööle olduğunu duymuşlardır...veya kendi tecrübelerine göre söylüyorlarsa da, dikkat buyuralım bu, yine de onlara göredir. Ne tarz ekipmanna oynayacaamızın cevabını kendimize daha çok dikkat ederek alabiliriz. Yiğitlerin kendilerince yourt yidikleringi unutursak, ekmeğimize yağ sürmüş olmayız.
  13. Mesela
  14. Siteyi tetkikim neticesinde naçizane iki öneriyi aşağıya iliştiriyorum: 1 - Stiga Allround CR ve Rapid Power'dan oluşan kombo : daha defansif ağırlıklı oynuyorsanız. Tahta çok iyi. 2- DHS Power Wind tahtasına Rapid Soft lastikler gulakta yahşi çınlıyor. DHS PW2 galiteli, hemi de balsalı tahta kullanmamış olursunguz. Bilmem yapıştırırlar mı, masatinisi gom'a beyle bir komboyu ,yazarak ya da telefonla taleb etmek. Bu tahta Stiga All CR'a göre daha gatı ve ''hızlı'' dır. Gayrı oyununuza göre, gözönünde bulundurunuz.
  15. Neden?... Yahut hangi nedenler yüzünden?...Oyununuzda ne bulguladınız, bir mesele gibi görünen nedir de sizde antinin bunun ilacı olacağı kanaati hasıl oldu?...Bunu açığa vurmaya girişiniz ... ..Hoş, bunu açığa vurmayıp kendinize dahi saklasanız , bu girişimin kendisi, durumunuza daha dikkatli bir şekilde bakmanızı icab ettireceği için, böyle yaparsanız ilk bakışta gözünüze çarpmayan şeyleri bulgulayabilirsiniz. ...Zira düşünüyorsunuz. Beyle yaparsanız, geçmiş veya geleceğe, rüyalarla aynı maddeden yapılmış alemlere gider, bulunduğunuz anda kendi varoluşunuz, kalbiniz ve vücudunuzla bağlantınızı gaybedersiniz. Bu halde iken de hep bir şeyler eksikmiş gibi hissetmek tabiidir. ''Hangisi'' diye bir anti lastik markası yok. Varsa da, bu marka özel isim olduğundan, ''Hangisi'' diye büyük harfle yazmamın gerektiği de yazım kuralları açısından elzem. Elbette, ifadem hususunda böyle bir mes'uliyeti almaya niyetim var ise, yazım kurallarına riayeti elimden geldiğince gözetmem, şayet cümlem bir soru cümlesi ise de , o vakit bu iş için tahsis edilmiş bir simge olan soru işaretini de ( kendisi şu oluyor : ? ) cümlemin sonuna eklemem icab eder. Buna, hiç ''eklemesem olmaz mı''lara, ''n'oolucak ki anlamıyo musun sanki denileni'' lere, ''sen gösteren parmağı boş ver de aya bak''lara falan geçiş yapmadan, yalnızca bu denilende durmak da dahildir. Ekipman tavsiyesi talep ederken, buna oyunumuzu gösteren bir vidyonun da eklenmesi baklava olur. ''Oyun bozucu anti'' bir yorum, bir yansıtma olup, kendi başına ekipmanın bir galitesi değildir, bu konuda sorumluluğumuzun tamamını almaktan azını yaparsak, ekmeğimize yağ sürmüş olmayız. Elbette ekipmanın, mesela topu az, çok veya hiç tutmaması gibi bir takım özellikleri var; lakin, durumları genellemelerle değil, her durumun kendisine göre değerlendirmemiz gerektiği de kabak gibi ortada. Antileri ikiye ayıralım, 1- sürtünmeli, topu tutanlar, 2- sürtünmesiz, fayans ve neredeyse fayans antiler. Rakibinizin düzeyine, şartlanmalarına, rallide o andaki duruma ve sizin ekipmanı kullanımınıza göre, bu antiler ''bozucu'' şeklinde yorumlanabilecek süreçlere yol açabilirler. Mesela fayans anti, Dr. Nöyübavver Gorilla'ynan, masaya yakın bulok yapacaam diye oynuyorsanız, kendi gönderdiği topun sipinksinin bilincinde olan bir rakip, sizinle kedinin fareyle oynadığı gibi oynayıp, sizi kelimenin tam manasıyla perişan edebilir...Ne de olsa, en azından, özellikle fayans antiler, son derece yavaş, enerjisiz ve falsosuz topa garşı, kullananı hemen hemen