ongun

"Kombinasyon değiştircem..." : Değiştirme!!... Biz ettik, sen etme... (şaka şuka)

Tokalaşma usulü tutuluyor ancak biraz bilek gücü istiyor.

Ne malum fotoşap olmadığı?? Haydi buyrun bakalım.

Kıvamı süt gibi olan, oldukça akıcı, su bazlı yapıştırıcılardan biri kullanılıyorsa ( Butterfly Free Chack, Donic Vario Clean, Tibhar Clean Fix, Andro Free Glue vs. ) ve yapıştırılacak lastiğin süngeri, büyük gözenekli ve emici bir yapıda ise ( Butterfly Tenergy, Donic Acuda, Andro Hexer vs. ), yapıştırıcıyı lastiğe sürdükten sonra acele etmeyip, yarım saat kadar bekleyerek, yapıştırıcının iyice kurumasına müsaade etmek en iyisi. Sürdükten 10 dakika sonra yüzey şeffaflaşıp, yapışmaya hazır bir görünüm verse de sünger tarafından emilen kısım, havayla teması daha az olduğu için, henüz tam kurumamış oluyor. Daha güçlü bir yapışma sağlamak için beklemek gerek bence. Özellikle yüzey gerginliğine sahip lastiklerde, sağlam yapıştırılmadıysa, ufak bir zorlanmada lastiğin kenarları tahtadan ayrılıyor ve lastiği söküp tekrar yapıştırmak gerekiyor. Lastiği yapıştırırken germemek ve silindirle asfalt ezer gibi bastırmamak da önemli. Düzgün bir ruloyla, arada hava kabarcığı kalmaması maksadıyla, üzerinden usulca geçmek yeterli. Aksi takdirde, bir sebepten lastiği söküp tekrar yapıştırmak gerektiğinde, serbest kalan lastik çekip ufalacak ve tahtaya küçük gelecektir. Bu sefer durumu düzeltmek için mecburen lastiği gererek yapıştırmak gerekecek, lastiği muntazam gererek yapıştırmak da yetenek işi olduğundan, büyük ihtimal, lastiğiniz eskisinden daha az kontrollü, biraz da tutarsız bir lastik haline gelecektir. Bu su bazlı yapıştırıcıların çoğu, bir mandal ve bu mandala kıstırılan silindir şekilli bir sünger vasıtasıyla sürülüyor. Raket hazırlarken, önce iki lastiğe birden yapıştırıcıyı sürün. Sonra beklemeden, süngerde kalan yapıştırıcıyı kullanarak, tahtanın bir yüzüne de yapıştırıcı sürün. Tahta emici bir yüzey olmadığı için süngerde kalan yapıştırıcı yeterli olacaktır. Yetmezse bir iki damla daha yapıştırıcı damlatırsınız. Tahtanın bir yüzüne yapıştırıcıyı sürdükten sonra hem lastikler hem de tahtanın kuruması için mecburen bekleyeceksiniz. Bu arada kullandığınız süngerdeki yapıştırıcı da kuruyacak ve süngeri sertleştirecektir. Sertleşen süngerle yapıştırıcıyı düzgün yaymak ve sürmek de zor olur. Bunu önlemek için, bir kaseye sıcak su koyup, lastiklere ve tahtanın bir yüzüne yapıştırıcıyı sürdükten sonra süngeri sıcak suyun içine bırakın. Lastikler kuruyup yapışmaya hazır hale gelince lastiğin birini yapıştırın ve kesin. Sonra süngeri sudan çıkarın. Suyunu sıkıp, nemini bir peçeteyle emdirip alın. Yine çok az yapıştırıcı kullanarak tahtanın diğer yüzüne de yapıştırıcı sürün. Yapıştırıcı sürme işiniz bitti. Şimdi, eğer cimri biriyseniz, kurumadan hemen gidin süngeri sıcak suyun altında yıkayın. Tam temizlenmeyecektir ama ikinci bir kere kullanılabilir. Cimrilikten muzdarip değilseniz, süngerle vedalaşın olsun bitsin. Süngerim sıcak suya batmıyor, yüzüyor diyorsanız, olta malzemesi satan bir yerden 100gr lık kurşun ağırlık temin edip bunu kullanabilirsiniz. Yapıştırıcıyı tek bir hareketle sürüp işi bitirmek isterseniz, 20cm genişlikte boya fırçalarından alıp kullanabilirsiniz. Sürdüğünüz yapıştırıcı çabuk kurusun isterseniz, 5 TL karşılığı kuaförde fön çektirebilirsiniz. Bazı lastikler falçatayla düzgün kesilemeyebiliyor. Kesimi neşter ile yapmak kesin çözüm olsa da, ben kan dökmeden neşter kullanamam derseniz, iyi bir makas alın ve lastiklerinizi makasla kesin. Bunlar da aklıma gelen diğer püf noktaları.

