Bora

Her yaştan ve her seviyeden oyuncunun katılabileceği turnuva sayısı çok az. İstanbul ve Ankara'daki özel dernekler dışında turnuva düzenleyen yok. İl temsilcilikleri teşvik amaçlı tüm Türkiye'den gelen katılımcılarla yılda 1 kere il birinciliği dışında turnuvalar düzenlese ne güzel olur aslında.

Ovtcharov dedim. Set başına diğer oynadıklarımdan daha fazla sayı alacağımı düşündüğüm için.

katılanları ve dereceye girenleri kutlarım.

kendince hao'yu aşağıladığını sanıyor ama aslında tv nin önünde bunu yaparak kendini aşağılamış oldu. her sayı sonrasında yüksek sesle böğüren birinin de hocası böyle olur zaten.

+1

sağolun arkadaşlar. çok güzel 2 maç izledik sayenizde.

evlatlık alma, bana al

pardon gözümden kaçmış. gaza geldik bir an.

4:25'e dikkat!

Aynı kişinin (34 TC 8880) İstanbul'daki vukuatını da Hıncal Uluç yazmış. Kestirmeden(!) gitme hesabına ters yöne giriyor. Bu adamın akli dengesinde bir takım sorunlar olmalı. http://arsiv.sabah.c...6-20040505.html

neo hurricane 2 için konuşacak olursam, ilginçtir ki, 1 ay boyunca tuningsiz kullansanız bile eski hurricane 2 den farkedilir derecede topa hız kazandırıyor ve hissi tamamen ölü değil. 1 kat solüsyonlanmış hissi alabiliyorsunuz. o yüzden gayet memnunum.

Wang Hao - Liam Pitchford (Korean Open 2008 First Round) http://www.youtube.com/watch?v=9dPmgegJqG8

Ensari abi adına sevindim. Hayırlı olsun.

Tüm depremzedelere sabır ve baş sağlığı diliyorum. Haberi depremden 1 saat sonra okula gitmek için uyanıp televizyonu açtığımda öğrendim. Aklıma hemen Elazığ'daki tek tanıdıklarım olan Muhammet ve sporcu arkadaşlarım geldi. Durumlarının iyi olduğuna sevindim. Umarım bir daha böyle bir acı yaşanmaz.

Başta Simay olmak üzere dereceye giren tüm arkadaşları tebrik eder, başarılarının devamını dilerim. Batuhan çok zorlu yollardan geçti ve geçmeye devam ediyor. Yakın geçmişte hocası ve kulübü değişti. Yeni ortam ve yeni insanların arasına dahil oldu. Her gün okul ile salon arası mekik dokuyor. Okul Fikirtepe'de, salon ise Bayrampaşa'da. Bu tempoyu kaldırıp üstüne hem derslerde hem sporda başarı gösteriyorsa kendisine saygı duymak gerekir. Batuhan'ın geleceği çok ama çok parlak. Bu turnuvada bir takım talihsizlikler yaşadı. Fakat bu her zaman böyle gitmeyecektir. Şansı da yaver giderse seneye hiç zorlanmadan şampiyon olacağına eminim.

bence wlq tekrar 1 olacak, sonra yine inecek, sonra yine çıkacak.

Merhaba Arkadaşlar, Daha önce ortaya böyle bir fikir atılmıştı fakat sadece espriden ibaretti. Aslında bu fikir hayata geçirilmesi imkansız bir fikir değil bence. Biraz özveriyle herşey mümkün. Mytabletennis.net takımı bunun bir örneğidir. Neden biz de yapmayalım? Bu forumda 5000 üyemiz ve içlerinde bir çok yetenekli oyuncu arkadaşımız mevcut. Terfi ligi ve eğer çıkılırsa 2. lig için bir miktar para (yol & konaklama masrafları vs.) gerekiyor. Takıma seçilen arkadaşlar masraflarını kendileri karşılarlarsa zaten bir sorun olmaz. Diğer türlü, siteye alınacak reklamlarla ya da bağış sistemiyle de karşılanabilir diye düşünüyorum. Bence ayıp olmaz. Bunu yapan bir çok site var. İsteyen destek olur, isteyen olmaz. Önemli olan somut adımlar atmak. Ben bu fikre olumlu bakıyorum. Belki bu sayede masa tenisi camiasına farklı bir renk getirebiliriz. Peki sizin düşünceleriniz neler? Sizce bu fikir hayata geçirilebilir mi? Gelin bu konuyu geniş halde ele alalım.

ben ğ şıkkı, yani hepsi diyorum. rize'yi de görelim, yeni arkadaşlarla da tanışalım, derece de yapalım, hamsili çorba da içelim..