çaresiz bırakır. İnternet sitesinde oynadığınız antinin bozucu etkisi olarak 100 üzerinden 100 yazılmış olmasının bir gıymet-i harbiyesi olmaacaktır. Topa her hangi bir falso veremediğiniz için, bu durumla uyumlu hareket eden rakipleriniz bunun ekmeğini afiyetle yiyecektir. Ancak sürtünmeli bir antiyle oynuyorsanız, mesela Donik Anti Gılasik, aktivitenizin kesafetine göre sipinksteki değişimler çeşitlenecek, ezber bozulmağa başlayacaktır. Her iki tür antinin de gülü ve tikeni vardır. Bu konu, başlı başına ayrı bir başlık altında incelenebilir...Ve incelenmiştir de. Uzahtan kesme mi yapıyonguz, tutan anti gullanmanın şayan-ı tercih olduğu kanaatindeyim. Yine kanaatim odur ki tutanla hücum vuruşları da kolay. Yakından bulok mu yapıyorsunguz ( misal oyuncu Amelie Solja )? O vakit fayans veya neredeyse fayans anti gullanınız. Belli bir düzeye kadar, rakip, sipinks yapmaya devam ettiği sürece kendini yakacaktır. Bir de Manika Batra var tabii: o da yahından bulok emmee Gıras Diteks öküz kullanıyor ( uzun pütürle tutan antiye göre sipinks daha çok değişiyor, çoğu rakip için sipinksin okunması ve uyumlanmak daha güç ). Uzaktan kesme için de, düzey yükseldikçe, sürtünmeli anti yerine, süngerli veya süngersiz uzun pütür kullanılıyor, ekseriyetle.. Favori antimi de yeri gelmişken şuracaaza iliştirivereyim; 1.5 mm. Donic Anti Classic. Sorudaki ''yapabilir''den sonra, bi tık da boşluk tuşuna vurulmuş ve böylece ''misiniz'' ayrı yazılmış olsa , bir anda yazım kurallarına tamamıyla uygun bir hale bürünüvermesi işten bile olmayacak bir sual yöneltmiş olduğunuzu ifade etmekte bir beis görmüyorum. Yorum yapabilirim, lakin bunun, ne kendimin, ne başkasının, ne de sizin oyununuza yararı olacağı kanaatinde olmadığımı da eklemeden geçemeyeceğim. Herkes yolunda kendisi yürümek zorundadır. Yorum okumanın ve düşünmenin oyuna zerre kadar yararının olmadığına kanaat getirmiş bulunuyorum. Masa tenisine oynamanın, izlemenin, itina ve sabrın yararı vardır. Neyi çok tekrar eder isek, vücud-zihnimizde onun yer yaptığına dikkat buyuralım. Antinin özellikle sipinkse garşı ''yaralanabilirliği'' az, yok gibidir veya yoktur. Bir galkan gibidir ha. Düz lastikler falso verdikleri nispette falsoya garşı da ''yaralanabilir''lerdir bir bakıma. ''Hata''ların çoğuna, oynanan sayıyı ''kaybetmeye'' neden olan başat etkenlerden biridir bu yaralanabilirlik. Teknik ve antirenmanın aradaki farkı gapatmaya etkisi olur. Aynı zamanda düz lastikleri yaralanabilir kılan iyi sipinks ve hız verme özellikleri atah yaparah sayıyı ''gazanmayı'' da sağlayan başat etkendir. Spinks yaparah topu gontrol ederiz. Antiler yavaş ve sipinks yapmak için geberiktirler. Hiç yaralanabilir deel, katı ve geberikdir antiler. Özellikle böyledir, en kabak lastikten bile daha kabaktırlar. Çok ''güvenli''dirler, falsodan, hızdan hemen hiç etkilenmezler ve ancak dopu tutan antilernen topa kendiniz bi nebze sipinks verebilirsingiz emmee, düz atah lastikleriynen mukayese kabul etmez bu sipinks veriş. Yani anti ''güvenli'' hem de çok... Lakin cansız. Biz de antilerin böyle olmasından istifade etmekle kalmıyor, hemi de gezegenimizdeki oyuncuların çoğunun çift taraflı düz lastihle ve ona garşı oynamıya alışmış, ona göre şartlanmış olmasının da ekmeğini yeme doğrultusunda hareket ediyoruz. Böyle beyle bi yere kadar geliyoruz, gayrı ordan sonra o da kar etmiyor.
