Jump to content
Masatenisi.org Forum

ongun

Üyeler
  • İçerik sayısı

    1.800
  • Kayıt Tarihi

  • Son ziyaret

  • Kazandığı gün sayısı

    83

ongun kullanıcısının tüm içeriği

  1. Burada bir yazım hatası olmuş, düzelttim.
  2. Teşekkürler. Çok güzelmiş.
  3. ongun

    Elazığ Depremi

    Geçmiş olsun Muhammed. Haberlerde küçük bir kızı gösterdiler. Haftanın günlerini sayar gibi sayıyordu kaybettiği yakınlarını. Bir babanın dramını gösterdiler. -Çocuklarım "Kurtar bizi baba!" diye bağırıyorlardı...Yapamadım. Akrabalarını aramak için gelmiş insanlar... Jandarma izin vermiyor. Çırpınıyorlar, perişan... Seyredince bu görüntüleri, içim parçalandı yine. Allah rahmet eylesin dedim. Allah ordakilere yardım etsin dedim. Üzüldüm. Ama uzun sürmez. Yakında atlatırım. Geçmiş depremleri nasıl unuttuysam bunu da öyle unuturum gider. Alıştık artık... Bu memlekette deprem hep olacak, olduğu zaman da birileri pisi pisine ölecek işte. Çünkü bizim başımızda idareciler var. Biz seçiyoruz onları. Bizi idare etsinler diye seçiyoruz. Onlar da ediyorlar. Bizi, memleketi, vaziyeti... herşeyi idare ediyorlar. Burası Japonya değil. Burası Türkiye. Buranın Japonya olması için hepimizin Japon olması gerek. Ama biz Türküz.
  4. Anam... Oynasak o velet döver beni. Üç kardeşler herhalde: Hiddet, Şiddet, Celal.
  5. Teşekkürler Kerem. Bir itiraf köşesi filan mı açsak acaba? "Selam. Ben Kütahya'dan Haydar, sakın Schlager Karbon almayın..." gibisinden, tecrübe edilen yanlışın açıkça ifade edildiği, samimi mesajlar daha faydalı olabilir belki. Çünkü işin içine "Yeni başlayan" ifadesi girince, insanın inkar mekanizması tetikleniyor ister istemez, "yeni başlayan ALL 'sa ben kesin OFF 'umdur, haydi bismillah..." deyip bodoslamadan dalıyoruz ekipman deryasına. Sonuç malum.
  6. Süper lobianco! Normalde ergenlik sivilceleri pörtleyene kadar pütürle uğraşılmaz diye biliyorum ben de. Enteresan gerçekten.
  7. Bu soruya cevap veren çıkmadı nedense? Kafadan bir cevap sallayayım bakalım, belki ilgi uyanır. Ben "M.Maze Off + 1.9 Sriver el" kullanırken, kontrollü lastiklere rağmen, tahta gücünü hissettiriyordu. Lastiklerin verdiği rahatlığa rağmen dikkati pek elden bırakmaya gelmiyordu. Topa sert girdiğimde de, top lastiğe gömülüp, ince* sünger tabakasını aşıp, tahtaya çarpıyor ve OFF tahtanın sertliği topu hemen geri fırlattığından, top yeterince spin alamadığı için, alçalıp masaya düşeceği yerde daha düz bir rotada uçup masa dışına çıkabiliyordu. Yada masayı bulsa da spin miktarı düşük olduğundan, karşılaması basit etkisiz bir vuruş yapmış oluyordum. Burada ince sünger derken 0.2 - 0.4 mm gibi bir kalınlık farkından bahsetsek de, konu spin olunca etkisi hissediliyor gerçekten. Raketin iskeleti sert olunca, lastikler ne olursa olsun, raket daha az hata kaldırıyor. Benim gibi yeterince gelişmemiş bir oyuncu için OFF tahtalı raketler sık ve düzenli antrenman yapmayı gerektiriyor. Yoksa tedirgin oynamaya başlıyorsunuz. Raket sizi yavaş yavaş bozuyor. Tabii benim tüm bunların farkına varmam için, 6 ay boyunca yukarıda yazdığım kombinasyonla oynayıp, bizzat tecrübe etmem gerekti. Ne oldu? Kendimi kandırarak hevesimi almış oldum. Şimdi aynı lastikleri, allround tahta üzerinde kullanıyorum. Artık sadece haftasonları oynayabilsem de, masaya geçtiğimde bocalamadan, kontrol sorunu olmadan, rahat bir şekilde oynayabiliyorum. Eminim bu tahtayla max lastikler kullansam da eski raketime göre daha rahat ederim. Tahta seçimi çok önemliymiş.
  8. ongun

