cagan

Bugün Bayrampaşa Spor Kompleks'ine gittim. Orada antrenman yaparken Sabahattin Hoca geldi, öyle ayaküstü salonun durumu hakkında konuşuyorduk. Bir anda ağzından baklayı çıkardı. Wang Bora'nın artık İBB adına oynayacağını, Adana takımından ayrıldığını söyledi. Tabiİ kaynak başka birisi olsa pek üzerinde durmazdım ama Sabahattin Hoca dediğine göre doğruluk payı oldukça yüksek. Yakın zamanda herşey netleşir ve kesin olarak haberini alırız diye düşünüyorum. Sizlerle de paylaşayım dedim bu haberi.

Şimdi gelelim fasulyenin faydalarına. İstersen 100 senedir oynuyor ol, çevrende yenmedik adam bırakma, bunlar hiçbir şekilde ölçü sayılmaz. Bu işin ilk kuralı budur. Profesyonel ekipman dünyasına girmek istiyorsan bu kuralı kabullenmen lazım, yoksa çok çabuk çakılırsın. Elinde profesyonel ekipmanı olan ve birazcık kesme becerisi olan bir oyuncu bile sana 3-5 sayıdan fazla vermez o hazır rakedinle. Yani anlayacağın çok başka dünyalardan bahsediyoruz. Dediğim kuralı kabul edip, tevazu göstermeye başlarsan, haddini bilen bir oyuncu olursan önün açık. Ama dersen ki ben çok iyiyim, çevremde kimse beni yenemiyor o zaman bir arpa boyu yol alamazsın. Bu forum çok il şampiyonları, ilçe şampiyonları, bilmemnerenin 1. lerini gördü ama emin ol hiçbirini bir daha ortada göremedik. Çünkü gerçeklerle yüzleşince ortadan kayboldular. Sen de böyle olmak istemiyorsan forumda bu işten anlayan insanların tavsiyelerine kulak ver, ya da imkanın varsa bu işi profesyonel ekipmanlarla yapan insanlarla oyna. O zaman gerçekleri daha iyi anlayacaksın. Bu dediklerimi sakın ters yahut yanlış anlama sadece tecrübelerimi aktarıyorum. Yanılma payım hiç yok hem de. İnsan denemeden, yaşamadan anlamıyor maalesef.

Dereceye giren forum üyelerimizi kutluyorum

Müsabakaların ilk günü salondaydım. Dikkatimi çeken noktaları sizlerle paylaşmak istiyorum. Aynı gün Fatih Spor Kompleksi'nde Engelliler Türkiye Yüzme Şampiyonası da vardı. Birbirine paralel iki salonda devam etti müsabakalar. Diğer salon tıklım tıklım doluydu. Yüzme çok ilgi gördüğünden miydi bu durum? Tabii ki de hayır. Seyircilerin hemen hemen hepsi ordaki sporcuların aileleriydi. Ama yine de salonun dolu olması hoş bir görüntüydü. Bizim salon ise her zamanki gibi sinek avlıyordu. En azından masa tenisi camiasından bir çok kişiyi görebilirim diye düşündüm ama maçlar eşli (hem de mixed olanından) olması sebebiyle fazla ilgi görmedi diye düşünüyorum. Bir de All Star organizasyonundaki gibi reklam eksikliği vardı. Ettu'nun sitesinde aylardır var olan haber bizim federasyonun sitesine sadece 3 gün! önceden konuldu. Forum yahut facebook daveti olmasa ondan da haberi olmayacaktı kimsenin. Maçlar pek çekişmeli geçmedi açıkçası. Biz forumdan ufak bir grupla birlikte takip ettik maçları.(ben, Emre Adıgüzel, Kerem Erböke, karaahmet, karpatlar, kartal, Mustafa Altunok, figen, duygusu ve nicklerini bilmediğim birkaç üyemiz daha vardı grupta. Dinan da salondaymış ama görüşemedik. Samet de babası ve kardeşiyle salondaydı, fotoğrafımızı çekti sağolsun.) Sohbet muhabbet açısından güzeldi ama maçlar fazla keyif vermedi açıkçası. Salon da boş olunca tadı çıkmadı diyebilirim. İlk günden aklımda kalan iki olay var. Birisi federasyon başkanı Oktay Çimen'in maçlar oynanırken seyircliere dönük bir vaziyette dürüm yemesi. Pek hoş bir görüntü değildi açıkçası. Kamera yakalasa dünyaya rezil olurduk. Orda maçlar oynanıyor ve arkada evsahibi ülkenin federasyon başkanı dürümünden bir ısırık alıyor, ilginç gerçekten. Bir diğer olay da yer kaplamasının birleşme yerinden bombe yapması sonucu Romen oyuncunun sakatlık tehlikesi atlatmasıydı. Madem böyle bir organizasyonu yapıyorsunuz, herşey eksiksiz olmalı. Düşen oyuncunun bırakın spor hayatını, yaşamı bile tehlikeye girebilirdi. Zaten Belarus'lu antrenör ortalığı uzun süre ayağa kaldırdı maçlar devam ederken. Tabii hemen devreye Şifo girdi, sahaya girip kaplamaları birleştirdi ve sorun çözüldü! Samet birkaç foto çekmişti, onları facebook hesabında paylaşmış. Müsait olduğum bir zamanda paylaşırım inşallah. Benim gözümden maçlar böyleydi. Daha iyi organizasyonların daha sorumlu ve bilinçli insanlarla düzenlenmesi dileğiyle, şimdilik esen kalın efenim

