guvenozbayrak

Merhaba, yasaka extra special tahta üzerinde 2 mm siyah return pro ile oynuyorum. Pek zıplak olmayan, kontrollü, orta atış açısına sahip orta hızlı bir lastik. Üst yüzeyi ince, süngeri orta sert. Rahat spin çekiliyor. Kesme, itme ve blokta da bir sorun yaşamıyorum. Her yönden ortalama bir lastik. Kırmızısının üst yüzeyi daha sert, daha zıplak ve atış açısı ortanın altında. Gelen spinden de daha fazla etkileniyor. Kırmızı oyunuma uymadığı için onu bıraktım.

Ümidinizi kendinize saklamanız ümidiyle.

Tamam öyle olsun. Bu yüzdeleri nereden bulduğunuzu ve benim yüzde doksana duyarlılık göstermediğim kanısına nereden vardığınızı sorgulayıp gündemi daha fazla meşgul etmeyeceğim. Sanırım siz de bundan sonra backhand yerine bekhent şeklinde yazacaksınız burada dile getirdiğiniz duyarlılığınıza uygun olarak. Ben iç-dış ya da düz-ters şeklinde kullanmayı yeğleyeceğim tabii.

Bu konuya gerçekten bir katkı yapmak istediğimden biraz önce kendisi de masatenisçi olan iş arkadaşıma hareketleri yaparak iç-dış ve düz-ters sözcüklerinden hangilerinin kulağına hoş geldiğini sordum. İç blok-dış blok İç kesik-dış kesik İç spin-dış spin Düz blok-ters blok...vb. İki türlü kullanımın da uyduğunu ama iç-dış ikilisine daha eğilimli olduğunu söyledi. Ayrıca bu konuda benim kadar köktenci olmamasına karşın madem öyle spin sözcüğünün de karşılığını da bulun diye ekledi. Onun kulağa oturan karşılığını bulmakta daha zorlandığımı, zamanında önermiş olduğum burgu sözcüğünün pek kabul görmediğini söyledim. Ama o beğendi. Beğendi çünkü sanırım beğenmeye hazırdı. Anlatabiliyor muyum? Benim amacım burada kimseyle kavga etmek değil. Benim bir derdim var.

Bence de düz-ters veya iç-dış sözcükleri kullanılabilir.

Bir de volleyball'u voleybol, racket'i raket olarak Türkçeye kazandırdığımıza göre ve Türkçenin doğru yazılıp okunmasına gösterdiğiniz duyarlılığa dayanarak soruyorum. Forehand ve backhand'i nasıl yazıp okumalıyız üstadım?

Öyle mi, neymiş o bakış açısı?

Çağan bey sizinle aramızda iletişim sorunu var gibi duruyor. Ancak şunu düzeltmekle yetineyim. Backhand terimine İngilizce kuralları içinde bakarsak back of the hand denmeli dedim. Yani İngilizler öyle demeliydi. Ancak backhand daha pratik geldiği için öyle kullanıyorlar. Yoksa biz Türkçe karşılık üretip kullanmalıyız. Öteki belirttiğiniz iletinin konuyla alakası yok gerçekten.

"It is raining cats and dogs." deyiminin karşılığı "Bardaktan boşanırcasına yağıyor." olur. Bu kadar basit. Neyse isteyen "Bardaktan boşanırcasına yağıyor." desin, isteyen "It is raining cats and dogs." desin. Ama ondan sonra Türkçeyi düzgün konuşmaktan sözetmek yersiz olur. Türkçeyi düzgün konuşmak için önce Türkçe konuşmak gerekir. Öte yandan bu konuda kesin bir sınır gerçekten yoktur. Bir taraf seçersiniz ve seçiminiz doğrultusunda çabalarsınız. Bırakınız isteyen istediğini desin derseniz şöyle cümlelere itiraz edemezsiniz ne kadar kulağınızı tırmalasa da : "Underline edilmiş cümlelere dikkatinizi çekmek için ekstradan boldladım." "Federer'den çok iyi return." "Bir high kick ile headshot yaptı." (Bunların hepsini gerçekten kulağımla duydum, bir kısmını ya da benzerlerine sizin rastladığınızı da tahmin ediyorum.) Benim burada vurgulamak istediğim şey kökenine bakarak sözcük ayıklamak değil. Yabancı kökenli bir sözcüğün Türkçede karşılığı varsa ya da oluşturulabilecek durumdaysa bu yöne gidilmesi eğiliminin içselleştirilmesi gereği.

Benim anlamadığım bir yerde backhand'in türkçe karşılığı yok deniliyor. Herkes de onu alkışlıyor. Güzel. Ancak Tsubasa (ya da Ozan Bey diyeyim saygısızlık etmek istemediğim anlaşılsın) forehand topspin'e eliçi üstspin dersek tam karşılığı olur diyor. Ki haklı. Demek ki isteyince ve düşününce oluyor. Önemli olan bir şeyin tam karşılığını bulmak değil. Çünkü tam karşılık zihinde oluşur. Kelimeler toplumca kabul görmüş göstergelerdir. Gösterilenin kendisi değil.

