Hakan KIRIK

Gökhan bey, Mehmet bey bir ara farklı malzeme denemesi yapıyordu, o yenilgiler bu yüzden oldu herhalde. Son maçlara bakarsanız eski gücü devam ediyor...

Emre bey, ben normal ölçekli fitnes salonlarından bahsediyorum. Mesela bana çok yakın bir yerin örneğini vereyim. Alanları en fazla 4 masalık ama içeride her zaman 20 kişi rahat oluyor ve gidenler yarım saat bisiklet, yarım saat koşu bandı vs... yapıp çıkıyorlar. Şimdi bir yatırımcı 4 masa alıp en fazla 10-15 kişiye mi salonu açar yoksa fitnes malzemelerini koyup en az 30-40 kişiye mi? Tabi sizin bahsettiğiniz yerlerin yelpazesi ve yatırımı çok geniş. Üye sayısı kurtarıyor onları herhalde. Bu arada 12 saat spor, maşallah yani.... Ayrıca koskoca İstanbul'da bilindik 3-4 tane masa tenisi salonu var. Herhalde 100 TL de yapsalar üye sayıları pek değişmez...

Masa tenisi maalesef böyle bir spor. Bahsettiğiniz o derneklerin bir masa için ayırdıklara alana fitnes merkezi belki 10 tane koşu bandı veya bisiklet sığdırıyordur. Masa tenisi oynayan birisi salona gidince en az 3-4 saat rahatlıkla kalıp antrenman veya maç yapabiliyor, fitnese giden ise belki ortalama 1 saat kalıyordur. Hem bu sebeplerden dolayı hem de ilgi yüzünden üye sayısı bakımından arada çok fark vardır. Bu yüzden o rakamları aşağıya çekmek kolay olmuyordur... Öğrenciler konusunda haklısınız, imkanları sonuna kadar zorlayıp bir şekilde ücretsiz veya çok düşük bir ücret karşılığında onlara salonları açmak lazım. Yoksa nasıl yaygınlaşacak bu spor? malzeme pahalı, salon pahalı..... Selamlar....

Merhaba Tolga bey , ben tavsiyede bulunamam da bulunacak arkadaşlar için soru sorayım: Eskiden nerede ve kimlerle iyi oynardınız? 2. el düşünür müydünüz? Nerede oturursunuz?

"Taşıma suyla değirmenin dönmeyeceği çok net görüldü." yazınızı okuyunca aklıma eskiden yapılan bir bilmece geldi: Taşıma su ile neden değirmen dönmez ? Cevap: Çünkü Tashımasu bir Japon'dur, yani bizim konumuza da uyan bir bilmece olmuş. Devşirme ile bu iş olmaz ama futbol, basketbol... vs. bakarsanız yakında Türk oyuncu kalmayacak.

güzelmiş videolar...

2:30 daki refleks vuruşa dikkat... Bir de pembe şorta !

Özcan 3 - Tahsin 1

Tamam o zaman, ben de genel olarak masa tenisini zannetmiştim. Turnuvadaki sonuçları kastetmiş arkadaş...

Teşekkür ederim.

Merhaba, benim kullacı adım: flashD.... Fakat Hakan KIRIK olarak ayarlamıştık bir ara. Bunu nereden yapabiliyoruz? Bazı tanıdıklar üye olurken garip bir kullanıcı ismi belirlemiş ve İsim SOYAD olarak görünmesini istiyor da... Teşekkürler

Evet , görsellik bakımından haklısınız. Zaten ralli yapılacak ortam yok, alan dar, tavan alçak. Hep böyle dar yerlerde maç yapmaya alıştığımız için de oyun şekli böyle oluyor. Ve bu şekilde tekniği, rallisi, görselliği iyi olan oyuncuları da yendiğimiz oluyor. Bu tek maça bakarak, bu iyi bu kötü demek hata oluyor, bunun farkına varsalar da konu kapansa....

Murat bey, doğru olsa "karşılığında hep beraber aranızda para toplayında bir hoca tutun,sizden cacık bile olmaz" lafı da denebilir. Bırakın Mustafa TEPE'yi, İlker'in maçlarına bakın : http://www.tt-rating.com/ttrating/oyuncuSonMaclar.aspx?oyuncuID=39 (son 50 yerine 200 yazıp GÖSTER tıklayın) Bakın İlker ciddi oynadığı zamanlar kimleri yenmiş. Şimdi İlker cacık bile değilse yendiği kişiler ne oluyor? Bunun cevabını bekliyorum ilgili kişilerden.

Sayın kingmeran, "Trabzonda masa tenisi çok geride" demişsiniz. Hangi şehirle kıyasladınız?

