PingPongMan

Ertan Bey, bence önde değil de arkada olabilir bu; önü bence hiç değiştirmeyelim, benim fikrim... @Simurg dediğin gibi, ön ve arka tamamen dolsun diye söylemedim, daha dolu gözükür, daha okunaklı olur ve üstte bir sıra olcağına, üç sırada daha büyük puntoyla, alan daha güzel kullanılabilir düşüncesiyle söyledim... Ping

ben hala daha sırta yazılacak yazının altalta yazılmasını öneriyorum: www masatenisi org şeklinde Sebepleri: 1) "masatenisi.org" yazısı tek satırda daha çok yer kaplıyor; bir omuzdan digerine okunması zor olabilir. 2) "masatenisi.org" yazısının, bu şekliyle ne anlama geldiğini anlayamayan çıkabilir. halbuki "www" konulduğu zaman onun internette birşey olduğunu anlayacaklardır. 3) altalta yazılırsa daha büyük punto seçebilmek mümkün olduğundan daha okunaklı olur; ayrıca, tişörtün sırtı böylece daha çok dolmuş olur. selamlar Ping the t-shirt designer Pong p.s. çince/japonca karakterli yazıların okunması hele daha da zor.

Benim bu canlı sohbet konusuyla ilgili bir önerim olacak. herkes, canlı sohbete gelinmediği konusunda şikayetçi. ancak, bu, kimin ne zaman forum sayfasına girdiğini sürekli olarak takip etmek gerektirdiğinden mümkün olan birşey değil doğal olarak. herkes her zaman internete bağlı değil çünkü... bu nedenle ben diyorum ki: haftanın belli günü/günleri belli saatler arası canlı sohbet saatleri olsun ve gelebilen herkes doğrudan sohbet ortamına girsin, orada beklesin. bu saatleri belirlerken de, mümkün olduğunca çok üyenin katılabileceği saatler olması dikkate alınırsa, katılımın azami sayıyla gerçekleşmesi yönünde bir önlem olur. (Almanya, Japonya, İngiltere dikkate alınarak nasıl olacak bu iş bilmiyorum ama ) ilk öneriyi ben yapıyorum: her hafta pazartesi gecesi, Türkiye saati ile 22:00-23:00 arası. böylelikle, hafta sonu yapılan maçlar, futbol vs. gibi şeyler üzerine de konuşulabilir. hem de pazartesi haftanın en az başka işlere ayrılan günü. Ping the suggestor Pong P.S. bu konu daha önce konuşulduysa kusura bakmayın...

Davetin için teşekkürler (hayret daveti daha önce niye görmemişim anlamadım). elbette ben de böyle bir organizasyona katılmak isterim, ancak 2004 Haziran ayı zor; ben de izinimi Ağustos ortası Eylül başı gibi kullanacağım ama İstanbul ve Ankara bu sene zor. yine çok zor olmakla beraber, İzmir'de düzenlenecek bir etkinliğe katılabilirim. gerçi o sıcaklarda ne etkinlik olur ama haa bırakın masa tenisi oynamayı, normal hareketler bile zor geliyor bana sıcaklarda... yine de belli olmaz, tarihler bir belli olsun, elimden geldiğince izin programına dahil etmeye çalışırım. Ping the tournament chaser Pong