  16. Konuyu açtığınız ilk yazınızda dile getirdiğiniz, Tenergy 05 kullanarak oynamanıza dair betimlemelerinizin, her ne kadar orta üst derecede bir oyun düzeyine sahip olduğunuzu ifade etmiş de olsanız, bende aksi istikamette bir kanaatin oluşmasına vesile olduğunu ifade etmekte bir beis görmüyorum. Sayın sinanben, 05 ve 05fx'in üst lastikleri aynıdır. 25'inse üst lastiğinin yapıldığı formül, dolayısıyla topu tutma derecesi aynıdır da, 25'in ters dönük pütürleri 05'e nazaran daha galın ve gısadır, bu yapı da 25'i nisbeten topu ''düşük açılı , az bombeli atar'' yapar. Normalı olsun efiksi olsun, bu lastihlerden ekmek yiyebilmek için, topa son derecede latif dokunuşlar yapabiliyor olmanın, iyi falso okuyabilip, sık antireman yapmanın ve de essahtan orta-üst denebilecek bir teknik seviyeye gelmiş olmanın icab ettiği kabbak gibi ortadadır. Eğer bu teknik seviyede değilsek, bu lastikleri kullanarak bu teknik seviyeye gelemiyoruz. Bu hususu naçizane lakin kuvvetle tekrar etmek lüzumunu hissetmekteyim; eğer bu teknik seviyede değilsek, bu lastikleri kullanarak bu teknik seviyeye gelemiyoruz. Bir kerre daha tazyikle söyleyeceğim; eğer bu teknik seviyede değilsek, bu lastikleri kullanarak bu teknik seviyeye gelemiyoruz. Ancak, önceden bu lastikleri kullanmayarak, onları kullanabilecek teknik düzeye gelebiliyoruz. Tekrar edeyim; ancak, önceden bu lastikleri kullanmayarak, onları kullanabilecek teknik düzeye gelebiliyoruz. Her zaman şimdi ve burada olan vücudumuz, sinir sistemimiz ve gaslarımıza öğrenip, ileride de ustalaşabilmesi için ihtiyacını duyduğu imkan, tolerans ve güçlenmeyi, Tenergy değil, Sıriver yahut Mark V , müteakiben de Vega Europe, sonra Roundell türü lastihler sağlar . Yine de bu denileni göz ardı edip, kah Tenergy kah Diginikis alanların örneklerini, rakiplerinden falsolu toplar geldiğinde, topu yan masalara, ''dağlara taşlara'' atarlarken kahkahalarla izleyerek görüyoruz. Bununla kalsa gene iyi, emmee böyle yapanlar nice kör kör barnağım gözüne muzaffer olabilecekleri müsabakalarda muzaffer olamamakta, rakipleri ise afiyetle bu durumun ekmeğini yemektedirler. Önce emeklemeyi öğrenmemiz gerekir; sonra ayakta durmayı, ancak ondan sonra yürümeyi öğrenebiliriz. Koşmak ise daha sonra gelir, yüksek atlama veya engelli koşu veya bale ise daha sonra. Ayrıca ayakta durmayı öğrenirken mesela çarpık basmayı öğrenmiş isek, daha sonra düzgün basmayı vücudumuza yeniden tanıtmamız, bunu ona yeniden ''öğretmemiz''de gerekebilir. Ondan sonra yürümemiz, goşmamız, envai çeşit dans ve bale yapmamız sağlamlaşacak ve '' hah işte şimidi oldu'' mertebesine gelecehtir. Bilen insanlar ''olacağımız yerden başlayamayacağımızı, ancak olduğumuz yerden başlayabileceğimizi '' müteakip kereler dile getirmişlerdir. Buna dikkat ederek, şu hayatta ekmeğimize yağ süreceğimiz tabak gibi ortadadır.
  17. beşyüziki

    Sidespin e açma.

    Lin Yun Ju, Fan Zendong ve Lin Gaoyuan' ın oyunlarını tetkik ediniz. Şu maçta Karlsson'un Filus'un yan falsolu servislerine , falsoyu telafi edecek açılarda yaptığı güzel mukabeleler var.
