Ali Oktay

Bu başlıktaki tavsiyeleri de dikkate alarak geçen seneden bu yana iki farklı (aslında aynı) tahta ile üzerinde aynı lastikler ile oynamaya başladım. (Timo Boll ALC ve Timo Boll 30th Anniversary Edition) Forehand lastiği dignics 05 backhand te ise önce dynaryz cmd son 6-7 aydır ise tenergy 05 fx ile oynuyorum. ALC yi antremanlarda 30th edition ı ise lig ve turnuva maçlarında kullanıyorum. 30th edition 3-4 gram daha hafif ve sap kısmı farklı bir materyal olduğu için daha rahat hissettiriyor. Boyut ve tahta katmanları aynı olduğu için çok farklı gözükmese de belki de psikolojik olarak 30th edition bir tık daha cazip geliyor. Oyundaki etkilerden bahsetmem gerekirse, daha önce şikayetçi olduğum sorunların büyük oranda azaltmış durumdayım. Tabiyki bu sadece tahta değişimi ile ilgili değil, bu süreçte oldukça antreman ve maç tecrübesi de sorunların çözülmesinde büyük katkıda bulundu. Daha önce bahsini ettiğim lastiklere kıyasla butterfly lastikler kesinlikle daha uzun ömürlü ve tutarlı bir oyun deneyimi sağlıyor. Sonuç olarak eğer ki atak oynamayı sevip gerektiğinde de çok zorlanmadan all round bir oyun istiyorsanız Viscaria varyasyonu tahtalar kullanacağınız lastik kombinasyonları ile oldukça komforlu görünüyor.

İlk mesajımdan sonra geçen bir sene sürecinde daha sık ve farklı tırtıl oyuncuları ile oynama şansı buldum. Bu noktada iki tane belirgin bulgum oluştu. Oynadığım oyuncuların %80i tırtıl kullandığı tarafını aslında iyi kullanmadığı için tırtıla geçiş yapmış. Bu tip oyuncularda tırtıl tarafındaki zayıflığı bulup üzerine gitmek oldukça efektif oluyor. Asıl sorun yaratan oyuncular ise iki tarafını da iyi oynayabilip tırtılı alternatif bir araç olarak kullananlarda ortaya çıkıyor. Bu oyuncularda genellikle raketi oyun içerisinde döndürüp iki taraf ile de tırtıl avantajını kullanabiliyorlar. Bu tarz oyunculara henüz genel bir çözüm bulamadım. Belki de 1 sene sonra tekrar bir güncelleme yazarım

Son zamanlarda büyük sıkıntısını yaşadığım bir konu. 2-0 ve 2-2 olduktan sonra çok düşüyorum oyundan. Yazıdaki önerileri kısmen denemiş olsam da güzel bir özet olmuş. Teşekkürler. Ek bir tavsiye olarak, önceden çalışılmış basit senaryoları denemek diyebilirim. Bazı oyunculara karşı basit taktiklere dönmek oldukça efektif olabiliyor

Merhabalar, Son bir kaç haftadır farklı uzun tırtıl oyuncuları ile oynama fırsatım oldu. Daha öncesinde bir tecrübem olmadığı için genellikle oldukça zorlandım. Çünkü rakibin yaptığı hareket ile gelen topun spini birbirini tutmuyor. Genellikle rakipten daha iyi refleksleriniz, vuruşlarınız olduğunu düşünüp hazin bir son yaşamak ise son derece sinir bozucu. Ertan abi durumu açıklayıcı çok güzel çeviriler yapmış: https://www.masatenisi.org/turkish/uzuntirtil.htm https://www.masatenisi.org/turkish/utirtil3.htm Bu yazılara ek olarak şöyle bir sayfa buldum: https://gregsttpages.com/archives/equipment/rubbers/how-long-pips-really-work/ Burada kafanızda daha iyi canlanması için güzel görseller kullanılmış. Daha tecrübeli takım arkadaşımdan aldığım tavsiye mümkün olduğunca sidespin kullanmamak (gelecek olan karşılamanın kafayı daha çok karıştırma ihtimalinden dolayı), eğer karşı taraf topspini karşılar ise topu karşı tarafa kesmek/ittirmek ve eğer rakip diğer lastik tarafını çok etkili kullanamıyor ise oyunu o tarafa doğru açmak. Sizin uzun tırtıl oyuncularına karşı gözlem ve tavsiyeleriniz nelerdir? Uzun tırtıl ile oynayan arkadaşlar varsa onlar da düz lastik oyuncularına karşı kullandıkları taktikleri yazabilir mi?

