ongun

ay-ti-ti-ef abi diyor ki: Booster, Tuner, tabii yağlar... kullanmayın! Ya su bazlı yada yapışkan kağıt kullanarak lastiğinizi paketinden çıktığı haliyle yapıştırın, başka bişey sürmeyin, açtırmayın benim bayramlık ağzımı! Lastiğinizi çekiştirerek yapıştırmayın fena yaparım. Anlamıyorum mu sanıyonuz? Lastiğinizi su ile temizleyin, su neyinize yetmiyo? (Bazı üreticilerin VOC içermeyen temizlik ürünleri testlerde sorun çıkardı millet mağdur oldu zannedersem.) Lastiğiniz yapıştırıcı katmanla beraber 4 mm den kalın olmasın. Bazen üreticilerin max lastikleri sınırı aşıyor ona göre dikkatli olun. Sonra ben bunu aldığımda zaten böyleydi, yok ben bilmiyodum, ay duymadıydım demeyin. Ben o üreticilerin topunu hizaya sokcam siz merak etmeyin. Aldığınız yeni lastiğinizin VOC içerdiğine dair şüpheleriniz varsa lastiğin koruyucu naylonlarını çıkarıp en az 72 saat havalandırın, ondan sonra yapıştırın. İsterseniz yapmayın... Paşa gönlünüz bilir valla. Raketinizin yüzeyi mümkün mertebe düz olsun. Dalgalı, engebeli, eğri büğrü ise karışmam Maçtan (20 dakika) önce raketinizi test etcem, sorun çıkarsa eğer, maçınızı başka bir raketle yapmak zorundasınız. O raketi de maçtan hemen sonra test edicem, onda da bi sorun çıkarsa diskalifiye olursunuz, maçı kazansanız bile yenilmişsiniz gibi işlem yapılır, dahası sizi ittf turnuvalarına bi daha almam, ordaki bütün milletin önünde de rezil ederim. Valla son kez söylüyorum herkes ayağını denk alsın. Katakulli yapmaya kalkışmayın. Benden kaçmaz! Hadi şimdi ne oynuyosanız oynayın! Ben okuduklarımı böyle yorumladım ama yanlış olabilir. İngilizceden hep 4.5 la geçerdim.

Ben de dalgasına geçen gün uzun pütürle oynadım biraz. Kafası geniş, karbon olmayan atak bir tahta üzerine juic leggy uzun pütür ve yinhe venüs takıp raketi çevirerek defans oynamaya çalıştım. Spinlere şut vurmak kesmekten daha kolay geldi. Spinli topları kesebilmek için masadan açılmak ve kesme hareketini yukarıdan aşağıya doğru mümkün olduğunca dikine yapmak gerek sanırım. Kolu ileriye doğru açarak kesmeye çalıştığımda top çok yükseliyordu. Biraz yükselmiş kesik toplara rahatça vurmanın keyfi de başka oluyormuş onu gördüm. Defansa hep sempatim olmuştur, o günkü antrenmandan sonra gidip bir defans tahtası almamak için kendimi zor tutuyorum. Bütün defansçı dostlara selam olsun :

Hazır raketleri pek bilmiyorum ama spin atak oynamaya elverişli hazır raketlerin fiyatlarının yüksek olacağını düşünüyorum. Eğer spin atak oynayabiliyorsanız bence hazır raketleri geride bırakmanızın vakti gelmiş. 60-70 lira hazır olanlardan daha iyi bir rakete kavuşmak için yeterli. Bir düşünün derim.

Güzel. Robotun eli oldukça düzgün. İyi top çeviriyor. Faydalı bir antrenman olmuş. Yalnız bu robot sizi oyunun psikolojik boyutuna hazırlayamaz Erdinç Bey. Oyuncu top kaçırdığında cho, yea, hua diye bağıran, pis pis sırıtan, dalga geçen daha gelişmiş bir model olmalı ki, sinirler de antrenman yapsın. En azından televizyonda meclis tv kanalını ayarlayıp sesi iyice açarak o şekilde robotla çalışmak lazım bence. Kolay gelsin. (valla benim gözüm korktu :gulumse: )

denedim çok eğlenceli gerçekten ama bana sapı kavisli nunchaku lazım, düz saplıyla oynayamıyorum.

