Jump to content
Masatenisi.org Forum

Levend

Üyeler
  • İçerik sayısı

    427
  • Kayıt Tarihi

  • Son ziyaret

  • Kazandığı gün sayısı

    76

Levend kullanıcısının tüm içeriği

  1. Wang'ın bh'i uzun pütür galiba. Ne zaman ordan top gelse Matsudaira patates oldu. Eğer öyleyse, hani uzun pütüre karşı oynamayı bilmek diye bi şey vardı ? Vardı da bu Matsudaira niye öğrenmedi?
  2. Levend

    Forumun Gece Kuşları

    Ya zaten satışa çıkan hiç bir lastik 3 saatten fazla oynanmış değil. Hatta bazıları resimli, kenarları yırtık, parlaklığı gitmiş ama 3-5 saat :-)
  3. Öbüründe de mi var pütür? Karlsson fh kullanıyor pütürü ama bh ile fileye taktığı spinler sanki bh de kısa pütür havası verdi.
  4. Alt yapı işlerinden anlamam demiştim ama kopya çekmeyi de bilmem demedim. :-) Eğer kendin model geliştiremiyorsan, başkaları ne yapmış ona bakarsın. Avrupa'da İsveç ve Almanya çok eski masa tenisi kültürü olan ülkeler. Ama bizim komşudan iyi oyuncular nasıl çıkıyor? Fransa aniden bir çok iyi ve genç oyuncuyu piyasaya sürdü. Bu nasıl oldu? Ya da şartları bize benzeyen bir başka ülke... Kopyala, yapıştır! Aman gözünü seveyim, uyarlama! Çünkü biz uyarlayalım derken gözünü çıkartıyoruz
  5. Levend