Ben salondaydım bugün. Öğlen 13.30 civarı salona geldim. Forumdan kalabalık bir grup ile birlikte oturduk 18.00'a kadar. Tabii sima olarak tanımadığım için seni görüşme şansımız olmadı maalesef. Yarın maçlar tam olarak kaçta başlayacak acaba, ona göre erken gelmeye çalışacağım. Bugün de 10.00'da başlamış 11.00 denmesine rağmen. Yarın ne olur bilemiyorum. Kısmet olursa görüşelim yarın, bugün görüşemediğim kim varsa

Yaş arttıkça pütür kullanımı da arttığına göre pütür kullanımını azaltırsak gençleşebilir miyiz acep ?

Maçlar Fatih Spor Kompleks'inde Burak, karıştırdın sen

Babür Hoca'nın facebook davetinde yarın 11.00, Pazar 15.00 olarak gözüküyor.

İlk videonuz daha iyiydi desem haksızlık etmiş olmam herhalde

Ben de büyük ihtimalle orada olacağım. Forumdan gelen arkadaşlar olursa görüşürüz.

Türkiye'de penhold tahta satan yer var mı diye bir sorsanız daha makul olur bence

Beyaz T-Shirt'lü arkadaş kimse oyunu fena değil. Mavi T-Shirt'lü arkadaştan 1 gömlek daha iyi gibi. Mavili arkadaşın servis karşılama ve atma antrenmanı yapması lazım, görünen o. Beyaz T-Shirt'lü arkadaş zamanla daha da iyi bir oyuncu olacaktır, o da az servis hatası yaparsa iyi olur .(Netim yavaş, sadece ilk 2-3 dakikayı izleyerek bunları söyledim ama devamında çok fazla şey değiştiğini düşünmüyorum)

Hazır Çin'lilerle baş etmek demişken, Timo dışında bunu başarabilecek, en azından direnebilecek tek oyuncu Joo. Fakat kendi servis oyununda biraz daha fazla atak yaparsa eminim ki Çin'li oyuncuların bir çoğunu yenebilir. Joo'nun fh spinleri dünya sıralamasındaki bir çok oyuncudan bile iyi düzeyde, genelde de atağa kalktığı zaman sayıyı almasını biliyor. Ama bu dediklerimi yapabilmesi için bi 5-6 yaş daha genç olması lazım sanırım

Ben 1.5 mm'i hiç bir türlü tavsiye etmem. Günümüz masa tenisinde artık sadece defans yapan oyuncu hiç yok gibi. Ki varsa bile yeri geldiğinde onlar da atak yapıyorlar ve bu yüzden 1.5 mm sünger fazla ince gelir, topun gömülme payı kalmıyor spin için. 2.0 mm'i bile oldukça yavaş Yanus'un. Alacaksanız 2.0 mm alın.

