Jump to content
Masatenisi.org Forum

beşyüziki

Üyeler
  • İçerik sayısı

    551
  • Kayıt Tarihi

  • Kazandığı gün sayısı

    97

beşyüziki kullanıcısının tüm içeriği

  1. - YASAKA Sweden Classic ya da SAUER TROGER Firestarter
  2. Bahis konusu maç, vidyoda 01: 01: 20 - 01: 33: 06 arasında. Sabine Winter, hemi de, yıllardır en üst seviyede, çift taraf atak oynayan bir oyuncu... Burada, bekendinde Süper Glanti sürtünmesiz anti var ve gayet güzel muvaffak da oluyor.
  3. Değişik branşlarda, ustayı, o icrada bulunurken sessizce izlemenin ehemmiyetinden sıkça dem vurulur... Vidyo başlığında analiz deniyor lakin, burada analiz yok; sessizce izleniyor. Vidyoyu izlerken, orada olanların farkında olacan da, o süreçte sende de neler oluyor, onların da ayrımında olmak mevzubahis... İzlerken, doğrusu, bende, vidyodaki kesişlerin, kendi aramızdaki oyunlarda pek nadir ya da hiç rastlayamayacağımız kadar ağır oldukları istikametinde bir kanaat husule geldi.
  4. Forhend kesmeler 2.0, 2.15'lik lastikle. Bh. 1,4 - 1,7 mm. TSP Curl P1R Tahta Butterfly Joo Se Hyuk
  5. Sayın sevbil_58'in bahsettiği tahtayı ve üzerindeki japon yapıştırıcısının halini görmeden, tahtayı elinize almadan, bazı kimselerin hayallerindeki imgelere göre verdiği tavsiyelerin, bir işe yarayacaklarmış intibaını uyandırsalar dahi, nazarımda zerre kıymetleri yoktur. Sayın sevbil_58, size de bu bahiste, böyle hayali tavsiyelere katiyyetle itibar etmemenizi öneririm. Gerçeklik, her an yepyenidir. Oysa bu tavsiyeler, geçmişteki, kim bilir hangi deneyimlerden ya da ordan burdan okunup, duyulmuş lakırdılardan oluşmaktadır. Ya da Sayın sevbil_58, tutun bu tavsiyeleri, harfiyen yerine getirin; ne olacaksa zaten o olacaktır. Ya da tutmayın hiç birini, yine ne olacaksa o olacaktır, zaten hep ne olacaksa o olmaktadır. Anlıyorum sabırsızlığınızı; ne de olsa, her geçen an, Samsanov Alpha'nızın yüzeyindeki o japon yapıştırıcısı biraz daha donmakta, biraz daha katılaşmakta...Lakin hissediliyor ki, yeni bir Samsanov Alpha edinmemeye gösterilen direnç, japon yapıştırıcısından çok daha katı, çok daha zorlu...
  6. Sade bu tarz oyunculara değil, hiç bir oyuncuya karşı ''genel'' bir çözüm bulamayacaksınız. Zira genellemelerle düşünür, özelde yaşarız. Her oyuncu bir kar tanesi gibi farklıdır, biriciktir, eşsizdir. Her durum yepyenidir.
  7. Sayın Ali Oktay, O iki tarafını da iyi kullandığı halde tırtıla geçmiş olanlar da, alıştıkları sayı kazanma kalıplarına göre raketlerini çevirerek oynarlar, ilaveten, hemen vücut pozisyonlarını ayarlar- mesela hızla forhende döner, esaslı bir çakış için topu yükseltmenizi hazırda beklerler. Tırtıllar, özellikle uzun ve orta olanlar, yavaş ve nispeten sipinsizdirler. Dolayısıyla, iyi de kullanıyor olsalar, bir manada, onlarla oynayanlar, yanıltıcılıkla sür'ati değiştokuş etmiş, aldatıcılığı alıp, sipin verebilirlikten olmuşlardır. Dolayısıyla bu onların bu vaziyetlerini zerre acımaksızın istismar etmek, onlar ezip, parmparça yapmak gerekir. Oyuncusuna göre, burada verilecek taktik pek bol ve çeşitlidir ama umumi ilke : onu avlayınız'dır. O özel rakibi, pütürü nasıl kullandığını, rakiplerine hangi vuruşlarıyla hata yaptırdığını, vuruşlara nasıl hazırlandığını, izleyiniz. Sinsiliğini ve becerilerini tartınız. Tartım sonuçlarını, bulgularınızı, rakibinizin hızlı ve yavaş, erken veya geç kaldığı yönlerini, hiç acımadan istismar edip, menfaatinize kullanınız, sayıları siz alınız.
