ongun

Gitarın güzelmiş. Birgün gitarını çalıp* daha da şaşırmanı sağlayabilirim. * Çalmak = Aşırmak, yürütmek, hacılamak, indra gandi yapmak...

Ortada bir iş varsa; karışmayıp, seyreder, kolları sıvayana enayi gözüyle bakar, işin yapılış şekliyle dalga geçer, bittiğinde burun kıvırır, yapılan işi küçümserim.

Solüsyonun gizli etkileri

Sriver EL 'yi bi güzel su bazlayıp oynamışlığım var. Amatör düzeyde, allround allround, güzel güzel oynanabiliyor. Arzulanan hızı tahtayla ayarlamak gerekebilir. Spin miktarı da idare eder. Günümüz gergin lastikleriyle mukayese etmemek gerek. Bir kereye mahsus parafin işleminden geçirirseniz daha güzel oluyormuş.

Rica ederim. İstediğiniz gibi takılabilirsiniz, sorun yok.

Ön kulvardaki kırmızı araba her seferinde küçük bir farkla birinci oluyor.

Evet şu vuruş... Bunu bi kere denemiştim... Raketi kaval kemiğime geçirmiş, eşofmanımın kıçını yırtmış, kalkarken de kafayı masaya gömmüştüm. Top da filede kalınca tekrar denemedim.

Benim t25 raketin üstünde çekti küçüldü. Ne ezdim, ne gerdim, ne söktüm... Lastiğin rengi siyah. Böyle küçülmeye devam ederse bir kara delik oluşmasından endişeliyim. Gözünü paralel evrende elinde tahta anadan üryan bir vaziyette açmak var.

BOLL ALC 40 Kalibre Yarı Otomatik Saldırı Tahtası Menşei : Japonya Üretici Firma : Butterfly Ağırlık : 90gr Kalınlık : 6,50mm Uzunluk : 262mm Kabza Uzunluğu : 98mm Max Top Atma Oranı : Dakikada 300 top Max Vuruş Hızı : 12 m/sn Etkili menzili : Nokta Atışlar için 9 m, Alan Hedefleri için 15 m Soğutma sistemi : Hava soğutmalı Su geçirmezlik : Hayır Lazer Hedefleme Sistemi : Opsiyonel

Abi Çinli başkana paramız yetmez. Tüm dünyadan talep olduğu için Çinli piyasası yüksek. Bize Romen, Macar, Yugoslav, Hırvat, Ukraynalı... filan olsa yeter de artar bile. Çinliye hiç lüzum yok. Kel başa çin malı tarak.

Stradivarius'a çamaşır ipi germek gibi oldu biraz. Acoustic al şambriyel tak.

Abi naaptın? Koskoca federasyona pabuç fırlattın. Irak'lı abiyi görürsen selam söyle.

Ayak çalışması iyiymiş. Hikayenin devamı var mı?

Parmakların çok yavaş. Düzgün ve temiz basamıyorsun. Kaçırıyorsun. Zorlandığında nefesini tutuyorsun. Notayla değil kulaktan çalıyorsun. Sol ayağının altına bir sehpa koyup, dizinle destekleyerek gitarın ucunu biraz daha yukarı vermelisin ki çalarken bileğin rahat etsin. Nerdeyse yere paralel tutuyorsun. Ayaklar yere çakılı duruyorsun. Daha hareketli çalmalısın. Tembelsin haylazsın. Dinlerken çok sıkıldım. Canımı sıktın Özgür bu videoyu paylaşmakla. Bu arada ben gitar çalmakla ilgili hiçbişey bilmem. Eleştirmek istedim sadece. Tebrik ediyorum.

