ongun

Bende yutupcakırı var, diyenes ayarı yapılı, sorun yok? Şanslı mıyım?

Aydın Bey merhaba. Bahsettiğim spor salonunun (ismini yanlış hatırlıyor olabilirim) "Güzelbahçe Belediyesi Spor Salonu" gibi bir ismi var. Yeri nerede? Şöyle tarif edeyim: İzmir-Çeşme otobanına bakıyor. Seferihisar kavşağı ile Narlıdere tarafı arasında otobana paralel bir yanyol var. Deniz tarafındaki yanyol. Spor salonu o yanyol üzerindeydi. İki yaz önce hergün önünden bisikletle geçiyordum. Salona ait park yerinde belediyeye ait taşıtlar görürdüm. Hiç içeri girmedim ama daha sonra birisinden içeride bir iki masa olduğunu, oynayacak oyuncu ve salon durumu müsait olduğunda masa kurup oynadıklarını duydum. Masaların kalitesi ve durumu nedir bilmiyorum. İnşallah salon yerinde duruyordur. Masa bir şekilde bulunur. Saygılar

Ezip attıysa ayıp etmiş. Sen koskoca Timosun, karşındaki tecrübesiz, gencecik delikanlı. Hiç ezip atılır mı? Niye hevesini kırıyosun çocuğun. Hiç yakıştıramadım kendisine. Bundan böyle videolarını seyretmiyorum Timo'nun. Kasım'da İstanbul'a gelsin bak hiç selam veriyomuyum? Ko Lai Chak'a söyliyeceğim, bi güzel ezip atsın Timo'yu.

Mümkün değil sanırım. Neyse kusuruma bakılmasın. Ben müsait biyerde ineyim konu yoluna devam etsin. -Devam et

Oh olsun... Çatlayın da patlayın... Kıskançlık krizi mi, kayısı krizi mi artık neye girerseniz girin... Çook şey kaçırdınız... Çoooooook şey... Kırın dişinizi... Dövün dizinizi... Böylesine bir buluşmayı insan her zaman göremez. Halley kuyrukluyıldızını bekler gibi 76 sene beklersiniz artık. Selim abi, seneye tekerlekli sandalyeye oturtup ite kaka götürcem seni buluşmaya. Tabi seneye buluşma olursa. Umarım olur. Olmazsa fena. Gelmeyenler kocccaa bir sene daha buluşmasız kalacaklar. Vah ki ne vah. Yazık size valla.

Ben kapıların içinin oyulması yerine, evin salonuna pek bir işe yaramayan yemek masası değil, onun yerine masa tenisi masası alınmasından yanayım. Misafirler yemeğin üstüne çaylarını içtikten sonra bi güzel yenilip öyle vedalaşsınlar. -Maç sayısı! Hadi vedalaş! :

Merhaba. Eğer mümkünse biraz açabilir misiniz? Neden kullanıldık dediniz? Yaşadığınız kısıtlamalar neler? Hevesinizi kaçıran olaylar neler? Sorunlar tam olarak nedir ve sizin önerdiğiniz çözümler neler? Açık açık konuşalım. Hepimiz olanları bilelim, forum olarak beraber çözüm arayalım. Forum bunun için var öyle değil mi?

