guvenozbayrak

Katılıyorum.

İlginç bir hikaye gerçekten. Emeğinize sağlık. Z.J.'nin oyununu görsel olarak çok keyifli bulurum. Tekniğine söyleyecek bir şeyim de yok tabii ki. Ancak bu hikayeyi dinlemeden önce de farkettiğim psikolojik sorunlarının bittiğine inanmıyorum. İstikrarlı olamayacaktır. Wang Hao'yu bileğinin hakkıyla yendi ancak Wang Hao kadar sağlam bir oyuncu değil. Psikolojik sorunlar kolay düzelmez, üstelik böylesine rekabetin yoğun olduğu bir ortamda bu çok daha zor. Bir de Z.J. genel olarak Çinli oyuncuların değer verdiği hiçbir şeye değer vermiyor gibi görünüyor. Ulusal formayı yırtmak hiçbir takımda hoş karşılanmaz sanıyorum.

Chen'in içten olduğu konusuna katılıyorum yalnız fileyi, kenarı bıraktım, bazı toplar beklediğinin biraz ötesine bile düşse rakibine ters ters baktığını gördüm defalarca. Rakibi alkışlamasını ben de takdirle karşılıyorum. Timo Boll konusunda ise yüzde yüz aynı düşüncedeyim. Benim oyum da Timo Boll'a.

Öyle oyuncular çok zorlu olurlar. Top yükselirken hamle yaptıkları için tepki süreni kısalttıkları gibi topu köşelere dağıtarak ritmini de bozarlar. Büyük olasılık kesme ve itme hareketleri de iyidir. Masa başı oyunun olmazsa olmazıdır kısa topa hakimiyet çünkü. Böyle oyuncuları yenmenin temel noktası iyi spin çekebilmektir. Düz ve kesik oyunda senin de yapabileceklerin olmasına karşın avantaj onlardan yanadır çünkü. Oynayacağın oyunun püf noktası şudur: Rakibe düz top vermekten kaçınıp masa üstü toplarda kesme yoluyla topu sana boş ya da az kesik geri vermesini sağlayarak spin çekme ya da küt atma olanaklarını arayacaksın. Ona uzun alçak ve mümkünse kayarak giden toplar verip uzaktan daha zayıf vuruşlar yapmasını sağlayacaksın. Her zaman spin çekmenin fırsatını kollayacaksın. Temelde spinin ve kesmen yeterli değilse böyle bir oyuncuyu yenmen çok zordur ama. Bu durumda bir maçtan diğerine bu rakibi yenemezsin. Aralarda spini geliştirecek alıştırmalara ağırlık vermeni öneririm.

Ben de deneyimlerim doğrultusunda katılayım bari konu açılmış ve bu kadar irdelenmişken. Her malzeme meraklısı fani gibi tenergyleri ben de denedim. Tenergy 64 dahil. Omega IV pro ve europe'u ve asia'yı da denedik bir kaç arkadaş. Bir kere şu sonuca vardım kendi adıma: Xiom'un bu yeni süngerli omega IV serisi tenergylere çok yakın. Tenergyleri seven bunları deneyebilir. Sevmeyen de uzak dursun. Spin atak oynayan bir arkadaşım omega asyayı çok beğendi. Siyahından da almayı düşünüyor. Fazla vurmadım ama bayağı hızlı ve yüksekten atıyor bence. Ama topu çok iyi kavradığını söylüyor arkadaşım. Bense hiçbirini beğenmedim. Nedeni çok zıplak olmaları. Blok koymak imkansız güçlü oyunculara karşı. Omeganın Avrupa versiyonu da diğerlerine göre kontrollü olmasına karşın alçaktan atması ve zıplak olması nedeniyle topu kaldırmada zorlandım spin çekerken. Öte yandan bloklarda da zorlandım yine zıplak olması nedeniyle. Pro da alçaktan atıyor ve zıplak, lastik topu tam kavrayamadan top kurtuluyor Avrupa versiyonundaki gibi. Avrupa oynadıkça yumuşuyor, hisleniyor ve zıplaklaşıyor! Rakza 7'ye geçtim ve çok rahatladım. Rakza da hızlı ve biraz yüksek atıyor -ki bu spin çekerken iyi bir şey benim için- ancak tam vurduğum kadar gidiyor. Zıplaklık etkisi az. Buna karşın spin etkisi gayet güzel. Donic Acuda S1 de Rakza gibi. İkisini de çok beğendim. Yüksek çekiyorlar, blok yapmak ve şut atmak kolay. Spin atak oynayan bir arkadaşım da Acuda S1'e bayıldı. S1'in hem iç hem de dış tarafta gideceğini düşünüyor.