    Tenergy Serisi

    Bu forumlarda beni en güldüren paradokslardan bi tanesi işte budur.Şimdi bi soru soracan. Doğrudan başlık açarsan, " bu konu ile ilgili açılmış bi sürü başlık var! Niye bi daha açtın bakiyim" diyenler gelir. Yok eski bi başlıktan devam edersen, " yahu arkadaş bilmem kaç yıllık başlığı hortlatmışsın! Sen yoksa ghostbuster mısın" cılar gelir. Yani iki ucu boklu değnek. Ben daha ziyade 2. Seçenekten yanayım. Forumlarda bilgiye kolay ulaşmanın en doğru yolu, detayları dallanmadıkça tek başlıkta gitmek. Bu arada ben de forhend lastiklerimi siyah kullanırım. Siyahın mantıklı açıklaması var ama kırmızının yok bence :-) Ama nedense kırmızı forhendliler hep gelip iş oluyor, niye ön yüzde siyah var diye... :-)
  6. https://m.youtube.com/watch?v=7Ez-E8sPbU4 Daha önce verilip verilmediğini kontrol edemedim. Muhakkak zaten bir çoğunuz biliyodur. Ama yine de bi kenarda dursun
  7. 1) top dışarı çıkıyor gibi olsa da, masa sınırları içinde vurursan, sayı rakibe gider. Eğer sınırların dışında vurursan, zaten daha önce sayı sana gelmiştir bile. İster oraya vur ister fileye...2) Artık yok. Eski güzel günlerde vardı. Setler 21 sayı iken, 9-0 ve 11-1 senin tabirinle mars oluyordu. Daha doğrusu kısa yoldan bitiyordu. Mars çift puan almak demektir. :) Not: cevabı yazarken biraz oyalandım. O sırada Selim bey zaten cevap vermiş. Kusuruma bakmayın lütfen!
  8. Ben işin profesyonel müsabaka sporcusu yetiştirme konusunda fikir yürütebilecek konumda değilim. Çünkü masa tenisinde alt yapı çalışmaları nasıldır, hiç bir fikrim yok. Fakat bence olayın bir diğer yönü daha var. Keyif için bu sporu yapmak isteyenlerin durumu... Alman forumlarını takip ederken anladım ki, orada federasyon çok geniş bir tabana yayılmak sureti ile mahalli ligleri organize ediyor. Yani mesela o forumda yer alan herkes kendine göre bir ligde yer alıyor. Üstelik öyle yılda bir iki hafta sonu düzenlenen ve arka arkaya düzensiz maçlar yapılan ligler de değil! Bayağı kulüpler arası hafta sonları yapılan uzun soluklu organizasyonlar. Ha keza puan sistemi de merkezi olarak yerleşmiş durumda. Yani her kulübün kendi farklı puanlama sistemine göre değil. Bizde ise sadece bir kaç veteran kulübü ferdi lig uygulaması yapıyor. Acaba federasyon yavaş yavaş bu konuyu da gündemine alabilir mi? Tabii bu uygulama ile milli takım sporcusu yetişmez belki ama masa tenisi ciddi şekilde tabana yayılır.
  9. En az 8 tanesini sakladı. Ben bizim açıdan bile göremedim. ( ben gerçi görsem de bir şey değişmez)
  10. Aman diyim. Freitas'ın maç kazandığını görmek benim için kabus gibi bir şey... Zaten öne geçtikten sonra kendi kendime " eh eğer Bilal şu ağlak adamın kazandığı bir video koyduysa, ben bunun hesabını sormaz mıyım" diye düşünürken, neyse ki işler yoluna girdi. :) Valla ben eski nesildenim. Bizim zamanımızda öyle sayılardan sonra el kol bacak sallayarak,"Çaaa, Çoooov, Çoooley" gibisinden bağıran arkadaşlar olsaydı, pek uzun soluklu spor yaşamları olmazdı. :-)