Büyük ihtimalle masa tablaları da farklıdır. Fiyatı hesaplı masalarda genelde, ince kalınlıkta tablalar (15 ila 17 mm arası), genişlikleri de eti de ince olan profillerden yapılmış zayıf ayak tertibatı, düşük kaliteli malzemeler, nizami olmayan yada nizami olmanın sınırlarında dolaşan fileler kullanıyor üreticiler. Masa tenisinden biraz anlayanlar için böyle masalarda oynamak külfet oluyor. Tablalar ve profiller kalınlaştıkça fiyat da artıyor. Kalınlık ölçüleri bir kıstasdır ama bir masa tenisi masasını iyi bir masa tenisi masası yapan asıl unsurlar işçiliğin ve kullanılan malzemenin kalitesidir. En iyi olarak kabul ettiğimiz pahalı maç masaları arasında bile bu sebepten ötürü bariz kalite farkları görülebiliyor. Bir örnek vermek gerekirse, özellikleri ve fiyatı kağıt üzerinde oldukça benzer olan iki masa, Yasaka Progress Roller ve Stag 1000DX. İkisi de ITTF onaylı profesyonel maç masası, ikisinin de 25mm kalınlığında tablası var, ikisinin de 50mm profilden ayakları var, ikisinin de fiyatı aşağı yukarı aynı. Ama bana sorsanız, ben Yasaka Progress'i Stag 1000DX e asla değişmem. Stag masanın tablası ışığa doğru baktığınızda dalga dalgadır. Yüzey topu kaydırır, bu yüzden spinli toplarda tuhaf haller yaşanır. Masaya hafif yüklendiğinizde ayakları gacır gucur ses çıkarır. Masayı açıp kapatırken, rahatça katlanması gereken makaslar kilitlenir, masanın etrafından dolaşıp elle müdahale etmek ister, can sıkar. Masayı katlayıp tekerlekleri üzerinde götürürken, masa sağa sola gezer. Biri size yardım etmeden masayı götürmeye çalışmak zahmetlidir. Yasaka masa ise tek elle yağ gibi açıp kapanıverir. Masa, tekerlekleri üzerinde kolay ve düzgün hareket eder. Ayaklar kolay kolay gıcırdamaz. Tabla yüzeyi dümdüzdür ve topu kaydırmaz. Masa kuruluyken, rengiyle, ayaklarıyla, herşeyiyle biblo gibi durur. İnsana masa tenisi oynama şevki verir. Bu masada oynadığınız oyundan da keyif alırsınız. Bunlar benim birebir gözlemlerim. Hesaplı olan masayı almak yerine, hesaplı olmayan ama başka oyuncular tarafından tavsiye edilen masayı almak daha karlı alışveriş bence.

http://www.masatenis...kish/tirtil.htm http://www.masatenis...h=1 Pütürlü lastikler düz lastiklere nazaran, toptaki spinden daha az etkilenir ve aynı şekilde topa daha az spin verir.

Ya beni bi türlü lige almıyolar ama görüşmeye müsade ederler zannımca. Gökhan'a selam.

