Jump to content
Masatenisi.org Forum

Myilik2002

Üyeler
  • İçerik sayısı

    859
  • Kayıt Tarihi

  • Son ziyaret

  • Kazandığı gün sayısı

    69

Myilik2002 kullanıcısının tüm içeriği

  1. Samet'in söylediklerine katılıyorum. Oyuncular bir yere kadar aynı şekilde geliyor fakat malum Türkiye şartlarından dolayı antrenman tempo ve sayıları azalıyor. Böyle olunca da oyun olarak yerinde sayma ve düşüş yaşanıyor. Oyuncunun yaşı biraz daha ilerlemeye başlayınca asıl hayat mücadelesi(iş kaygısı, aile hayatı vs.) başlıyor ve sporculuk 2. yada 3. plana düşüyor. Ben bu durumu bugüne kadar yaşadığım tecrübelerle bizzat net olarak gördüm. Yıllardan beri bu senaryo hep aynı şekilde devam ediyor ve ne zaman sonlanacak merak ediyorum. Bence biraz zor sonlanır gibi geliyor. Hoca konusuna gelirsek, tabiki kariyerli(birde zamanında üst seviye oyunculuk yaptıysa çok daha iyi ama olmasada problem değil), kaliteli, eğitimli ve bu işi iyi bilen hocaların olması oyuncular açısından çok daha iyi olacaktır. Fakat tüm bunların yanında her şeyi hocalardan beklemekte doğru değil, bence bir çok noktada iş oyuncunun kendisinde bitiyor. Eğer oyuncu yeterli hırs, disiplin, ciddiyet ve irade gösterirse gerisi zaten geliyor. Ben Çinli sporcuların aşırı kabiliyetli oldukları kanaatinde değilim fakat öyle disiplinli, ciddi ve çok çalışıyorlarki ilerlememeleri mümkün değil. Yoksa oyun olarak dikkat edin öyle çok estetik bir oyunları yok. Tamamen antrenman ve güce dayalı robotlaşmış şekilde oynuyorlar. Yukarıda Samet'in söylediği bir şeyde önemli evet üst seviye oyuncular(bu bir çok sporda da böyle) masa tenisi oyuncu geçmişi olmayan hocaların verdiği taktikleri hiç önemsemiyorlar. Senin seviyen neki bana taktik verecebileceksin modunda olan çok oyuncu var. Bence çok yanlış bir düşünce, sporcu oyun içinde bazı şeyleri net göremiyor, ama yandaki bir kişi oyunu çok iyi görüp, rakibin eksiklerine göre taktik verebilir diye düşünüyorum. Benim son zamanlarda hoca olarak en çok beğendiğim kişi genç kardeşim Yalova takımının hocası Bayram Ali Dursun'dur. Benim gördüğüm kadarıyla, bu işe gerçekten gönül vermiş ve bir sürü genç oyuncuyu masa tenisine kazandırmaya başlamıştır. Böyle hocalara çok ihtiyacımız var. Bunun yanında çok kısıtlı imkanlarla Kırklareli'nde masa tenisine değer yaratmış ve özellikle bayan masa tenisine katkı yaparak milli takım düzeyinde sporcular yetiştiren Soner hocayıda eklemek isterim.
  2. Çağan'cığım, doğru söze ne denir? :alkis:
  3. Aydın bey, Söylediklerinizin bir kısmına katılıyorum(eğitim,bilgi,deneyim) Yalnız emek veren, özveri gösteren ve hayatını bu işe adayan kişilerde bunun karşılığını almalı diye düşünüyorum. Saygılar,