@Kaisersoze (bu isim nerde geçiyordu ya ) şimdi, bizim gençler takımı, bu sene kendi liglerinde şampiyon oldu. 1 numaralı çocuk bütün sezon boyunca ya bir ya iki maç kaybetti... önümüzdeki sezon büyüklerde oynamak zorunda ve kendi düşüncesine göre ve tekniğine bakacak olursan birinci takımda altta veya ikinci takımda üstte oynamak istiyor, oynayabilir. geçen Cuma kendi aramızdaki turnuvada ön eleme gurubunda herkes herkese karşı oynadı ve bu çocuk 16 setten sadece ikisini kazanabildi, hiçbir maçı kazanamadı, rahat yenerim diye düşündüğü adamlara bile yenildi. ancak, kendisine ne zamandır anlatmak istediğim birşeyi anlamasına vesile oldu bu maçlar: standart antrenmanlar ve maçlarda oynadıkları oyun (ve sergilediklerini sandıkları performans) esasen, yıllardır yamuk da olsa masanın karşısına topu bir şekilde daha iyi atma konusunda beceri gösteren daha doğrusu bu konuda belirli bir sabıra ve tecrübeye sahip oyuncular karşısında hiç de etkili ve yeterli değil. bunu anladığı anda başarılı olabilecek, bence... ben de vakti zamanında böyle çok maç kaybettim; 18 yaşındayken, daha raket bile tutamayan (öyle sandığımız) bir dedeye, kazanırken kaybettiğim maç hala aklımda . şimdi düşünüyorum da, şu andaki sabırım ve sakinliğim, ayrıca, şu son iki-üç yıldır oynadığım maçlarda karşılaştığım rakiplerin çeşitliliği yüzünden kazandığım, değişik stillere karşı oynayabilme tecrübesi o zamanlar bende olsaydı, kaybetmeyecektim tabii. bu nedenle, nacizane şu tavsiyelerim olacak: - Tufan'ın da değindiği gibi, antrenman partnerinizi sık sık değiştirin, sabit biriyle oynamayın, mümkün olduğunca farklı stillerle antrenman ve maç yapın (misal, kahvelerde oynayan bazı gençler bile çok enteresan antrenmanlar verebilir size), eğer değişik partner bulmakta zorlanıyorsanız, bazı antrenmanlarda siz farklı lastikler ve oyun stilleri ile oynayarak bu konudaki eksikliği gidermeye çalışın; özellikle tırtıklı, anti vs. lastiklerle birbirinize antrenman verin. - maçlarda sakin ve sabırlı olun; kendi oyununuzu ortaya koyun; rakip size değil, siz rakibinize oyununuzu kabul ettirmeye çalışın; kaybedilen bir setten sonra, oyunu ve rakibinizi analiz edip yeni taktik deneyin. - normalde işe yarayan vuruşlarınızın işe yaramadığını gördüğünüz anda daha fazla ısrar etmeyin, başka vuruşlar deneyin; rakibinizin hata yapmasını bekleyin ve sağlayın; bu konuda sabırlı olun, heyecana kapılmayın, moralinizi bozmadan oynamaya devam edin. - en önemlisi, rakibinizin tekniğine bakıp onu küçümsemeyin (tersi de geçerli, gözünüzde gereksiz yere büyütmeyin). - yine de yenilirseniz, rakibi tebrik etmeyi unutmayın ama maçı orada unutun; daha sonraki maçlara konsantre olun; kaybettiğiniz maçın analizini daha sonra sakin kafayla yapın. sporda yenmek de var yenilmek de, yenilmeyi de öğrenmek gerek... belki de bunları zaten yapıyorsun(uz)dur. o zaman diğer arkadaşlara bir faidemiz olmuştur umarım. Ping the advisor Pong

yeni sohbet ortamı çok iyi olmuş; ortama girince, sanki terminatör filmindeymişin gibi hissediyorsun kendini : ayrıca özellikleri açısından da seçeneği bol; hatta sesli sohbet imkanı da var galiba... teşekkürler Ertan Bey.... Ping the fast chatter Pong

vaaay, demek Hakan abi ile Aydemir abi hala faaller. Hakan abi hep İzmir şampiyonu idi. ben, o zamanlar Tuborg genç bayanlarda oynayan okul arkadaşlarımla, Tuborg'un salonuna antrenmana gider onları seyreder bazen de oynardık. Nejat (Özişbakan) abinin yanısıra onlar da antrenörümüz sayılırlar. Gürcan ile yenileri çıkaramadım... bir de İzmirspor oyuncu-antrenörü Aynur (soyadını tam hatırlıyamadım) ile Kunta Gökhan vardı, doğal yetenek; onlar da hala oynuyorlar de bari de tam olsun... :gulumse: iyi gene de fena değilmiş, o kadar kurum takımı varsa ve her hafta maçlar yapılıyorsa... teşekkürler Yan... Ping the smiling Pong

