cagan

Anlaşamadığımız nokta şu Ozan. Ben ödül için geliyor demiyorum. Bunun da bir etken olduğunu vakti zamanında Burak söylemişti diyorum. Ben sonuca bakıyorum. Ortada üye olmadan katılıp ödül alanlar var, bu gerçeği değiştiremezsin ama bundan sonraki buluşmalarda bu durumun önüne geçebilirsin. Ve bunlardan birisi de yasaklı pütürle başardı bunu. Şimdi sorarım bu ödüllere çöreklenmek olmuyor mu? Hem de haksız bir rekabet ile? Gökhan Çakır'ı bu durumla bir tutmuyorum. O şehrine kadar gelmiş bir buluşmada yer almak istemiştir, katılanların çoğunu tanıyordur, olabilir. Ödülü zerre umursadığını da aklımın ucundan geçirmiyorum. Ama atıyorum senin ya da Tufan abinin ya da başka bir üyemizin o ödülü alması benim açımdan daha doğru olur diyorum.

Forum buluşmasına katılan ve ödül alanlara hakaret ettiğimi nerden çıkardın Ozan Allah aşkına çok merak ettim Bu konu daha önceleri de konuşulmuştu belki hatırlarsın. Ben orada da aynı şeyleri söylemiştim. Katılanlar ödül için katıldı demedim ama bir etken olduğunu atılan eski üyelerimizden (pro idi kendisi ) birisi de itiraf etmişti. Daha önceki uygulamalar yanlışlar içeriyordu bence, bu sefer daha iyi bir organizasyon olması için tüm gayretim. He diyebilirsin oturduğun yerden sallıyorsun, buluşmaya ne katkın var ya da düzenlenmesinde ne emeğin var diye. Sadece kendimce yanlış gördüğüm durumları ortaya koyup nasıl daha iyiye ulaşırız onun derdindeyim. Agresiflikle uzaktan yakından alakası yok bunun. Benim bundan 3 sene önce de ödül beklentim yoktu, şimdi de yok. Bundan 10 sene sonraki buluşmada da olmayacak. Emin ol dışarıdan raket tutmayı bilmeyen birisi bile katılacak olsa tavrım değişmez. Bu benim arkadaşım, yakınım olsa da değişmez. Foruma üyeyse katılır, değilse katılmaz, nokta. He gelir ortama, insanlarla tanışır, sohbet muhabbet eder, ona amenna. Ama forum buluşması diyorsak forumun buluşması olmalı. Olmayacaksa da adını forum buluşması değil halk günü koyalım, daha uygun olur

Salon gerçekten harika. Tahsin abinin eline, emeğine sağlık. Fakat kendisinin de dediği gibi salonun en önemli eksiği havalandırma, ki bir masa tenisi salonunun olmazsa olmazıdır kendileri İlk defa onca insanı ağırladığı için maç esnasında nemden olumsuz etkilenenler oldu. Ama onun dışında Avrupa'daki ortamları aratmayan (sanki gittim gördüm de konuşuyorum, laf işte ) bir mekan olmuş cidden. Tabii koca bir iş merkezinin -5. katında olması ve Avrupa yakasındakiler için ulaşımın birazcık zor olması gibi etkenler de eksiler arasında sayılabilir. Evim yakın olsa hiç çıkmayacağım bir salon olmuş diyebilirim. Camiamıza hayırlı olsun

Sakin olun derken? Gençler derken? Sen galiba dede oldun. Olacakları önceden görme yeteneğim yok ama az çok tahmin edebiliyorum. Ve şimdiden buna bir önlem alınsın istiyorum. Dışardan gelen olmasın istiyorum, foruma üye olmayan iyi oyuncular gelip de ödüllere çöreklenmesin istiyorum. Benim derdim bu. Belli bir sınır belirlenmezse curcunaya döner diyorum, istersen 50 masa olsun farketmez. Önemli olan masa sayısı değil, onca kişiyi derlemek toparlamak ve düzgün bir şekilde organize edebilmek. Yoksa oynamaya herkes oynar bir türlü. Fakat madem bu buluşma senede bir kez yapılıyor, adam gibi bir şey olsun. Forum buluşmasıysa bu foruma bir şeyler katmış insanlar gelsin. Benim bu konudaki tavrım net. 3 sene önce Malatya'da forum üyesi olmayan ve yasaklı pütür kullanan bir arkadaş (Mehmet idi sanırım) şampiyon olmuştu. Daha sonrasında Rize'den Gokhan katılmış 2. olmuştu. Ben tüm bu derecelerin forumun gerçek üyeleri arasından çıkmasını istiyorum. Daha ne diyim bilmiyorum