    Masatenisi.org Takımı

    Aman efenim rica ederim. Hem herkesin fikrine saygımız sonsuzdur. Bilmiyorum, eğer ben hep mantıklı olanı düşünüyorsam gerçekten, sorumlusu Uzay Yolu'ndaki Mistır Sıpak'tır muhtemelen. Zamanında diziyi biraz fazla seyretmiş olabilirim. Büyük düşünmek kilo yapıyor bende. Sevmiyorum. İstiyorum ki benim yerime sizin gibi gençler büyük düşünsün. Ayaklar yere basarken, büyük düşünebilme işini kaptınız mı, ne sizin sırtınız yere gelir artık, ne de memleketin. Umudumuz sizsiniz.
  9. Sıkın dişinizi biraz. Ben birkaç sene içinde masa tenisi oynayamamaktan iyice fıttırıp, Forrest Gump gibi koşmaya başlayacağım. Bana katılırsınız, beraber koşarız. Burdan çıkar, güneye doğru koşmaya başlarız. Akdeniz'e gelince döner, kuzeye doğru koşarız. Karadeniz'e gelince durur, dönüp yine güneye doğru koşmaya devam ederiz. Böyle birkaç tur attıktan sonra gazeteciler farkedip, peşimize düşer artık. Sorarlar, ne için koşuyorsunuz? Dünya barışı için mi? Yardıma muhtaç çocuklar için mi?... O zaman deriz: Başka çaremiz kalmamıştı. Spor yapmak istedik!
  10. ongun

    Masatenisi.org Takımı

    Olursa şayet, 3 asil, 5000 yedek oyuncu ve 250 lisanslı antrenörden kurulu takımımızla terfi ligi salonuna öyle bir giriş yaparız ki, moğol istilasından farkı olmaz. Güzide camiamıza renk katmayı boşver, altını üstüne getiririz. Takım antrenmanlarını da Konya Ovası'nda yaparız artık. Neden olmasın? Varsa bir babayiğit...
  11. ongun