@eque hangi kulüpler ve hangi müesseseler olduğunu biliyorsan yazabilir misin? ayrıca, oyunculardan, özellikle de eski milli ve yaşları 35-40 arası olanlardan ismini bildiklerini de yazabilirsen memnun olurum... ben de eskiden, yani 20 yıl kadar önce İzmir'de oynuyordum. o zamanlar: Tuborg, İzmirspor, Karşıyaka gibi kulüpler gerçekten faaldiler ve İzmir, liselerde, hep üst sıralarda dereceler elde ederdi. özellikle izmirspor'un spor salonu ve lokalinin olduğu binanın bir katı tamamen masa tenisi masasıyla kaplıydı, herhalde 30-40 masa falan vardı orada... Tuborg, büyüklerde ve genç bayanlarda hep şampiyondu. Masa tenisinin, şimdilerde, İzmir gibi bir yerde bu kadar geri kalmış olması üzücü tabii... : Teşekkürler selamlar Ping the nostalgic Pong

Herkesin bayramını kutlarım! Nice 19 Mayıs'lara... Ping

sriver bir yerde 20 iken gidip 30'a almak istiyorsan , buyur, kimsenin seni tuttuğu yok... böylelikle ucuzluk bir lastik almamış olursun. ancak, karşındakine "bak bu 30'luk sriver haaa, öyle ucuzluk falan değil" dersen, sana ne gözle bakarlar bilemem artıkın.. Ping the enjoying this thread Pong

bizim kulüpte iki kişi daha oynuyor re-impact ile, onların isimlerini vereyim diyecem ama... re-impactler zaten cilalı, daha doğrusu, mühürlenmiş ("blade sealing" yapılmış) olarak geliyor. ben hiç sorunsuz lastikleri yapıştırıp, maçtan veya antrenmandan sonra da "cırt" diye söküyorum. tabii ki, prensip olarak geçerli; ancak yok ben illa da bu lastikten başkasıyla oynayamıyorum diyorsanız bilemem... şunu söyleyebilirim: piyasadaki çoğu lastik birbirinin aynı veya çok benzeri. ör. sriver, rapid, mark V falan bunlar klasik lastikler, hemen hemen aynı özellikler... ayrıca, lastikleri zamkladığında zaten zamksız halindeki orijinal özelliklerini değiştirmiş oluyorsun. zamklamaya göre, lastikler birbirlerine daha da benzer hale gelebiliyor... evet, karar verdim, bundan sonra bu tür lastiklerden hangisi kampanyada ve en ucuza satılıyorsa ondan alacağım. artık lastiklere "innovation" parası vermeye paydos, benden... size de tavsiye ederim... Ping the rebate chaser Pong

Sayın Arkadaşlar, re-impact'i hangi ünlüler oynuyor sorusu, bu akşam, her yıl düzenlediğimiz kulüp içi şampiyonamızda yanıtını buldu: tabii ki ben re-impact'in gücünü acımasızca gösterdim onlara ve kupayı eve getirdim hehe... hem de zamkım etkisini falan kaybetmişti, yarı final ve final maçlarını yeniden zamklamadan oynayıp kazandım... ve bu gidişle, 4MD spezial ile herhalde zamklamadan oynayacağım... geçen sene yarı finalde, "master chack"in azizliği nedeniyle kaybettiğim takım arkadaşımı (ki kendisi yılların değişmez şampiyonudur) bu sene finalde, hem de 3:0'la geçerek ünüme "re-impact" oynayan bir ünlü olarak ün kattım... neyse bu kadar böbürlenme yeter... burası sohbet forumu olduğu için, sohbet nitelikli sorular tamam da, teknik özellikler gösteren soruların yanıtlarını ben, ekipman forumundaki "re-impact" başlığı altında veriyorum, duyurulur... Dadana, senin en son mesajının sonlarındaki sorular bu kategoriye giriyor, yanıtlar öbür tarafta. Ping the right forum chooser Pong P.S. evet, şu anda iki tarafta Revolution Glue 1,8 oynuyorum, daha önce yazmıştım zaten... iki hafta oldu lastikleri takalı ama üstleri sanki 6 aylık gibi gözüküyor bile... ama oyun özelliklerine etkisi yokmuş bu görüntünün güya, ben de açıkçası şimdilik bir kötüleşme hissetmedim. bundan sonra, birbirine benzer lastiklerden hangisini ucuza bulursam onunla oynayacağım, böyle bir karar aldım, çünkü, lastiklere en fazla 1 saatte alıştığımı anladım, asıl önemli olan tahta...