Mehmet bey, pişman değilim, aksine iyi oldu. Ayrıca Çağan'ın dediği gibi biraz da hareket kattık foruma. Siz İlker'e bakmayın, son 3-4 aydır en fazla 1-2 kez antrenmana gelmiştir. Bu sıralar masa tenisine çok uzakta... Ayıp olmasın diye katıldı bizim lige. Selamlar

Mehmet bey, uyarmadan mı sayı verdi? Ben turnuvada yoktum. Resmi hakem mi yönetiyor maçları artık?

Servis olayı tam bir facia zaten. Ben de uzun süre parmak ucunda tutulur da atılır havaya diye düşünüyordum da yanlış hatırlamıyorsam Çağan beni uyardı bir maçta sanki. "Avuç içinden atmıyorsun" abi dedi. FBVTT ye de ne zaman gitsem hakem olmamak için elimden geleni yapıyorum. Çünkü nerdeyse herkes faullü atıyor, ben de maçın gidişhattına bakıp, eğer faullü atan oyuncu önde ise mutlaka uyarıda bulunuyorum.

İzmit'i pek istememin en önemli sebebi şehrin bazı yerleri resmen gaz kokuyor. Hele Hasan Gemici salonunun orası özellikle (geçen sene de öyleydi, bu sene de). En son gittiğim salon (Atatürk) ise daha iyi durumda (koku bakımından). Hasan Gemici olmasın lütfen. Diğer yandan Melih arkadaşıımızla Sivas'da tanıştım, hatta aynı gruba düşmüştük. Ve bu işi çok iyi organize edeceğinden eminim.

Sevgili Çağan, ben o örneği verdim, çünkü doğru. ama yendi dye onun kadar iyi veya daha iyi olduğunu söylemedim. Sadece o kadar kötü olmadığını belirtmek istedim. İlker ile yaptığı maçın öncesinde oynadığı maçlara bakarsan ne demek istediğimi anlarsın. Ayrıca benim yazımdan alıntı yapılan o örneğe gelirsek. Ben onları 13-14 yaşlarında 2 genç arkadaşa yazmıştım. Şimdiden kendilerini Timo BOLL olarak gördüklerini algıladım ve hırslandırmak için yazdığım bir durumdur. Keşke biz de o yaşta oynasaydık ta birileri böyle eleştiri yapsaydı, ben şahsen daha iyi yapmaya çalışırdım. Eskiden biraz oynamış ama sonra 15 yıl rakete dokunmamış, sonra tekrar heveslenip 8 ay öncesine kadar Haldun Alagaş'ta en zayıf oyuncudan bile zar zor sayı alabilecek durumdan yıllarını kurumlar ligi, çeşitli turnuva ve şampiyonalara vermiş oyuncuları yenebilecek seviyeye yükselten adama da "boşuna zaman kaybediyorsun, bırak bu işleri" derseniz ben de gereken cevabı böyle veririm arkadaşlar ve siz naptınz? masa tenisine ne faydanız dokundu diye de sorarım... Selamlar, saygılar

bahsedilen yerin adresi : http://www.masatenisi-market.com/

Swan, Sevan'dan çok kuğuyu anımsatıyor her defasında. Kimleri yendiği ortada, yalan mı söyleyeceğim. Ortama ve rakibe göre oyun çok değişir. Gelin sizi de görelim, ondan sonra konuşalım. Ratinge üye değilsiniz ki son zamanlarda kiminle nasıl oynamışsınız bilemiyorum. Dün akşam da veteran derneğinden bir abimiz geldi , oynadı bizimle. Hatta en zayıf oyuncularımızın maçını izledi ve "en zayıfınız böylese, maşallah" dedi valla. Videoda gerçekten biraz olduğunda da acemi görünüyor nedense...

"spor olsun diye oynuyorlar ya da vakit geçirmek için oynuyorlar" ikisi de doğru. Maç içinde surat şekilden şekile girer, doğaldır. Ama öncesi ve sonrası her zaman çok eğlenceli geçiyor....

http://www.timtts.be/ buradan tek lastik alıyorum her defasında. Hiç bir sorun çıkmadı şimdiye kadar.

Scoreboard ilk fırsatta alacağız, para biriktiriyoruz.

Tişörtlere TT amblemini gerçekten hatırlamıyorum, istedim mi öyle bir şey? Listelerde (maç föylerinde ayrıca) isimlerin sonuna falan yazılsın diye bir talepte bulunmuştum sanki, maçları girerken yoksa çok zor oluyor aradan üyeleri ayıklamak....