Jump to content
Masatenisi.org Forum

cagan

Üyeler
  • İçerik sayısı

    1.886
  • Kayıt Tarihi

  • Son ziyaret

  • Kazandığı gün sayısı

    85

cagan kullanıcısının tüm içeriği

  1. Elbette dediğiniz doğru ama bildiğim kadarıyla eskiden il maçları daha büyük bir öneme sahipti. İl maçlarında alınan puanlar oyuncunun Türkiye Şampiyonası'na katılımını etkiliyordu. Şimdilerde durum böyle değil ve il maçları genç ve minik oyuncularına maç tecrübesi edindirmek için düzenlenen, biraz da veteran turnuvası havasında geçen bir organizasyona dönüştü. Yani eski önemini ve anlamını kaybetti. İstanbul'da durum bu en azından, İzmir'de durum başka olabilir tabii ki ona bir şey diyemem. Bir kişi için kurallarda esneme yapılırsa bunu emsal gösterip çevre illerden de maçlara katılmak isteyenler olabilir, bu durum da düzeni bozar. N'apayım, masa tenisi oynamak için bu kadar hevesli insanları görünce dayanamıyorum, kuralları esnetebilir miyiz acaba diye sorguluyorum ben de
  2. Ağaç yaşken eğilirmiş, e haliyle ne kadar erken, o kadar iyi. Tabii 3 yaşında başlayamayacağına göre 5-6 yaş ideal. Yeteneğin bu spordaki yerini Tsubasa zaten özetlemiş, pek bir şey eklemeye gerek yok. Ama sizin sorunuza gelecek olursak; benim şahsi kanaatime göre yetenek tabiri genelde oyuncular minikken, yıldızken, gençken kullanılır. Büyükler kategorisine gelmiş bir oyuncu için ''müthiş yetenek'' gibi bir tabir kullanmıyoruz. Yetenek biraz da bu tarz sporlarda gelecek vaad etmeyi simgeliyor. Yeteneğin varsa geleceğin de var ama masa tenisinde yeteneğin rolü bir futbol ya da bir basketbol kadar değil bence. Minikken ya da yıldızken zirve yapmış bir çok oyuncu büyükler kategorisinde bu başarısını devam ettiremiyor mesela. Yani yeteneği çalışma ile beslemezseniz gelebileceğiniz yer bellidir, o eşiği aşamazsınız. Kimse Ma Long'un Zhang Jike'den ya da Timo Boll'den çok daha yetenekli olduğunu iddia edemez , çünkü bunu ölçeceğimiz kriterler ne dünya sıralamasıdır, ne de aralarında oynadıkları maçlardır. Fiziki durumları, yaş, antrenman sistemi , psikoloji, yetenek vb. gibi faktörler birini diğerine üstün kılıyor ama hangi faktör ne denli etkili onu asla bilemeyeceğiz. Oğlunuz tam yaşında başlamış aslında ama keşke işi bilen uzman ellere teslim etseydiniz. Çünkü hocalar altyapıya oyuncu alırken daha önce eline hiç raket almamış çocukları tercih ediyor. Haliyle onlara doğru hareketi öğretmek daha kolay oluyor. Sizin oğlunuz ise sizden ya da çevresinden gördüğü hareketleri taklit ederek oynuyor ve haliyle tekniği yanlış oturuyor. Şimdi eminim ki eline hiç raket almamış bir çocuk doğru hareketleri sizin oğlunuzdan daha kısa zamanda kavrayacak, bakın size başka bir kriter daha Ama bu değil ki çocuğunuz için geç kalınmış, boşa zaman harcanmış. Aksine zararın neresinden dönerseniz kardır. Madem bu spora yönlendirmek istiyorsunuz, bu işi bilen ellere teslim edin derim ben.
  3. Kağıt üzerinde olması gereken bu belki ama il maçları teşvik için yapılıyor. Yani İstanbul il maçlarına katılan oyuncular 1-2 isim dışında her sene aynıdır mesela. Lig oyuncuları katılmaz, İBB ya da BJK gibi takımlardan yıldız ve minikler katılır vs. Bazen lisans olmadan bile oynama imkanı bulabiliyor oyuncular, yeter ki katılım olsun. Hatta il dışından misafir gelmiş bir oyuncuyu da kabul etmelerinde bir sakınca yok bence. Ucunda para ödülü, araba, ev vs olmadığına göre bu durum sorun olmamalı
  4. cagan