  4. Bu konuda bence hepimize çok büyük görev düşüyor. Benim herkesten ricam, sağda solda hasbelkader 3-5 ders vermiş yada vermekte olan kişilere "hoca" ibaresini kullanmasınlar. Kullandıkları zaman bu işi gerçek anlamda yapan, hayatını bu işe adamış, masa tenisi ile yatıp kalkan, bu spora gönül bağı ile bağlı olan, değer yaratan, gerekli bilgi, eğitim, tecrübe, görgü, emek ve katkı sağlayan hocalara haksızlık yapılıyor kanaatindeyim. Hocalık bu kadar kolay ve basit olmamalı. Piyasada bulunan ve bu işi tamamen maddi amaçlı yapan, bu sporu doğru dürüst bilmeyen kişilere hoca sıfatı yerine lütfen başka sıfatlar kullanılsın. Bazı arkadaşlar bilerek yada bilmeyerek bu ifadeyi kullanıyor. Fakat herkesten çok rica ediyorum, "hoca" ifadesi lütfen kullanılmasın, bu bana çok ters ve anlamsız geliyor. Böyle kişilere de paye verilmemiş olur. Bu arada, konuya yorumlarıyla katılan tüm arkadaşlara çok teşekkürler, fikirleriyle renk katıyorlar. Özellikle Çağan kardeşim iyi noktalara parmak basıyorsun, Samet biliyorum sende bu konuda çok dertlisin:) Saygılar,
  5. Arkadaşlar, Son zamanlarda forumda özellikle dikkatimi çeken bir konu var. Şöyleki, bir hocalıktır aldı başını gidiyor, yok Ahmet hoca, yok Mehmet hoca, yok filanca hoca lafı ortalıkla dolaşıp duruyor. Gördüğüm kadarıyla eline raket alan yada biraz masa tenisi oynayan herkesin(bu işi bilen ve layıkıyla yapan kişileri kesinlikle kast etmiyorum.) ismi ortalıkta hoca diye dolaşmaya başladı. Ben bu durumu çok yadırgıyorum doğrusu, hocalık bu kadar ucuz ve basit olmamalı diye düşünüyorum. Hocalık bu kadar kolaymı ki, yada böyle kişilere hoca ifadesini vermek ne kadar doğru ve gerçekçi? Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Saygılar,
  6. Merak ettim bu İsmail hocayı hiç tanımıyorum. Kimdir, kariyeri, başarıları nedir, hangi takımlarda oynamış, bugüne kadar kaç oyuncu yetiştirmiş?
  7. Ben forehandden topu kıracak kadar sert şut atmak istiyorum, öğretebilir misin Vedat hocam
  8. Ömer kardeşim, Okul bitti hemen askere gidiyorsun demek. Bu ne hız böyle, bu kadar aceleye ne gerek vardı? Neyse hayırlısı olsun. Orada da masa tenisi oynarsın artık. Sana şimdiden iyi teskereler, hayırlısıyla gidip hayırlısıyla bir an önce dönersin inşallah. Askerlik kutsal bir görev, umuyorum ki en iyi şekilde layıkıyla yapacaksın.
  9. Çağan'cığım antrenörlüğüne talibim. Ne dersin?
  10. Burak'cığım tebrik ediyorum. Turnuvada show dolu ne sayılar yapmışsındır gene Forum buluşmasına katılan tüm arkadaşlarıda ayrıca tebrik ediyor ve başarılar diliyorum. Selamlar,
  11. Aydın bey'in tahta konusundaki yorumuna katılıyorum. Çünkü bir çok kişi tamamen lastiğe odaklanıyor ve tahtayı çok dikkate almıyor. Bu çok yanlış, çünkü her lastik farklı tahtalarda değişik randıman veriyor. Bir tahtada zevk alarak oynadığınız lastik, bir başka tahtada çok farklı hisler verip ayarınızı bozabiliyor. Yıllardan bu yana tecrübelerime ve gördüklerime dayanarak söylüyorum. Malzeme konusuna kafayı takmaktansa oyuna adapte olup, bol bol antrenman yapmak oyunu ilerletmek açısından en iyisi diye düşünüyorum. O tahtamı bu lastikmi derken hem maddi kayıplar oluyor hem de boşuna zaman geçiyor. Uzun lafın kısası şu, hangi tahta ve lastikle oynuyorsanız onunla devam edin, göreceksiniz ki en iyi oynadığınız malzemeler onlardır. Malzeme oynamaz, oyuncu oynar.