  18. Sayın byfizik, cümlenizde, benim mantığıma göre NEYİN ''önce şöyle bir 1975 model hacı murat alayım, birkaç sene bineyim sonra iyi bir araba alırım." demeye benzediği belirtilmemiş. Benim mantığıma göre "önce şöyle bir 1975 model hacı murat alayım, birkaç sene bineyim, sonra iyi bir araba alırım" demeye benzeyen ne? Sayın byfizik, hayat paradoksaldır, mantıksal değil. Mantığı cansız nesneler için kullanabilirsiniz. Burada konu lastik değil, onu kullanacak olan masa tenisi oyuncusunun durumudur. Deneyimlere ve insan vücudunun nasıl çalışıp öğrendiğine dair bilinenlere göre, bazı kullanımların, daha başka kullanımlara göre daha iyi sonuç verdiği biliniyor. Bu, biliniyor. Araba gullanmah, arabaya binmek daha başka bir şey; verdiğiniz örneğin bu bahste geçerli olmadığını naçizane hatırlatmama yer açabildiğinizi görmekten hoşnud olurdum doğrusu.
  19. beşyüziki

    Lastik Tavsiyesi

    Öyle ise, insanların geçmediği zamanlarda çekim yapmanın icab ettiği de gün gibi ortada. Herkesin biricik olduğunu hatırladığımızda, bu işi referans vidyosuyla halletmeye çalışmanın bizim için yanıltıcı, üstünkörü ve eksik olacağını da görebiliriz. Kendi oyununum için geri bildirim talebimin kesafet ve samiğmiyyeti nispetinde, bu hususta lüzumu neyse onu yapmamın gerektiği aşikar.
  20. Sayın bayfizih, Butterfly Sriver ve Yasaha Mark V, sünger ve üst lastihleri belli formülde üretilmiş malzemelerden, hakkında konuşurken bahsedebilmemiz için gonmuş isimlerdir. Malzeme olarak lastiğin kendisiyle de hiç bir ilgisi yohtur. Lastih önerirken yalınızca tahtayı gaplayacak bir yüzeyi işaret ediyomg. Masa Tinisinin oynanışı varoluşsaldır. Topa furursunguz. Vücudunuzla oynarsıngız. İşin içinde yerçehimi vardır. Varoluşun içinde hareket edersingiz. Birşey yaparsıngız, birşey hakkında düşünmezsiniz, zihinsel malumatlarınızın topun hareketine hiçbir faidesi olmaz. Markalar, lastihlerin isimleri, üretilmeye başlandıhları tarih bunlar zihinseldir, zihindirler. Varoluş Yasaha Mark V bilmez, Sıriver bilmez, ''başka ülkeler'' bilmez. Yağmur hepisinin üzeringe yaar. Varoluşta, üzeringe Sıriver gabartması basılmış lastik vardır, emme Sıriver yohtur. Siz hangı Sıriver'den hangı Mark V'dan bahsediyonguz. Ortada ekmek yoku ki üzerine çalacah yağ olsun. Mark V, Sıriver bunnar daha ''lineer'' tabir edilebilecek lastihler olup, andığınız lastihlere göre topu biraz daha az tutarlar ve nispeten de, hele de gırk-artılık şimdiki ağır topları daha az zıplatırlar. Masa tinisi furuş çeşitlerini yeni öğrenmiye ve bu furuşlarda ustalaşmaya hazırlanmaya yeni yeni başlıyorsak, önce bu tarz ekipmanları gullanarak ekmeğimize yağ sürmüş oluruz. Bu yüzeylerle oynamak ''daha kolay''dır. Mark V ve Sıriver adı altında lastih imalatının başlaması 60 sonları, erken 70'lere, 38 mm. lik topla oynanan döneme gidiyor emmee bugün dükkanlarda taze üretilmiş Mark V ve Sıriver bulabilirsingiz, bugün hala aynı, o günümüz lastiklerinden daha az sofistike formulalarıynan üretiliyor ve satılıyorlar. Daha az sofistike formulalarla üretilmiş olmaları da, onların değerini ne azaltır, ne de eksiltir. Varoluşta mukayese yoktur. İlaveten, ha bu diyeceğimi de müteakip kereler görmüşem; bu tarz, topa daha az falso ve hız veren lastihlerle oynaya oynaya kayda değer sipinksler üretebileceh düzeye geldihten sonra, işte o vakit, hele bi de dopu biraz daha tutan lastiğe geçdin mi nassı sipinks yapıyonn, nassı sipinks yapmağa başlıyonguz biliyong mu sayın bayfizik...vay vay vay vayyyy....