    Timo Boll

    Bir zamanlar Doktor Bilal vardı bilenler bilir, Timo Boll onu anımsattı ilk resimdeki haliyle Bence Timo'yu hep masada, üzerinde formasıyla görelim biz
  5. cagan

    Aktif Olmayan Üyeler

    doğru bir karar olmuş. kağıt üzerinde çok üyenin olması bir anlam ifade etmiyor, az ama öz bir katılım forumun devamı için kafidir bence. forumda kimin ne zaman aktif olacağı da belli olmuyor, bazen bir bakmışsınız uzun zamandır yazmayan bir üye mesaj atıvermiş. İlgilenilen konu başlıkları, bazı konulara kendi tecrübe ve bilgisini katma isteği aktifliği direk olarak etkiliyor. bu ara yaşanan durgunluğu mevsim değişikliğine veriyorum ama daha aktif bir forum için neler yapılabilir konusu masaya yatırılabilir bence.
  6. Şimdi forumun önde gelen ekipman üstadı abiler size tahta lastik uyumu diye birşey yoktur demeden ben sorunuza cevap vereyim, yoksa yine sayfalarca Amerika'yı yeniden keşfeden yazılarla karşılaşabiliriz Vega Asia lastiğini Samsonov Alpha tahtamda kullanıyorum. Diğer taraftaki Aurus'a göre daha yumuşak kalıyor. Karakter olarak benzeseler de (yumuşak üst lastik altına sert sünger) Aurus favorim. Lastiği aldıysanız eğer 5 kat ağaç herhangi bir tahta iyi olur Vega Asia için. Ama daha almadıysanız Aurus ve Alpha kombinasyonunu tavsiye ederim size. Kalınlık olarak 1.9 mm'i geçmeyin. Tabii ben beğendim ya da memnunum diye siz de beğeneceksiniz diye bir şey yok, bunu unutmayın sakın. Çünkü buradaki kimse sizin oyun düzeyinizi, oyun tarzınızı bilmiyor. Herkes kendisine göre yanıt veriyor. En güzeli deneyip yanılın ve kendinize uygun kombinasyonu yaratın.
  7. Yazdığınız iki yazıyı da okudum, biraz felaket tellallığı yapmışsınız sanki. ''Sonun iyi olmaz'' vb cümleleri neye dayanarak yazdınız merak ettim. Bu konudaki uzmanlığınız nedir? Hangi düzeyde masa tenisi oynadınız ya da oynuyorsunuz? Ülkemizde veteran düzeyde bu sporu yapan oyuncuların yaş düzeyi belli. Sizin dediğinize göre birçoğunun masa başında ruhunu teslim etmesi, bir kısmının da sakat kalması lazım. Fakat benim gördüğüm gayet sağlıklılar ve masa tenisi onların zinde ve sağlıklı olmalarında en önemli faktör. Spordan kimse zarar görmemiş, hele de masa tenisinden. Elbette bilinçsizce yapılan hareketler ve fazla zorlamak dediğiniz cinsten büyük tahribatlara yol açabilir ama Selim abinin (bellek) ne yoğunlukta ve nasıl bir tempoda oynadığını gayet iyi biliyorum. Bence olay hamlıktan ibaret, e haliyle yaş belli bir noktaya gelince bu hamlığı atmak biraz daha zor olabilir ki bence tek problem bu. Zamanla geçecektir.
  8. Çekirge bir sıçrar, iki sıçrar, üçüncü de... diyeceğim ama sen sıçrama eşiğini aştın Selim abi. Bu saatten sonra sırtın yere gelmez evelallah
  9. Ömer böyle partner arama devri kapandı artık Ankara'da Tufan abi gibi bir kanalın varken başka bir arayış içine girmen hata olmuş Zaten Tufan abiye ulaşmak demek onun kanalıyla iyi oyunculara ulaşmak demek. Sana bir telefon kadar uzakta Tufan abi. Hem mağlum, oyuncu ayıran mesajlar forumda pek itibar görmüyor, seni tanıyan kişiler olarak kötü bir niyetin olmadığını, kendi seviyendeki oyuncularla oynamak istemenin nedenini de gayet iyi biliyoruz. Ama seni tanımayan, en azından forum üzerinden bilen insanlar bu mesajından sonra seni farklı anlayıp, yanlış tanıyabilirler. Zaten bu sporu belli bir düzeyde yapan birisi olarak elini sallasan ellisi diyorum ve bol masa tenisli günler diliyorum.
  10. Olaya şöyle bakmak lazım bence. Şampiyonanın yapıldığı salonun (Westfalenhallen) seyirci kapasitesi 16.500 civarında. Yeri geliyor bir futbol maçına bile bu kadar seyirci gelmiyor. En önemli tenis turnuvalarında bile ilk tur maçları 1.000-2.000 seyirciye karşı oynanıyor. Büyük isimlerin maçları, yarı final ve final maçları salonu gerçek anlamda dolduran maçlar oluyor. Böyle bir ortamda ne salon boştu demek ne de bu sporun seyircisi çok demek pek gerçekçi değil. En basitinden ülkemizde yapılan All Star maçlarında salon ağzına kadar doluydu, ama salonun seyirci kapasitesi 500-600 kişiydi :) Gelen kişiler de zaten camianın bilinen insanlarıydı. Bu tabloya göre ilgi çok. Ama aynı sayıdaki kişiyi koca bir salona koyun, e bu seferde ilgi yok
  11. İsviçre'li bilim adamlarının yaptığı bir araştırmaya göre en çok araştırmayı İsviçre'li bilim adamları yapıyormuş
  12. Dima'nın backhand'i müthiş gerçekten. Kreanga izlerini görüyorum onda
  13. Herkes benle aynı fikirdeyse yanılmış olmaktan korkarım
  14. 1) Gencay 2) Bora 3) Ahmet Bildim mi, bildim mi
  15. Topun elden 16 cm çıkması servisin geçerli olması için yeterli değil. En önemli noktalardan birisi de topun inişe geçmiş olması. Yani 16 cm yukarıya attın, top en tepedeyken vurursan da servis geçersiz olur ama bunu anlamak biraz zor. Bir de servisi masa altından atan oyuncular var. Yani top elindeyken masa altına iniyor, topu oradan yukarıya atıyor tepedeyken de vuruyor. Top hesapta 16 cm yükseğe çıktı ama bu da hatalı servislere bir örnek. Bir de servis saklayanlar var ki onlara hiç değinmiyorum. Onlar cin olmadan adam çarpmaya kalkanlardır, masa tenisinin yüz karalarıdır, hala 10 sene öncesinde yaşayan, servis saklamanın yasaklandığı haberlerde verilirken büyük ihtimal tuvallette olanlardır
  16. Ben zaten aynı şeyler demedim Sevan Sadece algı ile ilgili bir örnek verdim. En basitinden hisli, hissiz diye bir kavram olduğuna da inanmıyorum ben. Sert his ve yumuşak his vardır.
  17. cagan

