PingPongMan

robot satın almadan önce bir de şuraya gözatmakta fayda var: http://www.tt-roboter.de/ selamlar Ping

hahaaha, yemezler... başkalarını kandırabilirsiniz ama beni aslaaaaa. almiyciiiim G2, dayaniiciiiiiiiiiiim. Cermet'imin üzerine lastik koklamiyciiiiiiiim. Ping the loyal Pong

bu tahta da diğer tahtalar gibi kendiliğinden oynamıyor tabii. ayrıca, re-impact'lerde iki taraftaki lastiklerin birbirlerine uyumlu olması en önemli şartlardan biri. tahtanın bir yüzündeki lastiğin diğer yüzündeki lastiğin özelliklerini kötü yönde etkileyebileceği bilinen bir olgu. re-impact tahtalar, diğer tahtalara göre rakette daha etkin bir rol oynadığı için onlarda lastik uyumu daha da ön plana çıkıyor. ör. bir tarafta ağır bir max. lastik oynadığınızda diğer taraftaki uzun tırtıktan hayır beklemeyin hele ox ise... Ertan Bey, V-Stage işte size bu hain oyunu oynamış bulunuyor... sizin kısa tırtıkı bastırmış oldu... Cermeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeet de Cermeeeeeeeeeeeeet Ping

ellerine sağlık, Simurg... "www.masatenis.org"un yazılışı konusunda benim oyum: 1. alternatif. ancak, "masa" ile "tenisi"nin de altalta olmaları kafa karıştırır mı diye endişem var... sanki yanyana olsa daha bir anlaşılır gibi olacak... ne dersiniz? Ping

ya, merak ettim de, senin almak istemediğin birşey var mı? Ping

sanırım Dadanagast da onu kastetmişti zaten. özel mesaj yani... yanılıyor muyum? Ping

masalar arasında kesinlikle hissedilir derecede fark var. örneğin: bazı masalar yavaş, bazıları çok spin yiyor; joola masalar (2000/3000) hız ve spin konusunda en ideal olanlar; bizim masalar Imperial, rakip oyuncular masaların çok hızlı olduğunu söylüyorlar, bize mesela normal geliyor... beni hızı, falsodan etkilenmesinden ziyade en çok, masada değişik zıplamaya yolaçan bozukluklar varsa onlar mahvediyor. bazı masalarda bazı noktalarda top normal zıplamıyor, düşüveriyor ya, böyle raketinin altından geçiyor, işte o zaman masayı hemen marangoza teslim edip güzel bir dolap yapılmasını istemek geçiyor içimden... Ping

neos sound ve tacky yumuşak lastikli lastikler, bryce fx de öyle. magnanın hızına ulaşamazlar. bryce kadar iyi ve hızlı olan bir lastik de (pek bilinmeyebilir) Juic Varites... bunu bryce alternatifi olarak kullanan çok, spini konusunu bilmiyorum ama... ayrıca bir de yeni bir lastik çıkmış, bu da çok accaayipmiş diyorlar (şaka değil ha, gerçek): Ping

ben didiydim: Cermeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeet :))) Ping

Butterfly: Bryce, Sriver G2, Stiga: Neos, Andro: Revolution C.O.R, Revolution Fire Donic: Desto F1, Selamlar Ping

hangi "revolution" bu? andro'nunkiler mi? onlarsa, onlar 1 Temmuz 2004'ten itibaren geçerli listede varlar da. Ping

birinci öneriye ben de katılıyorum, illa siyah olmak zorunda değil, şöyle güzel bir lacivert üzerine güzel bir sarı baskı yapıldı mı (ya da tersi), Türkiye'de en çok okunan tişört olacaktır, bak demedi demeyin... ikinciye katılamıyorum, çünkü, günlük hayatta arkasında internet adresi yazan bir tişörtle dolaşma konusu doğacak, bilmem ne derece giyilir gezilir... hele lacoste gibi olursa... ben yakasız olması taraftarıyım. Simurg doğru söylüyor, Ertan Bey'in hazırladığı desen logo olamayabilir. ancak ondan esinlenilerek, www.masatenisi.org logosunun yanına ufak bir şekil ilave edilebilir... bence tasarımcılar bu konuya bir el atmalılar... Ping