Katılım şartları tam olarak belirlenmedi gördüğüm kadarıyla. Kimler katılacak, sadece üyeler mi katılabilecek bunların net ve kesin çizgilerle belirlenmesi lazım bence. Çünkü Kocaeli'nin İstanbul'a olan yakınlığı foruma üye olan olmayan herkesin oraya yığılması anlamına gelecek. Buna şimdiden bir çözüm getirilmeli diye düşünüyorum. Aksi taktirde zaten mevcut olan yoğunluk daha da artacak, buluşma curcunaya dönecek. Buna adım gibi eminim ki gelen üye sayısı kadar bir o kadar da üye olmayan insan orada olacak. Kararı organizatörler ve forum yöneticileri birlikte almalı ve ona göre bir yol izlenmeli. Yoksa ne zaman yeterli olur ne de masa sayısı. Ve ben ve benim gibi bir çok insan da sadece seyirci kalmayı yeğleyecek. Evet baştan söylüyorum, buluşmaya katılma amacım herşeyden önce eski dostları görmek ve forum üzerinden irtibatta olup reel yaşamda tanışamadığım insanlarla tanışmak. Sanırım şimdilik en büyük problem bu gibi duruyor ve ben nasıl bir yol izleneceğini cidden merak ediyorum.

Zaten mesaj yazarken içime öyle doğdu, ondan yazdım. Yoksa alacağına ben de pek inanmıyorum

Xu Xin alır

Evet o durumu ben de farkettim Sanırım panoramik fotoğraf çekmiş Fatih abi. Birçok kare çekip birleştirmiş, ortaya da böyle bir görüntü çıkmış.

Yanlış görmüyorsam Mehmet abi de (Yılık) var fotoğraflarda. Fakat derecelerde ismini göremedim. Yoksa seyirci olarak mı gittin Mehmet abi Bursa'ya

Simdi el parmaginin firca ile ayni isi yaptigini mi soyluyorsunuz? O zaman disleri parmakla fircalayalim nasilsa fark yok. Bu kadar sig dusunceli olmayin. Ortada bir emek, bir dusunce var. Denemeden bilmeden o oyle olmaz, bu boyle olmaz demenin mantigi nedir merak ediyorum acikcasi.

5) cagan Bir aksilik olmaz, olmez sag kalirsak dogum gunumde orada olacagim

Bu işte bir çelişki yok mu? Adam sorusunun cevabının burada olduğunu biliyor, geliyor üye oluyor ve açılmış onca konu üzerine kendi derdi çok başkaymış, dünyada bir o varmış gibi konu açıyor. Yetmiyor, gidiyor fi tarihinde açılmış konuları hortlatıyor. E be adam, madem arayıp bulabiliyorsun, neden okumuyorsun? Çok mu zor yahu. Bunun tek bir açıklaması var. Okumayı sevmiyoruz. Okumak zul geliyor. İnsanlar işlerine geldimi her haltı buluyor internetten. Ama bu tarz bir durumda forumu taciz etmekten başka bir işe yaramıyor. Okuma yazma bilmeyen insanı anlarım ama okuma zahmetinde bulunmayan ya da okuyup anlamayan insanlara tahammül edemiyorum.

Bu mağlubiyetler kaza olarak değerlendirilebilir ama diğer yanda da alınmış bir galibiyet var aslında ve bizler bunu görmezden geliyoruz, biraz da küçümsüyoruz. Dışarıdan herşey çok basit görünüyor ama bu maça balıkların hikmeti demek ya da 100 maç yapılsa Koki Niwa sadece 1 maç alır demek ne kadar doğru? Bence masa tenisi bu kadar basit bir spor değil. Oynanan her maç ayrı bir savaş, ayrı bir strateji. Önümüzde önemli bir örnek varken daha oynanmamış 99 maçın analizini nasıl yapabiliyoruz merak ediyorum

Onun adı Mustafa Akar Kesik, boş her topa çakar Pinponcu diye küçümseme Anlamazsin, feleğin şaşar