Werner SCHLAGER : "Bu organizasyonda yer almak benim için büyük bir onur. Bu önemli ve büyük bir olay. Avrupa Masa Tenisi Birliği (ETTU) kıtamızı temsil etmek üzere beni seçtiği için çok mutluyum." "Bu benim İstanbul'a ilk gelişim. Burada geçireceğim zamanı mümkün olduğu kadar değerlendirmeye çalışacağım." "Avrupa, Asya tarafına üstünlük sağlamak için elinden gelenin en iyisini yapacaktır ama şu anda Asyalı oyuncular büyük favoriler ve onlara karşı galip gelmekten bahsetmek zor. Ancak masa tenisinde herşey mümkündür, o yüzden bekleyip göreceğiz." "Önümüzdeki Şampiyonlar Ligi sezonu için hazırlıklara başladık. Bizim için çok önemli bir lig. İki sene önce şampiyon olmuştuk, bunu tekrar gerçekleştirmek istiyoruz. Ne var ki her sene takımlar daha iyi hale geliyorlar. Böylesine amansız bir rekabet ortamında başarılı sonuç elde etmek çok zor. Hedefimiz çeyrek finale ulaşabilmek. Bunun sonrasında herşey mümkün." "Oğlumun doğumu perspektifimi değiştirdi. Bu ve bundan sonraki seneler için oyuncu kariyerim adına çok fazla plan ve hedefim yok. Bir oğlum var, Avusturya'da Schlager Akademisi'ni yürütüyorum...Profesyonel masa tenisi için geriye fazla zaman kalmıyor. Artık uluslararası arenada daha az görüneceğim. Pro Tur'lara eskiden olduğu kadar çok katılmayacağım. Avrupa ve Dünya Şampiyonası gibi büyük turnuvalara odaklanacağım." KO Lai Chak: "Avrupa-Asya Yıldızlar Serisi organizasyonu harika bir fikir. Umuyorum ki gelecekte gittikçe daha fazla insan masa tenisi oynayacak ve bu organizasyon, sporumuza daha geniş bir seyirci kitlesinin dikkatini çekebilmek için iyi bir fırsat. Futbol, tenis...bu sporlar sürekli spot altında. Masa tenisinin, hiyerarşide daha iyi bir pozisyona yükselmenin yolunu bulmasını umuyorum çünkü sporumuz çok güzel. Boğaziçi Köprüsü'ndeki gibi tanıtım amaçlı aktiviteler gelecek adına oldukça önemli." ETTU sitesindeki haberden çeviri

Az önce NTV haberde seyrettim. Yarım saat oynamışlar. 11-11 de bitirmişler :gulumse: Kasım'a kaç gün kaldı? Nerde bu Kasım ayı?

Sanmıyorum, maç filan yapmazlar. Zaten ortam müsait değil. Rüzgar olacak, köprü sallanacak... Karşılıklı geçip iki vuracaklar, kameralara poz verecekler, fotoğraf çekilecek filan. Topu topu 10 dakika zaten.

Ne güzel. Ne kadar şanslısınız, sizi kırmamışlar. Ayrıca Maze'den daha yakışıklı çıkmışsınız. Ben de Samsonov ile yanyana bir resmim olsun isterdim ama hem Alpha'yı sattım hem de aynı fotoğraf karesine sığmıyoruz, uzun boylu mübarek. Omuzdan yukarısı gözükmüyor resimde.

Doğru anlamışım. Peki ne yapılabilir? Bu sözleri, haberi hazırlayan kişiye söyleseniz herhalde "Sıkı can iyidir, zor çıkar" gibisinden bir cevap alırsınız. 11-12 Kasım tarihlerinde Haldun Alagaş Spor Salonu masa tenisi severlerle dolup taşsa basının biraz ilgi duyması sağlanabilir belki. Ama ben pek umutlu değilim zira tembel ve üşengeç olduk milletçe.

Neden deliye döndünüz? Konuyu yüzeysel ele alıp, daha çok Boğaziçi Köprüsü trafiğine önem verdikleri için mi?

Mesele ayaklar demek. Anladım. Rakiy filminde horoz yakalamaya çalışıyorlardı bilmem işine yarar mı. Bende pek işe yaramamıştı. Tırmalanıp, gagalandığımla kalmıştım. Ayaklar çalışmadığı için kaçamıyosun da, gagaladıkça gagalıyor mendebur hayvan.

Tekvandoyu raketle yapmayı düşünüyorsan doğru yere yazmışsın. Bence al bi schlager karbon vur kafalarına kafalarına.

İsmail kardeş, yazarken biraz daha özen gösterseydin keşke. Cümleler kelimeler düzgün olmayınca okumak inan çok yorucu oluyor. Gençler çatır çatır okuyodur herhalde ama benim gibi genç olmayanları da düşünmek lazım.