selamlar, t-shirt önde logo, arkada site adresi şeklinde gayet iyi olur, bence de. benim önerim, arkadaki yazıyı altalta yazmak, böylece hem yeterince büyük yazılabilir, hem de daha rahat okunur, arka yüzey iyi kullanılmış olur. şu şekilde: www masatenisi org (ortalanmış olarak tabii) ayrıca, logodaki raket kırmızı olabilecek mi? sanki sorun olabilirmiş gibi geliyor bana... en azından fiyatı etkileyen bir unsur olur... Ping

heyecandandır, yeni raket insanı heyecanlandırır... yeni aşk gibidir insanın eli titrer, elinin kontrolunu sağlayamaz, sağa sola kontrolsuz hareketler yapar... hayırlı olsun, ne diyeyim, iyi kombinasyon, elinde paralansın... bu durumda benim def--- (triple minus) tahta almam gerektiği sonucu ortaya çıkıyor. ne kadar antrenman yaptığımı matematiği iyi olanlar hesaplasın artık. : Ping

iki gündür panik olmuştum, şükür kavuşturana... bu kadar kısa sürede bu değişikliği de gerçekleştirdiğiniz için ayrıca tebrik ve teşekkür... "foruma davet etme" özelliği ne gibi bir ek yük getirmişti bilemiyorum ama esasen, bu özellik olmasa da, forum üyeleri, çağırmak istediklerini, bir şekilde haberdar edebilirler. bu iş için ekstra forumun kullanılmasına, gerçekten ek yük getiriyorsa, gerek yok bence. yük getirmiyorsa, olsa da olur olmasa da; önemli olan, forum üyelerinin, masa tenisiyle ilgili kimseleri foruma çağırma hususunu her ortamda akıllarında bulundurmalarıdır. selamlar PingPongMan

Sevgili Dadanagast, ben lastiği hafif ıslak yapıştırıyorum, lastiğin kenarlarının--başta--iyi yapışmama sorunu bu yüzden... lastik yapıştırma mevzusuna sonra gireriz... çok uzun çooooooooooooook. eee, alacaksın o zaman... sadece bir taraf için tabii, iki tarafı 1 dakika... :))) Ping

bence de... elinize sağlık... ayrıca, kontrol konusunda burada herkese görev düşüyor. bu özelliğin istismar edilmesine kimse izin vermemeli bence. herkes, resim yükleme özelliğini gerekli olduğunda kullanacaktır... buradaki herkes o bilince sahip diye düşünüyorum... yine, bana kalırsa, server kapasitesini zora sokmamak için, belirli bir süre sonra, yüklenen resimlerin, yükleyenler tarafından silinmesini öneriyorum... bunun için bir süre kararlaştırırsak, bunu da forum kurallarına eklersek, herkes bilir ve ona göre davranır, tartışmalara da mahal kalmaz... bu süre içinde gören görür, gerekirse kendi bilgisayarına yükler... ne dersiniz? (sorum herkese) tekrar teşekkürler. PingPongMan

evet, mevcut, ve ben bizzat kullanıyorum, yeni bir lastiği düzgün bir biçimde kesmek, biraz alıştıktan sonra, en fazla 30 saniye sürüyor... @Arsun hem de acele etmeden sakin ve sabırlı bir biçimde 30 saniye sürüyor. kuzenim ne yazık ki Türkiye'de değil... ben de değilim... ( biley makinası tabii ki zorunluluk değil... ben vakti zamanında bir iş için lazım olur diye almıştım. ilk aklıma gelen lastik kenarı düzeltme işi oldu :)) hepinize bir tüyo (ücretsiz): evde veya herhangi bir arkadaşında elektirikli matkabı olan birisi bu işi, matkap ucuna yuvarlak zımpara modulunu takarak çok rahat hem de çok daha ucuza halledebilir... masa tenisi malzemeleri satanların çoğu bu müşterilere raketleri bu şekilde hazırlıyor zaten... yalnız, matkabı veya biley makinasını kullanırken dikkatli olun, çok ince çalışmak gerekiyor; tahtayı bi kaptırdınız mı, kötü valla... yani aletin tahtaya değmemesi lazım, lastik bazında çalışın... böyle bir alet olsaydı, tüm masa tenisi dükkanlarında olurdu otomatikman, ayrıca bende de olurdu doğal olarak :)) benim bildiğim kadarıyla, masa tenisi malzemeleri satan ayrıca sipariş üzerine günde yüzlerce raket hazırlayan büyük dükkanlarda bile böyle birşey yok, ama olması iyi olurdu. böyle bir alet en iyi "lazer" ile çalışırdı... :)) tahtayı koyuyorsun aletin içine, hangi lastikleri istediğini söylüyorsun, 2 dakika sonra kesilmiş, yapıştırılmış kenarı bantlanmış olarak geri veriyor... hatta istersen hızlı zamkla, kaç kat istersen o kadar zamklanmış olarak hazırlıyor; o zaman biraz daha uzun sürüyor işlem... hehe fantaaaaazinin sonu yok... Ping P.S. bu arada ben bu mesajı yazmaya başladığımda saat 2:30'du. şimdi 7:45. arada hafif uyumuşum galiba.