Tekrar merhabalar, Uzun süre forum ortamlarında olmadığım için en baştan düşünemedim ama şahsi olarak yaşadığım soruna büyük oranda teknik bir çözüm buldum. Diğer üyelerde bu özelliği kullanmak isteyebilirler diye buradan paylaşıp konu sonlansın isterim. Invision forum platformunda kullanıcı görmezden gelme özelliği mevcut. İsteyenler bunu sayfanın en üst bölümündeki üye rumuzuna tıklayınca açılan menüdeki Engellenen kullanıcılar bölümünden yapabilirsiniz. Çıkan sayfada üye rumuzunu aratıp görmek istemediğiniz şeyleri (ileti, mesajlaşma gibi) kısıtlayabiliyoruz. beşyüziki konusundan bağımsız olarak görmek istemediğiniz tüm üyeleri engelleyebilirsiniz. Bu beşyüzikinin troll olması konusundaki fikirlerimi değiştirmese de forum içindeki trollüğe maruz kalmayı büyük oranda engelleyeceğini düşünüyorum.

Merhaba 502 Konumuz sizin trol olup olmadığınız ve sorularınızın her zamanki gibi konuyla hiç bir alakası yok. Bu da savımızı kanıtlar nitelikte. Ad hominem nedir bilir misiniz? Buna da bakınız verip konudan ayrılıyorum çünkü belli ki yine alakasız bir yere gidecek https://tr.wikipedia.org/wiki/Ad_hominem Düzeltme: Büyük oranda takıldığınız tek konu masa tenisi yerine masatenisi yazmış olmam ise benim hatam düzelteyim hemen. Özür dilerim bu hiç anlaşılamaz masatenisi ifadesini kullandığımdan ötürü.

Tekrar merhabalar, Özellikle ısrar edildiği için objektif olmaya çalışarak yorumumu yazayım madem. Tsubasa hurricane yapışkanlık konusunda kendi yorumunu yazmış. Sonrasında 502 trollüğünü yapmış. nzell 502 nin genel davranışına atıfta bulunmuş. Tsubasa da 502 nin troll olduğunu belirten bir mesaj atmış. nzell ve estarte de kendi yorumlarını yapmışlar. Tsubusa da estarte nin yazısına hitaben 502 nin kendine göre neden troll olduğunu, geçmişte de benzer şekilde davrandığını ve daha önce moderatör olmanın verdiği ekstra yetkiler sebebiyle konuya daha hakim olduğunu belirtmiş. Buraya kadar bence bir problem yok. bellek bey siz de 502 nin neden troll olduğuna yönelik bir açıklama bekleyip, Tsubusa nın moderatör iken olan yetkilerini haksızca kullanıp kullanmadığını sorgulamışsınız. Bu noktada bence tansiyon hafif artmaya başlamış. Tsubusada moderatör yetkilerine yönelik olan eleştiriyi es geçip durumu sizin (bellek) neden banlandığınıza bağlamış. Höh demek gibi terimler kullanılınca sanırım gerilim biraz daha artıyor burda. Sonraki mesajınızda vitesi bir kaç sayı yükseltip laf sokmalara geçmişsiniz. (Örnek olarak; saygı gösterilecek bir duruş yok, boş yapıyorsun, yersen kuru sıkı, çevirip durursun gibi) Sonrasında Tsubusanın verdiği kısa cevaba direk tehditler ile geri dönüş yapmışsınız (forumdan banlama tandanslı). Bence buradaki problemler Tsubusa nın daha önceki yetkilerini nasıl kullandığını açıklamamış olması ve konuyu sizin de banlanmış olmanıza çekmesi, sizin de banlanma sorusuna sakin kalamayıp laf sokma ve tehdite başlamanız. Benim taraf olma durumuma gelince Tsubusaya 502 nin troll olması konusunda hak vermem ve kendisiyle olan daha önce bellirttiğim münasabetim nedeniyle (hatırlayabildiğim kadarıyla) sağduyusuna güvenmem. Madem bu kadar mesai harcadık Tsubasa ve bellek in geçmiş atışmalarına da bakalım. Çünkü sadece 2 gün önceki mesajlara bakarsak tartışmanın bağlamını kaçırıyoruz. 2017den şöyle bir başlık buldum. (6 sene önce olduğuna dikkat edelim) Burada aslında 2 gün önceki mesajların içeriğine dair bir kaç kanıt buluyoruz. Mesela özel mesajların okunması konusu anladığım kadarıyla sorunlu üyelikler için yapılmış bir durum. bellek in buradan daha önce bir üyeliği olduğu ve silindiğini anlıyoruz ancak nedeni havada kalmış. Bazı sorulara soru ile yanıt verildiği için cevapsız kalmışlar. Son olarak bu konuda bir 5 sene öncesine atıfta bulunuyor, etti bize 11 sene. Bu da başka bir konu: Bu başlıktada tansiyon yükselince bellek araya girip ufak bir forumdan atma tehditinde bulunmuş. Bu durumu yine geçmişden gelen husumete bağlıyorum. Tsubasa gördüğüm kadarıyla yanlış anlaşıldığı noktada mesaj tonunu değiştiriyor. bellek de bu durumdan rahatsız ama hemen moderasyon yetkilerini kullanmaya bağlıyor konuyu. Bu başlıkta benzer şekilde Tsubasa önce konuya yorumunu katmış sonra alakasız olan bir öneriye sitem de bulunmuş. Konu tartışmaya dönünce bellek hafiften sitemde bulunarak ortamı sakinleştirmeye çalışmış. Ancak sonrasında tartışma tekrar büyümüş. Bence modaratörlerin bu tarz tartışmaları ana başlıktan ayırıp başka bir başlığa taşımaları ve tartışmaya müdahil olmamaları en doğrusu. Burdaki niyetim kimsenin avukatlığını yapmak ya da forumun hakimi olmak değil, forumda gördüğüm bir sıkıntıyı dile getirmek. Eminim herkes işinde gücünde ve forumda olup olmamak çok da önemli değil. Ancak bu tarz trollükler, tartışmalar herkesi forumda olmamak ya da daha az olmaya itiyor. Zamanında 15 yaşında bir genç olarak masatenisi masa tenisini sevmeme çok büyük katkısı olan bu forumu eski aktifliğinde görememek oldukça can sıkıcı. Mevcut konunun (trollük) bir şekilde çözülmesi aktivitenin artması yönünde olumlu olacaktır diye düşündüğüm için bu başlığı açmıştım. Belki de başka bir konu içinde aktiviteyi nasıl arttırırız yönünde tartışmalıyız. Saygılar & sevgiler

Merhabalar, Özellikle belirttiğim gibi aranızda eskiden süregelen bir durum mevcut. Sebebi nedir bilemiyorum ama konu belli ki sadece dün yazılan mesajlar değil. Ancak bu mesajımdan nasıl Tsubusayı savunmaya geçtiğimi anladınız çözemedim. Yorum yapmak istemediğimi ve nedenini de açıkladım aslında. Konu başlığına dönersek beşyüzikinin neden bir troll olduğunu ilk mesajda forum kurallarını ve wikipediayı alıntılayarak belirttim. Bu bilinçli olarak yapılan bişey ise saygısızlık-trollük-adını siz koyun, bilinçsizce (art niyetsiz) ise talihsizlik. Ki bu sebeple konuyla alakasız olacak ise kendi başlığı altında istediğini yazabilir beşyüziki diye öneride bulundum. Ha keza okuduğum kadarıyla kendisi masatenisi masa tenisi ile uzun süredir ilgili ve takipte. Eminim konuyla alakasız attığı mesajları kendi başlığı altında daha derli toplu paylaşsa takipçileri olacaktır.

Bazı üyelerin sıkıntı yaşadığı şey bence şu: bilgilendirme ya da yardım istemek amaçlı bir başlık açılıyor ve konu tamamen bağlamından kopuyor, hatta bazı noktalarda tartışmalara dönüyor. Bu noktada açılan başlıktan ne başlığı açan, ne de başkası yararlanabiliyor. Bu durumu yaratan kişi ekseriyetle aynı kişiyse trol ü tanımlamış oluyoruz. O yüzden ilk mesajımda beşyüziki istediğini yazsın ancak başkalarının başlıklarına alakasız şeyler yazmasın önerisinde bulundum. Burada mesele birinin korunmasından ziyade forum düzenin korunması ve paylaşımın çoğalması. Tsubasa ile ilgili olan husumetinize doğrudan bir yorum yapmak istemem. Sadece merakımdan eski postları biraz eşeledim. Belli ki ikiniz arasında uzunca zamandır olan bir anlaşamamamızlık mevcut. Tek söyleyebileceğim Tsubasa nın çok uzun zamandır burada paylaşım yaptığı, paylaşımlarından fazlaca yararlandığım ve forum buluşmalarından birinde de kişisel olarak tanıştığım biri. Ancak sizi henüz tanıyorum. Bu noktada doğrudan Tsubasa'yı savunma eğiliminde olabilirim ama öyle yaparsam size haksızlık etmiş olurum. Son olarak bazen üslup yanlış anlaşılmalara sebep olabiliyor. Bunun için doğrudan birbirimize saldırmak yerine alttan alabilirsek tansiyonu azaltabiliriz.

Merhabalar, Forumun neredeyse tüm konularında alakalı alakasız cevap veren arkadaşımız beşyüziki ufak tartışmalara sebep olmuş: Konuyu alakasız olduğu yerde devam ettirmek yerine bu başlık altında tartışmak daha uygun olur diye düşünüyorum. Bu mesajı yazma sebebim ise diğer konudaki bazı arkadaşların belirttiği gibi beşyüziki rumuzlu üyenin forumda trollük yapması ve bundan açtığım tek başlığında nasiplenmiş olması. Öncelikle trol nedir bunun tanımına bakalım: beşyüziki nin yaptığı da tam olarak konu ile ilgisi olmayan mesajlar göndermek kısmı. Örneğin hurricane de yapışkanlık yok başlığında yazdığı ilk mesajın konuyla hiç bir alakası yok. Aynı durum benim açtığım tahta tavsiyesi konusunda da böyle. Tahta tavsiyesi istiyoruz, ne olduğu da anlaşılmayan masa tenisi tarihi dersi alıyoruz. Dikkate almayıp konuyu devam ettirmeye çalıştığımda ise aynı şeyi tekrarlıyor. Gördüğüm kadarıyla bir çok başlıkta da benzer bir davranışı var. beşyüziki kendi deneyimiyle ilgili başlıklar açıp forumdaki hayatını sürdürebilir. Ancak her başlığa alakasız olarak kaba tabirle salça olmasına gerek yok. Forum kurallarını da okuyunca yazılarının çoğu 5, 6, 11 ve 12. maddeleri ile çelişiyor. Diğer başlıkta Levend in belirttiği gibi bence de çoğu kişi trollükten etkilenmemek için daha az aktif duruyor forumda. Moderasyon bu konuyu çözümlemek yerine tartışmada beşyüzikiyi savunma noktasındaysa da bizim yapabileceğimiz çok birşey yok. Zamanında forum oldukça aktif olarak kullanılıyordu ve bu tarz sorunlar ya olmuyordu ya da kısa sürede çözülüyordu. Eskisi gibi çok paylaşımlı ve buluşmalı bir forum dileğiyle

@TSuBaSa Teşekkürler bilgilendirme için. Sanırım dediklerinize ek olarak Timo Boll ALC WLC ye göre daha tahmin/kontrol edilebilir şekilde atıyor topu. Tahta değişikliği ile basit hata oranım bariz bir şekilde düştü ama hızlı vuruşları WLC kadar rahat yapamıyorum. Son mesajımdan sonra yeni lastik taktım ALC üzerine. Max sünger Rhyzer 48 forehandte, backhande de Dynaryz CMD 2 mm. Toplar genel olarak bir önceki lastiklere göre daha zıplak gitmeye başladı. Lastikler eskiyene kadar tarzımı buna göre adapte etmeye çalışacağım. Ek bilgi olarak Dynaryz CMD nin çok ilginç bir sesi var. Çok sevebilir ya da nefret edebilirsiniz. Çok fazla ekipman değiştirip bir ritim yakalayamama hastalığına kapılmak istemiyorum. Bu yüzden en azından sezon bitene kadar ALC ile devam etmeyi düşünüyorum. Lastikler için ise daha sık değiştirdiğim için ufak değişiklikler yapabilirim. Inner carbon tavsiyesi için de teşekkürler. Tahta değiştirme kaşıntısı tekrar başlar ise ilk inner carbonlara bakacağım

Tekrar Merhaba, Dün Timo Boll ALC yi aldım. Tahta farkını net bir şekilde anlayabilmek için WLC üzerindeki Rhyzer ve Tango PS lastikleri çıkarıp ALC nin üzerine taktım. Öncelikle iki tahta arasındaki fiziksel farklardan bahsedeyim. ALC nin boyu WLC ye göre tahmini 5-6 mm daha kısa ancak raketin alt kısmı bir miktar daha geniş. Bu yüzden lastikleri taktığımda üst tarafta boşluk oluştu ve alt tarafta lastikler biraz kısa kaldı. Tahta kalınlığı olarak ALC gözle görülür daha ince. WLC nin en dış katmanı ALC nin iki katı kadar. ALC nin sanırım omuz denilen kısmı daha geniş olduğu için avuç içinde biraz daha farklı duruyor. Sanırım biraz alışmam, biraz da raketi daha dibinden tutmam gerekecek. Son olarak ALC nin en dış katmanı lastik sökerken kıymık çıkarma ihtimali daha fazla görünüyor. Bu sorunu cila kullanarak çözdüm. Oyun içindeki farklara gelirsek, tavsiye isterken bahsettiğim iki ana sorunum büyük oranda ortadan kalktı. Topspin vuruşlarda tahmin ettiğim kadar olmasa da toplar bir miktar daha yüksek açılanıp masa üzerinde daha kısa bir noktaya düşüyor. Bunun yanısıra WLC yaşadığım vuruşlarımın düz gitme sorunu da çözüldü. Masa üstündeki push oyununda top kontrolüm bariz şekilde artı. Ancak iyi vuruş yapamadığım noktada WLC kadar olmasa da toplar yüksek gidebiliyor. En çok hoşuma giden noktalardan birisi ise WLC ile neredeyse imkansız olan yavaş ağır topspini ALC ile yapabiliyor olmak. Bu özellikle servis returnlerinde büyük bir avantaj sağladı. Servislerde ise topun düşeceği noktayı ve spin miktarını ALC ile çok daha rahat ayarlayabiliyorum. Tek dezavantaj ise hızlı vuruşlarda WLC kadar yüksek hız sağlayamıyorum.

Yorumlar için çok teşekkür ederim. Biraz daha lastik ve tahta seçimimin öncesini yazarsam daha netleşecek konu. Tekrar başladığımda elimdeki tahtanın (Butterfly Kreanga Aeros Glassfiber) üzerine Acuda S1 ve S2 yapıştırdım. 15 senece önce Gergely üzerine Sriver ile oynuyordum ve hızına alışamadan ara vermiş olsam da hissiyat olarak memnundum. Bu sebeple bir süre oynadıktan sonra gaza gelip Donic WLC ve Original Carbospeed aldım. Nasıl olsa (Levend'in dediği) daha farklı ve/veya yavaş lastiklerle bir uyum sağlarım diye düşündüm ve Donic in nerdeyse tüm lastiklerini (genelde en ince sünger seçeneği ile) bu tahtalar üzerinde denedim. Topspinleri masaya tutturuyorum ancak hep ucu ucuna masaya geliyor (Topun çizdiği arc daha düz o yüzden her an masanın dışına çıkacakmış gibi geliyor ya da çıkıyor zaten) İkinci sorun ise ne yaparsam yapayım masa üzeri pushlarda kısa ve filenin üzerinde çok yükselmeyen vuruş yapamıyorum. Bu söylediğim olumsuz taraflar Carbospeed ile 2-3 cm daha uzun gidiyor o yüzden şuana kadar WLC ile devam ettim. Özellikle oynadığım lig de sayı almak için masa üstündeki kontrolü iyi sağlamak gerekiyor. Bunların dışında denediğim lastiklerin bir kaç tanesini all wood olan Donic Persson Powerspeed üzerine taktım ancak oynayamayacağım kadar yavaş bir raket oldu. Timo Boll ALC yi denedikten sonra hem sevdiğim karbon hissiyatını alabildim hem de topspinler masaya daha güvenli düştü. Kendi lastiklerimi (Joola Ryhzer 48 ve Dynaryz CMD) taktıktan sonra gelişmeleri tekrar yazarım. Son olarak Donic yerine Joola lastiklere geçiş sebebim ise Donic lastiklerin bir çoğu beklediğimden daha kısa sürede ilk özelliğini yitiriyor. Butterfly devam etmek isterdim ama fiyatlar malum Joola dan da %30 indirim olması mecburen seçimimi Jooladan yana kılıyor. Tekrar teşekkür ederim. Sonuç olarak şuan ki planım istediğim verimi alabilirsem Timo Boll ile devam etmek. Eğer uyumu yakalayamazsam farklı lastikler denemek istiyorum. Bu da kurtarmazsa Tsubasanın önerdiği yeni nesil all wood tahtalara odaklanacağım

Teşekkürler Berhan Timo Boll ALC yi deneme şansım oldu ve siparişini verdim. Şuan oynadığım raketten farklı olarak topspinler benzer yükseklikte neti aşarken masanın ortasına daha yakın düştü, bu da daha güvenli hissettirdi. Masa üstündeki pushlarda ise tahminimden daha hızlı ama mevcut raketten daha kısa gidiyor. Boyutlarını karşılaştırmayı unuttum ancak daha hafif hissettirdi Timo Boll ALC.

Merhabalar Bu sene bulunduğum eyaletin yerel liginde oynamaya başladım. Maçları daha ciddi oynamaya başlayınca şöyle bir sıkıntı ortaya çıktı. Masa üzerinde topu karşıya ittirirken olması gerekenden yüksek yollamak zorunda kalıyorum bu da rakip için kolayy atak şansı yaratıyor. Sorunun bir kısmı elimdeki raketten kaynaklanıyor (tabiyki büyük kısmı yeteneksizlikten ancak raketi suçlamak daha kolay ). Donic Waldner Legend Blade tahta üzerinde Joola Golden Tango PS (backhand), Joola Rhyzer 48 (forehand) şuan oynadığım raket. Joola lastiklerle devam etmeyi düşünüyorum (bir sonraki lastikleri biraz daha kontrollü alabilirim) ancak tahta konusunda tavsiyenizi almak isterim. Aklımdakiler aşağıdaki tahtalardan biri Nittaku Violin Carbon Butterfly Timo Boll ALC Butterfly Viscaria Donic Original True Carbon Ya da başka önerilere de açığım. Yukarıda yazdıklarım dışında oyun stili olarak masaya yakın ya da orta mesafeden hızlı topspin oynamaya çalışıyorum genelde. Forumda biraz araştırmaya çalıştım ancak çok bilgi bulamadım bu tahtalar için.

Hoşbulduk Saadettin abi

Hoşbulduk. Sanırım Ankara buluşmasını yapalı 17 sene oldu.

Merhabalar, Ben forumun eski üyelerinden Arno. 15 sene aradan sonra tekrar masa tenisi oynamaya başladım. Bu süreçte bizim üyelikler silinmiş, bi gergely vardı Saadettin abiden aldığım onu da bulamıyorum. Herkese tekrardan selamlar, umarım yeni buluşmalarda görüşürüz