Jump to content
Masatenisi.org Forum

cagan

Üyeler
  • İçerik sayısı

    1.886
  • Kayıt Tarihi

  • Son ziyaret

  • Kazandığı gün sayısı

    85

cagan kullanıcısının tüm içeriği

  1. Yusuf kardeşimizin ellerine ve espri yeteneğine sağlık Resimdekiler (soldan sağa) : Bilal Olgun, Mehmet Yılık, Cengiz Dikmetaş, ben ve Osman Yılmaz
  2. 9. Forum buluşmasında yapılan özel maçlardan birisi. Son setine yetişebildim, maçı 3-0 Mustafa Akar kazandı. Buyrunuz;
  3. cagan

    Ertan Patır - Mustafa Akar

    Markası Yaping, modeli ne bilmiyorum
  4. cagan

    Ertan Patır - Mustafa Akar

    Necati abi ne sen sor ne ben söyleyeyim Bu forum Mustafa Akar'ın lastik tartışmasını bir daha kaldırır mı bilmem, ben özelden cevap vereyim en iyisi sana
  5. cagan

    Ne Oldu Burda?

    Sanırım Kasumi videonun görünmeyen kısmında topu ayağıyla barlara doğru yuvarlıyor ve daha sonra oradan alıyor. Hakem de topa ayakla vurduğunu gösterip 2. sarı kartı gösteriyor ve böylelikle rakibine de sayı yazılıyor. Benim anladığım bu.
  6. 9. Forum Buluşması takım maçında forum yöneticimiz Ertan abi ile lastiği uzun süre tartışılan Mustafa Akar karşı karşıya geldi. Maçı Mustafa Abi 3-0 kazandı. Ben de maçı telefonumla çektim. Hd kalitesinde izleyebilirsiniz. Videoları yüklemek biraz zaman alıyor boyutundan ötürü, diğer setleri de gün içerisinde paylaşacağım. 1. Set
  7. Benim de bir onerim var 10. yil ile alakali. Gelecek yaz maglum ramazan temmuz basina denk geliyor. Bu yuzden haziran sonu ve ramazan sonrasi olmak uzere 2 bulusma duzenlenebilir. Bircok uye buna sicak bakar eminim ki fakat organizasyon gercekten zor bir is. O yuzden 2 babayigit lazim bize Birisi Artvin, digeri de Amasra olabilir. Tabii bu baska bir baslik altinda konusulur, aklima gelmisken soyleyeyim dedim.
  8. Bence bu olay fazla büyütülmemeli. Sonuçta bir dostluk turnuvasıydı, öyle de kalmalı. Sanırım böyle bir durum ilk defa yaşanıyor. Daha önce turnuvayı yarıda bırakıp giden oyuncular olmadı bildiğim kadarıyla. Zaten isteselerde gidemezlerdi, çünkü buluşma hep uzak illerde yapılmıştı. İstanbul'a yakın olmasının bir dezavantajı da bu olsa gerek. Arabası olan, eşi dostu sıkılan ya da ortamı beğenmeyen çantasını alıp gitti, bu da bence turnuvayı düzenleyenlere ve diğer üyelere saygısızlıktı. Eğer ortada bir suç varsa bu onlarındır. İki kırmızının bir takımda buluşması mevzusuna gelirsek; eminim ki bu durum hangi takımın başına gelse birisi de çıkıp ''kardeşim, diğer takımlara haksızlık olacak, biz birarada olmayalım '' demezdi. Kim bu işten mağdur olduysa o itiraz edecekti, etti de. Kim haklı kim haksız maalesef bir şey diyemiyorum, herkes biraz haklı aslında söylediklerinde. İşte diyorum ya hep turnuva olunca iş ciddiye biniyor diye, alın en güzel örneği. Sonra tepki görüyorum ama boşa değilmiş söylediklerim. Ortada ödül olmayan bir turnuvada bile bu tarz sıkıntılar olduysa ödüllü bir turnuvada neler olurdu kim bilir. Yani ödül mevzusu da değil aslında, kim en iyi, kim 1. olacak sorusuna forum buluşması altında cevap ararsanız kişisel hırslara yenik düşenlerle karşı karşıya kalırsınız, iki kere iki dört. Buluşmalara gelmesem de olacakları önceden görebiliyormuşum demek ki, neyse herkes için iyi bir ders olmuştur, bir dahaki buluşmalarda bu tarz sıkıntıların yaşanmaması için gerekli tüm önlemler alınır diye düşünüyorum. Çözüme yönelik çok basit birkaç madde var aslında; - Üye olmayan ya da belli bir tarihten önce üye olmayan katılamayacak - Buna bağlı olarak da torbaların ve seviyelerin belirlenmesinde sıkıntı kalmayacak - Ödül ya da turnuva olmayacak, herkesin birbiriyle maç yapacağı bir ortam sağlanacak