Ben de deneyimlerim doğrultusunda katılayım bari konu açılmış ve bu kadar irdelenmişken. Her malzeme meraklısı fani gibi tenergyleri ben de denedim. Tenergy 64 dahil. Omega IV pro ve europe'u ve asia'yı da denedik bir kaç arkadaş. Bir kere şu sonuca vardım kendi adıma: Xiom'un bu yeni süngerli omega IV serisi tenergylere çok yakın. Tenergyleri seven bunları deneyebilir. Sevmeyen de uzak dursun. Spin atak oynayan bir arkadaşım omega asyayı çok beğendi. Siyahından da almayı düşünüyor. Fazla vurmadım ama bayağı hızlı ve yüksekten atıyor bence. Ama topu çok iyi kavradığını söylüyor arkadaşım. Bense hiçbirini beğenmedim. Nedeni çok zıplak olmaları. Blok koymak imkansız güçlü oyunculara karşı. Omeganın Avrupa versiyonu da diğerlerine göre kontrollü olmasına karşın alçaktan atması ve zıplak olması nedeniyle topu kaldırmada zorlandım spin çekerken. Öte yandan bloklarda da zorlandım yine zıplak olması nedeniyle. Pro da alçaktan atıyor ve zıplak, lastik topu tam kavrayamadan top kurtuluyor Avrupa versiyonundaki gibi. Avrupa oynadıkça yumuşuyor, hisleniyor ve zıplaklaşıyor! Rakza 7'ye geçtim ve çok rahatladım. Rakza da hızlı ve biraz yüksek atıyor -ki bu spin çekerken iyi bir şey benim için- ancak tam vurduğum kadar gidiyor. Zıplaklık etkisi az. Buna karşın spin etkisi gayet güzel. Donic Acuda S1 de Rakza gibi. İkisini de çok beğendim. Yüksek çekiyorlar, blok yapmak ve şut atmak kolay. Spin atak oynayan bir arkadaşım da Acuda S1'e bayıldı. S1'in hem iç hem de dış tarafta gideceğini düşünüyor.

Teşekkürler yorumlar için. Okuyunca lastikle ilgili kafamda hiç soru işareti kalmadı. Peki su bazlı olup da blok ve kesmeye uygun alçaktan atan önerebileceğiniz bir lastik var mı acaba?

İkisinden biri olacaksa illaki, o zaman primorac off- daha iyi bir seçim olur. Petr korbel biraz garip bir tahta. Bana o kadar esnek geldi ki sanki kamçı gibi. Fazla zıplak bir tahta. Ama hani Donic jo waldner klasik lastiği gibi biraz yüksek atan sert süngerli lastiklerle uyumlu olur. Primorac off- ile oynamadım. Ama onunla oynayan bir arkadaşım tahtayı beğeniyordu. Gerçi sonra gergely'ye geçti. Ama bu iki tahtadan daha kontrollü ve istikrarlı bir tahta önerebilirim: http://www.colestt.com/compositeblades.php Dawei Genote F (Glassfiber)şu an oynadığım ve üzerine hangi lastiği taksam uyum sağlayan savunma da saldırı da yapılabilecek bir tahta. Cam elyafı tahtaya istikrar katmış, buna karşın yumuşak hisli bir tahta. Bende 3 adet var. Deneyen iki arkadaşım da bu tahtadan aldılar.

Sana şu ya da bu lastik diyemeyeceğim. Ama etrafında oynayan insanların raketlerini deneyerek en doğrudan ve en uygun çözüme ulaşırsın. Deneme yanılmayı da ücretsiz halletmiş olursun.

