guvenozbayrak

Waldner, Samsonov, Wang Liqin, Maze Ben oynamak değil de antrenmanlarını ve maçlarını canlı yakından izlemek isterim çok. Bir de belki bir iki püf noktası göstermelerini. Kapasitem kadar beklentim var anlayacağınız :)

Bence de super bir haber bu. Ama bir futbol maçı kadar bile ilgi çekmedi. Ben de başka bir kaynaktan öğrendiğimde yalnızca ülkemiz adına değil, çevre korumaya katkısı adına da çok sevinmiştim. Böyle tasarımların patent raflarında kalmayıp hayata geçmesi dileğiyle.

Ben de çok duyarlı olduğum bu konuda bir kaç şey söylemek istiyorum. Öncelikle Semih Bey'in yaptığı her saptamayı çok isabetli bulduğumu belirtmek istiyorum. Yani tartışmanın Murathan Bey cephesinde yer alıyorum :) Benim kişisel görüşüme gelince, basketboldan bir örnekle başlamak istiyorum. Ülker ya da Efes Pilsen'in yabancı bir takımla bir maçıydı sanırım. Çok dikkat edemedim çünkü kanallar arasında gezinirken denk gelmişti ve Türk takımının adını görünce heyecanlanıp izlemek istedim ama sahadaki takımlardan hangisinin Türk olduğunu anlamam biraz uzun sürdü ve en sonunda hangisinin Türk takımı olduğunu anladığımda içinde tek bir Türk vatandaşı görmeyince haliyle takımın olası başarısı bende bir heyecan yaratmadı ve geçtim gitti. Belki basket maçı izlemenin zevki için izleyebilirdim ama gerçekten tümü yabancılardan kurulu bir takımın Türk adı taşıması bende bir çeşit tiksinti yarattı. Burdan yola çıkarak Fenerbahçe ya da başka bir masatenisi takımının tümüyle yabancı oyunculardan kurulu olarak dünya şampiyonu olması bile beni heyecana getirmez. Daha kötüsü utandırır. Bir ülkedeki herhangi bir spor dalı ithal oyuncularla gelişemez. Altyapı yatırımı ile, isteyen herkesin o sporu yapabilmesinin koşullarının hazırlanmasıyla gelişir. Çin de bu kuralın bir istisnası değildir. Çin masatenisinde atağa kalkmadan önce İsveç'ten Macaristan'dan oyuncu getirerek uluslararası arenada baskın olmayı aklına getirememiş midir? Türkler kadar akıllı değillermiş ki ithal oyuncularla hazıra konma ve geçici başarılar kazanma yerine çok çalışıp sporu bir beden ve ruh disiplini olarak halka maletme ve altyapıdan sürekli yenilenebilir bir genç oyuncu kaynağı oluşturma yolunu seçmişler. Çin'de insanların masatenisini TV'den izleyip sevdiklerini hiç sanmıyorum. İddia ediyorum bu siteye üye olanlar arasında da masatenisine başlama nedeni olarak TV'de masatenisi izlemek ya da Türk takımlarının maçlarını izlemek ilk on neden arasına bile girmez bir anket yapılsa. Birinci neden bir şekilde raketi eline almaktır. Türkiyedeki yabancı oyuncu politikasını beğenenler ve onaylayanlara bu sitedeki Çin masa tenisinin sırları adlı makaleyi yeniden okumalarını öneririm. Gerçekten samimi spor politikası altyapıya yatırımdan geçer. Olanakların en çok olduğu ya da olması gerektiği Ankara'da İstanbul'da İzmir'de insanlar yana yakıla masatenisi oynayacak yer arıyorlarsa ulusal takımın başarısının anlamı hiçtir, koca bir hiç.

Aslında yumuşak süngerli bir lastik, fx'den biraz daha sert ama çok değil. fx'e göre daha hızlı ve atış açışı da düşük. Ama burgu (spin) değeri yeterince yüksek olduğu için topu fileye takmak gibi bir sorun yaratmıyor. Topu iyi dolduran bir lastik.