  12. Hakan merhaba, Yukarıda saydıklarının hepsini yapabileceğinden emin misin? Zaman az yapılacaklar çok. Katılan tüm arkadaşlara iyi eğlenceler ve bol masa tenisli günler diliyorum. Selamlar,
  13. Doğru söze ne denir :alkis:
  14. Orhan kardeşim merhaba, Sayı alınınca bazı oyuncular tarafından söylenen ça, ço, ya o tip şeylere bence fazla takılma oyununu ilerletmeye çalış. Ben geçen Cumartesi ivtta turnuvasına gitmiştim ama bu hafta da belki gidebilirim. Selamlar,
  15. Benim bildiğim kadarıyla Gürhan bir tarafı tenergy 05 fx, diğer tarafı tenerg 05 lastik kullanıyordu. Hatta raketini alıp denemiştim. Ama sonradan bir değişiklik yaptımı onu bilemiyorum.
  16. Tanju Bey merhaba, Necmi abinin size ulaşmasına çok sevindim. Umarım yeteri kadar keyif almışsınızdır. Saygılar,
  17. Bora, Paylaşım için teşekkürler, Her iki Rus oyuncuyuda iyi tanıyorum. Zaten bunlar abi kardeş. Abiyle bu sene Fenerbahçe turnuvasında oynamış ve 3-1 kaybetmiştim. Yalnız bu adamın veteranlar dünya 5.si olduğunu belirtmek isterim. Gürhan onunla maçında çok hata yapmış ve belkide adamı tanımadığından yeterince konsantre olmamış ve kaybetmiş. Yalnız benim gördüğüm kadarıyla 2. maçı tamamen bırakmış, hiç oynamamış. Herhalde kendisi alsa bile Alper'in son maçı alamayacağını düşünmüş olabilir. Servislerde kolu çekmeme konusuna gelince, sadece Gürhan kolunu çekmemezlik yapmamış, Rus oyuncularda kolunu çekmemiş. Bence bu konulara fazla takılmamak gerekir. Eğer karşı taraf bunu art niyetli yapıyor ve kendine avantaj sağlıyorsa o zaman uyarmak gerekebilir ama yılların alışkanlığından dolayı yapıyorsa üzerinde fazla durulmaması kanaatindeyim. Yukarıda Ozan'ında belirttiği gibi adamların backhandleri ve blokları müthiş iyi, topu oyunda çok iyi tutuyorlar, her top geri geliyor. Öyle çok iyi servisleri yok fakat servisi o kadar çeşitli ve değişik noktalara atıyorlar ki bütün ayarınızı bozuyorlar. Oyunu da müthiş iyi okuyorlar, bir set içerisinde iyi, kötü yanlarınızı anında çözüyorlar. Benim izlenimlerim bu yöndedir. Netice itibarıyla, bu oyunda Rus ekolü denen bir şey var ve adamlar buradan yetişmişler, temelleri çok iyi.
  18. Çağan'cığım, madem merak ettin seni bilgilendireyim. Süper ligte oynayanların büyük çoğunluğu 10 ay üzerinden aylık olarak maaş alıyor. 1.lig ve 2 .ligte oynayanların bazıları sezonluk anlaşıp, aylık değilde her etapta(sezonda 4 etap oluyor) parasını alıyor. Uygulama istisnalar hariç genelde bu şekilde diye biliyorum.
  19. Bora'cığım, 1- Takımdaki oyuncular, 2- Ücret, 3- Takımın bulunduğu il, 4- Takımın bulunduğu lig şeklinde sıralayabilirim. Benim için maç sayısının az olması tercih nedeni, ne de olsa ihtiyarlıyorum. Doğru dürüst antrenman olmayınca fazla maç ağır geliyor.
  20. Myilik2002