Dikkat et. DHS 651 ve Dragonov düz lastik değil. Pütürlü lastik. (Pütürleri dışa dönük)

Sen ne diyosun Harun, özlemez mi insan? Yakın olsak da görüşüp hepberaber oynayabilsek keşke. Rize, Mersin, İstanbul üçgeninin merkezi neresiyse cümbür cemaat oraya taşınalım. Gökten üç kutu nikita top düşsün...

Hadi buyrun, %75 kafadan gitti şimdi. Geriye kaldı %25. Onda da kurtarırsak bi boydan kurtarırız. Hayırlısı diyelim, naapalım. Herşeyin başı sağlık desek %100. Olmaz mı?

22-23 Kiril alfabesi ile yazarsak, " ЭФФЭж " kadar olmuş abisi.

Bizim sporcularımız, bizim antrenörlerimiz. Türlü fedakarlıklarla, kazanmak için yola çıkmışlar. Ve kazanıyorlar. Hepsine helal olsun. İstemek, azmetmek ve sonunda başarıya ulaşmanın tatmininden öte ne olabilir? İmreniyorum vallahi. Dereceye giremeseler bile MİLLİ TAKIMIMIZLA gurur duyuyorum. Örnek teşkil ediyorlar. Hepimiz için. Takım maçlarında da takımımıza başarılar diliyorum. Hatta şimdiden tebrik ediyorum. :alkis:

Ben son kararı beklemiyeyim. Fiyatlar ucuzken hangi illere uçak seferi varsa hepsi için birer bilet alayım en iyisi. Geçe kalırsam pahalıya gelir.

Şimdi ben arkadaşın sizden çok daha iyi olduğu ve sürekli atak oynadığı dışında hiçbirşey bilmiyorum. Onun nasıl oynadığını görmeden size net bir lastik ismi vermek çok yanlış olur. Bence ilk raket için maceraya atılmaya hiç lüzum yok. Madem tahtaya karar verdiniz, takın üstüne bir çift Sriver EL 1.9 mm olsun bitsin. Çok iddialıysanız fh'e 2.1mm takarsınız. Orta sert süngeriyle, ortalama hızıyla, yüksek kontrolüyle, sağlam top tutuşuyla, uzun ömrüyle, hesaplı fiyatıyla, her yola gelen, dört mevsim kullanılabilecek mükemmel lastik işte. Amatör oyuncuyu rampada bırakmaz.

Eksik bilgi yüzünden kafanız karışmış. Forumu derinlemesine incelememişsiniz. Vakit bulunca inceleyin. 1- Max 4 mm kalınlık kuralı eski bir kuraldır. 2- Yasaklanan birkaç uzun pütürlü lastik dışında, piyasada bulabileceğiniz tüm lastikler, üzerinde ITTF logosu varsa, kurallara uygun lastiktir. 3- Sizi ilgilendiren tek yeni kural, solüsyon kullanmanın yasaklanmasıdır. Solüsyon yasağı gelince, "Su bazlı yapıştırıcı" ,"Yeni nesil lastik", "Su bazlıya uygun lastik", "Solüsyon etkili lastik" gibi ifadeler türedi, ortalık karıştı. Bilmeyenlere durumu açıklamak da zahmetli hale geldi. "Yeni başlayanlara" başlıklı bölümden başlayıp forumu biraz incelerseniz aradığınız cevapları bulacaksınız.

Eğer eğitiminiz yoksa size karbon yok. Şaka bir yana, masa tenisini seyrederek, oynayarak, kendi kendine öğrenmiş bizim gibi oyuncuların, tahta alırken yapacağı en mantıklı seçim, 5 katlı, tamamı ahşap, klasik dizayna sahip tahtalardan birini tercih etmek olacaktır. Oynadığımız oyunu göz önünde tutup, ALL, ALL+, OFF-, OFF sınıfı tahtalar içinden bize uygun hızda ve yapıda!!! olanını seçmeliyiz. Mesela topu sıklıkla keserek oynuyorsak, gidip de 5 katlı ama üst yüzeyi sert ceviz ağacından yapılmış OFF sınıfı bir tahta almanın mantıklı bir tarafı yoktur. Mantıklı seçim yapmışsak, maçta topla oynayabiliriz. Gaza gelip seçim yapmışsak, maçta topa vururuz, top biryerlere gider artık. Bence arkadaşınız tahta seçerken, butterfly için konuşursak, Petr Korbel'den ötesine bakmamalı. Bana schlager karbon verseler, önce üzerine iki kat bez sarıp ondan sonra lastikleri yapıştırırım. Ancak...