  9. Olsun Selim abi, negatif durumları konuşup paylaşmazsak ileriki buluşmalar daha mükemmele gidemez. Lisanı münasip ile bunları dile getirmekte bir sakınca yok bence. Savaş baltamı Kocaeli'de bıraktım ben
  10. Evet, bir buluşmanın daha sonuna gelmiş bulunmaktayız. Kendi penceremden buluşmanın olumlu ve olumsuz taraflarını anlatmaya çalışacağım. Uzun bir yazı olacak, okurken sıkılmazsınız inşallah. 1. Gün Buluşma için Cuma akşamına otobüs biletimi ayırtmıştım. Tek başıma gelmeyi planlarken Mustafa abi de (Akar) benimle gelmek istediğini söyledi ve ona da bir bilet alıp birlikte yola koyulduk. Yaklaşık 1,5 saat süren bir yolculuğun ardından Kocaeli'ye vardık. Halkevinde inip bizi salona ulaştıracak bir otobüs bulmak için kolları sıvadık. Salona gittiği söylenenen 53 no'lu otobüs indiğimiz yerden geçmiyormuş, neyse Umuttepe yazan bir otobüse bindik ve Tıp Fakültesine kadar gittik. Ordan da bir şekilde yurda ya da salona ulacaşacaktık artık. Neyse ki TT-Rating ekibi ve Özkaymaz ailesi yemek yemek için tıp fakültesinin yemekhanesine gelmişler, onlarla orada yemek yedikten sonra arabalarla birlikte yurda geçtik. Organizasyon Kocaeli Üniversitesi Kampüsü içerisinde olduğu ve Kampüs de kocaman olduğu için yurdu bulmakta zorlandık biraz. Sonunda yurdu bulduk ve artık odalarımıza yerleşebilecektik derken kapıda ufak bir şok yaşadık. Yurda giriş için önce idareye gidip ücret ödememiz ve kayıt yaptırmamız gerektiği söylendi. Daha önce bu ücret mevzusu konuşulmuştu ama Melih abi ilk yazısında ücretsiz demişti, fakat ücret ödemek gerekiyormuş. Ücretleri ödedikten sonra odalarımıza yerleştik. Yurt yakınındaki kafede diğer forum üyeleri ile karşılaştık ve gece 1'e kadar sohbet ettik. Daha sonra da sabah salonda buluşmak üzere odalarımıza çekildik. 2. Gün Sabah 8 buçuk civarı kalktık ve arabalarla salona gittik. Saat 9.30 olduğunda herkes yavaş yavaş gelmeye başlamıştı. Üyeler bir yandan oynarken organizasyon komitesi de kura işlemleri için çalışmaya başlamıştı. Daha sonra salona gelenler isimlerini yazdırdılar, torbalar daha önceki oyun seviyesi ve referanslara göre torbalara ayrıldı ve konferans salonuna geçip hep birlikte kura çekimini yaptık. Takımlar belirlendi ve her grupta 4'er takım olmak üzere masalara dağılıp maçlara başladık. Oldukça güzel ve keyifli maçlar oldu. Fakat 10'da başlaması planlanan buluşma kura çekimi, üyelerin tamamının gelmesi derken 12 civarında başlayabildi. Takım maçları uzun sürdüğü içinde akşam 8 olmasına rağmen grup maçları hala tamamlanamamıştı. Kalan maçları ertesi sabah yapmak üzere salondan ayrıldık ve yurda geçtik. Duş aldıktan sonra da gelen otobüs ile birlikte sahilde yemek yiyeceğimiz tekneye geçtik. Orada yemeği yiyip sahil turu ve biraz hoşbeşin ardından tekrar yurda döndük. Ordaki kafede de 40 civarı üye toplandık ve birlikte sohbet muhabbet ettik ve akabinde odalara çekildik. 