    Anket - 7. Forum Buluşması

    ongun - (Ongun Tunalı) - İstanbul Benim beklentilerim ve aklımdakiler şöyle: *Benim forum buluşmasına katılma amacım, forumdan tanıdığım ve benim gibi masa tenisini seven insanlarla bir çatı altında buluşup masa tenisi oynamak. Bunu gerçekleştirirken de, "Vardım Rize'ye, koştum salona, kaptım bi masa, yorgunluktan çatlayana kadar, artık karşıma kim geldiyse, kimi bulduysam oynadım saatlerce." şeklinde değil de, oraya gelmiş diğer insanları da düşünerek, turnuva bünyesi dahilinde, sadece eşleştiğimiz rakiplerle maç yapmak şeklinde olmasından yanayım. Gönül ister ki, kim, ne zaman kiminle isterse oynasın yada herkes birbiriyle maç yapsın ama süre belli, masa sayısı belli, oynamayı bekleyen onlarca katılımcı olacak, böyle bir ortamda keyfi davranmak, birilerinin hakkını gasp etmek demek oluyor ne yazık ki. *Cumartesi ferdi maçlar, Pazar 3 torba sistemiyle kurayla belirlenmiş takım müsabakaları yapılması taraftarıyım. Fakat Pazar günü "Yolumuz uzak" deyip, buluşmadan erken ayrılacak üyeler mutlaka olacaktır. Takım maçlarının aksamaması ve gidenler yüzünden kalanların sıkıntı yaşamaması için kargaşaya mahal vermeyen pratik çözümlere ihtiyaç olacaktır. Şimdiden düşünmekte fayda var diyorum. *Ferdi turnuva için, bence ilk tur mutlaka grup maçları şeklinde yapılsın. Gruplar en az 4 oyuncudan oluşsun. Böylece herkes en az 3 maç yapmış olur. Katılımcı üye sayısına göre gruptan kaç kişi çıkacak belirlensin. Finaller pazar gününe sarkmasın. Bunu garantilemek için akşam yemeği saati duruma göre belirlensin. Amaç, mevcut zamanı iyi değerlendirip, insanlara maksimum sayıda maç yaptırmak olsun. *Cumartesi sabah üyeler salona gelip kayıt masasında turnuva için isimlerini yazdırsınlar. Bu sırada kayıt yaptıran kişiye tişörtüne iğneleyebileceği bir parça kumaş veya kağıt verilsin ve hemen orada üzerine oyuncunun forum nicki yazılsın. Herkes bunları sırtına iğnelesin. Kayıt işlemi belli bir saatte sona ersin. Fazla uzamasın. Vakit kaybı olmasın. Eğer salona ulaşmakta gecikenler olursa, bu üyeler için fikstüre yeni bir grup ilave edilsin. Bu grubun/ grupların maçları da en son verilsin. *Cumartesi akşam yemeği mutlaka olsun. Geleneği bozmamak gerek. Benim tercihim yöresel yemeklerden yana. *Mümkünse öğrenci yurdu gibi bir yerde beraber kalınsın. Yandaki koğuşta olay çıksın. Baskın basanındır olsun. Susun da uyuyalım diye bağırılsın. Akşamları gırgır, şamata, muhabbet güzel oluyor. *Cumartesi sabah turnuvaya başlamadan önce salonda spor kıyafetlerimizle sıralanıp, hep beraber çözünürlüğü yüksek, şöyle güzelinden bir resim çekilelim. Rize Hatirasi olsun. *Maçlarda diğer oyunculardan biri hakemlik yapsın. Gizli gizli taraf tutsun. *Turnuvada dereceye girenleri de avrupa/japon tarzı kuru kuru tebrik edelim olsun bitsin. *Laz böğreği yemeden gitmem, onu da söyliyim. *Bu kadar. Kaç dilek hakkım kaldı?