  11. Her iki açıklamaya da teşekkürler. Ben de kafamda bir türlü oturtamamıştım zaten. Hadi öyle servis attı diyelim, zaten öyle bir oyuncu olmalı ki, sonradan mızıkçılık yapmasına hiç gerek olmamalı :)
  12. Aslında sonradan aklıma geldi. Siz en iyisi o arkadaşınız aynı servisi atarken kayda alsanız da, biz de seyretsek :) Çünkü ben kendi adıma masanın her iki çaprazına vurup ta filenin gerisine gelen servis görmedim. (Aynı yönde gidip geri geleni gördüm bir çok defa)
  13. Üstelik bunu bir de çiftli maçta yapıyor. Yani masanın istediği yerine atıyor. Tufan hocaya ve oyun kurallarına saygım sonsuz ama bunu yapan adam da doğrudan sayı almayı hak eder :)
  14. Şimdi bu Gionis "moder defans" oyuncusu, değil mi? Ama be ne zaman seyretsem işin "modern" kısmı iyi kötü var da, "defans" kısmı gözüme hep zayıf geliyor. Yumuşak yüksek spinli topları falan iyi karşılıyor da, iş biraz sertleşince normal bir allround oyuncu seviyesinde bile defans yapamıyor.
  15. İnanılır gibi değil. Absürdlükte son nokta... Bi ilk yazılan yazıya bak! Bi de sonradan gelinen noktaya bak! 2 üye şimdilik forumdan uzaklaştırıldı, bir tanesi kendi iradesi ile buralarda pek takılmayacağını ifade etti. Bunların haricinde 3-4 üye de ufaktan birbirine bulaştı... Hakkaten bu ülkede komedyen olmak lazım. Malzemeden bol bi şey yok...
  16. Beğenerek destek vermiştim ama madem öyle yazı ile de devam edeyim. Aslında sessiz kalmamın sebebi bu forumda daha önceki süresiz banlamaların hangi esasa göre yapıldığını bilmiyor olmam. O yüzden farklı bir yaklaşımda bulunmak istiyorum. Bellerophon lakaplı arkadaş henüz çok genç ve biraz da ateşli. Siteye ilk yazdığım yazının dahi altına bu başlıktakine benzer yazı yazmıştı. Hatta ben de teessüf etmiştim kibarca... Belli ki geçmişte yaşananı bir türlü kafasından atamamış. Eğer yazdığı yazıya son cümlede "salak" kelimesini koymasa imiş, bütün bunlar olmayacaktı. Swan kardeşimiz ise sivri dilli gibi gözükmesine rağmen aslında oldukça ölçülü. Hani bazı insanın ağzına argo yakışır ya, o türden.... Issızlaşmış bu forumda 2 misyonu var. Bir tanesi neşe katsayısını arttırmak, diğeri de haksız bulduğu konulara müdahele etmek. İşte o "salak" ibaresini görünce, bence parmaklarına hakim olmadı. Olması gerekiyor mu, o da ayrı bir konu. Çünkü çizgi geçilince, kendini ifade etmek güç olur. Benim dikkatimi çeken bir başka konu ise Bellerophon kardeşimizin üyelik başlangıcı 7-8 ay gözükmesine rağmen, yıllar öncesinden bahsediyor olması. Belli ki, bir başka olay oldu ve yeni üyelik açtı. ( ne olduğunu bilemiyorum ) Yani arzu ederse bir daha üyelik açıp, foruma katılabilir. Zaten anladığım kadarı ile önceden de yaşanmış benzer örnekler. Ama swan için durumun aynı olacağını sanmıyorum. Ben de o yüzden ağır buldum cezayı. Hem biraz da futbolda olduğu gibi faulü yapana da tepki gösterene de kırmızı kart verilmiş!
  17. Levend

