Hakan KIRIK

Haldun Alagaş'ı mı kastettiniz? Navigasyon olayını bilmiyorum. Aynı binada; İBB Şehir Tiyatroları Ümraniye Sahnesi , biraz ilerde aynı sırada ise NETAŞ fabrikası var. link Not: araba ile gelenler kapalı otoparka arabasını bırakabilir, çıkışda masa tenisi fişini gösterene ücretizdir.

Evet, kesin olarak oradayız. Otobüs numarası 522. Ümraniye'de "Son Durak" adındaki duraktan sonraki durakta (okul durağı herhalde) inmelisiniz. Kime sorsanız sonrasında gösterir salonu. Son durak kafa karıştırmasın, bundan nerdeyse 15 yıl önce son duraktı. Pazar günleri salondaki kantin kapalı.

Mehmet bey, belirtilen yerde saat 14:00'de olmanız yeterli. Salona gidince masa tenisi salonunu (yetkili:Nurullah ÜNSALVER ) sorarsanız yardımcı olurlar. Pazar sabahı da bizim salona bekleriz (Ümraniye Haldun Alagaş ,saat :10:00)

Şu zamanda bile ancak 2-3 şehirde biraz yaygın bir spor bu. 90'lı yıllarda nasıldı tahmin edemiyorum. Durum böyle iken nasıl fabrika açılır ? Olsa olsa 2-3 kişilik atölyede el ile üretim yapıyorlardı herhalde....

Yarın sabah salon görevlilerine sorayım , ama bileceklerini pek zannetmiyorum.

Carrefour da çok uygun fiyata (3-5 TL idi ) var. Ben kullanıyorum , oldukça işe yarıyor. 3 kullanımlık gibi... 1 kere kullandım ben (2 aydır kullanıyorum aynı sargıyı). Fotoğrafı: http://www.tt-rating.com/ttrating/images/bant.jpg

biraz eski bir haber, belki benden önce yazan olmuştur... http://www.stargazete.com/dunya/agziyla-ma...nadi-198210.htm

Takım final maçlarında; Maze-Boll=3-1 1.Almanya 2.Danimarka Bayanlarda 11.olmuşuz. Fena değil gibi...

Maalesef benim hiç bilgim yok , yakın çevremde de kullanan olmadı o malzemeleri.

Merhaba, antrenman yapıp denemediniz mi? Acil yorum beklemek yerine, acil bir deneme yapsaydınız...

Bayanlarda Almanya ile aynı gruptayız.

Oranın sati ile 5'de Norveç ile (bay) Linkler: Gruplar, puanlar Canlı skor

Alman bir gazetede (http://www.sueddeutsche.de/sport/959/487367/text/) Timo Boll ile yapılan röportajdan ilgimi çeken konu: Soru: Bu sporu yaptığınıza göre optik algılama benzeri test yapıldı mı? Timo: Evet, görme testi yapılıyor ara sıra. Bu dinamik test oluyor. Baş sabit iken ekranda C şeklinde bir şekil hızlanarak ekrana girip çıkıyor. Biz ise bu C şeklindeki açık tarafın nerede (sağ, sol, yukarıda veya aşağıda) olduğunu belirtmemiz gerekiyor. Ortalama 100 iken ben bundan 280 puan aldım. Bu konuda oldukça en iyisi sayılırım. Diğer sporcuların derecelerini tam bilmiyorum ama bu testi yapan bir jet pilotunu biliyorum. Onlarda dinamik değil de statik seviye daha yüksek. Yani ekranda sabit durup aniden (kısacık) görünen şekilleri algılama çok daha iyi. Fakat şekil hareketli olunca ancak 80 puan alabildi (gerçi yaşı 40mış).

Hepsi olmasa da özellikle yarı final ve final maçları bende var (UPS). Bu arada İlhan bey bana "ben kayıt ediyorum kamera ile, istersen sen uğraşma, benden alırsınız" demişti. İyiki Bora'nın son 2 maçı özellikle çekmişim. Furkan ile yaptığı maç çok iyiydi. Bayramdan sonra Haldun Alagaş'a gelerek DVD'leri alabilirler ilgili kişiler (ücretsiz, yeterki gelin de oynayalım...)

Turnuva maçlarını sisteme girdim (http://www.TT-rating.com) 41 TT-rating maçında 4 maç sürpriz bitti. Diğerlerini yüksek puanlılar aldı........

http://www.tt-rating.com/ttrating/dosyalar/44UPS.jpg Not: Fotoğrafı çeken benim, yani aslında yokum kadrajda. Adem beyin çektiği fotoğrafdan kendimi buraya ışınladım (fotoşop)

Turnuvanın ödül töreni: Sağ tıklayıp bilgisayarınıza indirebilirsiniz (Hedefi Kaydet , Save Target As) http://www.tt-rating.com/ttrating/dosyalar...urnuvaOdul.avi Ayrıca Bora'nın yarı final ve final maçları da var, gerekirse onları da eklerim....