Bilirim. Bana kullandığınız ekipmanı söyleyin size kim olduğunuzu söyleyeyim Sn. Vet. Ktm Bey.

Kalbi masa tenisi için çarpan üyeler, Orhan ALTAY sayesinde, iki günde gönlümde yer eden güzel şehir Malatya'da buluştuk. Çok güzel ağırlandık. Yeni dostlarla tanıştık, eski dostlarla kavuştuk. Beraberce yedik, içtik, gezdik, güldük, eğlendik. Masa tenisine doyduk. İsterdim ki... ...daha çok üye bize katılsaydı. Yurdun üç bir yanından değil, dört bir yanından katılım olsaydı buluşmaya. ...buluşma daha uzun sürsün. Hatta hiç bitmesin isterdim. Çocuklar gibi oynayıp, eğlensek sürekli. Ayrılmasak, eve, hayatlarımıza dönmesek. ...buluşmaya katılan herkesle tanışayım. Ama çekingen yapılıyım. İnsanlarla kaynaşmak için iki gün benim için çok kısa. Tanışıp görüşemediğim üyeler umarım beni affederler. ...herkesle oynayayım. Ama ne enerjim ne de vakit buna yetmedi. Bu bakımdan üzgünüm. ...buluşma, turnuvanın gölgesinde kalmasın. Akıllarda yenmek, yenilmek olmadan oynayalım, eğlenmek için oynayalım isterdim. Ama turnuvaları seviyoruz işte ne yapalım. ...Malatya'yı daha çok gezeyim. Daha çok yerini göreyim isterdim. ...Tufan abinin bana attığı elliden fazla servisin, hiç değilse bir tanesini masa tenisi aşkına doğru dürüst karşılayabileyim. Ama bunun için daha çok fırın Vakfıkebir ekmeği yemem gerek ...Orhan ALTAY'a ve ona yardımlarını esirgemeyen arkadaşlara yeterince teşekkür edebileyim. Ama edemem. Çok güzel bir organizasyondu. Samimiydi. Eğlenceliydi. Ben çok memnun ayrıldım. Bizim adımıza katlandığınız tüm zahmetler için çok teşekkürler Orhan Bey. Bize destek olan sponsor firmalarımıza da teşekkürler. Lalezar'da yediğimiz kağıt kebabı harikaydı. İsterdim ki, kağıt kebabının kağıdının yenmeyeceğini biri bana söylesin. Ama kimse söylemedi. Alacağınız olsun. Malatya'da buluştuğumuz tüm dostlara selam olsun. Ongun Tunalı

: Sağol Tufan abi. Sen nasıl istersen... İmzalarım, çarpı atarım, parmak basarım. Hatta fotoğrafımı yapıştırıp üstüne sakal, bıyık karalarım. Küçükleri, "Bak çalışmazsanız böyle olursunuz." diye korkutmak da mümkün olur.

Hiç önemli değil İbrahim hocam. Ben de ancak ilaçlı çay içirdiğim adamları yenebiliyorum. Herkesi yensek ne olacak sanki hocam, boşverin. Yenmek, yenilmek bunlar önemsiz. Önemli olan tek şey var. O da... yenilmemek! :

Sağol Saadettin abi de... havada uçup, masa tenisinde bütün çinlileri sıraya sokup, yenemedikten sonra süper olmuşum ne yazar. Forumda bir kurbağayım sonuçta. Öncesinde de forumun maymunuydum hatırlarsan. İşler iyiye gideceği yerde kötüleşiyor. Eskiden hiç olmazsa memeliydim. Şimdi yumurtluyoruz böyle işte.

O zaman nasıl olduysa farkında olmadan boyumu aşan bir işe imza atmışım ben Mehmet abi. Ben amatörlere hitaben yazmıştım valla. Eyvahlar olsun, Ertan abi bu yazıyı koyacak yer de bulamaz şimdi. Yediden yetmişe herkese diye bölüm açmak gerekecek. Bittim ben.