    Yurtdışı Alışveriş

    Muafiyetlere kargo dahil değil. Yabancı sitelerin çoğu zaten düşük fatura kesiyor. (TT11, dandoy da başladı) Ama her zaman gümrüğe takılma riski var. O da can sıkıcı bir iş çünkü önce gecikme oluyor sonra gümrüğe gitmeniz gerekiyor. Üstelik dar bir zaman aralığı tanınıyor. Belirtilen sürede gitmezseniz, malın geri gönderileceği söyleniyor. Eğer DHL ile geliyorsa ( ya daha pahalı bir sipariş, kargo ücreti yok, ya da kargo ücreti yüksek ) nispeten daha kolay. DHL takılma durumunda size bilgi veriyor. Bir form doldurup kdv farkını hesaba yatırıyorsunuz. Mal yine elinize geliyor.
  18. Okumayı severim. Okuyarak öğrenmeye de inanırım. Hayatım boyunca (7 yaşımdan beri..) ne bulursam okudum. Hobilerimi sürdürürken de işin büyük kısmı okuyarak geçti. İnternet ortaya çıktığından beri forumlardan çok yararlandım. 14 yıllık forum tecrübem var. Tecrübeme göre burada yaşananlar genelde bir çok yerde aynı... Bu forumda oldukça yeni olmama rağmen, çok büyük bölümünü okudum. Ağırlıklı olarak bilgi dağarcığını geliştiren başlıkları okusam da, ister istemez tartışmalara da denk geldim. Söylediğim gibi, her yerde olanların çok benzeri tartışmalar yaşanmış. İnsan doğası ve forum doğası... Buna çok benzettiğim bir başka forumda uzun yıllar geçirdim. Motosiklet.net ! Orada da önce samimiyetler oluştu ki, görmeden tanımadan olması gerekenden fazla şekilde. Sonra ufak ufak gruplaşmalar başladı, sonrası da malum. Konunun kilitlenmesi ile biten karşılıklı atışmalar! En sonunda siteden ayrılma ve atılma. Alternatif forumlar kurup, eskisinin üzerine çıkma gayretleri vs. vs. ( Bu son kısım burada olmamış galiba) Sadede geleyim. motosiklet.net hala canlı, hala yaşıyor ve para da kazanıyor iyi kötü. Çünkü kurucusu işin üstünden elini hiç çekmedi ve yanlışları göre göre doğruları da öğrendi. Yukarıda bahsedildiği gibi, kol kesmeden olmuyor bazı işler. Aman kolum bacağım tam olsun derken, kelle gidiyor. Burada durum farklı, anladığım kadarı ile... Ertan Bey, sadece ve sadece iyi niyetle paylaşım olsun diye bu forumu kurmuş, maddi manevi çok fazla destek vermiş. En sonunda da bence biraz usanıp, bıkmış! Şu anda site hem ıssız, hem sahipsiz hem de bakımsız. Kurallar var ama uygulama yok. Moderatör sayısı yetersiz, vs. vs. Aslında (haddim olmayarak söylüyorum) eğer elini taşın altına koyacak olan varsa, siteyi veya yönetimi onlara devredip, kendi bazı temel ilkelerinin kalıcı olmasını sağlayarak, bunca yıl verilen emeği geri kurtarabilir. Bu kişiler de hem düzeni tesis eder hem de rahatlıkla forumun masraflarını karşılayacak kaynakları yaratabilirler. Ne de olsa hala en önemli bağımsız mecra burası ! Daha uzatabilirim ama 6 aylık bir üye için bu kadarı bile çok fazla zaten Forumu okurken çok kaliteli yazılar yazmış, bilgi vermiş, neşe vermiş bir çok üye olduğunu gördüm. Ancak bir iki cümle ile bir kişiden bahsetmek istiyorum. Kendisini hiç tanımıyorum. Sadece forumu okurken, yazılarına rastladım sık sık... İlk rastladığım bölümlerde biraz antipatik buldum. Ancak ilerledikçe, yani aslında forumda geriye doğru gittikçe, o kişinin bu forumun başına gelen en değerli şey olduğunu gördüm. Bilgiyi araştıran, (ama doğru şekilde, sağlamasını yaparak araştıran) sonra uygulayan, ve en önemlisi kendisine saklamayıp, canla başla herkesle paylaşan. Bu paylaşımları yaparken de, her seviyenin anlaması için fazladan özen gösteren bir üye... Meyve vermiş ve doğal olarak da birçok kişi tarafından en haz edilmeyen kişi ünvanını almış Kim olduğunu yazmaya gerek olduğunu sanmıyorum. Arzu eden, "En çok beğenilen içerik" adlı bölüme girerse kimi kast ettiğimi anlar zaten Dediğim gibi kendisini de tanımam, karakterini bilmem, tanışsak iyi mi anlaşırdık yoksa geçinemez miydik, fikrim yok. Ama burası arkadaş bulma platformu değil. Tüm benzer forumlar gibi, bilgi paylaşımı esas olan bir yer. Esas öncelik bahsettiğim arkadaş gibi değerlerden faydalanmak ve onların sayısını arttırmak olmalı, küstürmek değil !
  19. Üst tarafta üretici verilerini de ekliyorlar ama esas olarak kullanıcıların verdikleri puanların ortalamasını belirtiyorlar. Ben pek fazla itibar etmiyorum. Ama yorumlar bazen faydalı olabiliyor.