Hepimizin Ramazan ve 30 Ağustos Zafer Bayram'ı kutlu mutlu olsun efenim, nice bayramı birlikte geçirmek dileğiyle

Bora'yı bilmem ama ben bunu Çin'lilere karşı elde edilmiş kesin ve geleceği olan bir zafer olarak görmüyorum zaten Turushan abi, yani hayal aleminde yaşamıyorum olan sonuç üzerinden konuşuyorum Ma Lin yenildi mi yenildi. Devamı gelir mi? Evet gelebilir. Yoksa şu forumdaki herkes Çin'lilerle baş etmenin imkansıza yakın olduğunu adı gibi biliyor. Ama arada böyle kazalara uğramaları normal sonuç, sebebi hafife alma, sakatlık ya da başka bir şey değil. Dünya'da yenilgisiz masa tenisçi var mı ? Yok. İlla ki teker bir yerde patlayacak, ama Timo'ya olur ama Liventsov'a olur. Alınan galibiyet hak edilmiş bir galibiyettir, devamı gelirden kasıt da Çin'liler bu tarz kazalara uğramaya devam edebilir

Bence Çin'li oyuncularla baş edebilmek için robot olmaya gerek yok, zaten onlar en üst modeli. Azcık aklını kullanabilen oyuncu, ki diğer faktörler de yardımcı olursa Çin'li oyuncuları yenebilir. Artık şu şuna maç vermez, ciddiye almadı da yenildi devri kapandı. Herkes herkesi yenebilir, bunun örnekleri de gitgide çoğalmakta. Ama biz hala felaket senaryoları üretmekle meşguluz maalesef, kazananı tebrik etmek yerine. Fatih Terim'in güzel bir sözüyle kapanışı yapayım. '' Resultante İmportante''.

Alın, verin masa tenisine can verin diyorsunuz sanırım hocam. Ama işler maalesef dediğiniz gibi yürümüyor. Herşey lafta çok güzel. Önce sapları samandan ayırmamız lazım, bunu yapmazsak arpa boyu yol alamayız. Bizim vazifemiz insanların gözünü açmak, gerisi onların tercihi. Sonra gelip de ''yandım anam'' demesin kimse

Kandil, dini bayram, ulusal bayram, doğum günü gibi özel günler için bir başlık oluşturayım dedim. En azından her bayram yahut özel günde yeni konu açılmamış olur, böylece tüm mesajlar tek başlık altında toplanır. Mesela üyelerin doğum günlerinde tek tek başlık açılamayacağı için hatırlayan üyeler bu başlık altından kutlayabilirler. (Foruma bir de doğum günü takvimi istiyoruz Ertan abi ) Konu açılmış ama bu başlığın da açılması vesilesiyle burdan da kutlayayım. Hepimizin Kadir gecesi mübarek olsun, tüm dualarımız kabul olsun efenim. not: Konu asılabilirse herkesin okuması ve mesaj yazacağı zaman konuyu bulması kolaylaşır.

Ah be Tufan abi Gecenin bir yarısı kokoreç yenir mi? Neyse büyük geçmiş olsun, en kısa sürede sağlığına kavuşman dileğiyle.

Ma Lin bence formunun zirvesinde. Dünya şampiyonasından sonra büyük bir çıkış yakalamıştı, Ölü sezon denlien dönemde bile en formda oyunculardan birisiydi. Bence sebep formsuzluk değil, sonuçta Çin'li oyuncularda robot değil. Onlar da insan ve maç kaybetmeleri de doğal bir durum. Hele hele bu tarz değişik vuruşlar yapan oyunculara karşı arada sürpriz yaşamaları çok normal. Zaten Çin'lilerle başa çıkabilmenin ilk şartı onların ezberini bozacak bir oyun ortaya koymak. Liventsov da bunu çok iyi uyguladı ve maçı kazandı. Tebrik ediyoruz kendisini, ama devamının gelmeyeceğini de biliyoruz

