Bora

bir aksilik olmazsa cumartesi günü salondayım. görüşmek üzere.

Öncelikle oğlunuzun kendi isteğiyle spor yapmasını takdir ediyorum. Herkes kendi çocuğunun bu şekilde davranmasını ister. Çünkü sadece örnek olmak ya da telkinlerde bulunmak yetmez. Çocuğun içinden gelmesi lazımdır. Bir çok ebeveyn kendi çocuğunu kendi düşüncelerine göre farklı sporlara yönlendirmiştir fakat çocuk, özellikle ergenlik döneminde, yaptığı sporda başarılı olsa bile bırakmayı göze almıştır. Böylece sporun insana temelde kazandırdığı öğeler haricinde yıllar süren çalışmalar, verilen emekler tek kalemde çöpe atılmıştır. Masa tenisine başladığım günden beri bunun sayısız örneğini gördüm. Spora başladığım Fenerbahçe kulübünün altyapısında bir çok yetenekli arkadaşım ve kardeşim vardı. Bir çoğu sporu erken yaşta bıraktı. Kalanlar ise başka kulüplerde oynuyor. Kalanların başka kulüplerde oynamasının da çeşitli nedenleri var aslında. Konuyu amacından saptırmamak ve gereksiz tartışmalara yol açmamak adına bu konu hakkındaki fikirlerimi belirtmeyeceğim. Gönül isterdi ki o salonda yetişen biri şuan takımda oynasın. Oğlunuzun fikrine saygı duyuyorum. Sevdiği sporu yapmak onun en doğal hakkı. Yaşı büyük olup, yaptığı sporda tereddüt eden genç arkadaşlar için masa tenisinin bir çok spora göre göz ardı edilmeyecek kadar büyük avantajları olduğu da söz etmeden geçmek istemiyorum. Türkiye'de profesyonel sporcu olmak için ne yazık ki okul ile spor arasında seçim yapmak gerekiyor. Farklı alanda kariyer yapmak adına küçük yaşta başlanan, çok sevilen ve emek harcanan sporlar bırakılabiliniyor. Fakat masa tenisinde böyle bir sorun yok. Mesleğiniz her ne olursa olsun bu sporu profesyonel olarak yapma şansınız var. Spora geç yaşta bile başlasanız bile ülkemiz sporunun fazla gelişken olmamasından ötürü liglerde oynama şansınız mevcut. Bugüne kadar bunun da bir çok örneğini görmüşüzdür. Tabi ki bunun için biraz da şansa ihtiyacınız var. Zaman + antrenman salonu + iyi partner gibi.. Masa tenisi, kendisini seveni ve yoğun ilgi göstereni çok sever fakat tersini yapana, zamanında ne kadar iyi olmuş olursa olsun esneklik göstermez. Seviye olarak sizi yıllar öncesine geri götürür. Bu yüzdendir ki bazı insanlara göre "nankör spor" olarak değerlendirilir. Her sporda olduğu gibi eğitmen faktörü de önemlidir. Murat abinin söylediklerine katılıyorum. Her şey sevgiyle ve sevdirmekle başlar..

30-39 yaş grubu şampiyonu Tsu olmuştur. Kendisini tebrik ediyorum..

30'dan küçükleri 30+ grubuna dahil etmişler.

geçen sene katılmıştım fakat bu sene aksiliklerin üst üste gelmesinden dolayı katılamıyorum. katılacak arkadaşlara başarılar dilerim.

(bkz. varmısın yokmusun)

o kişinin forumdaki ismi burak86 bu arkadaş senin oyunun 1. si

Saadettin abi'ye bi danış istersen. Kendisinin bu güne kadar çözemediği bi problem görmedim kardeşini eshefle kınıyorum bu arada..

alttaki video da bir hayli dikkat çekici..

olur böyle vakalar..

doğum gününüz kutlu olsun.

seni de seviyoruz, sen de iyi oyuncusun bakış açımızı genişletmeli ve konulara daha optimist yaklaşmalıyız diye düşünüyorum. biri sizin videonuzu çekip buraya koysa, ilk mesaj olarak ta "atak yüzden çok kötüymüş be kardeş" dese ne hissedersiniz? ben, kötü olana iyi diyin demiyorum. riyakarlığa her zaman karşıyım. en azından bu tür bi yorum dahi yapsınız altına 2-3 güzel şey yazın da hem videoyu çeken hem de oynayan insanların şevki kırılmasın.

Siz her iyi oyuncudan iyi atak yüzdesi bekliyorsunuz fakat masa tenisi tek kişiyle oynanmıyor. Furkan'ın karşısındaki oyuncu bir bayan. Furkan'ın topları elbette bir bayan oyuncuya göre daha hızlı ve spinli gidiyor. Bu da ister istemez karşı tarafın atak yüzdesini düşürüyor. Önceki mesajımda oyunun dengesini bozan diğer unsurları da sıraladım. Son dünya şampiyonları Zhang Yining ile Wang Hao kapışsa ne fark eder.