evet şimdi aklıma geldi 4. sebep, aslında en önemlisi: 4) taze yapıştırılan lastiğin kenarlarının tahtadan kalkmasını, lastiğin açılmasını önlüyor...

Sayın Forum Üyeleri, hiçbir fedakarlıktan kaçınmayarak aradım ve internette sözkonusu makasın resmini buldum. buyrun size linki: http://www.jbrauchli.ch/images/Messer/Schreren/s5.jpg benim kullandığım da aynen bu işte... fazla büyük birşey değil bu, normal bir kırtasiye makası kadar... 13-15 cm boyunda... ayrıca tüm zorluklara karşın yine üstün bir hizmet anlayışı içinde size bıçak bileyicisinin resmini de buldum. o da burda: http://images-eu.amazon.com/images/P/B0000...03.LZZZZZZZ.jpg daha ne yapayım artık... antrenmana gitmem lazım, görüşürüz... PingPongMan

Ertan Bey, diğer bir forumda mevzu olması nedeniyle burada bir tartışma açılmasını önermeniz üzerine nacizane ben başlatıyorum tartışmayı. Bazı mesajlarda, bahsedilen bir nesnenin resmi, konunun anlatılmasına destek olması açısından gerekebiliyor. Böylece betimlenmek istenen şey, konuyla ilgilenenlere daha sağlıklı iletilebiliyor. Elbette, "server"deki alanın kısıtlı olması bir sorun. Ancak, mesaj ve/veya konu başlığı başına belirli bir sayı ve dosya (resim) büyüklüğü sınırları getirilerek ve hatta, örneğin 1 hafta/ay gibi belirli bir süre sonra manuel veya kendiliğinden silinmesi şartı da konularak, resim yüklenmesi özelliğinin açılmasını öneriyorum ben... Teknik ayrıntıları siz daha iyi bildiğiniz için kurallarını açık açık koyun, hatta bir deneme süresi de koyabilir ve işler umduğunuz gibi gitmez ise bu özelliği tekrar kaldırabilirsiniz... başka önerileri olan arkadaşlar da yazsınlar lütfen.... selamlar PingPongMan

biz, bazı masa tenisçiler normal değiliz zaten... bazan masa tenisi oynayacağım diye yaptığım şeylere düşünüyorum da, dışardan gören varsa bana kesin deli damgası vuruyordur diyorum. hele zamklama işlemi tam bir "rituel" haline geldi artık... ama bir de biriken zamkın lastikten temizlenmesi işi var ki... bunu da başka bir gün anlatırım. uzun mevzu... bu arada, halı makasından halı makasına fark var... yani ev tezgahlarında falan kullanılan bazı makaslar var ki, na böyle, heyvan gibi, afedersiniz. yanlış makas falan almayın, o yüzden şu foto olayına bir çözüm getirene kadar bekleyin. benim kuzenim halı döşemecisinde çalışıyor, onda gördüm ben, kaptım makası. sonra bana yepyenisini getirdi. o zaman anladım ben aslında lastik kesmenin bir sanat olabileceğini... ;) yoksa eskisi işe yaramamıştı pek... 11 mm gene iyi, orta kalınlıkta sayılır, 13 mm hatta 17 mm olanları var... bu tahta konusuna da başka zaman gireriz, çooooooook uzun mevzu. bildiğiniz tahtalara hiç mi hiç benzemiyor diyeyim ve böylece biraz merakınızı cezbedeyim... PingPongMan