  20. Ersun bey, beğen düğmesine basmak yeterli demişsiniz ama bu kadar güzel içerikli ve nerdeyse her kelimenin özenle seçildiği bir yazıya sadece beğen tuşuna basarak kendimi ifade edemeyeceğimi düşündüm. 2 ayrı bölümden oluşan yazınızı 3 defa okudum. İlki anlamak içindi, diğer ikisi keyif... Özellikle birinci bölüm çok içten ve anlamlı olmuş. 2. Bölüm de bir o kadar faydalı ve amaca yönelik. Ne diyim? Elinize sağlık!
  21. Bir sonraki sayısı da benzer güzellikteydi... Zaten maç boyunca akılda kalan 2 hareket bunlar. Bu arada ilk set bitiminde antrenörüne pütürü şikayet etmiş olabilir mi? :-)
  22. yine çok güzel çekim ! Ama bu çen çin niye topları fileye taktı durdu, anlayamadım.
  23. Bellerophon, Tek tek cevap vereyim. Öncelikle o 1,18 ne oluyor onu anlatayım. İşte o 1.18 çarpanı Litvanyalı firmanın haksız rekabet ile elde ettiği avantaj. Geçenlerde Avusturyadaydım (tüm Avrupa ülkeleri için geçerli bu söyleyeceğim) Ipad'den tt11'e girdim. Karşıma çıkan fiyatlar bir anda beni şaşırttı. Hepsi %20 ye yakın yüksek idi... Sonradan anladım ki, o ülkenin kendi kdv oranı yansıyor fiyatlara. Ama bize gelince sıfır. Yapılan özel indirimlere bakacak olursan ben de mesela Focus3 snipe örnek verebilirim. Mt.com fiyatı 49 ₺, tt11 fiyatı (%18 kdv avantajı olmasına rağmen) 58₺. Neyse amacım elma ile elmayı kıyaslama gereğini hatırlatmak. Bu arada Türkiye'de olmayan ürünler konusunda hiç bir şey diyemem. Ben de o yüzden yurtdışından bir sürü alışveriş yaptım. Son olarak da şunu söylemek istiyorum. Ben olayı genel olarak ele aldım. Sadece masa tenisi camiası ve onunla ilgili spesifik örneklere göre değil. Sadece verdiğim örnek buranın ilgi alanına uygun olsun maksatlıydı. Sevgili ararat1973, yukarda da bahsettiğim gibi ben devletin aldığı vergi ile ilgili hemfikirim. Ama başından beri tek savunduğum konu her alanda Türkiyedeki küçük esnafın bu konuda haksız rekabete maruz kaldığıdır. Devlet diğer her şeyi düzeltse sadece bu geriye kalsa da yine haksız rekabet olmaya devam eder.
  24. Ben araya giren amacı vatanı ve ağrı dağını korumak olan arkadaşı by-pass ederek düşüncemi ifade etmek istiyorum. Evet, şimdi bu karar ile bizim için yurtdışı siparişlerde maliyet artmış olabilir. Ancak unutmamak lazım ki, bu muafiyet sadece masa tenisi malzemesi için değil, her türlü ürün için geçerli idi. Yani yaklaşık 300 ₺ siparişi ver, yurtdışındaki firma kendi ülkesinde aldığı kdv'yi almadığı için ucuza satsın, o kazansın, ben kazanayım ama esnaf kaybetsin! Bakan açıkladı, bu muafiyet Avrupa ortalaması 22,5 € imiş. Eskiden bizde de daha düşüktü... Devletin kdv kaybı pek umurumda değil. Zaten yukarda bahsedildiği gibi benzindi trafik cezasıydı derken fazla fazla alıyor. Basit bir örnekle açıklayayım. Bilinen birçok iyi lastik yurtdışı sitelerde ( bize ) 40 €. Yani aslında 40 x 3,7 x 1.18 = 175 ₺! Türkiye distrübütörleri kaça satıyor aynı lastiği? En fazla 165₺ !!! Bir de taksit yapıyor üstüne 6 ila 9 arası ! Demek ki kim kazıkçıymış? Yurtdışından ucuz diye alışveriş edilen siteler. Ama tabii haksız rekabeti ifade eden %18 kdv olmayınca, onlar ucuz oluyor. ( Not: Butterfly'dan bahsetmiyorum. Onların çok farklı satış stratejileri var. Zaten çoğu yerden alınamıyor.)
  25. Arkadaşım, siyaseti sen yapıyorsun! Üstelik daha da ileri gidip işi milliyetçiliğe ve ırkçılığa götürüyorsun. Ortada bir konu var ve ararat1973 de konu ile ilgili düşüncesini söylemiş. Ne bir partiden bahsetmiş ne de siyasi bir tarafa gönderme yapmış. Devlet bir karar almış, konu buraya haber olmuş, vatandaş ta fikrini yazmış. Hepsi bu! Ama senin 3. Mesajın (biri bayram tebriği zaten) ve kalkıp okumadan anlamadan kendince fırça çekiyorsun. Hem ayrıca kişinin seçtiği rumuzdan sana ne ? Yok bilinç altına çalışma yapılıyormuş da yok dağın ismi Ağrıymış da...
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu sitede size daha iyi yardımcı olabilmek için çerezler kullanılır. Çerez ayarlarınızı buradan yapabilirsiniz, veya devam ederseniz çerez kullanımını kabul etmiş sayılırsınız..