Yaş olarak hedef kitleye giriyorsun da maç yapmaktan kaçan birisi olarak seni görmemiştim aslında... En azından karşılaştığımız zamanlar maç tekliflerimi geri çevirmemiştin. Zaten yılda bir karşılaşıyoruz belki, antrenman yapacak değiliz ya.... Gelseniz arasıra buraya da bol bol antrenman da yapsak maç da....

Kusura bakma, senin yorumdan konunun devam ettiğini atlamışım. TT-rating.com'a her zaman yazıyoruz buluşmaları, takip etmiyorsun anlaşılan....

Ömer kardeş, sen aradan çık. Benim yazılar, yaşı 30a gelmiş ve "ben maç yapmam, antrenman ile daha iyi olacağım" diyenlere... Senin gibi gençler için antrenman şart tabiki... Bu arada , yaz boyunca C.tesi ve Pazar günleri sabah 10'da buluşmalarımıza özellikle hiç bir genç arkadaşımızın gelmediğini de belirtmek isterim (her zamanki kadronun dışında yani). Bedava salona, kendisinden iyi oyuncuların olduğu yere neden gelmezler anlamış değilim.

Komuyu uzatmayalım da; ben öyle bir şey demedim, sadece çok kısa sürede hakkeden puanını yükseltebildiğini kastettim. Ayrıca, bu durumda masa tenisinin"M"sini bilmeyen biz oluyoruz (M.A. abiye sürekli yeniliyorsak) ... Umarım yarın herkes saat 2 de gelir de 3'de başlayıp akşam saat 9'da bitmez turnuva.... O kadar yolu geliyoruz finali seyredemeden dönüyoruz.

Kendi açımdan cevaplayacağım: 1- Altın çağına oynaya oynaya 35-40 yaşlarda geliyorlar düşencene katılamayacam. Ben 4 yıldır oynuyorum. Eminim sizler de hemen hemen o kadardır oynuyorsunuzdur. Ayrıca hiç antrenman yapmadım ve oyunuma faydası olan sadece 2 kişi ile oynadım. Yusuf (TT-ID:48) bey ve Mehmet (TT-ID:24) bey. Yanlış anlaşılmasın, benden çok daha iyi başka birçok oyuncu ile maç yaptım ama turnuvalarda sadece, yani fazla bir şey anlamadan maçlar genelde bitiyor o durumda.... Benim dışımda bir örnek daha: Bizim salona 2-3 aydır yaşı 65-70 civarında bir amca geliyor. 2-3 ay öncesine kadar oynamasını bilmiyordu, şimdi bakıyoruz sanki yılların oyuncusu. Şunu demek istiyorum: Herşey üst düzey antrenmana bağlı değil; buna gönül vermek, bundan zevk almak ve buna yatkın olmak daha önemli gibi..... 2- Eğer dediğin tarzda olsaydı şimdi Mehmet YILIK bey arayı iyice açıp başka bir boyuta geçmişti. Ayrıca dediğin zaten mantıksız, yoksa hergün masa tenisini bilmeyen adamı yen ve sürekli puan alarak yüksel, olur mu öyle ? Anladığım kadarıyla puanlama sistemini fazla incelememişsin. Mustafa AKAY bey mesela Sıfır puan ile başlayıp nasıl yükseldiği apaçık ortada. Sistemi ütopya olmaktan çıkaracak tavsilere açığım tabiiki... Yarın görüşmek üzere...

Ben şahsen , eğer karşımda benim gibi veya benden iyi bir oyuncu varsa, maç yapmayı tercih ediyorum. Bütün gün yenilsem de maça devam ederim herhalde. Bu arada, madem yaş konusu açıldı ; TT-rating'de 2-3 istisna dışında hiç genç yok üst sıralarda. Bunun sebebini henüz anlamış değilim, gençlerde iş mi yok yoksa gerçekten maç yapmaktan kaçıyorlar mı? Masa tenisinde sizce en iyi olma dönemi nedir? 15-20 yaş , 20-25 , .... , 40-45 yaş ?

maç yapmak isteyenlere nedendir bu tavır anlamış değilim. Bu yaştan sonra 24 saat de antrenman yapsak lig oyuncusu olamayız (çoğumuz). Rakip ile yapılan sporlarda da sayısına yaptığın maçlarda bu işin zevki çıkıyor. Siz hiç: "akşam halı sahaya gelsene, adam eksik; komşu mahalle ile antrenman yapacağız" dendiğini duydunuz mu? Bu arada saat 13:00 mü UPS turnuvası ? 3 kişi biz de geleceğiz. Bu yaz ilk turnuvam olacak, bakalım ne kadar paslanmışım.

bence de biraz garip yaklaşım, yani ayaklara ağırlık takmak. Senin sorunun güçsüz ayaklar ise o zaman başka, bu durumda ağırlık da takabilirsin , bisiklet te kullanabilirsin vs... Sonuçta 100kilo kaldıran ayakların olup ta hareket ettirmediğin sürece bir anlamı olmaz herhalde...