Levend

Gayet açıklayıcı ve yeterli bir tercüme olmuş. Hata falan da yok! Eline sağlık!

Murat Bey, dikkat ettiyseniz aynen sizin üslubunuzu kullanarak ben de size, sizin merak ettiğiniz gibi, merak ettiğim için bir soru sordum. Lütfen siz de alınmayın! Ancak foruma bundan önce son girdiğiniz dönemde ( geçen yıl yapılan forum buluşması sonrası) yazışmaları da hatırladığım için, ister istemez Bilal kardeşime cevaben yazmış olduğunuz açıklama "saygı" olarak üst seviyede olmasına rağmen, "samimiyet" olarak beni pek tatmin etmedi. Ben de bunun sonucunda, aynen yukarıda yazdığınız gibi "istediğm soruyu sorabileceğimi" düşündüğümden, hiç alınmadan ve size en ufak bir saygısızlık etmekten kaçınarak, merak ettiğim soruyu sordum. (Zaten iki defa üst üste kanını terine katıp, yoğun fedekarlık göstererek forum buluşması düzenlemiş bir kişiye ya da onun emeğine saygısızlık etmeyi hiç istemem!) Eğer alınacak bir durumunuz yoksa, alınmayın lütfen! Sevgiler,

Sevgili mkırbac, Ben de gerçekten çok merak ediyorum, kendi ifaden dahilinde "uzun zamandır" girmeye ihtiyaç duymadığın bir forumda, sorduğun bu soruları hangi sebeple bu kadar merak ediyorsun? Gerçekten merak ettiğim için soruyorum. Sevgiler

Bu tür durumlarda önce kısa bir değerlendirme yapmak lazım! Ben dikkatimi çeken konuları dilim döndüğünce sıralayım. 1) Mayıs ortasına gelindi ama büyük bir spor salonunda organizasyon yapmaya aday bir şehir yok. 2) Hatta bu organizasyonu son dönemde bireysel olarak yöneten Bora ve Çağan bile ortada yok! 3) Geçmişte katılmadığım ama yorumları okuduğum ve bizzat katıldığım son 2 buluşmada gerek organizasyonu en çok zorlayan, gerekse en büyük tartışmaları yaratan konu takım oluşturma problemi. 4) Cengiz Bey, Fethiye gibi güzel bir bölgede 6 masalık ve resimlerden izlediğim kadarı ile harika bir tesisi bu buluşma için masatenisi.org'a teklif ediyor. 5) 100-150 kişilik bir ferdi turnuva 6 masalık bir tesiste 2 gün içinde rahatlıkla organize edilebilir. Yukarıda saydığım 5 maddeyi okuyunca zaten ne demek istediğimi anlamış oluyorsunuz

Maalesef evet! %99.9 kalkacak. Çünkü o bölgede artık o kıymık ile lastik arasındaki bağ daha kuvvetli. Eğer tam olarak parça ayrılmadı ise, hafifçe lastikten ayırıp, ahşap yüzeye yapışımaya çalışabilirsin.

Eskiyi pek bilmediğim için yorum yapmaktan kaçınıyorum. Ancak sormak istediğim bir konu var. Değişikliklerden bahsederken, set uzunluğunun 21'den 11'e inmesi konusuna değinmemişsiniz. 21'in biraz uzun ve sıkıcı olduğu aşikar ama bence 11 de sanki çok az. Yani durum 7-2, 8-3 gibi skorlara geldiği zaman set bitiyor havasına giriliyor ve çekişme düşüyor. ( pek tabii ki, tersi örnekler var) 21 olduğu dönemde çocukken oynamıştım ( tabii oynamak denirse) ama pek hatırlamıyorum. Fakat şu anda 11 bana kısa gibi geliyor. Sanki 13 ya da 15 daha iyi olurmuş...

Stadyumun da içinde bulunduğu spor kompleksindeki kapalı spor salonunda tribün altında masalar var. Oyuncular da geliyor. Ancak gidip bilgi alman ve uygun saatleri öğrenmen gerekir

Bence de. Bacakları daha hızlı olan kazanmış.

İyi ama bu oyun tenis değil ki, servis atan oyuncunun en büyük amacı "ace" olsun! Atılan servislerde esas mevzu 3. topa yapılan atak ve oyunun kontrolünü ele almak. Özellikle de son sekize kalmış iyi oyuncular söz konusu olursa... Ben bu seviye oyuncuların servislerini, sayı almaktan ziyade, güzel bir dönüş topu almak üzere dizayn ettiklerini düşünüyorum. Unutmamak lazım ki, spini fazla olan servis topu geri döndüğünde, 3. top hakimiyeti de daha zordur. Eğer bu çalışma daha alt seviyede yapılmış olsa eminim daha farklı neticeler çıkacaktır.