  12. Turushan hocam, Anket tarzında hazırlamaya bence gerek yok. İnsanlar düşündüklerini, istediklerini kendi cümleleriyle yazsınlar bence. Kimse bir şıkkı işaretleyip, oldu bitti diyemesin. Test tarzında değil, kompozisyon biçiminde olsun. Herkes kendi adına konuşsun. Anonim, istatistiksel veri toplamak yerine, buluşmaya katılacak üyelerin tümü (listeye adını yazdıran üyeler) forum buluşmasından ne bekliyorlar açık açık söylesinler, siz de önünüzü görün istiyorum ben. Forum buluşmasından dönüşte "Teşekkür ederiz çok güzel bir organizasyondu, AMA şöyle olsaydı daha iyi olurdu" diye konuşmaktansa şimdi konuşalım.
  13. Sayın Turushan hocam, Kimseden ses çıkmadığına göre, en iyisi siz organizasyon ile ilgili bir anket konusu açınız. 7. Forum Buluşması'na katılacağını beyan etmiş, listedeki her isim de tam olarak ne düşündüklerini, organizasyondan ne beklediklerini açık açık yazıp belirtsinler. Siz de yazılanlar ışığında kendinize en uygun rotayı saptayın. İşinizi kolaylaştırmayı deneyelim bakalım olacak mı.
  14. sandra kim diye sormazdım, şunu sorardım o arkadaşa: video yapmakla ne uğraşıyosun? yapılmışı var bi sürü. aç youtube'u izle herkes gibi. enayi!
  15. Cumartesi akşamı fasulye yenecekse ben Pazar günü takım maçlarına katılmıyorum şimdiden belirteyim Benim, yemeğin menüsü, tadı tuzu filan umurumda değil. Makul ücretli konaklama imkanı ve oynayacak masa olması benim için yeterli. Gerekirse evden ekmek arası domates peynir getirir onu yerim dert değil. Kendinizi fazla sıkıntıya sokmayınız Turushan hocam. Hediyeler, sponsorlar... Bunlara gerek var mı ki? Buluşalım, görüşelim, oynayalım. Bu kadarı yetmez mi?
  16. Vid-yo-nun ağırçekimgücüüü... Sayılar da müzik de çok güzeldi. Teşekkürler. Neden bizim memleketten böyle güzel videolar hazırlayan vatandaş çıkmıyor? Fonda U2 yerine Nükhet Duru dinlesek fena mı? Ey Türk gençliği?
  17. Wang Liqin öyle şey yapmaz! Ölçüm cihazları fazla hassas. Alet herşeye ötüyor. Lastikleri yapıştırırken etrafta biri tırnaklarını cilalasın ötüyor, komşu parke cila yaptırsın ötüyor, arkada oda spreyi fısfıslasın ötüyor, traş kolonyasını fazla kaçır ötüyor, fasulyenin gazabına uğra ötüyor. Lastik yapıştırırken sağa sola etrafa çok dikkat etmek lazım. Bu arada Ittf başkanı da sadece bir kukla. O kendisine ne söylenirse onu yapıyor, tamamen Çin Mafyası'nın kontrolünde. Çin Mafyası'nın başı Haydar Dümen. Emirleri Beyaz Saray'dan alıyor. Beyaz Saray da Ermeni Lobisinin etkisi altında. Ermeni Lobisini de İnek içmiş, şu an Afganistan'ın Pencap Eyaleti'nde dağlık alanda saklanıyor. Bunlar hep gerçek!
  18. @donik : Kıyaslama yapiym de, elim yansın di mi..? Off+++ tahtalar, Rambo filmlerine katlanabilen kızların ve erkek fatmaların ilgisini çeker ancak. @Hıcın : Rica ederim. Evet haklısınız. Aklım bana mukayyet olsa bari diyorum ama o da olmuyor. @Alper Yıldırım : İnsanüstü mü? Alien vs. Predator gibi filan mı? Nası yani? @Emre Adıgüzel : Afiyet olsun. Yıldızlı pekiyiyi aldım ya artık çalışmam, yatarım üstüne. Espri üretme çiftliğini de kiraya verdi miydim, ohh... On dönem İTÜüü, dört sene'e bitüü... @hotmail.com : Çık aradan! @Alper Yıldırım (2) : Nerede o eski güzel günler. Dedelerimizin 3'e ayırdığını, 33'e ayırdılar şimdi. Ekipman seçecek olana kolay gelsin. Modern defansçı kimdir, ne iş yapar, allround-çıyla arasında ne fark var? Madem merak ediyorsun... Efendim çok fark var. Anlatmakla bitmez aslında. Ben aradaki farkların birkaçına değineyim, diğerlerini arkadaşlar tamamlasınlar. 