Kali, Romen asıllı, Akdenizli sayılmaz... zaten o yüzden iyi oynuyor... yoksa Akdeniz taraflarından ne zaman masa tenisçi çıkmış... :)) şaka bir yana, onun oyununu ben de çok beğeniyorum, özellikle maç esnasında bir seri tutturdu mu, yakalayabilene aşkolsun. hele bekhend spinleri, bazı oyuncuların forhendlerinden daha etkili... ancak, ne yazık ki tersi de geçerli kendisi için... yani bi tutturamadı mı, oyun moyun kalmıyor... Yalnııııııııııııııız, masa tenisinde de herşey sadece güç, kuvvet ve hız ile hallolmuyor... işte o yüzden Waldner'e Mozart lakabı takılmış... şu anda eski başarılı günlerini aratıyor olsa da yaş olmuş 38 artık normal, geçen sene ayağı kırıldı, yeni toparlanıyor... ama hala seyrederken, yaptığı küçücük farklı bir hareket, attığı değişik bir servis bile insanı ona hayran bıraktırıyor. o kesinlikle bir dahi... onu seyretmek bir zevk; düşünün bir kere kaç yıldan beri var, kaç nesil değişti, masa tenisi kaç defa çehre değiştirdi, ama o hala en iyiler arasında... hatırlıyorum, ilk Avrupa şampiyonu olduğu zaman "ulan herif 17 yaşında Avrupa Şampiyonu oldu, ben daha bizim mahallede bile dereceye giremiyom" demiş idim kendi kendime... ama bu normaldi çünkü o zamanlar kendisini örnek aldığım kişi İzmir Tuborg'da oynayan Hakan abi idi... (tanıyan var mı bilmiyorum). çok düzgün ve temiz bir oyun stili vardı, tekniği süperdi. o dönemler büyüklerde hep İzmir şampiyonuydu... bir de İzmirsporlu "Kunta" Gökhan vardı, yıldız milli falan olmuştu, o zamanlar. aynı dönem sayılırız ama o gençler arasında en iyisiydi, doğal bir yetenekti... hiç çalışmazdı doğru düzgün ama bütün vuruşları en iyi o becerirdi... hey gidi günler hay... bence gelmiş geçmiş en başarılı masa tenisçi olan Waldner'den ben şahsen olimpiyatlarda bir sürpriz bekliyorum. tabii son anda bir maraz çıkmaz da katılırsa... ayrıca, yine eskilerden olacak, 1981 ve 1983 dünya şampiyonu Guo Yuehua'yı çok beğenirdim. Friendship 729 ile dünya şampiyonu olmuştu... servis atarken topu 2-3 metre fırlatır, bu arada aşağıda raketi olmadık şekilde oynatır, rakip ona bakarken de servisini atar sayıyı alırdı. servis hata kaza karşılanabilirse de üçüncü top mutlak sayı olurdu... 1984 yılında avrupa karmasına karşı yaptığı maçları seyrettiydim. sırasıyla, Stellang Bengston, Georg Böhm ve Desmond Douglas gibi o zamanın en iyi Avrupa'lılarını rezil etmişti. PingPongMan

benim sadece tahta 11 mm :B:, lastiklerle beraber 15 mm, yine de lastiklerin de tamamını kapatacak şekilde--yanyana iki--bant yapıyorum, çünkü: 1) tahtayı ve lastikleri olası kenar çarpmalarında koruyor (benim tahta Balsa olduğu için çok naziktir kendileri) 2) zamklandıklarında, tahtadan taşan lastikleri örttüğü için, lastiklerin tekrar kestirilmesi sorununu kaldırıyor, 3) süngerdeki zamkın etkisinin uzamasını sağlıyor (zamk içindeki uçucu maddeler hemen uçamadığı için; tamam bu biraz uç bir sebep olabilir ama hiç etkisi yok diyemezsiniz) 4) bu sebep şimdilik aklıma gelmiyor, gelince yazarım :)) 5) görüntü olarak daha güzel bence... (werner bile bant yapıştırıyor, dikkatinizi çekerim) bir bant yaklaşık 2-3 ay gittiğinden çok masraflı birşey de değil; genelde lastikleri yenilediğim zaman yeni bir bant takıyorum... PingPongMan P.S. şu, foruma resim yükleme (link belirtme dışında, doğrudan yükleme) meselesini biri bana anlatabilirse halı makası ve biley makinasının resimlerini yüklemeye çalışacağım...

Herkesin 23 Nisan Bayramı kutlu olsun! PingPongMan