Cevap veriyorum Yazdıkların değil, yazarken kullandığın Türkçe "beni" fıtık ediyor. Ama başkalarını da fıtık edeceğini tahmin ediyorum. Nitekim benden başka da aynı fikirde olan var. Ama tabii ki bu "herkes" için geçerli olmayabilir "Bence" faydalı bilgiler veriyorsun ve bu konulardan anladığın aşikar. Ama tabii bu da herkes için geçerli midir bilemem. Yazıyı yazan "ben" olduğum için, yazdığım herşey pek tabii ki "bence" dir!

Valla doğru yazmışsın hocam. işin enteresan yanı, 502 arkadaş faydalı şeyler yazıyor ama okumaya çalışanı da fıtık ediyor :) Hatta kendi de yazmaya çalışırken zorlanıyor gibi...

O lastikler epey hafiftir. Tahtayı tanımıyorum ama muhtemlen ağır olan o... Süngerin daha ince olması raketin hafifliğini çok az etkiler. Daha kalınlaştıkça hızı artar. Spinlerde çok önemli farklar olmaz.

İstanbul, Bostancıya gelebilirsen, ben yapıştırırım. Kenar bandı bile çekerim

Ben birçok "all" ve "all+" tahta denedim. Yumuşak hisli denince ilk aklıma gelen Donic Appelgren. Ancak o tahta biraz yavaş kalabilir. Fakat Tibhar Samsonov pure wood yukarıda saydığınız tüm oyun özelliklerine uygun, ayrıca çok kontrollü ve hisli bir tahta. Pek bilinmediği için hakkında fazla yorum yok. Fakat kullanan ve yorum yapanlar hep överler. Ben maalesef kafa ağırlığı konusunu elim ile fazla hissedemiyorum. O konuyu eğer ilgilenirseniz siz araştırın. Ben de bir ekipman rahatsızı olduğum için bu tahtayı kullanırken ve de çok memnunken başka tahtalara geçtim ama hala aklımın köşesinde beni rahatsız edip duruyor. Not: ben yazımı yazdığım sırada sizin seçiminizi yaptığınıza dair yazınız gelmiş. Olsun belki başka arkadaşlar faydalanır.

Ben de sana 2 farklı konuda cevap vermek istiyorum. 1) servisini atarken dalga konusu olduğunu ama bu servisin çok iyi olduğunu söylemişsin. Kim dalga geçiyor ? Rakibin mi ? Eğer attığın servis etkili olmuşsa, sen istediğini yapmışsan, dalga geçse ne olur geçmese ne olur? Takılma! 2) Rakibin kafasını karıştıracak yani dikkatini dağıtacak tüyolar sormuşsun. Sence bu sportmence mi? Belli ki daha henüz genç yaştasın. Sana tavsiyem önce iyi bir sportmen ol, sonra iyi bir sporcu... O dikkat dağıtma işini öğrenmek yerine teknik olarak daha iyi vuruşlar yapmayı öğren! Esas fayda ordan gelir.

Tartışmaya katılmak istemiyorum ama yukarıdaki sözünüze bir lafım var: Zaten yazacağınızı yazmışsınız. Buraya yüklediğiniz bilgi ile masa tenisi okuluna tedrisat oluşur

Valla hem masa tenisçi hem metroseksüel olanlar için sorun olmaz. Önce antreman sonra manikür pedikür

Bu marka lastikleri kullanmadım ama diğer bütün Avrupa lastikleri ile aynı fabrikada üretildiğini biliyorum. Yani Xiom, Donic, Tibhar vs. gibi... Diğer yandan üst yüzeyin geliştirilmesinde Michelin'den destek alındığı söyleniyor. Türkiye temsilcisi Hazerspor.

15 gün önce Almanya'ya gitmişken, bi tane Rozena da alıverdim. Gelince Tibhar Samsonov Force Pro Black tahta üzerine yapıştırdım. Ben lastik incelemesi yapacak kadar hakim değilim bu spora ama kendi gözlemlerimi aktarmak isterim. Bi kere kullandığım Tenergy'lere (05, 05fx, 64) göre biraz daha yavaş ve spini daha az. Ancak zıplaklık konusunda daha iyi ve benim gibi tecrübesiz bir oyuncu kısa oyunda daha az hata yapıyor. Buna ek olarak bi şekilde daha hata affeden bir yapısı var. Atış açısı 05'lere göre daha dar. Tahminen 64 seviyesinde ama hızı daha düşük olduğu için, masa dışına atma sıkıntısı pek yok. Bloklarda ise 05'lere alışanlar için bir süre fileye gönderme sıkıntısı olabilir ama kolay düzelir. Ben daha ziyade FH tarafında denedim. 05 fx ile kıyasladığım zaman + ve - leri var. Yani kesin bir karar veremedim. Tahminimce BH tarafında daha çok tercih edilecek bir lastik.