3. ve son gün Sabah 9 da başlaması gereken müsabakalar ''giden oyuncular'' yüzünden aksadı. Bazı takımların oyuncuları eksildiği için elenen takımlardan oyuncu almaları gerekti. Tabii ortalık biraz karıştı, bunlara daha sonra değineceğim. Derken maçlara ancak 11 civarında başlanabildi. Herhalde öğlene kadar takım maçları biter ve ferdiler yapılır derken takım maçları saat 5 sularında hala devam ediyordu. Bir de araya ferdi torba usülü ferdi maçlar eklenince iş içinden çıkılmaz bir hal aldı. Biz 4 buçuk civarı salondan ayrıldığımız için kalan maçlar saat kaçta bitti bilmiyorum. Neyse, herkesle vedalaşıp tekrar buluşmak üzere söz aldıktan sonra biz İstanbul'a doğru yola koyulduk ve akşam 6 civarında evimize vardık. Pozitif: Herşeyden önce böyle bir buluşmayı üstlenmek kolay bir iş değil. Melih Hocaya ve Tufan abiye üstün gayretleri ve sabırları için teşekkür ediyorum. Her organizasyonda yaşanabilecek ufak tefek aksilikler dışında gayet güzel ve keyifli bir buluşmaydı. Kimi üyeler buluşmadan eski buluşmalar kadar keyif alamadıklarını söylese de birarada olmak ve masa tenisi oynamak herşeyin önündeydi bence. Salon güzeldi ve masa sayısı çoktu. Onca kalabalığa rağmen isteyen istediği gibi oynadı, özel maça da turnuva maçına da, rating maçına da zaman buldu tüm üyeler. Daha sayabileceğim pozitif şeyler vardır illa ama genel hatlarıyla bunları söyleyebilirim. Zaten böyle bir buluşma için söylenecek ekstra bir şey yok. Buluşmak bile kafi. Negatif: Salon havanın sıcaklığı ve ortamın kalabalık olmasından ötürü sauna gibiydi. Sabahın 9'unda yaptığım kısa bir maçın ardından sırılsıklam olmuştum, varın siz düşünün gerisini. Onun dışında 130 civarında gerçekleşen katılım maçların belirlenen zaman dilimleri içerisinde bitmesine engel oldu. Daha takım maçları bile tamamlanmamışken araya ferdi maçların sıkıştırılması işi iyice zorlaştırdı. Forumun gerçek üyeleri dışında herhalde sonradan üye olup gelen bir 40-50 kişi vardı. Üye olmayanlar ya da sonradan üye olanlar katılmasın derken sanırım haklıydım. Bir de ilk gün salonda olup ertesi gün gelmeyen baya kişi vardı. Bu da işin garip tarafıydı. Ya organizasyonu beğenmediler, ya ortam sarmadı ya da elendikleri için ertesi gün gelmeye gerek duymadılar ama sağolsunlar organizasyonu aksatmayı başardılar. Madem geliyorsun dalga geçer gibi kaçıp gitme, ya da hiç gelme. Tabii giden oyuncular yüzünden bazı takımlar eksik kaldı, o takımlar da elenen takımlardan oyuncu almak durumunda kaldılar. Bu seferde renk kavgası başladı. Sizin takımda 2 kırmızı oldu, güçlü oldunuz derken ortalık biraz daha karıştı. Maça çıkmayan üyelerimiz de oldu, itiraz edenler de. Haksızlar mı? Bence haklılar ama yapacak bir şey yoktu. Giden üyeler ya da sonradan katılanlar diyelim herşeyi berbat etti. Tabii insanların tadı tuzu hevesi kaçtı biraz. Onun dışında bir kaç ufak tartışma gerginlik daha yaşandı ama ona değinmeyeceğim. Forum üzerindeki bir mevzunun devamıydı bu gerginlik. Sonunda bu gerginliğin tarafları tribüne çekilip kalan dakikalarda ellerine raket almadılar. Olayı irdelemeyeceğim çünkü artık bu gerginliklerin bir faydası olmadığını gördüm. Ne desek, ne yapsak boş. İsteyen istediğini yapsın, üzerine gitmeyeceğim mevzunun. Aklıma geldikçe olumlu ya da olumsuz noktalara eklemeler yaparım ama genel hatlarıyla durum bu. Gelelim son sözlerime; İzmir tayfasından Zafer abi, Murat abi, Ahmet abi Bursa tayfasından Fatih ve Aydın abi Antalya'dan Atilla abi İstanbul'dan Rıdvan, Enes abiler Samsun'dan Bilal abi Ankara'dan Erol abi, Muhammet abi ,Alican ve tayfası ve aklıma gelmeyen diğer üyeler, sizlerle tanışmak ve aynı ortamda bulunmak benim için büyük bir keyifti. Tanıdığım ve orada olanları tek tek saymıyorum, çünkü baya sürer Onlara da buluşmaya renk kattıkları için çok teşekkür ediyorum. Takım arkadaşlarım Fatih ve Ekrem abiye de çok teşekkür ediyorum. Birlikte gruptan çıkıp birkaç tur geçtik fakat son maçı 3-2 kaybedip elendik, sağlık olsun. Kendi adıma çok keyif aldım. Seneye Artvin'de buluşmak üzere..
  11. cagan