    Geri Dönüş

    Hoşbulduk. Herkese güzel dilekleri için çok teşekkür ediyorum
  18. Ben de hız, his ve kontrol gibi kavramların algı ile alakalı olduğunu düşünüyorum. Atıyorum, Schlager Carbon ile atılan şutun hızı saatte 80 km olsun. Bu hız iki kişi kullandığında değişmez belki ama hissedilişi farklıdır. Kimisine yavaş gelebilir, kimisine çok hızlı. Yani tamamen algıyla alakalı. Ya da tam tersi de olabiliyor. Adam gidiyor önce off bir tahta ile oynuyor, fakat daha sonra gidip Schlager Carbon ile oynadığında bu tahtanın daha kontrollü olduğunu iddia edebiliyor. Sizce bu durum algıdan başka neyle açıklanabilir
  19. Herkese yeniden merhaba; Son yaşanan tatsız olaylar neticesinde forumdan bir süre ayrı kalmıştım. Bu ayrılığın daha fazla sürmesini istemedim ve dahili kullanıcı adı ile aranıza tekrar döndüm. Tabii yasaklanan bir üye olarak kaçak göçek forumda dolaşmak istemiyordum. Ertan abi ile konuştuk ve diğer yöneticilerimizden de onay alarak tekrar aranıza döndüm. Yaşanan tatsız olayların neticesinde buradan ayrılınca biraz üzülmüştüm, çünkü o süreçte en büyük hatam yönetimi işin sonunu beklemeden ağır bir dille eleştirmek olmuştu. Öncelikle yaşanan tatsızlıklarda kendime hakim olamadığım ve olayların büyümesinde rol oynadığım için tüm üyelerden; ve işin sonunu görmeden kendilerini ağır bir dille eleştirdiğim yönetimden özür diliyorum. Bir daha bu tarz bir tartışmanın içerisinde yer almayacağıma ve sadece ama sadece yazılarımla, fikirlerimle burada var olacağıma da söz veriyorum. Tekrar sizlerle olmaktan, cagan adıyla burada olmaktan ötürü çok mutluyum. Beraber birçok güzel şeyi paylaşmak dileğiyle, esen kalın demiyorum, merhaba diyorum
  20. cagan