  21. beşyüziki

    Lastik Tavsiyesi

    Sözcükler yerine bir vidyonuzu gönderirseniz, oyununuz üzerine doğrudan geribildirim alabilirsingiz gibi görünüyor. Şöyle sipinks, çivi, bulok, kesme, servisler, velhasıl elemanlarınızın göründüğü bir vidyo.
  22. Sayın Sinanben, eğer oyununuz bir kesmeci, bir müdaafacı olma yönünde inkişaf etmeyecekse, sizi temin ederim, kelimenin tam manasıyla enfes, kelimenin tam manasıyla harikulade bir tahta almışsınyız. Çivi, bulok, sipinks, bütün bu elemanları uygulayışta sizi ömrübillah yarı yolda bırakmayacak, hem ''hızlı'', hemi de ''konturollü'', uzun lafın gısası mükemmel bir tahta satın almış, gıpta edilecek bir yatırım yapmış, emin olunuz başka da hiç bir tahtaya ihtiyaç duymayacağınız, işinin ehli caponlar tarafından yapılmış, ademoğlunun şimdiye gadar imal ettiği en galiteli tahtalardan birinyi, muhteşem bir ekipman edinmişsiniz. Güle güle kullanınız. Tibhar Volcano olur, Yasaka Mark V olur, Butterfly Sriver veya Sriver EL olur. Sizi temin ederim bu lastihlerden hangisinyi edinirseniz edininiz, o enfes tahtanız, bundan beyle, üzerinde bu lastihlernen, oyununuza mükemmel bir şekilde hizmet edecek, Tenergy 05'le mukayese bile edilemeyecek bir rahatlıkta oynayacağınız, nefis bir raket haline gelecektir.. Bu lastiklerden iki çift eskittiğinizde de, gayrı Xiom Vega Europe'a geçiniz. Ancaak, ''yoooooh, yoh yoh yoooh, ben Sriver'imden memnunum, beyle gayet iyi'' diyorsanız da, o vakit o da çok iyi, o lastihle devam ediniz.
  23. Öğrendikçe, insan ayni lastikle daha fazla sipinks üretebilir hale geliyor ve üretiyor da. Lastik aynı, lakin siz değişiyorsunguz. Lastiğin sipinksi artmıyor, azalmıyor da ( helbet lastiğin zamanla eskimesi ve üst yüzeyinin top tutuculuk niteliğini yitirmesi müstesna). Yine de daha fazla sipinks üretebiliyorsunuz. Lastiğin sipinksi artmıyor, azalmıyor da, pekiii nasıl oluyor da ayni lastikle gayrı topu fırıl fırıl döndürebiliyorsunguz....ha, nası?...Bu , üzeringe gafa yorulacah, üzerine düşünülecek bir konu değildir, enercimiz, gafamızdaki mehanizma tarafından boşa harcanmış olur. Bu iş, itina ve sabır işidir, yeteri gadar, bilerek antiraman yapmak, severek oynamak gerekir. Zamana yayılır bu iş. Öğrenir, üstünlük gazanırsınız. Beyledir bu. Bunu görmemenin bize hiç bir yararı olmaz, ekmeğimize yağ sürmüş olmayız. Rahata alışmış, düymeye basınca ''dıt! gelsin''in tiryakisi olmuşsak beyle sözlerin tatsız geleceği de doğrudur emmeee elden ne gelir. Sipinks yapmak istiyorsak gereğini yapmak ve çalışmak gerekir. Çalarak da elde edilebilecek bir şey değildir ki, çalıp sipinks yapabilelim. Gulüplerde veya salonlarda, turnuvalarda, masa tinisçilerin sipinksli lastiklerden söz ettiklerini defalarca duydum. Şu çok sipinksli, bu daa sipinksli diyerek, ( kendi sipinks yapışlarını işe hiç garıştırmadan ) lastikler hakkında konuşuşlarını defalarca işittim. Ve dahi intibak sağlayıp kendim dahi bu firekansa girip, eyle titreşerek, şöyle lakırdılar ettim; ''bak bi de şunna oynadın mı, şu daa sipinksli, bak bi de şu var bu da çok sipinksli ''... Lastiği ''sipinksli'' yapan müşahade ettiğim faktörler olarah, lastih yüzey top tutuculuğu, lastih yüzey