İngilizce bilenler bilir backhand çok saçma bir sözcüktür. Doğrusu back of the hand olmalıdır. Örneğin backpack doğru bir kullanımdır çünkü burada back sırt anlamında kullanılır. Sözcük de sırt çantası anlamına gelir. Backhand deki back geri, sırt, arka anlamına gelir. Yani backhand ingilizcede geri el, sırt el, arka el anlamına gelir böyle okunuşla. Böyle bir el olmadığı için saçmadır. Ters el anlamında kullanılıyorsa eğer bu da sağlakların sol elini solakların da sağ elini işaret eder ki bu da asıl işaret etmek istediği elin tersine denk düşmemektedir. Böylece her anlamıyla saçma bir sözcüğü türkçe karşılığına yeğlemek bizim batı mantığına ne kadar uzak sömürge mantığına ne kadar yakın olduğumuzu gösterir. Benzer şeyler forehand sözcüğü için de söylenebilir.

Ben de solağım ve blok en çok kullandığım vuruş. Andro revo fire kullanıyorum. Sertliği orta sertin biraz altında, gelen spini yemiyor ancak atış açısı hafifçe yüksek. Şu ana kadar kullandığım lastiklerde bloğu en istikrarlı olan lastik.

Stiga carbo 7.6 hafifçe esnek, yeterince hızlı ve bayağı hisli bir tahta. Karbon ancak butterfly'ın sert karbon tahtaları gibi değil. Şu an zevk alarak kullandığım bir tahta.

Maçların sonucunu söylemeyeydiniz izlerken heyecan olurdu.

Ne kadar başarılı olduğu şurdan belli: Sıralamada önü arkası hep Çinli!

Açıkçası ben ne idüğü belirsiz smash yerine çakma'yı tercih ederim zaten.

http://www.masatenisi.com/UrunDetay.asp?KategoriID=1&UrunID=197 Bu tahta ile ilgili hep olumlu yorumlar okudum bugüne dek. http://www.masatenisi.com/UrunDetay.asp?KategoriID=1&UrunID=816 Bu da bir arkadaşımda var. Oldukça kontrollü bir tahta. En fazla all+ hızdadır. Ama esnekliğinin az olması en büyük artısı. http://www.masatenisim.com/729-bomb,PR-152.html http://www.masatenisim.com/INSTINCT,PR-153.html Bu ikisi de çok tutulan tahtalardır. İnstinct ile oynamışlığım var. Hissi azdır ama yine esnek olmaması nedeniyle kontrollü buluyorum. Bu tahtaların fiyatlarının az olmasına aldanmayın. İlk toplama rakette bir başlangıç noktası olarak kontrolü fazla, hızı orta tahta tercih etmek gerekir. Tahtada en önemli şey kontroldür. Hızı lastik verir. Tahtaya kontrolü ise esnekliğinin azlığı verir benim deneyimime göre. Vurduğunuz kadar gider, doğrusal davranır. Lastiğin karakterini ön plana çıkarır. Ondan sonra daha yavaş mı daha hızlı mı, daha sert mi yoksa yumuşak mı, esnek mi katı mı istediğinize elinizdekini temel alarak daha isabetli karar verirsiniz.

Rakza 7 ile bir süre oynadım. Dayanıklı bir lastik. Orta sert süngerli ve çok dinamik bir yapısı var. Benim üst yüzeyi sert ve genel olarak biraz esnek olan dawei genote f tahtaya fazla hızlı gelmişti.

Hayır değil. Bildiğiniz alman-japon lastiği gibi.

Gerçekten iyi iş çıkarmış. Hem fikri bulmuş hem de üşenmemiş sonuna kadar uygulamış. Böyle olunca başarı yakalanır tabii ki.

Umarım oraların sivil toplum kuruluşları, baroları mücadele ederler. Böyle şeyler olduğunu bilmek içimi acıtıyor. Hiçbir şey yapamıyorsanız ilgili kamu kuruluşuna bir şikayet dilekçesi verilebilir, tıpkı köylülerin yaptığı gibi! Ben zamanında şikayet yolunu kullandım ve sonuç aldım. Bir şeyler yapılınca az ya da çok bir sonuç alınıyor. Ayrıca örneğin İzmir Barosunun güçlü bir yapısı ve sarsılmaz bir duyarlılığı vardır diye biliyorum.

Benim denediğim lastikler içerisinde tenergy 05'e en yakın lastik xiom omega 4 asya'dır. Yalnız gerçekten güçlü ve kontrol yönünden zorlayıcı bir lastikdir. Ağırlığı aşağı yukarı aynıdır. Çok dayanıklı bir lastiğe benziyor. Bir raketimde durur ara ara oynarım. Alalı oldu biraz, henüz eskime belirtisi yok. Israrla vurgulayayım: Kontrollü atak lastiği değildir. Çok spinli ve çok hızlıdır.

Mertcan arkadaşımız ve/veya diğer istekli ve araştırmacı arkadaşlar önerilerine uygun bir form örneği oluştursalar hem üzerinden tartışması daha kolay olur hem de uygulanabilirliğini daha kolay tartabiliriz.

Bence çok yararlı bir fikir. Diğer bazı güzel fikirlerin önünü de açar diye düşünüyorum. Öğretici ve belirli standartların oluşmasına ön ayak olucu bir çalışma olur hayata geçirilebilirse.

Xiom vega asya lastiği de güzel bir lastik. Onunla ilgili yorumları da okuyun derim.