    Ma Long Zhank Jike Finali

    Maç 4-0 bitmiş ama oyunun genelini yansıtan bir sonuç olmamış bence. Zhang Jike ilk 2 seti önde götürmesine rağmen 2-0 geriye düşmüş ve sanırım bu onu biraz etkilemiş. Maç sonunda yaptığı harekete gelince; ne kadar robot desek de onlar da birer insan. Duygularına, hırslarına yenik düşmeleri gayet doğal. Kaybedince sinirden ortalığı yıkması, rakedini fırlatması vs gibi durumları saygısızlık olarak görebiliriz ama el sıkmamasını ben saygısızlık olarak kabul etmiyorum. Saygı içten gelen bir şeydir, zorla yapılan şey saygı olmaz. Masa tenisinin yazısız kuralıdır ,maçtan önce ve sonra rakip oyuncu, antrenör ve hakemlerin elini sıkmak. Ama Çin'lilerin o soğuk el sıkışmalarından sonra bu davranış bana daha samimi ve içten geldi. En azından içinden geldiği gibi davrandı Zhang. Tıpkı Dünya şampiyonu olduktan sonra formasını yırtması gibi. Bir şeyi isteyerek, içinizden gelerek yapmalısınız. Size zorla dayatılan bir şeyi yapmak bir saygı göstergesi değildir. Eminim ki soyunma odasında, ya da takım otobüsünde, uçağında vs. bunu telafi etmiştir. Etmemişse de gençliğine verin gitsin Bir psikolog olarak sizin Zhang'ı daha iyi anlamanız lazım Fatih Hocam
  21. Hatırladığım kadarıyla Rafael Nadal, Federer'e çiftlerde birlikte oynamayı teklif etmişti bir Grand Slam öncesi. Fakat Federer yorgunluk ve tek maçlarına konsantrasyonunu etkileyebilir gerekçesiyle bu teklifi kabul etmemişti. Şov amaçlı maçlarda birlikte oynamışlıkları var ama ciddi bir turnuvada ne yaparlardı merak etmemek elde değil tabii ki
  22. Elinize, emeğinize sağlık. Çok güzel olmuş.
  23. cagan