bende de hata mesajı verdi... Ping

bence de öyle... zaten bu neubauer special tahtanın T1 ile T3 arası birşey olduğunu okumuştum. yani re-impact olarak bir muadili veya ona yakın özellikte olanı vardır... Ping

Tsu, bu durumda en çok senin bir re-impact denemen lazım, özellikle de F MA1 aklıma geliyor... ancak o zaman en fazla 1,8 mm bir lastikle etkili loop nasıl oluyor, looplarda ve bloklarda "çat, çat" sanki tahta kırıkmış gibi ses nasıl çıkıyor ve tahta sana nasıl güvenli bir feedback veriyor anlayabilirsin... 2,6 mm süngerli lastikle neyi nasıl hissediyorsun, herhalde kolun çıkıyordur tahtayı hissedecem diye Ping the recommender Pong

yok yok, ısrar etmeyin, benden isim çıkmaz, en azından şu an için öyle... biraz daha delil elde edeyim, doğru olduğuna ve açıklandığında ilgili kişileri zor durumda bırakmayacağına kani olayım (bu kaynak olabilir, oynayan oyuncu olabilir) o zaman açıklarım... siz en iyisi, ünlü oyunculardan bağımsız olarak "re-impact" alıp almayacağınıza karar verin... birgün oyuncunun ismi açıklandığında, "hah işte bu benim yıllar önce keşfettiğim ve oynadığım tahtalardan oynuyor" deyip böbürlenirsiniz, fena mı.... Ping the reticent Pong

Ertan Bey, ellerinize sağlık. ben de 1 veya 2 diyorum. selamlar Ping

hahaha, yemezler, dolduruşa gelmiiiyciiiiiiiiiiiim. sizi gidi tilkiler sizi... ama ben televoleci olmadığımdan, böyle ortaya atılan söylentilerde geçen isimleri, % 100 doğruluğuna kani olmadan vermem. bu durumda da öyle. bu söylentilerde adı geçen oyuncuların "re-impact" oynadıkları yolunda % 100 kanıt olması, yani ya benim bizzat görmüş olmam ya da onların kendi ağzından duymuş olmam lazım, ki ikinci şık bile tehlikeli sonra inkar edilebilir çünkü. daha önce bir kez, Jörg Rosskopf'un aslında başka bir tahta oynadığını yazmıştım, çünkü bunu kendisi bizzat, üstelik yazılı basında çıkan bir röportajında ifade etmişti. ayrıca, bir tahtayı veya başka bir ekipmanı bir ünlü oyuncu oynuyor diye almak veya oynuyor olmak bana hiç enteresan gelmedi şimdiye kadar. yani ben "re-impact" tahtayı gördüğümde, tam tersine, özellikle üzerinde ünlü bir isim yazmayan tahta olmasından dolayı tercih ettim. daha önce de yazdığım gibi, üst düzey oyuncular, ellerinde lastiksiz bir sunta ile bile beni rahat yenebilirler. onun için herhangibir tahtanın üzerinde onların isimlerinin yazılı olması ya da bir tahtayla oynuyor olmaları benim de o tahtayla oynarsam onlar kadar iyi oynayabileceğim anlamına kesinlikle gelmeyeceği gibi satınalma konusunda da benim kararıma etki yapmaz. ama kime diyorum ki bunları, hehe Ping the correct Pong

Konu başka yöne gittiğine göre ben de yazayım bari. neden yurtdışına siparişleri topluca vermiyorsunuz. örneğin, her ay kim ne alacaksa bildirir, ay sonunda birisi topluca siparişi verir. böylece, yüksek tutarda siparişlerde % 20'leri bulan indirimlerden yararlanabilirsiniz. hatta bunu daha da ileri götürürsek, forum üyeleri arasında bir nevi kooperatif gibi birşey kurulabilir; bu da üyelerin siparişlerini biriktirir ve belli dönemlerde, dışarıdan anlaştığı bir satıcıdan tedarik ederek üyelere ulaştırır. aynı şehirlerde, özellikle, büyük şehirlerde kolaylıkla yapılabilir birşey bu. bu fikir için ücret istemez, foruma hediyem olsun... Ping