:gulumse: Yine durum iyi. Televizyon çağındayız. Sesi kapatıp maçı izlemek her zaman mümkün. Ya televizyon olmasaydı da maçı radyodan dinlemek zorunda kalsaydık? ... -wangao masa dışından raketin iç tarafıyla timoboln yetişemeyeceği yere çok sert vurarak sayıyı aldı. top fileyi adeta sıyırarak masanın köşesine çok yakın noktaya çarptı ve bu topa timobol yetişemeyince sayı wangaonun oldu. Şimdi servis sırası timobolda. timobol servisi kullandı. File arkası sağ tarafa kısa attığı topu mağlin, düzeltiyorum wangao raketin tersiyle yaptığı vuruşta istediği gibi değerlendiremedi ve top filede kaldı. Sayı timobolun. Skor şu anda 7-4 wangao lehine. Setlerde 1-1 lik beraberlik söz konusu. Timobol ikinci servisi kullanma hazırlığında. İki sporcu da son derece dikkatli. Servis kullanıldı. Bu sefer sol çapraza uzun atmayı tercih etti timobol. Wangao yetişiyor ve...mü-kem-mel bi vuruş! Top adeta havada bir yay çizerek timobol'un olmadığı köşeye düşüyor ve sayı! Konturpiyede kalan timobol'un bu topa yapabileceği hiç-bir-şey yok. Çok iyi düşündü ve harika vurdu wangao. Durum 8-4 oluyor. Bu dakikalarda timo oyundan biraz düştü gibi değil mi sayın üründül? -eee tabi. Şimdi bir önceki sete bakarsak...

Tufan abi ben de seni gözüme kestirdim :gulumse: Seni yensem de beni de milli takım kampına alsalar keşke. Sinekkaydı traş olup antrenörleri kandırabilir miyim acaba. Sesimi inceltip "Hocam ben erken serpildim" desem?

Mustafa Bey Elazığ'da masa tenisini sıfırdan başlayıp nerelere getirmiş. Masa tenisini sevdirerek sponsor yaratmak, 1.lige takım sokmak, çocuklar için altyapı oluşturmak, çalışmaların meyvesini alıp şampiyon olmak... Bunlar büyük başarılar. Kendisine saygılarımı sunuyor, ellerinden öpüyorum.

Ekonomik seçenek: Marka: Yinhe/Milkyway Tahta:N9 Lastik:Venus(Fh)/Mercury(Bh)

:gulumse: Fazla uzatmayayım diye düşünmüştüm. Yoksa at hakkında sayılabilecekler çok. Sağı solu çizilmez. Park derdi yok. Sağlam kazık yeterli. Kimse bir attan ne kadar hızlı koştursa da 550 desibel ses çıkartamaz. Gürültü kirliliğine son. Kötü niyetli kimselere karşı arabalar gibi eli armut toplamaz, ısırır, çifteler, kaçar kendini savunur. Merdiven çıkabilir. Bazı asansörlere sığabilir. Üzerine müzik sistemi bağlayabilirseniz, atla tüm arabalardan daha iyi piyasa yapılabilir. Magazin haberlerine uygundur: "Memoli yeni aşkıyla elele laylaylomdan çıkarken kameralara yakalanınca sinirlendi ve son model atına atladığı gibi dörtnala uzaklaştı." gibi. Böbrek taşına da iyi geleceğini iddia ediyorum.

Bence atlar iyiydi yahu. Arabaları boşverip at binelim biz. Bi sürü avantajı var. Hayvan 100 kilometrede iki tutam ot, bi gıdım su tüketiyo. İsteseniz bile iki atı kafakafaya çarpıştırmanız zor. Emniyet kemeri takmak yok. Sinyal vermek yok. Karşı yönden gelen hiçbir at farları olmadığından uzunlarını (afedersiniz) öküz gibi yakarak gözünüzü rahatsız edemez. Deh dersin gider, çüş dersin durur, laftan anlar. Şahsiyetlidir. Asildir. Her patikaya girebilir. Çamura saplanıp kalmaz. Benzini bitmez. Çocukları sever. Kedi, köpek, tavşan, geyik yollarda telef olmaktan kurtulur. Havayı kirletmez. Yeri biraz pisletir ama her güzelin bi kusuru vardır. Hiçbir zaman 120 km hız yapamayacağından radara yakalanmaz, bütçeyi sarsmaz. Yeni bi tane edinmek için bankalarda kredi peşinde koşmayı gerektirmez. Doğuruverir olur biter. Tümseklerde altı vurmaz. Rot-balans ayarı istemez. Gecenin bi yarısı ciyak ciyak ötüp sizi uykunuzdan etmez. Vergiydi, puldu, egsoz muayenesiydi insanı uğraştırmaz. Böyle faydalı bir hayvandır at. Çingeneler o yüzden hala at arabası kullanıyorlar. Ee ne de olsa dünyanın en uyanık insanları onlar.

Tırtık-Tırtıl-Pütür-Pıtır...lastikler namına hazırlanmış ingilizce bir site: www.pipfacts.info linklerden başka sitelere, makalelere ulaşmak mümkün.

Havlu molalarını kaldırırdım. Çok sıcak havalarda ihtiyaç belki ama seyir zevki açısından kalkmalı. Servis atarken ayağı yere vurmayı, sayı aldıktan sonra bağırmayı yasaklardım. Sinirlenip masaya raketini atan, topu tekmeleyen, panolara vuran oyuncunun hükmen mağlup sayılması kuralını getirirdim. (Bu sporda öyle terbiyesizliklere taviz vermemek gerek. Uyarı, kart filan işe yaramıyor. Direk maçtan atacaksın.) Masanın keskin kenarına, sivri köşesine çarpıp kayan/düzgün sekmeyen toplarda sayının tekrar edilmesi kuralını getirirdim. (Böyle durumlarda ortaya çıkan tartışmaların önüne geçmek için. Olimpiyatlarda Persson-Samsonov maçında olan olay tam bir rezillikti bence.) Masa-file-top ölçüleriyle oynamazdım. İnsanlar rahat bir nefes alsınlar artık.

Aslında ne şut ne smaç türkçe değil. Başka birşey bulmak lazım. Neyse biz önce bir vuralım ismini sonra koyarız.

Zormuş gerçekten. Benim beğendiklerim yada aklıma gelenler şunlar: Forehand : İç Backhand : Dış Raketten bahsederken: Raketin içi/dışı, İç tarafı/Dış tarafı Vuruştan bahsederken: İçel vuruşları/Dışel vuruşları (İçelin Mersin'le alakası yoktur ) FH/BH tarafı demek için: İçel tarafı/Dışel tarafı (İçel tarafına gittim. Anamur çok güzel.) Spin: Falso Topspin: Üst falso Sidespin: Yan falso Backspin: Kesik Chop: Kesme Push: İtme Flip: Şaplak : Smash: Şut Drive: Sürme FH drive: İçel sürme (aslında sen hiç el sürme bence) dışel sürüş. Counterspin: Karşı spin Lob: Havan vuruşu (askeri bir terimdir) ya da tavan vuruşu. tavan alçaksa sürekli çarpıyor çünkü. Aşırtma vuruş (rakip masanın üzerine çıkarsa olabilir). Topu dikmek. Let: File Penhold: Parmak tutuşu. Kalem tutuşundan daha güzel bence. Shakehand: Düz tutuş Offensive: Atak Defensive: Savunma Allround: Her telden Loop: Üst falsolu vuruş Topspin: Üst falsosu yüksek vuruş Fastspin: Üst falsolu sert vuruş Biliyorum biliyorum yine saçmaladım...

Mekan: Seyitnizam tramvay istasyonu karşısındaki UPS İlkokulunun bahçesindeki UPS Spor Salonunun en alt katındaki top seslerinin geldiği salon. Uzay-zaman: 15 Kasım Cts. 13:00 suları Katılım ücreti: 5 lira Lisans: filan hak getire Kıyafet: Havalar serin, ortam sıcak ona göre giyinin ama Arap şeyhi gibi de gelmeyin lütfen. Gülmekten oynayamıyoruz. Ekipmanınız ITTF onaylı olmalıdır. Lastikleriniz su bazlı yapıştırıcı ile yapıştırılmadıysa, halihazırdaki 5-6 enez cihazımızdan birine yakalanıp, gözü dönmüş kalabalık tarafından tramvay durağına kadar kovalanabilirsiniz. Pütürlü lastik kullanıyorsanız kem gözle bakılacaktır. TT-rating üyesi iseniz gözünüzün yaşına bakılmayacaktır. Şüpheli durumlarda dereceye girenlere doping testi yapılabilir. Turnuva grup maçlarıyla başlayacak, gruplardan çıkan oyuncular eleme yöntemiyle maçlara devam edecek, çıkamayan oyuncular teselli grubunda maçlara devam edecek, teselli grubunda elenen oyuncular, hayıflanma grubunda mücadelesine devam edecek, hayıflanma grubunda elenenler ise bugün bende iş yok bari kenarda oturup muhabbet edeyim grubunda dedikodu yapacaklardır. Turnuva sabaha karşı biterse hep beraber işkembeciye gidilecektir. (Yerseniz) Neyse efendim bekleriz

UPS spor kulübünde oynayan forumdaki arkadaşlara sesleniyorum. Arkadaşlar hepimiz rating sistemine katılalım lütfen. Nasılsa aramızda maç yapıyoruz. Her ay turnuva da düzenliyoruz. Yaptığımız bu maçlar bir işe yarasın bari. Hakan beye ve sistemin gelişmesine faydamız dokunsun. Hadi bi zahmet... TT-rating'e ÜYE OLUN

Erdinç kardeş, robota çok fazla yüklenme yazıktır. Robot bile olsa pütüre karşı o kadar süre oynayıp da kızmamasına imkan yok. Hararet yapıyodur garibim.

Ben de çok düşündüm ama bulamadım Ertan abi : . Başlığı Maksatsız anket yapsam ya da maksat muhabbet olur mu?

: Ooh, oh! İşler tam istediğim gibi gidiyor. (Ongun ellerini ovuşturur.) Arkadaşın sorusu güme gitmez inşallah. :

Ben son şıkkı işaretledim.

Adil bir oyunla rakibinizi yenemiyorsanız eğer oyuna fesat karıştırın. Unutmayın ki amatör oyuncuların maçlarında herşey mübahtır. İşte size rakibinizi yenmenize yardım edecek birkaç hinlik: 1- Rakibinizin ısınmasına fırsat vermeyin. "Benim acelem var, hemen bi maç yapalım ben gidicem." mazereti rakibi hemen maç yapmaya zorlamak için sıklıkla kullanılan başarılı bir mazerettir. 2- Maçtan önce rakibinizi gaza getirin, kafasını karıştırın, içine kurt düşürün. "Senin forehandin oldukça iyi aslında, bence forehandini daha çok kullanmalısın.", "Forehand lastiğin aslında tam backhandlik bence.", "İyi oyuncular masaya o kadar yakın oynamıyorlar, biraz açılıp da oynamayı denersen bence iyi edersin."... 3- Rakibinizin zayıf tarafına topu elden çıkarmadan hızlı servisler atın. 4- Oyun esnasında rakibinizin konsantrasyonunu bozun. Her servisten önce "Bi dakka kaç kaç?" diye sormak oldukça etkili olabilir. 5- Bazı sayılarda çamur yaparak rakibinizi kızdırın. "Net vardı." "Dışarda, değmedi." "Servis bendeydi."...gibi. 6-Şimdi aklıma geldi. Rakibiniz de foruma üye ise vay halinize

Benden duymuş olmayın, tırtıl lastikler hakkında bilgi sahibi olmanın en etkili yolu tırtılcılara laf atmaktır. "Tırtılla oynamak hilekarlıktır" mesela

Bu raketlerle oynamadım ama donic diğerinin yanında fiyatına göre daha iyi sanki. En azından lastikleri kalın. Butterfly'ın 1.5mm panasia lastiklerinden daha iyi olduklarını tahmin ediyorum. Bir de şu sapların içini zart sistemidir, zurt sistemidir diyerekten oyup durmasalar içim daha rahat edecek.

Sağolun Turushan Bey. Adrese teslim oldu bu yazı. Şimdi anladığım kadarıyla şöyle yapıyorum : Salona gitmeden 2 saat önce bir kebapçıya giriyorum, birbuçuğu mideye indirip bahşiş vermeden kaçıyorum, antrenmana başlamadan güzelce ısınıyorum, antrenman sırasında hem oynuyorum hem su içiyorum, arada topun uzağa kaçmasını fırsat bilip hemen çantadan meyve suyunu bulup yudumluyorum, antrenmanı bitirince tası tarağı toplayıp arabaya atlıyor, bir taraftan limonata içerken bir taraftan da bu trafikte 2 saatten önce eve ulaşmanın hesaplarını yapıyorum, eve kapağı attığımda hemen makarna suyunu kaynatıp içine bütün paketi boca ediyorum, makarnalar pişip yumuşadığında hemen yumulup yanında yarım kalıp beyaz peyniri de mideye indiriyorum. Ohh... şimdi rahatım. Masatenisi.org sitesine girip keyfime bakıyorum. Duş yapıcaktım ama vazgeçtim halim yok. Bu yazdıklarım şaka tabi. Benim arabam yok.