Erkeklerde favorim Batuhan Ulucak (İBB'den takım arkadaşı olan Kerem Karaman en büyük rakibi gözüküyor), bayanlarda ise Simay Kulakçeken (rakibi yok diye biliyorum). Her iki oyuncu da gayet formda. Bir aksilik çıkmadığı taktirde başarılı olacaklarına eminim.

gel burak, belki sağlam bi rövanş yapma şansımız olur :)

Bence bağlama. Mehmet abi bilerek set vermez. Sonuçta eski topraktır. Yeni nesil gençler gibi dalga geçmez. Rakibe saygısı tamdır. Biraz oyunu ağırdan almış olabilir fakat sporcular her daim tam performansla oynayamaz zaten. Biraz da psikolojik durumlar var tabi. Katılanları ve dereceye girenleri kutluyorum. Bir sonraki turnuvaya ben de katılırım inşallah.

eline sağlık Ömer.

Evet abiler bu çocuk bizim Batuhan. Çeyrek finalde oynadım ve 3-1 kaybettim. Oyun stili biraz değişmiş ve gelişmiş. Eskiye nazaran daha ofansif oynuyor, 3. top nasıl gelirse gelsin her iki taraftan da açıp oyuna giriyor, biraz boyu uzamış, servislerini geliştirmiş. Topa pek değişik falsolar vermiyor fakat bildiği servisi baya geliştirmiş. Oldukça dolu ve kısa gönderiyor. Bh tarafında hala sorunlar var, rakibe yumuşak toplar veriyor, hiç bitirici vuruşu yok ve sadece çapraza oynuyor. Servisten sonra oyunu iyi yönlendirdiği için fh'ine daha çok top alıp, etkili fh spinleriyle sayıları alıyor. Fakat bu spinlere cevap verip bh'ine çektiğinde sayıyı genelde kaybediyor. Çin lastiğine alışma sürecinde olduğunu da unutmamak lazım. Kaçırdığı toplarda hep o sevimsiz çıt sesi geliyor. Yani hala avrupa lastiğiyle oynar gibi oynuyor. Alıştığı vakit kusursuz bir fh'i olacaktır. Boyu uzadıkça ve kondüsyonu arttıkça bu eksiklerini kapatıp süper bir oyuncu olacağına eminim. Yanlız bir şeyi merak ediyorum. Bilen varsa söylesin. Ponfi'nin bu turnuvada oynama amacı nedir? Kazandığı birinciliğin ona getirisi nedir? Seviyesinin kat kat altında, çoğu hobi için oynayan oyuncuları yenmenin ona haz verdiğini hiç sanmıyorum. Belli ki zoraki oynuyor fakat bunun nedenini gerçekten merak ediyorum. Nedense her il 1.liği ferdi maçlarında 1 tane pro oyuncu oluyor. Numunelik bulunduruyorlar galiba. Bir de Nusret hocayı canı gönülden tebrik ediyorum. Finale kadar güzel maçlar çıkardı ve 2.liği sonuna kadar haketti. Çok centilmen ve çok azimli bir oyuncu. Herkesin örnek alması gereken biri.

videoyu yapan belçikalı arkadaşa da u2 yerine niye sandra kim dinletmediğini mi sorsak acaba :)

Bugün İstanbul Tozkoparan Spor Salonu'nda İl Birinciliği Takım müsabakaları vardı. Her elenenler gibi biz de tribünde yerimizi almış, kalan takımların maçlarını izliyorduk. Önümüzdeki masada İBB (A) ile Beşiktaş (A) takımları yarı final maçı yapıyorlardı. İBB maçlarda 2-0 öndeydi fakat hali hazırda 3. maç Hasan Doğan ile Gencay Menge arasında oynanıyordu. Bir de baktık ki ne görelim.. Arka masada yine Beşiktaş (A) takımı oyuncusu olan Halil Hacı, İBB ( takımı oyuncusu minik Furkan Çekli ile maç yapıyor. Herhalde resmi maç değildir dedik fakat resmi imiş. Uzun lafın kısası, yarı final maçı henüz tamamlanmamışken Beşiktaş takımının İBB'ye kaybettiği varsayılıp 3. lük 4. lük maçı oynanmaya başlanmıştı bile. Peki Hasan, Gencay'ı yense ne olacaktı? Ya da maçın sonucu önceden belliydi de biz mi uyuyorduk? Etik midir değil midir tartışılır. Yorum sizin.