    Çok Sevinen Bayan Oyuncu

    Fenerbahçe'li minik bir sporcu olmasın bu yo so ço diye bağıran
  12. 53 nolu otobus salona yakin bir yerden geciyormus. Ben de halkevinde inip o yolla gelecegim.
  13. Yarın akşam için biletimi aldım. Şimdi İzmit'e gelince nerede inmem lazım? İndiğim yerden de salona ya da yurda nasıl gidebilirim?
  14. cagan

    Yok Artık!

    Top fileye çarpmıyor. Ağır çekimde izlerseniz top masanın kenarına çarpıp bir de içerde sekiyor. Yani filenin demirine çarpma yok.
  15. adam herkese BaSa BaSa bir hal oldu :) biri onu durdursun :))

  16. cagan

    Dünya Ferdi

    Ayrica Dunya Takim Sampiyonasi ve Dunya Kupasi da her sene yapiliyor diye biliyorum.
  17. Lutfullah hocam sizsiz olmazdi zaten bulusma. Tanismak istedigim uyelerin basinda geliyorsunuz. Haftasonu gorusmek uzere. Selamlar
  18. cagan

    Çok Sevinen Bayan Oyuncu

    Aksine Maria Sharapova çok seviliyor mesela. Kadın tenisçilerin bir çoğu vuruş esnasında bile garip sesler çıkarıyor ki bunların başında Maria Sharapova geliyor. Szocs Bernadette'in sayı aldıktan sonra attığı çığlıkları Sharapova her vuruşunda atıyor. Ama antipatik bulan pek yok, çünkü hatun güzel Bir de yaşının etkisi de var, daha 15-16 yaşında bildiğim kadarıyla Szocs, zamanla sesinin tizliği gider, çığlıkları kulağa daha hoş gelir Bağırmayı yasaklarsanız oyuncuları baskı altına almış olursunuz. Bağırmak bir rahatlama biçimidir. Bu sefer de ''aman bağırdım mı acaba, ağzımdan kaçtı mı'' gibi durumlar olur, o zaman kimse bu spordan zevk alamaz. Anırmak, höykürmek, kişnemek tabirlerini sporcular için kullanmak da pek doğru değil. Eminim ki bağırmak yasaklansın diyenler tuttukları takımın maçında, tribünde , kahvede, evde televizyon başında deli gibi bağırıyordur. O da bağırmak, bu da bağırmak. Bağırmak insanı sorunlu yapmaz, bağırmamak da kalitenin, elitliğin göstergesi değildir. Tıpkı yemek yemek, tuvalete gitmek, sevişmek gibi bu da insani bir durum.
  19. cagan

    Çok Sevinen Bayan Oyuncu

    Demek alınan sayıdan sonra sevinmek psikolojik sorunların göstergesiymiş, forum sayesinde bunu da öğrenmiş oldum
  20. Öldüğüm gün benimle birlikte gömerler Şaka bir yana savaşmak gibi bir derdim yok. Sadece fikrimi ortaya koyuyorum. Ama beğenilmeyince tuhaf tepkiler de alabiliyorum. Yapacak bir şey yok
  21. Erdinc abi bunlar normal zamanda da olan seyler, bulusma ile bagdastirmak ne derece dogru bilemedim. Madem gordun bir seyler isim ver herkes bilsin. Su kisiler benle oynamadi, nazikce geri cevirdiler de. Sivas ve Rize'ye gelmedim ama ondan onceki Malatya bulusmasinda vardim. Ayrica bir seyleri gorebilmek icin illa bulusmalarin hepsinde olmak gerekmiyor, Allah'a sukur neyin ne oldugunu gorebiliyorum. Bilirkisi diyorsan evet bilirkisiyim.
  22. Bora özellikle sonradan üye olanları işaretler misin listede. Buluşmaya kaçı gelecek çok merak ediyorum. Son 1 hafta içinde ''biz de geliyoruz'' diyen çok kişi çıktı ama bunların yarısı (belki de tamamı) gelmeyebilir. O yüzden lütfen gerçekten gelecek olanlar isimlerini yazdırsınlar yahut gelemeyecek olanlar da en azından Cuma gününe kadar kesin haber versinler. Çünkü bu kadar kişiyi organize etmek gerçekten zor iş. Cumartesi sabahı daha az ya da daha çok kişiyle karşılaşabiliriz salonda, sürpriz olmasın.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu sitede size daha iyi yardımcı olabilmek için çerezler kullanılır. Çerez ayarlarınızı buradan yapabilirsiniz, veya devam ederseniz çerez kullanımını kabul etmiş sayılırsınız..