Primorac off- ile sriver L daha iyi gider. Çünkü tahta esnek ve bu yüzden daha sert lastik ile iyi gider. Yani esnek tahta sert lastik ya da sert tahta yumuşak lastik eşleştirmesi yapmalısın eğer hız ile kontrol arasında denge arıyorsan. Bu durumda andro tahtalar ile de sriver fx iyi gider. Çünkü sert tahtalardır. Bende andro kinetic all var ve yumuşak nittaku magic carbon ile çok iyi gitti. (Bu arada magic carbon gerçekten yumuşak bir lastik ama sriver fx'den farklı olarak atış açısı düşük ve bu benim için hoş bir şey.) Sriver el de atış açışı düşük bir lastiktir ve bloklarda bu çok avantajlı oluyor, sanırım bu yüzden arka yüz lastiği olarak tercih ediliyor. Ben de sriver el kullanıyorum. Sriver el esnek olsun sert olsun her türlü tahtanın arka yüz lastığı olarak gider bence. Kısaca şu an kullandığım iki kombinasyonu sana rahatlıkla önerebilirim: 1-Donic waldner allplay + önde nittaku super high drive (1,6)+ arkada sriver el (1,7)(esnek tahta-sert lastik) 2-Andro kinetic all + önde nittaku magic carbon (1,6) + arkada sriver el (1,7)(sert tahta-yumuşak lastik) Bu iki raket de (özellikle andro) ortalamadan hafif ve dengelidirler. Masabaşı oyuncu olduğum için ince lastik tercih ediyorum ama açılarak hucüm etmeyi seviyorsan lastik kalınlıklarını artırabilirsin.

Bilgi için teşekkürler.

rocket medium iyi olabilir. arkadaşın maze tahtasında vardı denediğimde tahtayı epey kontrollu hale getirdiğini gördüm. Kalınlık 1.8-2.0 olabilir bence.

tahtanın ağırlık dengesi nasıl acaba? kafası ağır düşüyor mu? bir de esnekliği nasıl? çok esnek değildir umarım.

Valla ben hiçbir şey yanıtının tam doğru olmadığını düşünüyorum. Bence şeytandan daha kötü bir kaç varlık var :) Bunların başında insan geliyor. Ama kıvrak zeka bakımından hiçbir şey yanıtı cuk oturuyor o ayrı.

friendship geospin ve geospin tacky, friendship 729 super fx (mavi süngerli)

Kullandıklarımın en iyisi dhs tek yıldız. Dayanıklı ve canlı sekiyor. Fiyat açısından da rakipsiz tabii. Maçlarda da bu topu tercih ediyorum üç yıldızlı toplara karşı. Hatta dhs'nin 3 yıldızından bir farkını hissedemedim. Bir de yine fiyat ve dayanıklılık açısından donic coach çok iyi.

Benim en güçlü ve en etkin devlet, en zengin ve en mutlu halk gibi beklentilerim yok. Kendine yeten bir devlet ve uygar bir halk olduğumuzu gördükten sonra ölmek isterim. Cumhuriyetin yalnızca bayramlarda kalmayacağı bir bilincin egemen olması dileğiyle kutluyorum hepimizin bayramını.

İlla ki sriver fx diyorsan, en kaliteli benzeri TNT evet. Yumuşak süngerli olması yeterli diyorsan friendship 729 fx el supersoft ve lkt pro xp ve lkt pro xt olabilir. Ama benim deneyip de beğendiğim hatta tüm sriver serisinden bile üstün tuttuğum çin lastiği dawei inspirit. Tabii ki inspirit japon lastiğine benzemekle birlikte (yapışkan değil) daha sert süngeri var. Hissi japon lastiği hissi gibi. Sriver fx ile değil de sriver L ile karşılaştırılabilir yalnız.

Ben bu konuda bütünüyle Azoman'a katılıyorum. Hatta daha ileri gideceğim, halterde Naim Süleymanoğlu'nun ve Halil Mutlu'nun başarıları onların yetiştirildiği ülkelerin başarılarıdır bana göre. Biz resmen Bulgaristan'ın oyuncularını çalmıştık o dönem. Gerçekten de bir ülkenin herhangi bir spor dalındaki başarısı o daldaki altyapının başarısıdır. Kimse NBA'daki farklı ırklardan basketbolculara yabancı sporcu gözüyle bakmaz çünkü onlar o ülkenin altyapısının eseridir. Ama Efes Pilsen basket takımını yalnızca siyahi oyuncular sırtlıyorsa bu bana batar. Ki Efes altyapıya destek veren bir takımdır. Almanyadaki bir Türk'ün bir spordaki başarısı da Almanya'nın başarısıdır. Masatenisinde Çin'den oyuncu getirtilmesini destekliyorum, çünkü mutlaka bizim oyuncularımıza verecekleri şeyler vardır. Ama altyapıya yatırım yerlerde sürünüyorken Çinlilere Türk forması giydirmek de kendi masatenisi camiamızla alay etmekten başka bir şey değildir. Böyle yaparak kimseyi kandıramazsın. Yurtdışında da saygınlığını artıramazsın.

Arkadaşlar, Bu akşam Gazi Üniversitesinde oynanacakmış, Yusuf Bey Başar'a söylemiş haber ver diye. Haberiniz olsun.

O konu biraz karıştı. Derneğin Gazi Üniversitesi'nin spor salonunu kiralaması gündemde. Ama sanırım üyelerle dernek yönetimi arasında yetkin bir iletişim kopukluğu sorunu var. Bir toplantı yapılıp konunun netleştirilmesi gerekiyor.

Şu anki donanımım stiga offensive classic cr, nittaku magic carbon (1,6) ve friendship supersoft fx el (1,5). Hem hafif hem kontrollü hem de masaüstü ve masa gerisinde top döndürmede hız sorunu yaratmayan bir bileşim. Hem tahta hem lastikler ayrı ayrı hafif, kontrollü ve hızlılar (729 fx el yavaş ama bloğu çok güzel, pelteyle oynuyormuşsunuz hissi vermiyor). Bir blokçu olarak bugüne dek sahip olduğum en hafif, kontrollü ve hızlı donanım. Offensive cr 80 gram civarı sanırım. Magic carbon da gerçekten çok dengeli ve hafif bir lastik. Kolumda başlayan tenisçi dirseği sakatlığı nedeniyle tahtayı daha da hafifleteceğim. Hazer ticaretten cayman tahta alacağım sanırım.

Ya sulardan mıdır nedir hala tam olarak geçmedi, dikkat edin diyorum, mikrobik olduğundan eminim. Valla ben de sizinle eğlenmek isterdim doğrusu. Oyunculuğumla olmasa da neşemle katkıda bulunurdum :

Ankaradaki ishal salgınından etkilendiğim için katılamayacağımı iletmiştim katılan arkadaşım vasıtasıyla. Mesajım vardı mı bilmiyorum. Ama yine de yeniden özür diliyorum.

Bu tahtayla ilgili deneyimi olan arkadaş var mı acaba, hızı, esnekliği, kontrolü ve hissi yönünden bilgi verebilecek? Hangi tür lastiklerle gidebilir? Teşekkürler.

Dipper ve dipper II ile de oynadım ama çok oynamadım. Dipper'ı beğenmeyip birine verdim. O çok beğendi. Tersinde kullanıyor. Ankara'dan Bülent Bey, Nitromax takımının antrenör oyuncusu. Dipper biraz canlı geldi kısa toplarda. Temas süresi yetersiz benim için. Ama dipper II daha dengeli. Yine tersimde kullandım, kontrolü iyi. Göze batan bir eksikliği yok. Ama kalın ve yumuşak olması dolayısıyla sert vuruşlarda kontrolü istediğim gibi değil. Yapışkan değil. Bildiğiniz avrupa lastik kıvamında. Ben tersimde 729 super fx'i tercih ediyorum. Kırmızı olanının dengesiz olduğunu farkettim ama siyah olanı (1,5 mm) hem kesmeleri açmada hem blokta rakipsiz bence. Üstüne bir de fiyat farkını ekleyince...:)

Ben bunun için bile pardon diyen pek görmedim doğrusu. Gözlemlediğim kadarıyla kendileri pardon demeyen "oyuncuların" bir özelliği de pardona maruz kaldıklarında kudurmaları. Şahsen bir iki tane gerçekten daha pardon demeden pardon diyeceklerinden emin olduğum oyuncu gördüm, gerisi yalan. Çoğunluk karşındakinin psikolojisiyle oynamayı marifet sayıyor. Bu art niyet benim canımı sıkıyor artık alıştıysam da.

Ben eğlence olsun diye DHS c8'i denemiştim raketin iki tarafında da. Ön tarafta daha işe yaramıştı! Kesiklere doğrudan şut atıyorsun (çünkü kesik topları doğrudan kaldırıyor), falsolu hücuma ise blok koyuyorsun saçma sapan gönderiyor, tam kesik diyemiyorum. Yalnız üst falsolu topu geri gönderirken kesik etkisi verdiği için böyle toplara hücum edeyim derken fileye taktığım da oldu çok. Bir arkadaş orta uzunlukta tırtıllı c7'yi önermişti ama henüz onu denemedim. Orta uzun tırtıl daha kolay oynanan, atak özelliği uzun tırtıla göre daha çok olan ama üst falsolu topa koyduğu blokta rahatsız edici kesik etkisi de o oranda azalan bir lastik türü. Kısa tırtıl ile uzun tırtıl arası bir yerde. Yine bir arkadaşın friendship 802 lastiğini denemiştim kısa tırtıl o da düz lastik gibi oynanıyordu ve topu açmada ve blok koymada çok kolaylık sağlıyordu. Hem hücum edebilen hem de topu rakip alana kısa bırakan (dolayısıyla zamanlama duygunu rahatsız eden) kısa tırtıllı lastiklerin olduğunu da duydum. Ama şimdi sana isim veremeyeceğim, araştırmam gerek.

Gayet iyi, ben de sök tak yapmayı sevmem. Ama lastik canlılığını koruyor. Sriver'daki yapıştırıcı kullanmadığın zaman oluşan sönme hissi bunda yok.

Ya bazen şaşırıp kalıyorum, ertan bey ne demiş siz ne anlamışsınız. Pes yani.