Mantıklı bir açıklama bence. Benim masatenisi hareketlerine yönelik refleksim geçen on yılda inanılmaz arttı. Ama aynı refleksleri judoda gösteremeyeceğimi biliyorum. Bence beyin vuruşlara ilişkin edinilen bilinçli bilgiyi hızla işlemesini öğreniyor ve hareketin başlangıcını örneğin rakibin topa vurmadan önce aldığı pozisyonu belli bir şablona oturtabiliyorsa hemen o şablona göre pozisyon almanı sağlıyor istem dışı. Bu çarpım tablosunu ezberlemek gibi bir şey. 6 kere 7'nin 42 olduğunu biliyoruz. Üstelik bunu 6 tane 7'yi toplamadan biliyoruz. Bunun koordine edilmiş refleks olduğunu şuradan da söyleyebiliriz. Örneğin benim blok refleksim çok gelişti. Çünkü bu benim spine karşı yaptığım standart harekettir. Ve beynim bu hareketi şablon haline getirdi. Rakibin spin pozisyonu alması ile benim blok pozisyonu almam bir oluyor. Ama karşı spine yönelik refleksimin geliştiğini söyleyemem. Ve sözgelimi bir maçta taktik gereği karşı spin oyunu oynamam gerekse rakip karşısında çok yavaş kalacağımı tahmin ediyorum. Çünkü o hareketin şablonu ya da şablon çeşitleri beynimde mevcut değil :) Sonuç olarak geliştirmek istediğimiz harekete yönelik çalışma ve deneyimimiz arttıkça, buna koşut olarak, öngörü ve yanıt hızı demek olan refleksimizin de gelişeceğini düşünüyorum.

Yapabiliyorsan kendini maç yaparken videoya kaydet ve bunu izle. Bu şekilde kendini gözlemleyerek hakkındaki farkındalığı artırmak da çözümü gösterecektir.

Oyundan çok sayıya odaklanıyorsun sanırım. Bu da gerilimini artırıp zihinsel ve fiziksel olarak kasılmana yol açıyor olabilir. Bu durum hızlı düşünüp rahat hareket etmeni engeller. Genelde kaygı, topa fazla düşünmeden erken hamle yapmana ve bu nedenle top henüz dolu olduğu için zor bir zamanda hem de kolun gevşek değilken vurmana neden olur. Odaklanamamak nedeniyle üst üste sayı yitirirsen hemen oyuna girme. Kendini bir kaç saniye rahatlat. Tabii rakibini çok bekletme. Bu sportmenlik dışı bir tavır olur :) Bir de geçmiş sayıyı neden yitirdiğini değil nasıl yitirdiğini düşün :) Ama bunu bir sonraki sayı oynanırken değil sayı arası düşün.

Zaman geçtikçe öyle değişik tiplerle karşılaşacaksın ki! Tavırları farklı olsa da hemen hepsinin iki amacı vardır: Birincisi kendilerini çeşitli bahanelerle rahatlatmak, ikincisi senin oyundan düşmeni sağlamak. Bu arkadaşını dikkate almamayı öğrenmeye başlamışsın, doğru yoldasın :) O kişiyle oynamayı kesme ki bundan sonra karşılacağın tiplerden etkilenmeyesin :) Bence yenilginin bahanesi yoktur. Kimse mükemmel durumda maça çıkmıyor. Kendi durumunu bilerek maça çıkıyorsa bunun sorumluluğu kendisinindir. Geçenlerde normalde zorladığım bir arkadaşım beni rahat yendi. "Bu akşam yorgunsun galiba." dedi. Gerçekten yorgundum ama bunu bahane etmedim. "Belki, ama yenilginin bahanesi yoktur." dedim. Arkadaşımın aldığı galibiyetin değerini düşürmeyi kendime yakıştıramadım çünkü.

Presicion ile bir zaman oynadım. İstikrarlı, alçak atan, kafası ağır gelen, titreşimsiz bir tahta. Yüksek atan ve görece hafif lastiklerle uyumlu olur. Kafayı traşlayıp ağırlığını azaltabilirsin de. Bence güzel bir tahta ama lastikleri bilmediğim için bir yorum yapamıyorum.