1. Allround oyunun geçmişi masa tenisinin doğuşuna hatta dinozorlara kadar uzanırken, Modern defans daha dünkü çocuktur. 2. Allround-çunun sağı solu belli olmaz. Ne zaman ne yapacağı kestirilemez. Bazen kendi bile bilmez. Modern defansçının ise bellidir. Fh'e geldi vur, Bh'e geldi kes. 3. Allround-çu ekmeğini taştan çıkarır. Modern defansçı pütüre muhtaçtır. Yasaklanırsa aç kalır. 4. Allround-çu her türlü mekanda bir şekilde oynayabilir. Alan darmış, genişmiş onu alakadar etmez. Yeri gelir sırtını duvara yaslar öyle oynar. Yer fayansmış, betonmuş vız gelir. Modern defansçı uygun olmayan koşullarda oynayamaz. Geniş alana ihtiyaç duyar. 5. Allround-çu oynarken anasının gözü olmak zorundadır. Modern defansçı biraz saftirik olsa da olur. 6. Allround-çular biraz kumarbaz olurlar. Modern defansçılar ise sağlamcıdır. 7. Allround-çu olmak için biraz görmüş, geçirmiş olmak gerekir. Tecrübe gerekir. 18 yaşından küçükler allround-çu olamaz ama modern defansçı olabilir. 8. Allround-çu her istediğini yiyebilir. Çünkü allround-çunun göbeklisi makbuldür. Modern defansçı ise kendine bakmak zorundadır. Sayı alabilmek için çok koşturması gerekir garibin. 9. Allround-çu nahiye müdürü gibidir. İnsanlar ona saygı gösterir ve ondan çekinir. Modern defansçı biraz mahallenin delisi gibidir. Hem insanları kızdırır, hem de sevilir. 10. gun @ongun : Sus artık. Kapa çeneni! Dırdır dır vır vırvır...
  19. Sorularınıza verdiğim aşağıdaki cevapların hepsi YANLIŞTIR! Okurken hep yazılanın tersini düşünürseniz, cevaplar anlamlı olabilir. Yada tersi... 1- Lastiği kalın alırsanız kazançlı çıkarsınız. Aynı paraya daha fazla sünger almış olursunuz. Kalın lastik topu daha iyi hissetmenizi sağlar. Kalın lastik topu yavaşlatır, kontrolü arttırır. Kalın lastiklerle oynamak daha kolaydır. Kalın sünger spini olumsuz etkiler. Kalın lastikler raketi hafiflettiğinden, FH-BH geçişleri hızlanır. Kalın lastikler raketin ağırlık merkezini sapa doğru kaydırır, bileğiniz rahat eder. 2- Lastiğin ince olması bi işe yaramaz. İnce lastik masa tenisi öğrenmeyi zorlaştırır. İnce süngerle iyi spin çekilemez, Waldner gelse o bile beceremez. İnce lastik aldın mı havada bulut, spini unut. İnce sünger kontrolü zorlaştırır. Topun hızını arttırır. Blok yapmak güçleşir. Topu oyunda tutamazsınız. Raket o kadar hafif olur ki oynayamazsınız. Max almak varken gidip lastiğin incesini alana enayi gözüyle bakılır. Lastik üreticileri neden hala malak gibi ince süngerli lastik üretirler anlamak mümkün değildir. 3- All, şunun kısaltmasıdır: "Allah'ım atmıyo ki bu tahta, nası oynancak bunla?" Bu tahtalar sadece ve sadece masa tenisine yeni başlayanlar içindir. Bir yıldır oynuyorsanız ve hala All tahta kullanıyorsanız kendinizden utanmalısınız. All tahtalar, top hissi açısından, top kontrolü açısından, topu oyunda tutmak, topu tanıyıp, masa tenisi becerilerinizi arttırmak açısından, tekniğinizi ilerletmek, vuruş gücünüzü geliştirmek açısından hep size engel teşkil ederler. Bu tip tahtalara odun demek bile iltifat sayılır. İple bağlanmış bir demet maydanozdan farkı yoktur bunların. Elinizde all tahta varsa hemen enayinin birine satın kurtulun. Aman diyorum. 