Benim, İstanbul'daki V.D. (Vergi Dairesi) ücretleriyle ilgili sıkıntım şu: FB, Göztepe, Haydarpaşa ve UPS için konuşuyorum. Her haftasonu buralarda muhakkak bir turnuva oluyor. Turnuvaları seviyoruz. Turnuvamız hiç eksik olmuyor maşallah. Ya Cumartesi ya Pazar günü, bazen hem Cumartesi hem de Pazar günü, hatta bazen birkaç haftasonunu kapsayan turnuvalar düzenleniyor. Bu turnuvalara, turnuva katılım ücretini takdim eden herkes katılabiliyor. Turnuvasına göre 10,20,30 Lira olarak değişen bu ücrete herkes tabi. Dernek üyesi olmanız, aidat ödemeniz fark etmiyor. Bu sebepten ötürü, sadece haftasonları oynama imkanı olan biriyseniz, hem peşin senelik aidat avantajından mahrum kalıyor, hem de aidat ödemek dezavantaja dönüştüğünden, haftaiçi oynama fırsatını yakaladığınızda da günübirlik ücret tarifesine mahkum oluyorsunuz. Bir de antrenman seven bir oyuncuysanız hepten yandınız. O curcuna içinde verimli bir antrenman yapmayı unutun gitsin. Masa tenisi oynayabilmek için her ay bir sürü para (paraları paraları saç saç saç...) vakit ve enerji harcıyorum, yine de içime sine sine, gönlüme göre oynayamıyorum. http://www.youtube.com/watch?v=QAYA447j5cI

Pişmaniye... Buluşma bahane, yemekler şahane.

Böyle bir yabancı markanın varlığından habersiz kimselere bahsederken, doğru telaffuzun önem arzettiği, başarılı bir marka. Ayrıca lastikler, Almanya'da bulunan fakat tam olarak neresinde olduğu bilinmeyen, ESN adlı çok gizli bir lastik üretim tesisinin ikinci katında, süngerler ise üçüncü katında üretiliyormuş falan filan...

grumpy yaz al cevabını bakiym.

Google'ı aç, Görseller'i seç, "short pips" yaz, enter'e bas, resimlere bak.

http://www.youtube.com/watch?v=JKTTFpSJVBc&feature=related

Ekipman almadan önce... Çalışma saatleri uygun ve boll kazançlı bir iş sahibi olmak. Ekipman almaya giderken... Neye niyet neye kısmet durumuna düşmemek için niyetinizin ne olduğunu iyi bilmek. Ekipman alırken... Kurban pazarlığı yaptıktan sonra ne alıyorsanız alın, paşa gönlünüz bilir. İzin verdim. Nasılsa değiştireceksiniz. (:Resistance is futile:)

Türkçe'yi akıcı konuşamayan ve Servet-i Fünun edebiyatını bilmeyen takıma giremese mesela. Ne olur acaba?

Masaya yakın oynayan birkaç isim : Dr.Neubauer He Zhi Wen Ai Fukuhara Melek Hu Hepsinin kullandığı ekipman farklı. Yani... Siz siz olun masa tenisine bulaşmayın. * Masaya en uzak oynayan, hatta masa olmadan oynayan tek isim ise ktm'dir.

Yeterli olmaz. Sizi izleyen ve neye, ne zaman bakacağını bilen, bir çift gözün yardımı şart. Hatalarınızı görüp, her seferinde sizi uyaran bir antrenörle çalışmazsanız, yamulup gidersiniz. İmkan varsa antrenör desteği alın, imkan yoksa masa tenisini kafaya takmadan keyfini çıkarın.

Haftada 1 saat oyun = Pinponcusun Haftada 2 saat oyun = Pinponcusun Haftada 3 saat oyun = Pinponcusun Haftada 4 saat oyun = Pinponcusun Haftada 5 saat oyun = Pinponcusun Haftada 6 saat oyun = Pinponcusun Haftada 7-8-9-10-20-30-40 saat oyun = Hala pinpon oynuyorsun Düzenli olarak, ciddiyet içersinde, bilinçli ve sistemli şekilde, amaca yönelik antrenmanlar yapıyorsan; haftanın üç günü birer saat bile çalışsan sen masa tenisi oyuncususundur ve oyununda ilerleme olmaması gibi bir durum, çalışma düzenini aksatmadığın müddetçe, senin için söz konusu değildir. Fark yaratan, masa başında harcadığın mesainin uzunluğu değil kalitesidir.