Ben de buluşmaya kesin geliyorum. Uçak biletimi aldım bile :) Güven Özbayrak (Ankara)

Geline de damada da mutlu bir birliktelik dilerim.

Bu arada federasyon başkanının yalakalığı da gözden kaçmıyor hani.

Akşam maçlarında mutlaka enerjim düşer. Aç gitsem de düşer, tok gitsem de. Yine böyle bir akşam maça gitmeden 15 dakika önce elma yediğimde enerjisiz kalmadığımı farkettim. Nedenini bilmiyordum şimdi baktım öğrendim. Eğer doğruysa: Elmanın verdiği enerji 100 gramda 54 kaloridir. Bu enerji yağdan değil, meyve şekeri ve organizma tarafından ağır olarak sindirilen şekerden gelmektedir. Bu veriler ve genel anlamıyla elmanın besleyici özelliği, bu meyveyi özellikle spor yapanlar için vazgeçilmez yapar. Gerçekten de fiziksel aktiviteler çerçevesinde elmanın içeriğindekiler spor öncesinde, sırasında ve sonrasında organizma üzerinde pozitif etkiler yaratır: 1. Spor öncesinde tüketildiğinde; enerji verir. 2. Spor sırasında tüketildiğinde; organizmaya çeşitli mineral ve vitaminler yükler. 3. Spor sonrasında tüketildiğinde; %85 oranındaki su içeriğiyle organizmanın ihtiyacı olan suyu tamamlayarak toksinlerin vücuttan atılmasını kolaylaştırır... Yazının devamı da var ama konumuzu ilgilendiren kısmı bu kadar.

Arkadaşlar geçen dandoy'a yazıp paramı geri istediğimde bana yanıt atmışlardı. Ama kredi kartı hesabımı kontrol edip onaylamadan yayınlamak istemedim. Şimdi paramın iade edildiğini gördüğüm için yayınlıyorum. Bu siparişimde kötü niyet olduğunu o kadar rahatça söyleyemem ama ağır ihmal olduğu apaçık. Hizmet kalitesi ve hızı anlamında yurt dışında presports açık ara önde bu sıralar. Dear Guven I just refund your credit card today Sorry for this deliver and stock problem Best regards Romain Dandoy

Arkadaşlar, bir kaç ay öncesine dek dandoy sitesinden sorunsuz sayılabilecek şekilde alışveriş ediyordum. Ama kısa süre arayla iki olay yaşayınca sizi bilgilendirmek gereği duydum. İlk olayda belki dandoy'un sorumluluğu yoktur. Sonuçta siparişimi kargoya verdiler ve Türkiye'ye geldi. İnternetten izlediğim kadarıyla bana ulaşmadan geri gönderildi. Ptt'nin ilgili bölümünü arayıp nedenini sordum, tatmin olmadım bizzat yerine gidip bir daha sorguladım hatta dilekçe yazıp İstanbul'daki Ptt merkezine yolladım. Verilen yanıt hep aynı olunca inandım. Ptt, kargonun üzerinde ismimin yazmaması nedeniyle iade edildiği yanıtını verdi. Dandoy'a e-posta attım. Elimize geçince yeniden göndeririz dediler. Sonra aralıklı olarak iki kez daha sordum. Elimize geçmedi dediler, ben de durumu sineye çektim. Eğer ismimi yazmayı unuttularsa yine sorumlulukları var demektir. Daha sonra iki sipariş daha verdim, onlar ptt dağıtıcılarından kaynaklanan ufak tefek sorunlar dışında elime sorunsuz geçti. Yeni meydana gelen son olayda ise belki ptt dışında bir dağıtıcıya verirler umuduyla daha pahalı ve hızlı olan taksi posta seçeneğini seçtim. Bu kez de bir ayı aşkın süredir kargoya verilmesini bekliyorum. Doğal olarak yavaş yavaş sinirlerim bozuldu. Hesabıma girip kontrol ettiğimde hala "processing" (işlem sürüyor)aşamasında görünüyor. Attığım postalara yanıt atmadılar. Ben de siparişi gözden çıkarıp "testimonials" (referans-tavsiye) bölümüne aşağıdaki yazıyı gönderdim: It has been a month since I gave my order. But it has not been dispatched yet. When I check my order seems still in process. Although I have sent mails twice asking if there is a problem, they did not bothered answering. So I guess I'm finished with dandoy. Doğal olarak yayınlamadılar! Ama şu şekilde bir e-posta geldi: Hello Romain, Dear Güven Ozbayrak Our customer service, Romain Dandoy, will answer your comments (mail) first thing in the morning. Romain, please take care of this order. I don't know exactly what happened with the communication between you and our customer, but it seems that you can not receive each other's mail. Please inform our customer also by using the Order websystem about the status of his order. Best regards, Paul Webmaster p.s. comments of our customer << It has been a month since I gave my order. But it has not been dispatched yet. When I check my order seems still in process. Although I have sent mails twice asking if there is a problem, they did not bothered answering. So I guess I'm finished with dandoy. >> Yani ilk iş benim siparişimin son durumunu bana bildiren bir posta atacaklardı. İki gündür de onu bekliyorum. Ama ses seda yok. Belki benim şanssızlığımdır. Ama presports, iruiru, cole'dan hatta bir arkadaşın tavsiyesi ile adını unuttuğum bir uzakdoğu firmasından alışveriş yapmama karşın hiçbiri beni böyle sorunlarla uğraştırmadılar. O yüzden iki tane karar verdim: Birincisi, dandoy ile bir daha kesinlikle alışveriş yapmayacağım. İkincisi ptt kargo ile çalışan hiçbir yurtdışı firmadan alışveriş yapmayacağım. Örneğin oneofakindtrading diye bir site var. Forumu çok güzel. Ama oradan yaptığım alışverişte kargomu ptt dağıtıcısı mektup atar gibi posta kutuma sıkıştırmış. Bu yüzden bu oradan ilk ve son alışverişim oldu. Presports mng kargo ile çalışıyor. Oradan yaptığım bir alışveriş araya giren haftasonu dahil toplam 5 günde elime geçti. Neyse giden gitti, deneyimlerimi paylaşayım istedim.