  8. Sayın esrarte, Bu başlık altındaki yazışmalarımıza bakmış bulunmaktayım. Ancak,''de''yi ayrı yazmam gerektiği halde, ayrı yazmamış olduğum bir yere rastlamadım. Elbet ne kadar tetkik etmiş olsam da, yazışmalarımızda bir veya bir kaç yerde, imla kurallarınca ayrı yazılması gereken bir''de''yi ayrı yazmayı gözden kaçırmış olabilirim. Sizden ricam, nerede vuku bulduysa, bu husustan beni haberdar etmeniz...Etmeniz ki, böylece onu düzeltebileyim ( sonradan gelecekler düzgün halini okusunlar). Ne de olsa satırlarınıza ''de'yi de ayrı yazalım ilk önce'' diye başlamışsınız... Oyun videosu projenizi ise düşüneceğim...Tuhaf şey; ancak şu kadarını söyleyeyim, bu konu hakkında, daha önce konuştuğumuzu, doğrusu hiç hatırlamıyorum. Emr-i vakilere de hiç gelemem. Ancak daha kesif bir şekilde alakadar olduğum bir konu, bir oyun videosundan ziyade, onun da öncesine yönelen bir antreman/oyuna hazırlık/ısınma hareketleri videosudur. Sayın esrarte, otoüsünüzde, size, hayırlı yolculuklar dilerim.
  9. Gerek yoksa o zaman, bakın burada ne var; Türk Dil Kurumu'nda '' Laf-ı-güzah'' değil, tiresiz, ''lafıgüzaf '' diye yazıldığı gözüküyor. Dikkat buyurunuz Sayın esrarte, ilaveten sonda ''h''değil, ''f'' olacak... Kelam'ın beliyle oynamıyor, yaptığınız hakkında ''yanlış yazmışsınız'' gibi bir hükümde bulunmuyor, sözcüğün, TDK gibi referans kabul edilen bir kaynakta nasıl yazıldığını vurgulamakla yetiniyorum.
  10. Dikkat buyurunuz, ''çevirilmesidir'' şeklinde kullanılmamış...''olabilir''denmiş, arkadan, lüzumlu halde kaçacak bir dehliz bırakılmış. ''Olabilir'', lakin ''olmayabilir'' de. ''Olabilir'' dediğinizde, ''olmayabilir''i de örtülü biçimde getirmiş olursunuz. Neden ''kesin, öyledir'' demiyorsunuz? Zira dehlize halel gelsin istenmiyor. Hangi vuruş ve top seyrlerinin sayı kazandıracağı ve hangilerinin sayı kaybettireceklerinden oyun kurallarında bahsedilmektedir. Baştan sona okuyacağınız bir Oyun Kideleri El Kitabı, sizi bu konuda kafi derecede malumatlandırmaya muktedirdir. Yani, kitap değil de, onu okumanız...Daha doğrusu, okumanız da değil de, onu anladığınızın bilincinde olmanız... Yazılı oyun kuralları arasında, oynayan tarafların yaptığı vuruşların ''gösterişli'', ''çok marka'', ''çok kalite'', ''havalı'', ''kamalı'', ''mamalı'' vb. tarzı vuruşlar olması gerektiğine dair herhangi bir ikaz ve zorunluluk yok. Akürasi, makürasi falan hiç yok. Hani olabilir de, olmayabilir de...Olursa ööle, olmazsa bööle.
  11. Sayın Psychospin, Doğrusu, '' gösterişli vuruşları yapmanın daha yumuşak vuruşlar yapmayı gerektirdiğini '' okurken, bir tuhaf hissettiğimi, buna ilk kez burada, satırlarınızda rastladığımı dile getirmekten imtina edemeyeceğimi ifade etmek istiyorum... Sayın Psychospin, Sizden, gösterişli vuruşlar yapmanın, neden yumuşak vuruşlar yapmayı gerektirdiği bahsine biraz ışık tutmanızı rica etsem, umarım, çok bir şey istemiş olmam. Zira, şayet böyle bir şey var ise, bu konuya ziya tutulduğunda, nice yeni başlayan ve inkişaf yoluna düşmüş masa tenisçinin bundan istifade edeceğine dair, bende, ziyadesiyle kesif bir kanaat hasıl olmuş durumda. Yok, böyle bir şey yok ise, o vakit satırlarınızı niçin böyle kaleme aldığınızı ifade etmeniz, nicelerinin bekleyişine ve de 2-0 öne geçtiği maçları, 2-3 kaybetmelerine, bir ihtimal, bir son verecektir... Neden; neden gösterişli vuruşlar yapmak, yumuşak vuruşlar yapmayı gerektirmektedir? Bir de sanki bu malumat, cümle masatenisi alemince malummuş gibi kaleme alınmış...
