cagan

Sabahattin Hoca'nın Uzman Tv'de yayınlanan eğitim videolarında kesik yan falsolu ya da üstten yan falsolu servisleri çift falsolu servis diye tanımladığını hatırlıyorum, ki bence de mantıken öyle olması lazım. Fakat çift falsolu deyince hepimizin aklına nedense gideceği yönden son anda sapıp başka bir yöne giden servisler geliyor. Futbol'dan örnek vermek ne kadar mantıklı bilmiyorum ama 2 ayrı vuruş örneği paylaşacağım. Çift falsolu gol olarak tanımlanan Juninho'nun frikiği: http://www.timsah.co...-2m/pdTPMeK_tIt Bu da Roberto Carlos'un Fransa'ya attığı frikik golu; http://www.youtube.com/watch?v=VPv-YOmKuc8 İlk gol ile ile ikinci golün tek ortak yanı topun gideceği yörüngeden son anda saparak başka bir yöne gitmesi. Fakat vuruş şekli olarak ve fiziksel olarak çok farklı goller. Roberto Carlos topa ayağının dışıyla yan falso veriyor. Top alması gereken falsoyu biraz geç aldığı için kaleci yanılıyor ve top dışarı gidecekmiş gibi gözükürken kaleye yönelip gol oluyor. Burada çift falsodan söz edebilir miyiz? Bence hayır. Fakat Juninho'nun golü ise apayrı bir mevzu. Juninho topun ortasına ayakkabısının burnuyla vuruyor. Yani düz bir vuruş yapıyor. Fakat top havada yön değiştiriyor ve önce sağa gidecek gibi yapıp son anda sol tarafa gidiyor ve gol oluyor. İşte birçok kişinin aklındaki çift falso algısı bu bence. Bu tarz bir vuruşun ve bu anlamda kastedilen çift falsonun masa tenisi için de mümkün olduğunu düşünüyorum. Yani topun ortasına hızlı bir bilek hareketiyle verilecek bir darbe topun ağırlığı, sürtünme katsayısı, havanın etkisi vb benim açıklayamayacağım birçok fiziki etki ile bahsedilen bu yörüngeyi çizebilir. Hatta benim de bazen bu tarz bir denemem oluyor ve rakipler ''noldu o topa öyle ya son anda yön değiştirdi'' falan diyorlardı. Belki göz yanılmasıdır belki 40 yılda bir olacak bir şeydir bilemiyorum ama sanırım kesik yan falsolu ya da üstten yan falsolu servisleri çift falsolu olarak tanımlamak masa tenisi için daha geçerli olacaktır.

Hakan abi Zinde Spor'a n'oldu? Uzun zamandır pek takip edemiyorum forumu. Bir de takımınız Modaspor olarak gözüküyor. Zinde Spor kapandı mı yoksa faaliyetler devam ediyor mu yine?

19 yaşındaki bu genç kızımız (Yasmin Hassan Farah) Djibouti Masa Tenisi Federasyonu Başkanı'nın( Farah Hassan Farah) kızıymış. Kendisi de eski bir masa tenisi oyuncusuymuş. Artık Djibouti'nin en iyi bayan oyuncusu bu kızımız mıdır yoksa işin içinde torpil mi vardır orasını bilemem.

Teşekkürler Ertan abi

Ayrıca isteyen istediği fiyata satabilir, insiyatif alanın elinde. Pahalıya satsa kazıkçı denir, ucuza satsa altında bir şey aranır. Garip

Tapatalk programında bizim forumu bir türlü bulamadım. Sebebi ne olabilir acaba?

Yanlış zaman desek daha doğru olur Saadettin abi. Forumun ölü sezonu bu dönemler. Ramazan ve Bayram derken çoğu kişi masa tenisinden ve forumdan uzak kaldı. Tatil yapamayanlar için de şu aralar en müsait zaman. O yüzden bu yardım kampanyası için 1-2 ay beklemek daha mantıklı sanki.

Bence Timo'nun bu galibiyeti çok önem arzetmiyor. Evet Dünya ve Olimpiyat şampiyonunu yenmek her baba yiğidin harcı değil ama sonuçta bu bir takım maçı. Zhang Jike ne kadar motive oldu orası tartışılır. Sonuçta kendisi kaybetse bile diğer arkadaşlarının her türlü gerekeni yapacağını biliyordu ve bu da onun maça Timo kadar asılmasını engelledi. Timo bunu takım maçlarında hep yapıyor. Daha önce Ma Lin ve Ma Long'u takım maçlarında yenmeyi başarmıştı ama ferdi maçlarda gidip Crisan'a yenilirsen arada bir çıkıp Ma Long'u ya da Zhang Jike'ye sürpriz yapan ve bir daha ortalarda görünmeyen oyunculardan bir farkın kalmaz.