    Jo Waldner'le Röportaj

    Gerçektende çok güzel bir yazıymış. Bizleri aydınlattınız. Emeğinize sağlık, çok teşekkürler,
  21. Sistemde bir kaç sene öncesine göre şu an biraz düzelme var. Şöyleki, daha önceleri özellikle yabancı oyuncu oynatmak istediğinizde maçlara çok az bir zaman kala oyuncunun işlemlerini yaptırıp hemen oynatabiliyordunuz. Federasyon şimdi buna yeni bir önlem getirmiş. Oynatmak istediğiniz yabancı oyuncuyu transfer sezonunda yada ara transfer(01-31 Ocak) döneminde getirebiliyorsunuz. Bunların dışında da yerli oyuncu oynayacaksa o sezon içerisinde başka hiç bir takımda müsabakaya çıkmamış olması gerekiyor. Yabancı oyuncuda da o oyuncunun kendi ülkesinde o sezonda oynamamış olması gerekiyor yoksa oynayamaz. Yalnız bence terfilerdeki yabancı oyuncu konusunu bu kadar büyütmemek lazım. Netice de yerli yada yabancı ne fark ediyor ki? Buradaki hedef en güçlü oyuncuyu alıp lige çıkmak. Baktığınız zaman eski Türkiye şampiyonu(24 defa) Gürhan Yaldız her sene terfilerde oynamaya başladı. İşin özü şu, lige mutlaka çıkmak isteyen takımlar yerli yada yabancı fark etmiyor, herhangi bir başarısızlık yaşamamak için çok güçlü bir takım oluşturuyor. Türkiye'de benim hatırladığım Süper lig, 1.lig, 2.lig dışında başka lig olmadığıdır. Hatta hatırlıyorum bir ara mali yetersizliklerden dolayı tüm ligler kapatıldı, sadece tek bir lig bırakılmıştı. Şu an için baktığımız da Süper lig, 1. ve 2. lig olmak üzere üç ayrı lig var. Bir çok oyuncu bir yerlerde oynuyor. Bu durum şu aşamada fena sayılmaz ama yeterlimi kesinlikle değil, 3.ligde kurulsa çok daha güzel olur. Fakat işin hem maliyet hemde organizasyon(salon ve hakemler vs) boyutu olduğu için federasyon herhalde çok sıcak bakmıyor galiba.
  22. Hatırlamazmıyım ama ben Bondarenko gelecek diye değilde Savalyev kardeşler gelecek diye duydum. Bir de o geliyorsa çıkacak takımlar belli, diğer takımlar figüran olacak. Yalnız bu sene terfiden kontenjan 3 takım olmasına rağmen en az 4 takım çıkar. Çünkü kapanan kulüpler olacak.
  23. Şu ana kadar bildiğim Gürhan Yaldız Muğla Telekom takımından oynayacakmış(kendisiyle bizzat konuşurken söyledi)Yanında da eski oyunculardan Alper oynayacakmış. Bunun dışında da Kırşehir takımında iki tane Rus(Savalyevler) kardeş oynayacakmış. İkisi de tanıdığım çok iyi oyuncular. Bu duruma göre diğer takımlarda başka hangi oyuncular var bilmiyorum fakat bu duruma göre eğer birbirleriyle önce karşılaşmazlarsa Muğla ve Kırşehir takımları ilk iki takımı oluşturacak gibi görünüyor.
  24. Gökhan merhaba, Ne turnuvası bu? Kaç kişi ve kimler katılacak?Gelsem mi acaba? Selamlar,
  25. Turnuvaya katılan ve derece yapan tüm kardeşlerimi kutluyorum. Bahadır finalde Furkan'ı yenmesi onun gayet formda ve iyi yolda olduğunu gösteriyor.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu sitede size daha iyi yardımcı olabilmek için çerezler kullanılır. Çerez ayarlarınızı buradan yapabilirsiniz, veya devam ederseniz çerez kullanımını kabul etmiş sayılırsınız..