Ters köşeye ve paralele oynayan oyunculara hayranım

Sanırım aramızda Michael Jordan'ı tanımayan yoktur. Birçok kişiye göre dünya basketbol tarihinin gelmiş geçmiş en iyi oyuncusudur. Böyle bir basketbol dehasının masa tenisiyle ne alakası var diyebilirsiniz. İlk okuduğumda ben de şaşırdım ama yaşanan bu olay onun her alanda kaybetmeye ne kadar tahammülsüz olduğunu gösteriyor bizlere. Tabii ki konumuz Jordan ve kariyeri değil, şimdi olayın bizi ilgilendiren kısmına geçiyorum. 1985 yılında Chicago Bulls tarafından draft edilen Charles Oakley ( Jordan'ın en yakın arkadaşı olmuştur daha sonra) geldiği eyaletin masa tenisi şampiyonudur. Bir gün Jordan'ı masa tenisi oynamaya davet eder ve Jordan da bu teklifi geri çevirmez. Maç yaparlar ve Charles Oakley, Michael Jordan'ı adeta sürklase eder. İşte Jordan'ın kazanma azmi ve hırsı tam da bu noktada baş gösteriyor. Aradan 2 aylık bir süre geçiyor ve bu sefer Jordan, Oakley'i masa tenisi oynamaya davet ediyor. İlk maçta Jordan'ı ezen Oakley ne olduğunu şaşırıyor ve bu kez Jordan, Oakley'i sürklase ediyor. Tabii Jordan'a sihirli değnek mi değdi de durum tam tersine döndü diyebilirsiniz. Elbette böyle bir şey olmadı. Kaybetmeye asla tahammülü olmayan Jordan aradan geçen 2 aylık süreçte kendisine bir hoca tutup özel ders aldı ve böylece 2 ay önce kendisini yenen Oakley'den de intikamını almış oldu. İçinde masa tenisi ve dünya basketbol tarihinin en iyi oyuncusunun adı geçince bu hikayeyi sizlerle paylaşmak istedim. Daha ilginç konu başlıklarıyla tekrar karşınızda olmak dileğiyle, şimdilik esen kalın efenim

Acaba masa tenisi sporu ile ciddi olarak ilgilenen ünlü var mıdır diye merak ettim ve nette araştırmaya koyuldum. Birkaç örnek dışında pek bir şey bulamadım maalesef. Bizim ünlüler olmasa da yabancı ünlülerin masa tenisi oynarken çekilmiş resimlerinin bulunduğu bir site buldum. Büyük ihtimalle çoğu ''pinpon'' oynuyor ama olsun, yine de güzel görüntüler..İşte link; http://www.celebritiesplayingtabletennis.com/

Genç Öğretmenin Parlak Fikri Akdeniz Üniversitesi’ndeki genç bir öğretmen adayı ilköğretim öğrencilerinin yaşadığı konsantrasyon sorunu ve dikkat eksikliğine çare olmak için parlak bir fikir buldu. 21 yaşındaki Nevra Atıcı, masatenisinin aynı anda göz, kas, zihin koordinasyonlarını sağlamasından ve dikkati arttırmasından yola çıkarak bir proje geliştirdi. Önce masatenisi sporu yapan ve aynı zamanda eğitim fakültesinde okuyan 10 kişiyi bir araya getirdi. Atıcı ve ekibi 20 çocuğa dört ay boyunca masa tenisi sporunu öğretti, çocukların ders notları yükseldi. Atıcı, valilik izni ile projesini Antalya’daki Yatılı Bölge İlköğretim Okulları’nda (YİBO) uygulamaya başladı. Hayali projenin tüm okullarda uygulanması. Okul öncesi öğretmenliği 2. sınıf öğrencisi Nevra Atıcı, projesinin ilk adımı olarak önce eğitim fakültesine ilanlar astı. “Profesyonel olarak masatenisi oynayan öğretmen adayları arıyorum” dedi. 10 kişi başvurdu. Sonra gönüllü çalışmalar yaptığı Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın (TEGV) yolunu tuttu. 4-8. sınıf çocuklarından oluşan 20 öğrenciye ekibiyle masatenisi öğretmeye başladı. 16 hafta boyunca eğitim alan çocukların ailelerinden çok olumlu tepkiler geldi.Çocuklarının ders başarılarının arttığını ve çevreleriyle iletişimlerinin kuvvetlendiğini anlattılar. Atıcı beş ayda alınan mesafeyi ve projeyle ilgili hayallerini şöyle anlattı: “TEGV’de başarılı sonuçlar aldıktan sonra Antalya’daki Yatılı Bölge İlköğretim Okulları’nda (YİBO) uygulayalım dedik. 26 Aralık’ta Kaş YİBO ile yola çıktık. YİBO’lara hafta sonu iki gün gidiyoruz. Eğitim verip çalışmamızı anlatıyoruz. Bizden sonra okulun beden öğretmeni projeyi devam ettiriyor.Biz sonuçlarını öğrenmek için daha sonra iki kez daha gidiyoruz.Sırada başka bir YİBO var. Hayalimiz projenin tüm okullara yayılması.” Atıcı, projesiyle Uluslararası Gençlik Vakfı, Sylvan/Laureate Vakfı ve Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) işbirliği ile hayata geçirilen BİLGİ Genç Sosyal Girişimci Ödülü’nü de aldı. Kaynak :http://www.universit...4#ixzz1W6PlrL00