4- All+ tahtaların All olanlardan pek bir farkı yoktur. Bir demet maydanozun arasına iki sap ıspanak koymuşlar o kadar. Müşterinin kafasını karıştırmak için sonuna da + koyup ifadeyi matematiksel hale sokmuşlar hepsi bu. Bu tahtaların da yarardan çok zararı vardır. Zaten kendilerine hayırları yok ki size faydaları dokunsun. Tamamen güzelim ağaçların boşa kesilmesi, başka bişey değil. 5- Off ne anlama geliyor hemen tahmin edebilirsiniz. Evet bildiniz. Canı yanmış zavallı rakibinizin çıkardığı ses. Bu tahtalar çok can yakar. Off tahtalarla atılan şutlar bi yerine geldiğinde adamı bağırtır. Bu tahtalar masa tenisi oynayan herkese uygundur. Bilsin bilmesin herkes bunlarla rahat rahat oynar. Hiç sıkıntı yaşamazsınız. Topu karşıya göndermek için dokunmak bile yettiğinden bu tahtalar zayıf oyuncuların en büyük dostudur. Bu tahtalarla atılan şutlar, çekilen spinler asla geri gelmez. "Tatar Ramazan" filmini seyredenler hatırlayacaktır; filmde Kadir İnanır'ın "Ben bıçağı bi kere sallarım" şeklinde unutulmaz bir repliği vardır. İşte Off tahtalar da aynı hesap. Off tahtalar, janjanlı saplı, karizmatik, cool tahtalardır. Kızlar off tahta kullanan erkeklere bayılır. Pardon, yani demek istediğim "Çoğu kız off tahta kullanan erkekleri çekici bulur" (Off... Az kalsın gidiyoduk okkanın altına) Kızın hangi tahta ile oynadığı ise erkeğin umru olmaz. (Bilimsel gerçek) Fazla söze gerek yok, bu tahtalar verdiğiniz her kuruşu fazlasıyla hak eder. 6- Off+ tahta, off tahtanın iç güveysinden hallicesidir. Off+ sınıfı tahtalar, dünyanın en çok satan tahtalarıdır. Hücum oynayan bütün profesyonel oyuncular bu tip tahta kullanırlar. Zaten kullanmak zorundadırlar yoksa topları etkili gitmez. Etkiliyi bırak, hiç gitmez. Off+ tahta ile oynuyorsanız siz bu işi biliyorsunuz demektir. Ağır abisinizdir. Off tahtalara bayılan kızlar, Off+ tahtalar karşısında, sokakta Brad Pitt görmüşe dönerler. O yüzden şaşırmayın ama dikkatli olun. Zamanında Kanuni'nin elinde olsaydı bi tane off+ Viyana'yı da almıştık. Faydalı olabildimse şaşarım. Hadi bana müsaade.
  20. peki
  21. kemal acenta
  22. Nükhet Duru'ya sordun mu? Belki onda vadır? Bi fikir yani...
  23. Kulaklarımlan duydum. Videonun birinde adam "high numbers of repetitions" dedi, "consistency practice" dedi... Ne olacak bizim halimiz Emreee??? Footwork ve footworker bulma kurumuna mı gidiym? Dizlerim ağrıyo benim, gelemem böyle işlere mi diyim? Bu yaşta veteran ayaklarına mı yatiym? Napiym Emre söyleee...
  24. Ya daha önce forumda yazılmıştı yada birinden duydum. Hatırlamıyorum. Pomfi, elindeki modeli eskimiş telefonu görüp kendisine takılan birine şu espriyi yapmış: "Fakir ama gururlu bir gencim." Ziyadesiyle Türk olduğunun ispatıdır bence. Pomfi'yi seviyoruz.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu sitede size daha iyi yardımcı olabilmek için çerezler kullanılır. Çerez ayarlarınızı buradan yapabilirsiniz, veya devam ederseniz çerez kullanımını kabul etmiş sayılırsınız..