O yüzden Malatya'ya gidiş tarihimi herkesten saklıyorum. Valilik ve emniyet müdürlüğü salonda izdiham yaşanmaması için gereken tedbirleri alıyorlar. İstanbul'dan ayrı güzergahları kullanan iki otobüs kalkacak. Birinde ben ve yardımcılarım, diğerinde dublörüm olacak. Van Damme'ı korumam olarak tuttum. Gani Müjde de buluşmada yapacağım esprileri yazıyor şu an. Çok yoğun bir tempo içerisindeyim. Kendime vakit ayıramıyorum. Sürekli göz önündeyim. Özel yaşantım kalmadı. Bunlar popüler olmanın bedeli tabi. Popüler olmak çok güzel ama beraberinde getirdiği birtakım sorumluluklar da var. Bunları da yerine getirmeye çalışıyorum. Şöhretin beni değiştirmemesine çok dikkat ediyorum. Buradan sizin vasıtanızla öncelikle bana her zaman destek olan aileme, sevgi ve desteklerinden güç bulduğum hayranlarıma ve bugünlere gelmemde çok büyük emeği olan, bana bu şansı tanıyan Sayın Ertan Abi'ye çok teşekkür etmek istiyorum. Sağolun, varolun... (Şımardın mı, böyle tam şımarıcaksın.)

Teşekkür ederim Mehmet abi. Diğer arkadaşlara da destekleri için teşekkür ederim. Yazımın benim gibi amatör üyelere faydalı olmasını diliyorum.