  12. Pek sevdiği Victas Koji Matsushita Offensive tahtasından, DHS'nin, Çin milli takım defansçılarına dağıtılan, karbonlu 08 tahtasına geçen Ma Te, bu tahtada, bekendinde 1,4 - 1,7 mm. yumuşak süngerli Victas P2 V ile ( bir nevii eski TSP Curl P4 diyebiliriz ) , bir boş bir dolu, Wang Bo'nun aklını alıyor...Forhendinde H3 var...
  13. Kim Kum'un pütürünün Feint Long III olduğundan emin değilim...Başka bir maçında raketini yakın plan gösterdi,lastiğin süngeri çok net sarı idi...Belki TSP Curl P1r, belki TSP P2 ya da TSP P3 alpha R olabilir. Ya da TSP Curl P-H veya Victas P5...
  14. Kim Kum Young bekhend; Butterfly Feint Long III ( 1.1 veya 1.3 mm.) süngerli, fh: Tenergy 05,tahta: Butterfly Viscaria Sun Ying Sha'nın ezberini fena bozuyor...
  15. Kasumi Ishikawa, Hashimoto, Hitomi Sato, diğerleri ve Nittaku üretimlerinden kesitler...Hediyesi... Ustaların ve yardımcılarının, kızların yanındaki saygılı ve alçakgönüllü duruşları...
  16. Sayın Enes Şahin, Şayet bu yaptığınız komboyla bizzat oynar ve o esnada topa yaptıklarınızı, hissettiklerinizi son derece keskin bir dikkatle gözlemlerseniz, bu ve buna benzer suallerinizin cevabını gayet doyurucu bir şekilde alacağınız kanaatinde olduğumu bilmenizi isterim. Hislerinizin kaynağı sizdedir; o bakımdan ''şöyle hisseder miyim de, vay böyle hisseder miyim'' diye, bu konuyu bir başkasından sormanıza lüzum olmadığı kanaatindeyim. Bu bahste, hislerinize dikkat etmeniz yetecektir...
  17. Merhaba Sayın Enes Şahin, Doğrusu ''hızlı''ve ''güçlü'' lastikler edindiğinizi ifade etmeden geçemeyeceğim. Pekii, taleb ettiğiniz gibi , ''iyi'' nitelemesini bu malzemeler için kullanabilir miyiz? Evet... Evet, evet,evet... Hele, hele edindiğiniz tahtanız Clipper Wood var ki, (40+ topa da uygun, orta sert, orta hızlı, 7 katlı ) onu ne kadar medh etsek o kadar az. Bu, elbette onun en çok kullanılan/satılan tahtalardan biri olmasından kaynaklanmıyor; o da var da başat değil. Ormanlarla dolu bir ülke olan İsveç'te yaşayan halkın, yüzyıllar, binyıllar boyunca ahşapla kurup geliştirip, derinleştirdikleri uyum ve birikimin eseri...Kullanmaya başladığınızda, pek muhtemeldir ki, neden böyle olduğunu kendiniz de keşfedecek, çakışlarınızdan, sipinkslerinizden ziyadesiyle lezzet bulacaksınız. Elbette, Kılipır'dan daha hızlı, pahalı ve sert tahtalarla oynama ihtiyacı hasıl olursa, bunlardan da edinir, onlarla da şenlenirsiniz...Lastik desen gani gani, artık yavaşı, orta hızlısı, hızlısı..Seçiniz, yapıştırınız, kesiniz, kullanınız, elinizin beğendiği, kesenizin elverdiğince... İyi deseniz, hepsi iyi...Elinizin beğendiğine alın, oynayın, alışın...Alıştıkça lasdiği daha iyi kullanacak, oyununuza yaptığı tesiri siz de tecrübe ve takdir edeceksiniz... Peki lastikler?..Onlar da bu uçsuz bucaksız çöllerde, kısa bir müddet Kılipır Han'ınızda kalıp, eskiyip, hususiyetlerini kaybedip, vakti geldiğinde göçeceklerdir çölün derinliklerine...