Favori lastigim don lastigi. O olmasaydi nicolurdu halimiz

1 cm = 10 mm 15,25 cm = 15 cm + 0,25 cm 0,25 = 1/4 yani = ceyrek santim 0,25 cm = 2,5 mm 15 cm = 150 mm 150 + 2,5 = 152,5 mm Aferin evladim cagan otur 100

O da bir çözüm ama forumun heryerini yeni başlayanlara uygun kombinasyon tavsiyeleri ile doldursak yine konu açılır, yine soruların soruların ardı arkası kesilmez. Farzedelim sağlam bir arşiv oluşturduk, iş bitecek mi? Evet onlara faydalı olması açısından doğru bir iş yapmış olacağız ama açılacak konuların ya da atılacak onca mesajın önüne geçemeyeceğiz. Bu noktada da sağlam tedbirler alınmalı diye düşünüyorum. İnsanları biraz düşünmeye, aradığını bulmaya yönlendirmemiz lazım. İstediklerinde google'dan vs. den her istediklerini buluyorlar, burada da bulsunlar. Hazine bu forumun bir yerlerinde gizli, arayan bulur, aramak istemeyene de yol göstermek zorunda değil kimse. Aynı şeylerin defalarca tekrar edilmesi forumu monotonlaştıran, üyeleri uzaklaştıran ve forumun güncelliğinin kaybolmasına sebep olan bir durum. Dediğim gibi bir çözüm yolu bulunmalı artık.

Bence bu iş insanları uyarmakla olmaz. Artık işe yarayacak sağlam tedbirler almanın zamanı geldi de geçiyor. Akılcı çözüm önerileri ile bu kirliliğin önüne geçilmesi lazım. 1) Üye alımı durdurulmalı, referans ile üyelik sistemi gelmeli. Malum hergün foruma girdiğimizde 10 mesaj varsa bunların 9'u kombinasyon tavsiyesi isteyen yeni üyelerin mesajları oluyor. Zaten adamların aradığı her bilgi mevcut forumda ama forumu kirletmekten ve sonra da çekip gitmekten başka bir şey yapmıyorlar. Üye alımı referans yoluyla yapılırsa, gerçekten buraya faydası dokunacak insanların katılımı sağlanabilir, kirlilik oluşmaz. 2) Yeni üye olanlar yazıları onaylanana kadar foruma mesaj atamasınlar mesela. Yani konuya mesaj yazabilsin, bu mesajı kendisi ve yönetim görebilsin fakat başka kimse görmesin. Eğer yönetim üyenin mesajlarını uygun ve yararlı bulursa üyeliği tamamen aktif olsun. Bunu bir deneme süresi olarak görebiliriz. Zaten yazmak isteyen gerçekten yazar ve bu aşamayı geçer. Sırf ekipman tavsiyesi isteyen de ya tüm konuları okumak zorunda kalır ya da pes edip çeker gider. Benim naçizane önerilerim bunlar, daha başka alternatif çözümler de vardır illa ki ama artık somut bir şeyler yapılmalı, aksi taktirde bu işin önünü alamayız.

Bence bizler forum üyeleri olarak her markaya eşit mesafedeyiz. Satıcılar bizi pek ilgilendirmiyor, yani bu noktada baz almamız gereken markalar olmalı, satıcılar değil. Kimin hangi markayı sattığının bir önemi yok, kimin cebine ne kadar para gireceğinin de. Ama madem bu sebepten ötürü bu tarz bir şey yapılmıyor, her markanın başlangıç düzeyine uygun lastikleri ve tahtaları sıralanır ve yeni başlayacak olan kişiye sadece seçmek kalır. Bir ara tahtalar için yapılmıştı bu sanırım, fakat lastikler için yapılmadı. Ekipman hastası ve bu işten anlayan 3-5 kişi bir araya gelip önemli bir kaynak oluşturabilir.