Pinpon değil masa tenisi oynarken bana söylenenler ve sürekli kendime hatırlatmak zorunda olduklarım: * Oyun öncesi: Isınmadan oynama.Tembellik etme, üşenme. Önce ısın. * Antrenman: Maça değil antrenmana ağırlık ver. Antrenman yapacak kimse yok deme. Arkadaşlarını tut kolundan düzenli olarak antrenman yapmaya çalış. En azından onlarla temel antrenman metodlarını çalış. Antrenmanın ardından tek bir maç yap. O maçta da antrenmanda çalıştığın şeyleri uygulamaya bak. Ne yaptığını bilerek oynamaya çalış. Yine bildiğin gibi oynayacaksan ne diye antrenman yapıyorsun? * Servis beklerken: Raketi doğru tut. Raketi sıkma. Dirsek kırık vaziyette, raketi önünde tut. Raket ne forehande dönük olsun ne backhande. Ortada tut. Düzgün dur. Ayaklarını aç. Çok açma. Omuz hizasını biraz geçsin yeter. Dizlerini kır. Hafif öne eğil. Fazla eğilme. Kendini sıkma. Rahat ol. Rakip masanın neresinden servis kullanıyorsa, sen de o noktaya göre pozisyonunu ayarla, doğru yerde bekle. Masanın 3'te 2'sini forehandinle kontrol edecek şekilde dur. Masaya yapışma. Masadan çok uzakta da durma. Dirseğini vücuduna yapıştırma. En az 10 cm açık olsun. Top şimdi oraya gelecek, yok buraya gelecek diye tahminler yürütüp kendini şartlandırma. Rahat ol. Topu bekle. Topa vururken rakibin raketini izle. Top dolu mu, boş mu gör. * Servis karşılarken: Servise vurma. Servise atak yapıp sayı almaya çalışma. Schlager misin sen? Topa sazan gibi atlama. Bekle topun falsosu azalsın. Servisi açacaksan yumuşak bir şekilde aç. Kontrol edemediğin sert hareketler yapma. Kısa düşen servisi karşılamak için topa uzanma. Adam gibi sağ ayağını ileri at, topa git. Sonra da hemen geri kaç. Orada durup, dönen topu göbeğinle karşılamak için bekleme. Servisleri, topu kısa bırakacak şekilde karşılamaya çalış. Rakibe lokum gibi uzun toplar atma. * Servis atarken: Topu elinden çıkar. Hakemlerin bunu sana hatırlatmasına gerek kalmasın. Vücudunu sabitleyip öyle servis kullan. Topu çok yükseğe atmak gibi beceremediğin özenti hareketlerle servis kullanma. Topu havaya atmadan önce hangi servisi kullanacağına ve topu nereye atacağına karar vermiş ol. Top havadayken fikrini değiştirme, hata yaparsın. Kısa servis atmaya çalış. Atamıyorsan öğren. Uzun servis atacaksan topu çizgiye ya da köşelere at. Önce basit servisleri iyi atabilmeyi öğren. Youtube'daki servis videolarını ondan sonra seyredersin. * Oyun esnası: Oynarken masa tenisçi duruşunu bozma. Dengeni koruyarak hareket etmeyi öğren. Ayakların havadayken, hareket halindeyken topa vurma. Topa uzanarak vurma. Topa git. Pozisyon al. Top en yüksek noktasına geldiğinde topla buluş. Backhand vuracaksan topu önüne al. Forehand vuracaksan topu yanına al. Forehand tarafından backhand vurmak gibi saçmalıklar yapma. Gözünü toptan ayırma. Sadece kolunu kullanarak oynama. Masa tenisinde vuruş yaparken tüm vücut kullanılır. Vuruş yaparken ağırlığını bir ayağından diğerine aktarmayı unutma. Yana doğru giderken büyük, tek bir adımda değil, 2 adım atarak gitmeye kendini alıştır. Sağa gideceksen önce sol ayağını sonra sağ ayağını yana atarak git. Sola gideceksen önce sağ ayağını sonra sol ayağını yana atarak git. Uzak noktaya gideceksen 2 değil 3 adım at. Sağa gideceksen sağ-sol-sağ, sola gideceksen sol-sağ-sol. Daha bunları bile yapamıyorsan sakın kimseye ayaklarım çalışıyor deme. Duruma uygun vuruşu yap. Fantazi vuruşlar yapma. Tufan abiyi örnek alma. O yapar, sen yapamazsın. Topa, vuruşundaki istikrarı bozacak şekilde gereksiz sertlikte vurma. Topa öküz gibi vurma yani! Kontrolsüz güç, güç değildir. Acele etme. Panik yapma. Sabırlı ve soğukkanlı ol. Sayıyı alana kadar topu oyunda tutmaya çalış. Ne kadar gerekiyorsa o kadar. Dan dun oynama. Ne yaptığını bil. Kendini düşünerek oynamaya zorla. Topu ya rakibin dirseğine yada uzağına atmaya çalış. Masaya olan uzaklığını korumaya çalış. Atak yaptıktan sonra topu bekle. Top dönmeyecek sanma. Vuruş yaptıktan sonra raketi yine önüne al. Dengede dur. Konsantrasyonunu kaybetmemeye çalış. Son sayı oynanıp bitene kadar maçta kal. Sayıları kafana takıp maçı bırakma. * Genel: Yapamadıkların için mızmızlanma, raketine söylenme. Bunun sana hiçbir faydası olmadığını, böyle yaparak çevrendeki insanların canını sıktığını bil. Eksiklerinin üzerine git, yapamadıklarını yapmaya çalış, sana uygun raketle oyna. Rakette hız ve spinden çok kontrole önem ver. Yenilmekten asla korkma. Gurur yapma. Kendini büyük görme. Senden daha zayıf oyuncular seninle oynamak isterse, onları geri çevirme. Ama 5 ama 10 dakika isteyen herkesle oyna. Küçük masa tenisçilerle, yeni başlayanlarla, yaşlı veteranlarla ilgilen. Gördüğün yanlışları söyle. Onların seviyesine göre oyna. Maç yapıp onları 11-0 yenmek marifet değil. Oyundan zevk almalarını sağlamaya çalış. İyi oyuncuları seyret. Ligleri takip et. Turnuvalara katılıp farklı oyuncularla oyna. Maç tecrübesi edinmeye çalış. Forum buluşmalarını kaçırma. :gulumse: