guvenozbayrak

Bluest, sightspin: manzaralı falso olarak da dilimize kazandırılamaz mı? Yalnız bu güzide terimi yabancıların bile bilmediğinden şüpheleniyorum. Sanırım aynı anda hem ingilizceye hem de türkçeye güzel bir terim kazandırdın. sidespin için bir şey dememişsin, yandan çarklı nasıl? :)

Bence karbon tahta yerine orta sertlikte, fazla esnek olmayan all+/off- bir tahta alsanız yeni lastik almaktan çok daha ucuza gelecektir. Üstelik orta hızlı bir tahtayla kontrol edebileceğiniz lastik seçeneğiniz hem sünger kalınlığı yönünden hem de farklı hızlarda lastikler açısından daha çok olacaktır, yani ileride yeni lastik alırken de hata payınızı azaltır fazla hızı telafi edebilmesi nedeniyle. Titreşimden hoşlanıp hoşlanmadığınızı bilmiyorum. Ben hoşlanıyorum açıkçası. Karbon tahtaları bu bakımdan hissiz buluyorum. Titreşimle bir derdim yok diyorsanız, tahta seçiminde çok zorlanmayacağınızı sanıyorum. Bir de alıştığınızdan daha ince süngerle oynamak için tahtayı daha açarak ya da kolu daha fazla savurarak vurmak gerekiyor sanırım. Yani tekniğinizde bir ayarlama da gerekecektir şimdiki kombinasyonda.

Benim raketin ters yüzünde de 1,5 mm kalınlığında friendship 729 super var. Yalnız kesme için değil top açma ve şut için de ideal bence. Siyah rengi daha yapışkan, daha sert süngerli ve daha ağır. Kırmızı renk 1,5 mm işini çok iyi görür gibime geliyor.

Loop spinli vuruş demek kısaca. Yani topspin'in Türkiye'de anlaşıldığı şeklinin aynısı. O yüzden o kadar ince ayrıma gitmeye gerek yok bence. Hepsi falsolu vuruş anlamına geliyor kısacası.

Mahmuthan'ın yerli üretimi tahtaları var. Bana hızlı gelmesine karşın (off) fazla esnek değildi. Hisliydi. Kontrollüydü. Ve o kaliteye göre baya ucuzdu.

Teşekkür ederim Emre Bey.

Bu tahtaların esnekliği, hissedilişleri ve hızlarına ilişkin bilgi arıyorum. Şu an kullandığım tahta joola rossi exact. Hissi orta, atış yüksekliği ortanın altı, hızı all (all+ olarak sınıflandırılmasına karşın). Ön yüzünde stiga cobra 2000 (2,0 mm) arka yüzünde friendship 729 klasik (1,5) kullanıyorum. Çok iyi bir kombinasyon. Daha önceki tahtam donic waldner allplay idi. Hissi iyi, atış açısı yüksek ve hızı all+ (bu da all diye sınıflandırılmış ama rossiden daha hızlı kesinlikle). Atış açısı yüksek olduğu için aynı hızda ama daha düşük açılı (yani az esnek) ve hisli bir tahta arıyorum.

Mutlaka geleceğim :) Tarih farketmez

En merak ettiğim ve görmeyi en çok istediğim kişilerden birisiniz, diğeri de Kalyoncu Murat. Umarım sohbet edebiliriz. Teknik konularda değil tabii :)

Blok ve kısa toptaki estetiği ve saldırgan oynayan rakibini pasif vuruşlarla sağa sola savurduğu için waldner. Samsonov'un kesme bloklarına da hayranım. Ma long da, hucüm oyununu kısa top bırakarak renklendirdiği için çok hoşuma gidiyor.

Benim için de tarih farketmez. Katılırım. Hatta Ankara dışından bir iki arkadaşı da çağırır ve misafir ederim.

Merhaba, Günlük dilde kullandığımız çoğunlukla İngilizce kökenli masatenisi terimlerine gelebilecek Türkçe karşılık önerilerinizi bekliyorum. Burada amacım böyle karşılık bulmak gerekli midir gereksiz midir tartışmasına girmek değildir. Yine de isteyen böyle bir tartışmayı açabilir tabii başka bir konu başlığı altında. Ben konu bütünlüğü korunsun diye tartışmayı ayrı ele almak gerektiğini düşünüyorum. Akılda kalıcı ve kulağı tırmalamayacak Türkçe sözcüklerin hangileri olabileceği üzerine bir çalışma ortamı amaçlamaktayım. Dilimize yerleşmek üzere olan spin, backhand, forehand gibi sözcükler aslında öyle basit sözcükler ki nasıl Türkçe karşılıklarını bulamamaktayız hayret ediyorum. Türkçe sözcükleri de en iyi bu sporla uğraşan kişiler bulabilir diye düşünüyorum. Benim bir kaç arkadaştan da sorarak oluşturduğum öneriler: Spin: (Açıkçası en zoru bu sözcük bence. Üzerinde biraz çalışmak gerekli) Burgu, falso Topspin: Düz burgu, üst burgu, düz falso, üst falso Sidespin: Yan burgu, yan falso Forehand: Düz, ön, düzel, önel, (raket için) iç taraf, ön taraf Backhand: Ters, arka, tersel, arka el (raket için) dış taraf, arka taraf Aslında sözcüğü olduğu gibi çevirerek aktarmak yerine daha özgün sözcüklerin üretilmesinden yanayım. Böyle karşılıklar bulabilenleri de yürekten alkışlarım. Ama bir yerden başlamak gerekiyor şimdilik :) Selamlar.

Bir de bu forumda da gerçekten bilgili bir sürü insan var. Aklıma hemen Saadettin Bey ile Kalyoncu Murat geldi. Ömer Bey de donanımlı sanırım. Bu kişiler de kendi bilgilerini makaleye dökebilirler kısa ya da uzun. Bence çok yararlı olur. İngilizce makaleler de sonuçta insan ürünü ve onlar da eleştiriye tabi tutuluyorlar.

Bence de ekipman yorum bölümü çok iyi olur. Ben de çeviri yapabilirim. Ama yani internet bilgim çok iyi olmadığı için bu çevirileri maille atabilirim ancak. Yani site tasarımına ilişkin hiçbir bilgim yok.

Sanırım Dandoy'un hakkını yedim arkadaşlar. Eksik lastikle ilgili attığım elektronik postaya yanıt vermemişlerdi ama bugün dandoydan bir paket aldım. Ve içinde eksik lastiğim vardı! Ya baştan farkedip hemen ardından gönderdiler ya da postayı aldıkları gün gönderdiler ama o zaman bu kadar erken gelir miydi bilmiyorum. Sanırım ben acele etmelerini isteyince iki parti halinde gönderdiler stoklarında o sırada olmayan mallar nedeniyle. Bunu da belirtmek zorundaydım. Eleştiriyorsan hakkını da vereceksin. Bu arada fastspine baktım. Tibhar fiyatları gerçekten çok iyi. Yurtdışıyla rahat yarışır. Diğer fiyatlarda da kdv ödediğimiz için (aynı şey hazer ticaret için de geçerli tabii) yurtdışı kargolarda ise kdv ödenmediği için biraz dezavantajlılar.

Baştan söyleyeyim benimkisi amatör bir deneme.Bildiğiniz gibi spin sözcüğü Türkçe değil, üstelik yabancılar spinli vuruşa spin demiyorlar. Ya topspin diyorlar ya da loop ki bu sonuncusu topspine göre daha az spinli bir vuruş. (Side spin-yan burgu farklı tabi) Yani onlarda da spin çok genel bir terim. Biz ise spini topspin anlamında da kullanıyoruz. Bizim antispin lastik dediğimize onlar anti topspin lastik diyorlar. Anti spin deyince ise uzun-kısa pütür dahil tüm o spin emen lastikleri anlıyorlar. Herhalde masatenisinden önce ingilizce sözlüklerde topspin diye bir terim yoktu. Yani sözcük ürettiler ihtiyaca göre. Spin ne demek diye baktığımda da bizim masatenisinde kullandığımıza en yakın olarak fırıl fırıl dönme anlamı var. Bu bana burguya yakın bir anlam olarak göründü. Başka önerilere açığım ama yoksa ben burgu sözcüğünü kullanacağım türkçe konuşan biri olarak. Burgulu spin yerine de çok güzel bir betimleme bulunacağına inanıyorum istenirse. FH ve BH sözcüklerini de sevmiyorum örneğin. Yerlerine düz-ters ya da önel-tersel gibi sözcüklerin kullanılabileceğine inanıyorum. Bir cezayirli arkadaşım cezayirde şimdi konuşulan arapçanın fransızcayla karışık bir arapça olduğunu anlattığında onları ne kadar küçümsedim ister istemez. Ben o duruma düşmek istemiyorum. Saygılar.

Valla öyle bir mesaj yazmışsınız ki üstüme alınmamama imkan yok, zaten adımı vererek yazmışsınız. Sizin bahsettiğiniz şeyi gayet iyi anladığımdan eminim. Benim tekniğim daha iyiyken nasıl yenilirim diye sinirleniyorsunuz. Bu tip insanları yenebiliyorsak oynayalım yenemiyorsak oynamayalım derken amacınızın estetik olmadığını açıkça belli etmişsiniz zaten. Birçok insanın yaşadığı bir şey. Ben de aynı şeyden rahatsız olmuş bir insandım bir zamanlar ama masatenisinde olgunlaştıkça herkesin kendince bir tarzı olmasına saygı duymayı öğrendim. Umarım bu sizin de başınıza gelir bir gün. Saadettin Beyin yazısını bir kez daha okumanızı tavsiye ederim. Size de iyi maçlar...

Şimdi söyleyeceklerim kimseye karşı değil genel düşüncelerimdir o yüzden kimsenin alınmasına gerek yok. Bence de bu oyunun temeli alçakgönüllülük. Elinizi bozduğunu düşündüğünüz oyuncuyla oynamamak en doğal hakkınızdır ama oynuyorsanız rakibi küçümsemeyeceksiniz. Bu hem karşınızdakine saygısızlık hem de kendinizi oyundan düşürücü olumsuz bir etken. Hatta rakibi küçümsediği için kendini oyuna veremeyen, yalnızca sayı kazanmaya oynayan, oyunlarını da kazanan ama tat alamadığı için -ki bunun nedeni karşısındakinin yamuk olması değil kendisini oyuna vermemesiydi- masatenisinden giderek soğuyan bir arkadaşım vardı, sonradan sorunu anladı da kendini oyunun inceliklerine verdi yeniden. Üstelik oynadığım çoğu benden yamuk (ben de yamuğum) ama istikrarlı top atan ve şaşırtan oyuncunun gönderdikleri toplar antispin ya da uzun pütürlü etkisine benzer etkiler taşıyabiliyor. Bazen boş, bazen kesik atıyorlar ve hangisini ne zaman attıklarını uzun süre oynadıktan sonra anlıyorsunuz. Bu arada kafanızda epey de top kırabiliyorlar :) Ama bir kere onlarla oynamayı öğrendikten sonra sizde eksik olan bir yan daha tamamlanmış oluyor bence. Bu açıdan yenilgilere size eksik yanlarınızı gösteren bir olgu olarak bakmak yapıcı sonuçlar doğuracaktır. Örneğin ben (kendim dahil) bir çok alaylı oyuncunun kesiklerinin çok dolu olmadığını o yüzden onlara karşı atılan burguların (spinlerin) dışarı gittiğini ama istikrarlı bir biçimde şut atabildiğim vakit oyunu çözebildiğimi öğrendim. Gerçekten sağlam kesenlere karşı benim yaptığım şey ise ya itmek ve böylece boş gönderdiğiniz topa daha zayıf kesme atması durumunda şuta geçmek (tabi itmeniz yüksek olursa onun size şut atacağını unutmayınız) ya da doğrudan dolu kesiğe burgu atmaktır.

Merhaba, Geçenlerde dandoy-sports.com'dan malzeme sipariş ettim. Ondan önce de iki kez alışveriş yapmış olduğum ve sorun yaşamadığım için sonradan karşılaştığım sorunlarla büyük hayalkırıklığı yaşadım. Önce sipariş vereli bir haftayı geçmiş olmasına karşın bir türlü malzemelerin ellerinden çıktığına ilişkin bilgi hesabımda görünmediği için elektronik posta ile nedenini sordum. Sitenin sahibi Romain Dandoy ellerinde tahtanın istediğim saplısından kalmadığını, başka sap isteyip istemediğimi sordu. Ben de başka sap olabilir, dedim. Aradan günler geçti, hala siparişimin "dispatched/gönderildi" bilgisi görünmüyor. Arada haberleşiyoruz, bugün yarın diyip duruyor. En sonunda sinirim bozuldu, ya hemen gönderin ya da siparişimi iptal edin dedim. Yarın sabah gönderiliyor, özür olarak da tişört hediye ediyoruz, dedi. İyi, güzel. Hala gönderildi bilgisi görünmüyor ama demek ki türk usulü yapıyor, sözlü söyledi ya hesabı düzeltmiyor diye düşündüm. Bu arada masatenisi malzemesi dağıtıcısı firmalarımıza değil sözüm, genel olarak Türk zihniyetine, yoksa hazer ticaret ile yaptığım tüm alışverişler sorunsuz geçti, hatta semih bey yanlışlıkla hesabına geçtiğim fazladan miktarları hemen internet üzerinden iptal etti ve genel olarak çok ilgiliydi ama işte her markayı satmadığı için dışarıdan almak zorunda kaldığım ilginç ürünler oluyor. Neyse, adamın gönderdiğim dediği tarihten 4-5 gün sonra siparişiniz bugün yola çıktı diye otomatik uyarı postalarını aldım. Artık süreden falan geçtim mal elime geçecek mi diye kıvranır oldum. Neyse bir hafta sonra da mal geldi. Üstelik içinde hediye tişört vardı ama bu sefer de lastiklerden birini koymamışlar! Attığım elektronik postaya da 4 gün oldu bir yanıt verme zahmetine girmediler. Bir yandan tüh rezil herifler diyorum bir yandan buna da şükür hiçbir şey alamamak da vardı diyorum. Hukukçu olduğum için de biliyorum ki mal elime geçmezse yapacak hiçbir şey yok. Varsa da anormal uğraştırıcı bir süreçtir herhalde. Oysa Türkiye'deki bir firma olsa tüketici hakem heyetinden tut, ticaret bakanlığına şikayet etmekten, tüketici mahkemesine dava açmaya kadar bir sürü olanak var. Merak ettiğim benim gibi dandoy ya da diğer firmalar tarafından mağdur edilmiş başka arkadaşlar var mı? Gerçi benim yaşadığım tek olay ve presportsdan hala sorunsuz alışveriş yapabiliyorum.

Sencer kardeş, okul takımında lisanslıyım diyorsun ama daha sriver fx'in ne olduğunu bilmiyorsun. Biraz alçakgönüllülük gösterip sana yardım etmeye çalışanlara kulak ver bence. Kalyoncu Murat ve Güray sana oldukça makul şeyler söylediler. Değerlendirirsen yararına olur. Amatör olmak kötü bir şey değildir. Ben de amatörüm.

Kesinlikle önermem. Ben waldner dotec ar bir başka arkadaşım da persson dotec off kullandık ve çok kontrolsüz bulduk. Gerçi balsalı tahtaların ortak zayıflığı bu. O fiyatlara ve daha aşağısına alabileceğin çok güzel tahtalar var. Donic alacaksan dicon çok iyi. Waldner allplay çok iyi. Bu ikisini kullandım. Appelgren allplay yabancı sitelerde allround olarak çok övgü almış. Nittakunun çok beğenilen tahtaları var, septear, violin gibi. Bu forumu ve yabancı forumları araştırırsan daha çok bilgi bulursun. Tahtayı hissetmek istiyorsan balsalı hafif tahtalardan uzak dur, derim. Tibhar'ın samsonov alpha'sı 80 grammış ve o da tutulan bir tahta mesela.

donic waldner dicon, waldner allplay, yasaka sweden classic kullanıp beğendiğim tahtalar. Hepsi aşağı yukarı aynı hızdalar. Ve hepsinin iyi gittiği lastikler var. Waldner allplay ile vario cooper soft (sriverden (L) daha hızlı ve spinli ama kesmesi ve kontrolü de süper; ayrıca bu ikilide burgular/spinler ve kesmeler daha yavaş ve dolu gidiyor), yasaka ile dhs tnt (hızlandırıcı etkili allround bir lastik ve gerçekten çok hoş bir hissi var) dicon ile tackiness d ve tibhar vari spin d.tecs gibi.

Lastiğin hissi çok iyi. Özellikle sök tak yapmak istemiyorsan bu lastik uygun. Ama gerçekten hızlı bir lastik. Eğer kullandığın sriver fx 2,0 mm üstü ise lastiği kullan derim. Ama raketin tersi için uygun değil bence. Öne takabilirsin. Hatta 1,8 mm kalınlık bile başlangıç için iyidir. Hızlı ve spinli bir oyunun varsa 2,0 mm de kullanabilirsin. 1,8 mm birazcık daha kontrol katar oyununa. İki takım arkadaşım sriver fx'i bırakıp bu lastiğe geçtiler. Üstelik biri sriverlarını daha yeni almıştı. Önyüzde f2 kullanmaya başladı. Arka yüzdeki sriver fx ise duruyor. Diğeri de ön yüze f2 arka yüze ise sriver (L) taktı. İkisi de çok memnunlar. F2, sriver fx'e göre daha az burgu yaratıyormuş (daha az spinliymiş). Ama yine de daha çok beğeniyorlar. Oyunda da daha az burgu attıklarını söyleyemem. Oyunları aynı. Ve daha keyif alarak oynuyorlar. İkisi de 2,0 mm kalınlıkta kullanıyorlar desto f2'yi.

Benim aklıma da kırmızı balyoz geldi !!! Nedir bu, psikolojik test mi? Bu bulmacanın alıntılandığı kaynak ne? Bence zorlanmayla ve üstesinden gelme için asabi bir motivasyonla ilgili olabilir. Yani ayakta kalmak için vur!

TSuBaSa'ya katılıyorum. Bu gereksiz alınganlıklar değişik görüşlerin takasını zorlaştırmaktadır. Birisi sizin görüşünüzü ya da verdiğiniz bilgileri eleştirdiğinde bu kibirlilik değildir. Gereksiz saldırganlık ve olayı kişiselleştirmek kibirliliktir. Nejdet Bey, verdiğiniz bilgilerden ben de yararlandım ama gerçekten tek başlarına yanıltıcı olabiliyorlar. Bunu TSuBaSa'nın dile getirmesi -tıpkı sizinki gibi- yararlı bir paylaşımdır ve saygı duyulmalıdır. Bilginin eleştirisi yararlıdır ve hakaretle karıştırılmamalıdır.