Önce hastayı görüp muayene etmek gerek. Görmeden birşey söylemek doğru olmaz. İsterseniz size muayenehanemin numarasını vereyim... :) Schlager karbon tahtayı kontrolü kaybetmeden kullanabilmek için sürekli atak oynayan biri olmaktan öte, sürekli oynayan, sıkı antrenmanlı biri olmak gerek. Arkadaşınız ehil bir oyuncu mudur?

Katılamayacağım. Beşiktaş, İBB ve emekli Solvay oyuncuları rahat bir nefes alabilirler. Pazar günü müsait iseniz seyretmeye gelmek isterim. Ben de turnuvanın en iyi oyuncusuna bir paket kabak çekirdeği hediye edebilirim. Çorbada tuzumuz bulunsun.

deva sarjan 'ın tavsiye ettiği gibi iki tane butterfly tackiness drive lastiğinden alın. Backhandinize 1.7 mm , forehandinize 1.9 mm kalınlıkta olanını alın bence. İki kalınlığı da tecrübe etmiş olursunuz.

Kurallara uygun olması : Lastiklerin biri kırmızı renk, diğeri siyah renk, düz lastiğin toplam kalınlığı max 4mm. Sriver g3 almak : Kişisel tercih

Bugün Acuda'nın neme pek tahammülü olmadığını gördüm. Nemden etkilenmeyecek lastik yoktur ama Acuda etkilenmeye biraz çabuk başlıyor sanki. Acuda vıcık vıcıkken, BH deki G3'ün durumu iyiydi mesela. Henüz yeni olduğundan mıdır, lastik yapısından mıdır, yüzey dokusundan mıdır, amerikan salatasında mayonez olduğundan mıdır, lastiğe yağ filan bulaştığından mıdır, kış geldiğinden midir, kaloriferler yanmaya başladığından mıdır, sucuk gibi terlediğimden midir, Japon Yeni değer kazandığından mıdır, dolar düştüğünden midir, CO2 salınımı arttığından mıdır, çarpık kentleşmeden midir midir, mıdır mıdır, mudur mudur bilemiyorum. Keşke tahtam rezizztanzzlı olaydı da lastiğim bu hallere düşmeyeydi amaneeeeeyyy...

Abi çıkar bir lastik, hemen yapayım : ...İyidir, hoştur... Şöyledir, böyledir... Atar, matar, tok tutar.

DONIC ACUDA S2 2.0mm: Biraz oynadım. Bu lastiğe alışmam kolay olacak gibi. Şimdilik beğenmediğim bir tarafı olmadı. Yüzeyi iyi top tutuyor ve dayanıklı görünüyor. Süngeri ne sert, ne yumuşak, bana göre ideal. Oynaması rahat bir lastik. Topu alçak yada yüksek atmıyor. Normal. Kontrol güzel. Benim için ne yavaş ne hızlı, ne çok zıplak ne de ölü. Lastik ağırlığı normal. Biraz ses de mevcut. Spin dışında her açıdan orta şeker, kullanışlı bir lastik bence. Spinler ise oldukça iyi. Eski lastiğim SriverG3' ün spinlerinden çok daha iyi. BH tarafına da Acuda S2 almayı düşünüyorum.

Primorac off- yi de düşünebilirsiniz. Samsonov alpha'ya Timo All+ dan daha çok benzeşen bir tahtadır. Tackiness D lerle de güzel olur gibime geliyor.

http://www.dttl.tv/ Sayfanın solundaki "DTTL Saison 10/11" a tıklayın "Spieltag 1:DÜS - SAA" yı seçin Video penceresinin altındaki menüden "Boll - Steger" e tıklayın Artık hiçbirşeye tıklamayın, keyifle seyredin efendim.