    Forumdaki Mesajların Seviyesi

    Buraya yazan her profesyonel elbette çok değerli. Ama herkes profesyonel oyuncuların her söylediğini kabullenmek ya da doğru bulmak zorunda değil. Kaldı ki profesyonelin her söylediği doğru diye bir kaide de söz konusu değil. Kime göre, neye göre? Nice profesyonel sayabilirim, ne ekipmanın ''e'' sinden anlar ne de Türkiye'de masa tenisinin durumundan. İş sadece raket sallamakla olmuyor. Haliyle bazı şeyleri dışardan gözlemleyen amatör insanların da masa tenisi konusunda bir profesyonel kadar bilgi sahibi olması gayet doğal. Önemli olan amatör olmak ya da profesyonel olmak değil. Önemli olan olaylara nasıl ve nereden baktığın. Bazı şeyler işin içindeyken görülmez, dışarıdan da bakmak gerekir. Profesyonellere saygı kısmına gelince. Bence bu iş söylediğin gibi tek taraflı değil. Biz kocaman bir camiayız, amatörü de, profesyoneli de bu camiaya bir şeyler katıyor. Profesyonelin vazifesi dediğin gibi insanlara örnek olmak. Amatörün de sahip olduğu en önemli misyon bu spora olan çıkarsız bağlılığı. Bu bir döngü. Sen amatöre bu sporu sevdireceksin ki amatör de sana her koşulda destek olacak, maçını seyredecek, çocuğunu altyapıya verecek vs vs. Yani biri olmadan diğeri olmaz, o yüzden amatör ya da profesyonel ayrımı yapmak bu camia için abesle iştigaldir. Kimsenin inkar edemeyeceği bir gerçek varsa o da Türkiye'de masa tenisini ayakta tutanın Veteran dernekleri olduğudur. Yani amatör oluşumlar. Veteran derneklerini kapatsanız oynayacak kaç yer kalır? Ya da Belediye'nin salonlarını da yok sayalım. Hangi profesyonel olgu insanlara masa tenisi oynama imkanı sunuyor? Belediye'nin salonundan 3-5 kuruş fazla kazanacağım diye insanlarla dalga geçen profesyoneller mi? Ya da turnuva düzenliyoruz deyip yüzüne gözüne bulaştıran profesyoneller mi? Bu ülkede masa tenisini sevdirme işi profesyonellere kalmışsa vay halimize. Sevmememiz, ya da nefret etmemiz için çok geçerli sebepler oluşturduklarını gayet iyi biliyorum, bizzat yaşadım. O yüzden amatör profesyonel ayrımında hangi tarafın daha ağır bastığını şimdi bir kez daha düşünün.
  24. cagan

    Forumdaki Mesajların Seviyesi

    Son zamanlarda forumu çok yüzeysel takip etmeye başladım. Sadece yazılan mesajları okuyorum ve çıkıyorum. Bunun sebebi de malum, son dönemde yaşanan tatsız olaylar, gereksiz sataşmalar, tartışmalar. Yeri geldi bu durumlarda taraf oldum, yeri geldi mağdur oldum, yeri geldi dışarıdan seyirci gibi izledim herşeyi. Ne turnuva ücreti, ne arada yaşanan tartışmalarla ilgili bir yorum yapmayacağım. Çünkü fikirlere saygı duyma eşiğinin çok çok altında bu forum, karşı görüşe muhalefet olmayı bile tam beceremiyoruz, işimiz gücümüz kavga, kıyamet. İmkan verseler karşımızdakini asacağız, iş o hale gelmiş durumda maalesef. Gelelim takıldığım noktaya. Burak'ın şu profesyonel, amatör ayrımını garip buldum açıkçası, biraz da şaşırdım. Söylediklerinin altında yatan mesaj belki de şudur: ''Biz profesyoneliz, size ne oluyor.'' Doğrudur, bir profesyonelin amatör bir oyuncudan daha çok bilgiye, tecrübeye sahip olması kaçınılmazdır. Fakat bana kalırsa yapılan bu ayrım bu forumu gerçek bir forum yapan tüm amatör oyunculara saygısızlıktır. Neden mi? - Forumu kuran kişi amatör bir oyuncudur. -Üyelerinin yüzde 95'i ( bu düzeyin altına düşeceğini sanmıyorum) amatördür. -Buluşmaya katılan oyuncuların da yüzde 99'u amatördür, katılan profesyoneller de malum tanıdık kişiler. Yani kısacası bu forumu ayakta tutan hiçbir zaman profesyonel oyuncular olmadı, bundan sonra da olmayacak. Gerçi profesyonel demek de biraz haksızlık olur bence, bu işten para kazanan oyuncular desek daha doğru olur. Çünkü profesyonelliğin tanımı içinde yalnızca parayı barındıracak kadar basit olamaz. Benim diyeceklerim bu kadar, madem profesyonel oyuncular bu kadar iddialı, hodri meydan. Görelim bakalım, amatörleri çekelim bir kenara, bırakalım herşeyi profesyonellere, sonra görelim forumda seviye gerçek değerine yükseliyor mu?
  25. Nasıl bir madde kullanılmış acaba bu topspin tekerleğinde? Bir de antrenman yapacak olanlar eski bir raket kullanırsa daha iyi olur sanki, çünkü sürtünmeden dolayı lastikler kısa sürede zarar görebilir.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu sitede size daha iyi yardımcı olabilmek için çerezler kullanılır. Çerez ayarlarınızı buradan yapabilirsiniz, veya devam ederseniz çerez kullanımını kabul etmiş sayılırsınız..