Gürhan Yaldız hiçbir kurumu temsil etmeseydi dediğin tamamen doğru olurdu. Ama bir yandan Fenerbahçe'de görevli olacaksın, bir yandan da Federasyonda etkin rol oynayacaksın, o iş öyle olmaz işte. Ha Fenerbahçe ikinci takımını çıkarmak ister lige, Gürhan Yaldız çıkar oynar o zaman amenna. Madem masa tenisini bu kadar özlüyorsun, çık Türkiye şampiyonasında oyna, ya da git bi ikinci lig takımına, bir üst lige çıkar o zaman lafım olmaz. İstediği parayı da alsın, malzeme de satsın ne yapıyorsa yapsın. Zaten oldum olası bu işi terfiden terfiye yapanlara gıcık olmuşumdur. Adam bir sene o takımda, bir sene bu takımda. Normalde eline raket almaz ama terfiler yaklaşınca antrenmana başlar, terfiler biter alır parasını çekilir kenara. Yaşasın paralı asker mode on. Yoksa aç kalır bu masa tenisçiler

4.57 ve 5.34 deki sayılar gerçekten şahane. Gencay bu performansının üzerine de çıkabilir pekala ama haliyle ilk 10'daki bir oyuncuyla oynayınca sonuç az çok belli oluyor. Belki de bunu bir fırsat maçı olarak gördüğü için eskiye oranla daha iyi ve daha motive oynamış olabilir. Zaten kaybederim ama elimden geleni yaparım, kafam rahat modunda olduğundan iyi bir performans sergilemiş de olabilir. Çünkü denk bir rakiple oynarkenki ruh haliniz ile sizden iyi bir oyuncuyla oynarkenki ruh haliniz bambaşka oluyor. Birinde zaten kaybedecek birşeyiniz olmadığı için rahat oluyorsunuz, diğerinde ise kazanabileceğiniz bir maçı kaybetme ihtimali üzerinizdeki baskıyı arttırıyor ve bu da performansınıza yansıyor. Ne diyelim, inşallah devamı gelir, sonuca yansısa da yansımasa da böyle güzel performanslarını izleriz Gencay'ın.

E nesi yanlış demek ne anlama geliyor ? Kural olarak yasaklansın, olmasın demiyorum. Zaten karşı olduğum durumları açık açık belirttim. Sen de garip bulduğuna göre sorun yok o zaman. Uğur abi fitili ateşleyen sensin, bir yere kaçmak yok Neyse Ertan abi yakınlarda, ben de sıvıştım

Dejavu Aynı konu her seneki terfi başlığı altında tartışılıyor ve bir noktaya varılamıyor. Ozan, önce Gürhan Yaldız'ın kim olduğunu ve konumunun ne olduğunu bir düşünsene ? Fenerbahçe'de yetkili, Milli Takımda antrenör, Federasyonda da (y)etkili bir isimden bahsediyoruz. Türk masa tenisinin gelmiş geçmiş en önemli isminden bahsediyoruz.. Peki sana göre Gürhan Yaldız'ın terfide oynamasının nesi doğru söyler misin? Butterfly'dan kazandıkları yetmiyor da, Fenerbahçe'den aldıkları yetmiyor da terfiden alacağı paraya mı kaldı? Ha Gürhan Yaldız bağımsız bir isim olur, hiçbir klübün ya da makamın sorumluluğu üzerinde değildir, o zaman amenna. Kimse bir şey demez, diyemez de zaten. Ama bu nerden ne kapsam kardır zihniyetini masa tenisine yakıştıramıyorum ben. Yoksa isteyen istediği takımda oynasın, hiçbiri babamın takımı değil, verilen para da cebimden çıkmıyor. Ama belli bir konuma gelmiş insanların, camialara mal olmuş insanların bu tarz konularda daha hassas düşünmesi ve davranması gerekir diye düşünüyorum.

Benim de en merak ettiğim konu şudur. Bu kadar maddi imkansızlık varken bu sporda, neden takımlar lige çıkmak için bu kadar çaba gösteriyor? Hadi kendi bünyesindeki oyuncularla çıkarsa ne ala, fakat gidip yurtdışından oyuncu getirmenin, onlara onca para vermenin ne anlamı var cidden merak ediyorum. Bu işin bilmediğimiz başka bir getirisi mi var yoksa? Ya da liglerde oynama isteği ve masa tenisi sevdası bu durumu açıklamaya yeterli mi?

Kendimi uzaylı gibi hissetmeye başlamıştım, rahatladım şimdi Mesaj yazdıktan sonra sistem mesajı otomatik olarak kaydediyor bildiğim kadarıyla, yani Ertan abi kaydedilen mesajları çıkarıp bize şantaj yapabilir Zaten üst direğe çarpıp çizgiden çıktık, şimdi Sabri'nin şutu gelip bizi bulmasın Ertan abi: Hadi Sabri, cagan ile notsniw tam karşı tribünde göreyim seni koçum. Sabri: Hallolmuş bil abi