Kaçınılmaz olamayabilir, çünkü yapılan ticari satış sözleşmelerinde isim hakkı da satın alınıyor. Adam markayı da sattığı için o isim altında üretim ve satış yapamaz. Yeniden kendisini tanıtacak, markalaşacak, yeni makine ithal edecek, vb. Aynı isim olmadan aynı satış rakamına ulaşması zaman alır. O riski almak istemeyebilir bu durumda. Tsubasa'ya : Aklından geçeni olduğu gibi yazmadan biraz düşünmeni tavsiye ediyorum. Kullandığın dil rahatsız edici oluyor bazen.

Valla ben aldım biraz oynadım sonra bir arkadaşıma verdim. Her ne kadar yapıştırıcı etkili dese de yeni nesil lastiklerle ilgisi yok. Yapıştırma istiyor. Sert ve hızlı geldi bana. Banda lastiklerden ben en çok rossa soft'u sevdim. Soft dese de çok yumuşak değil. Bloklar çok kontrollü, kesmeye karşı da baya rahat çektiriyor. Ama o da yapıştırma istiyor ne yazık ki.

Ben de şöyle bir şey buldum: http://www.ettutv.com/?Menu=News&Actio...9&lang_id=2

Waldner senso carbon V1 hem diğer karbon tahtalara göre ucuz hem de onlardan çok daha hisli ve kontrollüdür. V2 modeli ondan da yavaşmış. Şu an ben tibhar samsonov alpha tahta ve senso v1 ile oynuyorum. Alpha, V1'den daha sert ve hızlı bir tahta. İkisini de tavsiye ederim.

Bazı lastikler solusyona daha fazla bazıları daha az tepki veriyor. Solusyona çok tepki veren lastikten kaçınırsanız daha iyi olur. Hangi lastikler derseniz tamamen deneme yanılmaya dayanıyor seçimler. Benim hatırladığım kadarıyla sriver fx'dense rapid solusyonsuz daha kontrollüydü. Bu arada ikinci el lastik de düşünülebilir. Çünkü daha önce biri lastiği solusyonlayıp yumuşatmıştır. Solusyonsuz geospin tacky (kırmızı) da iyi bir seçenek.