tansiyonu, sünger nevii ve sünger tansiyonunu sayıvereyim. Yalınız, ''sipinks''i oluşturan başat faktör oyuncunun tekiniğidir. Buna tahta faktörünü de ekleyelim de tam olsun. Velhasıl, en sipinksli lastiğin hangisi olduğunu, şudur deye yanıtlayamayacağım. Buustlanmış national DHS Hurricane 3 olduğunu okudum ve duydum. Oynayıp da, essahtan ''sipinksli'' bulduğum bazı lastiklerin isimlerini aşağıya iliştirmekle iktifa edeceğim: DHS Neo Hurricane 3 , Diginikis 05 , Tenergy 05 , Tibhar MX-S , Yasaka Rakza 9, DHS Neo Skyline 2 ....... Çok ''sipinksli '' ve de hızılı lasitikiler, capon gılıcı katana gibidirler bir bakıma. Katana eyle keskindir ki , rahatlıkla tıraş olabilirsingiz. Kınından çekmesini doğru dürüst bilmiyorsanız, yanlış açıyla çektiğinizde gılıç , o pek ince olan gılıfın kenarını yararak gılıfı tutan barnahlarınızı doğrayıp uçurur da ne olduğunu da anlamazsınız . Öğrenişin başında hemen bu gılıçtan vermezler kişiye. Önce temrinler tahta gılıçnan olur, müteakiben Iaito, yani kör katanaya geçer öyle çalışırsın ki doğramayasın kendiceezini deyu ha. Ancak siyaa kuşağa geçince ki, o da sona geldin deel, temel eitimin henüz tamamlandı, hah şimdi gılıç sanatını öğrenmeye hazırsın manasına gelir. Dan olduktan, ancak ondan sonra, kesen katanayla çalışmaya başlarsın. Tahta gılıçla ise her düzeyde çalışış sürer. Beyledir bu. Parasını veren herkese satılan sipinksli lastihler ise rakip falsodan da etkilendiklerinden, bir bakıma gullanan için de dezavantaj yaratırlar. Lin Gaoyuan'da görmüşem, Fan Zendong'da yapıyor, maçta rakip top havaya galdırdığında, bunlar çivi çakmak için raketleringi çeviriyorlar, bekend lastihlerini forhende alıp, onlar da Diginikis veya Tenergy'dir, işte onlarla çivilerini çakıyorlar. Forhendlerinde normalde Hurricane 3 ler var, demek ki H3'ler sipinksden Diginikis'ten bile daha çok etkileniyor... Da ondan çeviriyorlar raketlerini ve dahi ekmeklerine yağ sürmüş oluyorlar...
  24. beşyüziki

    Bilek Acısı

    Güzel vücudunuzu sevecen bir şekilde dinleyiniz, oynarkenki hareket tarzlarınızı itina ile gözleyiniz, pek muhtemeldir ki, bu süreçte hangi hareketlerin bu ağrıya neden olduğunu keşfedeceksiniz. Vücudunuzun mesuliyeti tamamıyla size aittir. İkamet ettiğiniz belde, vücudunuz ile daha çok bağlantı kurunuz. Bir ağrı yahut sızınız olmasa dahi bağlantı gurunuz onna, dinleyingiz vücudyunuzu, neler neler fısıldar, nassı keyiflenir o. Gasların kemiğe bağlandığı, ne kemik, ne de gas olan alanda mikiro yırtıhlar oluşmuş olabilir. Onlar iyileşince, bu bölge biraz daha kalınlaşıp, güçlenmiş olacak. İyileşmesi için gerekli zamanı vücudunuza tanımak akıllıca olur. Bu süreçte et ve hamur yemez iseniz daha çabuk iyileşeceksiniz. Bu, ilmen sabittir . Bakliyat, kuruyemiş ve sebze meyva ile beslenirseniz, evet evvet tıpkı Romalı gıladiyotörlerin beslendiği gibi, yaralarınız çok daha çabuk iyileşir ve her çeşit enfeksiyon da kayda değer miktarda azalır.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu sitede size daha iyi yardımcı olabilmek için çerezler kullanılır. Çerez ayarlarınızı buradan yapabilirsiniz, veya devam ederseniz çerez kullanımını kabul etmiş sayılırsınız..