Sevgili genç arkadaşlar, Dilimizi "en azından" anlaşılır bir biçimde kullanırsak; yorumlarınızı ve sorularınızı daha iyi değerlendirebilir, sağlıklı cevaplar verebiliriz. Diğer türlü forum, çöplüğe döner.

oyuncuların birbirlerine ters gelmeleri (bir oyuncu diğerini pütürüyle bozmuşsa, oyun stratejileri çok farklıysa ya da ilk defa maç yapıyorlarsa) buna sebep olabilir. ben furkanın şimdiye kadar bir çok maçını seyrettim. özellikle kendi kulübünden oyuncularla oynarken maç içinde inanılmaz seyir zevki olan ralliler izlettiriyor. fulya hoca sürekli masa başı oynar (şut+blok ağırlıklı) ve bh'inde pütür vardır. bu sporda iyi bir kariyere sahiptir (eski milli oyuncu) ve şimdiye kadar güçlü bay rakiplerine de kök söktürmeyi bilmiştir. furkan (genç milli oyuncu) ise orta ve uzak mesafeden daha etkilidir. yaş ve cinsiyet unsurlarını da göz ardı etmemek lazım.

?

antrenmana başlamadan önce kum torbasıyla 5 dk çalışsan bişiyin kalmaz abi :)

İçinde 3 büyük salon barındıran, her türlü imkana sahip bir spor kompleksi. Diğer bir deyişle "masa tenisi köyü".. Salonlardan biri dernek tarzında (isteyen herkesin ücretsiz olarak oynayabileceği bir salon), biri sporcu yetiştirme merkezi, biri de aklınıza gelen her türlü resmi müsabakaya ev sahipliği yapan yüksek kapasiteli bir salon. Sporcu yetiştirme merkezinde dünyanın en iyi antrenörleri ve Türk oyuncuların kendilerini geliştirmeleri için antrenman yapacakları seçilmiş sporcular (robotlar).. Bu komplekste hem sporcular hem de antrenörler yetişecek. Böylelikle federasyonun devşirme fantezisi ister istemez sona erecek. Yeni yetişen sporculara örnek olması adına Wang Liqin başta olmak üzere, Timo Boll, Vladimir Samsonov gibi dünyanın en başarılı ve örnek teşkil eden sporcularını kısa süreliğine (başarı kazanmak amacıyla değil) takımımda oynatmak, imkanlar dahilinde antrenörlük yapmalarını sağlamayı da isterim. Bunlar dışında masa tenisinin tüm yurtta yaygınlaşması için okullara masa dağıtımı, avm'lerde etkinlikler, basın ve yayın yoluyla sporun özendirilmesi gibi pek çok çalışma yapılabilir. Ülkede masa tenisi bugünkü halindeyken kendim için bir şey istesem nolur ki.. Not : Bilet almadım.

çin stilini benimsememiş birinin hurricane'i yadırgaması çok normal. bu yüzden kontrolsüz denmesi ne kadar doğru bilemicem. hurricane'in spini çok iyi olabilir fakat üstünün yapışkan oluşu onu aşırı derecede kontrollü yapıyor. buna karşılık sriver-tenergy değerlendirmesini bahsettiğiniz şekilde yapabiliriz. farklı teknikler ve lastiklerden bahsediyoruz. aynı tür lastikleri kendi arasında değerlendirmeliyiz kanısındayım. belki 20 sene sonra

güzel video, teşekkürler..

H3 için "kontrolsüz" deyimini kullanmak yanlış olur. Üstü gayet yapışkan bir lastikten bahsediyoruz sonuçta. Alışması zor diyoruz çünkü masa tenisine bir çoğumuz bu lastiklerle başlamadık. Avrupa/Japon tipi lastiklerden Çin lastiğine geçiş süreci tabi ki kolay olmaz. Oyun stiliniz önemli ölçüde değişecek ve yoğun antrenmanlarla alışma süresini kısaltmanız gerekicektir. H2, iç pütürlerinin yapısı yüzünden topu daha alçaktan (düşük açı yaparak, fileye daha yakın) gönderir. Başka kayda değer farkı yoktur. Bu lastiği kullanan üst düzey oyuncuların hiçbiri şut yapmıyor zaten. Spin varyasyonlarıyla sayı kovalıyorlar.

DHS Neo Hurricane 3 Bu lastiği masa tenisiyle ilgilenen pek çok kişi özellikleriyle beraber bilir. Fakat bütçesi kısıtlı olan her oyuncunun alabileceği ve kullanabileceği bir lastik olmayabilir. Çinli sporcular gibi büyük hareketle fırçalayarak spin yapan, 3. topa atak yapmayı benimsemiş, genellikle masa üstünde uygun olan her topa spin yapan oyuncuların tercih edebileceği bir lastiktir. Üstünün yapışkan olması 3. topa atak yapmayı kolaylaştırır ve en kapalı toplara bile etkili vuruş yapmaya olanak sağlar.

http://tr.wikipedia.org/wiki/Esenkent

orjinalleri 100$.. real madrid formasından pahalı..