Arno 13 Ping

Fiyatta anlaşırız sorun değil de, bunu " (legal :gulumse: ) zamklama yöntemleri" diye ayrı bir başlık altında konuşalım derim ben... sen ne dersin? Ping

Tango Metallic artık Joola'nın programında olmamakla beraber, şunu söyleyebilirim: tangoların (ve benzer "tensor" teknikli lastiklerin) en kötü özelliği, lastik yüzeylerinin hemen okside olması... oyun özelliklerini pek etkilemediğini söyleseler de, psikolojik olarak etkilediğini gözardı etmemek gerek. bu nedenle, Joola, tango metallic modelini, tango extrem modelinin lastiğini metallic bir görüntü sağlayan birtakım maddeler karıştırarak yüzeydeki oksidasyon sorununu aşmak üzere üretmişti. ayrıca tango metallic zamklamaya daha uygun bir lastik idi. esasen "tensor" lastikler de "high tension"lar gibi "zamklanmış" özellikleri taşıyor. bu nedenle de zamklanmaları önerilmiyor. ancak, firmalar, illa da zamklayacam diyen oyuncu taifesi ile başa çıkamadığından, zamklamaya uygun olan dayanıklı versiyonları piyasaya sürüyorlar. bunun ilk örneği, andro "revolution glue". Tango Metallic öldü yaşasın Tango Titan 3.0! bkz. http://www.joola.de/en/produkte/home.htm bu Tango Titan da, tamamen zamklamaya yönelik olarak üretilmiş bir "tensor" lastik. ancak çok daha sert. zaten andro revolution = tango, revolution fire = tango extrem olduğundan, tahminimce revolution glue = tango titan. ben şu anda revolution glue'nun artık üretilmeyen 42 shore versiyonunu oynuyorum. ilk yapıştırdığımda pek verim alamamıştım (ki normal), ancak, geçen cumartesi değişik bir metodla yapıştırdım ve bu sefer süper oldu. tüm vuruşlar harikaydı, rüya gibi... selamlar Ping

Sayın Forum Üyeleri, Arkadaşlar, ne zamandır yazacaktım, kafama takılıp duruyor... mesele: "tırtıl" mı "tırtık" mı meselesi... şimdi elbette biz ne olduğunu anlıyoruz. ama yeni arkadaşların kafası karışmasın diye, bir de forum olarak bilgilerin ve kullanılan terimlerin doğru olması konusunda bir nevi sorumluluk üstlenilmiş de olunduğundan, bence şu işin adını koyalım. bence, uzun tırtıl aşağıda ekli resimdeki olan vatandaş. Lastik için ise "tırtık" denilmesi doğru gibi geliyor bana... yani: düz olmayan, pütürleri olan, tırtıkları olan anlamında. Ertan Bey, siz ne dersiniz? Türkiye'de belki masa tenisi camiasında yerleşmiş bir terim olabilir. ancak Türkiye'de birçok alanda birçok terim yanlış yerleşiyor. görüşlerinizi bekliyorum. bu vesileyle herkese iyi hafta sonları. ben bu hafta sonu gene yokum, biliyorsunuz re-impact turnuvası muhabbeti... pazar akşamı görüşürüz... selamlar Ping

bu spintech dynasty platinum'un başka marka bir lastikle aynı lastik olması kuvvetle muhtemel. böyle bir his var içimde. asıl "visiteyic" ile aynı lastik çıkarsa o zaman çok.... neyse söylemeye dilim varmıyor ping

bu senin yaptığına oyunbozanlık derler şurda hafif yolumuzu bulacaktık... oje asetonu zayıf kalır; saf aseton alın, eczanelerde vardır. suluboya fırçasının yuvarlak olanını değil yassı olanını tercih edin, fazla enli olmasın, 1 cm. falan yeter. Ping @Arsun enteresan olan şey nerdeyse tıpatıp aynı şeyleri yapmışız... ilkönce hatunun ojesi falan. ben fincan yerine minik, çukur reçel tabakları kullanmıştım... hehe... ancak fırçasına dokunmak hiç aklıma gelmedi, boşanma sebebi olurdu herhalde. :))