  18. Sayın Myilik, Kullandığınız ekipman, imzanızda Acuda S1 Turbo Max. Ve Bluefire M1, 2 mm. yazılı görünüyor... Bunları kullandığınızı farzedince, Sayın furkan16'ya Platinum'ları önermenizi bir tuhaf bulduğumu ifade etmeme müsaade ediniz.....Neyse, belki de bu lastiklerle ayrıca oynadınız ve ziyadesiyle de bir lezzet buldunuz... İlaveten, bende, bir kaç farklı sertlikte Platinum mevcut iken, şayet hangi Platinum'u neye dayanarak önerdiğinizi yazarsanız, bunun, doğrusu gayet faideli olacağına, bu malumattan, başkalarının da istifade edebileceğine dair kuvvetli bir kanaat hasıl oldu...
  19. Eğer ''doğru'' yazılmış olması niyetindeysek, gönderi başlığındaki ''Timo Boll'ün raketin sadece bir kısmında bant var'', ''Timo Boll'ün raketinin sadece bir kısmında bant var.'' Olacak... Daha doğrusu, ''Timo Boll'ün Raketinin Sadece Bir Kısmında Bant var.'' Bir kaç durum daha söz konusudur, bunlar da: 1- Başlığın, dilimizin yazım kurallarına göre yazılmamış olması umurumuzda değildir ya da için için, böyle yazmaktan keyif almaktayızdır( bunun nedenlerine, elbette, yazanın da iştirakiyle ayrıca değinilebilir)...2-Başlığın, dilimizin yazım kurallarına göre yazılmamış olması gözümüzden kaçmıştır ya da böyle olup olmadığına dikkat etmemişizdir, durumun ayrımında değilizdir. Ya da durumun ayrımındayızdır da, düzeltip, doğrusunu yazmayı bir külfet addeden zihnimizle, kendimizi pek bir tutarız. 3- Başlığın, dilimizin yazım kurallarına göre yazılıp yazılmadığını değerlendirebilecek efsafta, kalibrede değilizdir. Bu yönden bir takım eksikliklerimizin söz konusu oluşudur...Tuhaf olan ise, bu eksikliklerin yine de, kafa göz yara yara da olsa bizi yazmaktan geri tutamamasıdır. İlaveten, bu noksanlıklar biri tarafından dillendirildiklerinde, o kişiye diş bilenmesidir...
  20. O biçim...
      • 1
      • Beğen
  21. Sayın bellek, Cümlenizdeki ''arkadaşların'' dan kasıt, benim ''arkadaşlarım'' mıdır yoksa, ''arkadaşlar'' yazılacaktı da mı gözden kaçtı, öncelikle bu bahsi netleştirmek lüzumunun hasıl olduğunu ifade etmemi, umarım çok görmezsiniz. Çok görmeyeceğinizi umuyorum, zira satırlarınızla, booster uygulaması yapıp da, nasıl bir kullanım keyfi yaşadıklarını anlatmak isteyenlere, yer açışınızdaki nezaket, hasıl olan lüzumu ifade edebilmem için bana daha da güç verip, teşvik ediyor.
  22. Sayın bellek, Doğrusu bende, ''elit'' olmanın, kişinin varsıl ya da yoksul olmasından bağımsız bir mevhum olduğunun, hatırlatılması istikametinde bir kanaat hasıl olduğunu ifade etmek isterim. Tonlarca altınınızın olması ve bunu da günbegün arttırıyor oluşunuz sizi ''elit'' yapamayacağı gibi, defalarca Asya, hatta dünya şampiyonu olmuş, beş parasız ve mülksüz bir ulusal takım oyuncusu, bir jimnastikçi, veya pianist veya ressam ya da yazar olmanız da, elitliğinize zerre halel getirmez. ''Elit'', ''elit olma ''teriminin, ''zengin olma/zengin oluş'' ile bu kadar sık karıştırılmasının yaygınlığını, bu konudaki bilgi ve berraklık eksikliği ile müzmin kafa karışıklığına yormak doğruya yakın olsa gerek... Sayın bellek, Doğrusu elimden, bu bahiste davranmanın, bir şey yapmak ya da yapmamanın bütünüyle size düştüğünü söylemekten gayrısı gelmiyor. Bunun, sizden gayrı kimsenin altından kalkabileceği bir iş gibi göründüğü kanaatinde değilim...
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu sitede size daha iyi yardımcı olabilmek için çerezler kullanılır. Çerez ayarlarınızı buradan yapabilirsiniz, veya devam ederseniz çerez kullanımını kabul etmiş sayılırsınız..