Eğer kullandığın tahtayı genel anlamda beğeniyor ve ileride tekrardan kullanabileceğini düşünüyorsan, 2. Tahta olarak "all veya all+" almanı öneririm. İstediğin lastikler ile kombine eder vuruşlarını da oturtabilirsin. Burada ve başka yabancı forumlarda okuduklarıma ve kendi tecrübelerime göre tahtanın biraz yavaş olması tekniğe zarar vermiyor. Kendi tecrübe ettiğim tahtalar arasından Tibhar Samsonov pure wood, Donic Appelgren ve Donic Epox Control tahtalarını tavsiye ederim.

Gerek geçen seneki organizasyon için gerekse bu yıl tekrardan elinizi taşın altına koyduğunuz için tekrar tekrar teşekkür ve takdir etmiş bir kişi olarak, yukarıdaki yazınızı kınıyorum! Eğer eleştiriye açık değilseniz, bence bu tür organizasyonlara bir daha bulaşmamanız çok hayırlı olur. Sizin güldüğünüz o "ağlanacak halimizi gösteren ve Türk sporunu baltalayan" yorumların tümü şahsınıza teşekkür ederek başlamış! Üstelik bence eksik. Sizden önce temsil ettiğiniz kuruma teşekkür ile başlamalıydı ve size teşekkür ile devam etmeliydi. Bu vesile ile ben de Pendik Belediyesine, size ve diğer çalışma arkadaşlarınıza güzel ev sahipliğiniz için çok teşekkür ederim. Diğer yandan kendi adıma grupların dengesizliği vs. gibi konulara ben değinmek istemiyorum. Ben kendi adıma buluşmaya geldim. İyi kötü amacıma da ulaştım. Ancak buluşma çerçevesinde düzenlenen turnuva bütün iyi niyete rağmen ciddi aksaklıklara sahne oldu. Siz buradaki eleştirilere istediğiniz kadar gülün ve Türk sporunun gelişmemesini de bu eleştirilere bağlayın ama gerçeği balçıkla sıvayamazsınız. Yok eğer ilk mesajınızı yorgunluğunuzun getirdiği bir hızlı tepki olarak kabul etmemizi isterseniz, bizler bunu hemen kabul ederiz. Siz de şapkayı öne koyup, hatalardan ders çıkartır ve daha olgun daha başarılı işlere imza atabilirsiniz.

Hem falso alıyor hem de çok oynak. Düz bir vuruşta bile giderken yalpalıyor. Tabii gelirken de...

O ünvanı asla sana tek başına bırakmam, sevgili meslekdaşım ! Ayrıca DHS ve Hanno da Nittaku Premium sonrası beğendiğim toplar. Hata Nittaku SHA da öyle ( sanırım zaten DHS yapıyor onu)

Ben Bilalin ifadesine genelleme yaptım. Xiom toplar Şuşofa fabrikasında özel imalat olarak üretiliyor. Forumdan takip ettiğim kadarı ile plastik toplar ilk çıktığında pahalı ve kırılganmış. Şuşofalar ise ucuz ve nispeten dayanıklı (o günlerde üretilen diğer bazı toplara göre...) olduğundan bir çok oyuncu Şuşofa ile sürekli oynayıp ona alışmış. ( hatta şuşofanın askerleriyiz diye bir söylem bile oluşmuş) Ancak benim gibi sonradan başlayanlar hem tüm toplar belli kalite seviyesine geldiği için hem de öyle bir alışkanlık olmadığı için daha objektif değerlendirme yapıyor olabilir. Ayrıca yurtdışında takip ettiğim tüm forumlarda Nittakular eski selüloid toplara en yakın olan olarak gösteriliyor. Gerçi Butterfly da Şuşofanın tam tersi. Yani Şuşofa ne kadar oynaksa Bty de o kadar spin almayan küt bir top! Kısaca BTY'da anlaşıyoruz. Nittaku ve Şuşofa da farklı düşünüyoruz. Ama bence senin gibi hücum oynayan bir oyuncu da Nittaku tercih etmeli.Şuşofa ise daha ziyade rakibi şaşırtmak isteyen savunma oyuncuları için daha uygun. Not: Her ne kadar sizlere göre daha tecrübesiz bir kişi olarak, yazdıklarım düşüncelerimi yansıtyorsa da bu kadar bilmiş bilmiş konuşmam forumlardan da aynı desteği alıyor olmamdan kaynaklanıyor.

Xiomlar zaten şuşofa fabrikasında seçilmiş olarak yapılıyor. En iyisi Nittaku premium ( made in japan )