Ben maç satmayı karşılığında para ya da maddi değeri olan bir şeyi almak olarak anlarım. Daha fazla ilerlemek ya da kendisine ters gelebilecek bir rakiple eşleşmemek adına bilerek yenilmek bence ayıp ya da etik olmayan bir durum değil, aksine son derece akılcı ve profesyonelce bir yaklaşım. Bu sadece bizim sporumuza ya da son yaşanan olaydaki gibi badminton sporuna özgü bir durum değil, diğer bir çok spor dalında bunu görmek mümkün. En basiti geçen sene yapılan Avrupa Basketbol Şampiyonasında Yunanistan bir üst turda İspanya ile eşleşmemek için maçı bilerek kaybetmişti. Ama İspanya'da rakibine yenilince eşleşmekten kaçamadılar ve elendiler. Eğer İspanya kaybetmese Yunanistan'ın taktiği tutmuş olacaktı. Belki de ilk 4 e girecekler hatta finale kadar yürüyeceklerdi. Yani sporun doğasına aykırı diyebilirsiniz ama artık spora amatörce bakmak ne derece mantıklı orası tartışmaya açık. Milyon dolarların döndüğü kocaman birer sektör haline geldi birçok spor dalı. Haliyle olayın prestij ve maddi yönü amatör ruhun ya da spor ruhunun önüne geçiyor. Bence bir sakıncası da yok. Şu badminton maçındaki hadiseyi anlamadım yalnız. Eğer 1 ve 2 olmayı garantilemiş takımlar resmen maçı birbirine hediye edecek şekilde oynadılarsa ve bunu göstere göstere yaptılarsa olay tabii ki etik değil. Ama atıyorum ilk 2'si garanti olan bir takım gruptan çıkma şansını kaybeden bir takıma bilerek yenilse buna kimse bir şey diyemez. Bizler elbette amatör ruhla ve onun getirdiği duygusallıkla yaklaşıyoruz olaylara ama biraz da o takımların açısından bakmak lazım olaya. Komşu ülkesi çıksın diye, ya da atıyorum veteran turnuvasında arkadaşı çıksın diye maçı satmak ve yukarıda dediklerimi aynı kefeye koyamayız.

Simdilik yengec onde gidiyor bakalim :)

Bence de konuyu uzatmanin kimseye bir faydasi yok. Bir yanda cicek bocek kelebek ucuranlar diger tarafta vur abaliya misali Sedat abiye saldiriyor. Onun basina gelen kimin basina gelse aynisi olurdu. Kendimizi kandirmayalim ve konuyu da uzatmayalim. Bu konu bulusmanin onune gecmemeli.

Peki o zaman sevgili Burak, kuru kalabalik sozumu geri aliyor ve herkesten ozur diliyorum

Madem merak ettin soyleyeyim, 2. bulusmamdi. Ilki Malatya bulusmasiydi. Orada 60 kisi falan vardi. Sonraki 2 bulusmaya gitmesemde sayi acisindan Malatya ile ayni oldugunu soylemek mumkun. Seneye Artvin'de yapilirsa yine benzer bir katilim okur aksilik yasanmaz. Buyuk sehirlerde yapilirsa daha iyi organize olmak lazim tabii ki.

Emin ol ikinci gun gidenlerde seni aklima bile getirmedim Burak. Sana laf sokmak amaciyla da yazmadim o yazimi. Forumla cok alakasi olmadan gelip gidenleri kastettim. Zaten burada bir paylasimi olan insanlara kuru kalabalik diyecek kadar haddimi asmam. Kalabalik olmasinin organizasyonda aksamalara yol acabilecegi konusulmustu. Gonul isterdi ki bulusmadan once onlem alinabilsin ama boylesi daha iyi sanirim. En azindan bundan sonrasi icin ders olur.

n(n+1) / 2 nci bulusmam

Kuru kalabaliktan kastim kacip gidenlerin olusturdugu kalabalik. Yoksa orada son ana kadar kalan kimseye lafim yok yanlis anlasilmasin

Bildigim kadariyla Ankara bulusmasinda hakemler gorev almisti. Bence bulusmanin ruhuna ters bir durum hakem olmasi. Kuru kalabaligin onune gecilecek onlemler alinirsa pek bir sorun kalacagini sanmiyorum.

1280 x 720 hd çektim Ahmet abi.

Bu da bir diğer video. İçinde Ozan'la atışmalarımız, Turushan abi ile röportaj ve daha niceleri var Buyrunuz ;

Sıradaki video daha bomba Onu da birazdan paylaşacağım.

Salonda öyle bir gezintiye çıktım kamerayla. İğrenç sesimi dinlemek istemeyenler sesi iyice kısabilir Bu ilk video, devamı gelecek ;

Yanlislik olmasin, karikatur isi de Yusuf'a ait, ben sadece paylastim

Kati suretle Gülünecek bir şey yok ki güleyim

Salonda birkac video daha cektim gezerek, yarin da onlari paylasacagim. Onlar daha bomba

Emre abinin de Ahmet Bitirmis'e yenildigi mac var ama yonetimi hedef aldi diye kapinin onune koyarlar alimallah