Saadettin

İyi en azından bir tahtaseveri fazla uğraştırmamış olduk.. hehe..

Alicim maçları kaydettim dedin ama nedense geri dönmedin. Satış için ne bekliyorsun?Çoğaltımını yapıp bana yollamanı bekliyorum.

Doğru Çağan.. Yurtdışı siteleri pek takip etmiyorum. Genelde yurdum insanını kullanıyorum ki; hem malzemeyi gidip birebir seçerek kendi kriterlerime göre alabileyim (iki aynı tahta arasında ne kadar fark olduğunu sende gözlerinle gördün) hemde bir sorun olduğunda muhatap bulabileyim. Mesela bir ara benim almış olduğum Stiga Hybrid Wood tahtanın üretim hatası sonucu üst katmanı kalkmıştı ve sağolsun bu malzemeyi satan Şükrü soru bile sormadan koşulsuz geri alıp yenisini verdi. Şimdi böyle insanlar ülkemizde ekmek yemeye çalışırken neden ben ekmeği başka mahalleye yollayayım?... Tabii dışarıdan malzeme alan arkadaşlara da katılmıyor değilim. Bazı malzemeler fiyat olarak ülkemizde çok yüksek ama yakın fiyatta olanlar var ise de birkaç lira fazla verip buradan almak en iyisi. En azından bir muhatabınız oluyor karşınızda... Ben yurtdışından alışveriş yapmıyor muyum peki? Yapmaz olur muyum.. Devamlı hemde.. Ancak bu malzemeleri, burada satan firma bulamadığım anda merak edip araştırıp aldığım malzemeler. (Mesela Nittaku Tenaly tahta gibi...) Benim birinci hedefim her zaman yurtiçindeki fiyatlar çok fahiş değilse ülkemdeki satıcıdan satın almak, ancak ve ancak bulamadıklarımı dışarıdan getirtmek.. Bu sebeple Tim'de o kadar sorun olduğunu düşünmüyordum. En azından birkaç sefer sorun olduğunda sorunlu malzemeleri tekrar yolladığını ve durumu düzelttiğini yazılanlardan hatırlıyorum. Ama Dandoy'la ilgili böyle bir jest yazısı yorum okumadım bizim sitede... Var mı?? (Varsa da ben görmedim ama genel olarak Tim daha sorun giderici ve gerekirse kendi cebinden karşılıyor mağduriyetleri..)

Orhan olayı çözdüyse bana gerek kalmadı demek ki Cihan... Umarım yeni raketinle daha başarılı maçlar kazanırsın. Ara ara Orhan ile irtibatı kesme ki, sana oyunun hakkında yorum yapabilsin.. Güle güle kullan...

Arkadaşlar hem sitemizin sponsoru hemde bir sorun yaşandığında bilgi alabileceğiniz Tim'in sitesi var. İlla yurtdışından malzeme alacağım diyorsanız fiyatlarıda bu kadar makulken neden Dandoy'u tercih ediyorsunuz?! Madem yurtiçindeki satıcı arkadaşları kullanmayıp hergün posta yolu gözleyeceksiniz o zaman alın Tim'den rahat edin. En azından bir muhatabınız olsun...

Andro Blax tahta o.. Blux değil..

Teşekkürler Ersuncum.. KALİTE herkese bulaşmış gidiyor. Bak sana da bulaştı. Sende kaliteli oldun. Virüs gibi valla.. Kalite içimizde...

Tufan Hocam yine güzel bir konuya parmak basmışsınız ve yazdıklarınız nokta vuruşu olmuş... Ne zamandır Masa Tenisi ile bu tür sorunlara ve yapılan uygulamalara değinilmemişti. Çok iyi saptamalar olmuş. Haber sitesindeki yazılarınızın devamını büyük bir sabırsızlıkla bekliyorum ve sanıyorum ki forumdaki arkadaşlardan da çok fazla okuyan olup sizin için haber sitesinde yorum yapacaklardır. Belki biraz sizi yoracağız ama daha fazla yazı ve düşünce paylaşımı bekliyoruz sizden...

Kaliteli oyuncu arkadaşlar.. Kaliteli oyuncu... İlla birine kaliteli demek için adının "Timo Boll" mü olması lazım. Kaliteyi kişilik belirler. Eğer kaliteden kasıt en üst oyuncuları yenip milli takıma gitmekse ona "yetenek" derler. Bu sebeple kaliteli olmak ve camiada sevilmek daha önemli. Tufan cümleye başladı, bende noktayı koydum inancındayım. Teveccüh kısmı bizde kalsın artık.

Allah'tan birşey olmazsa seve seve diyelim. Hem belki Mehmet Hocamla birlikte falan 3lü kombinasyon yaparız :-)

Arkadaşlar önümüzdeki haftadan başlayarak 3 hafta sonu boyunca İstanbul Masa Tenisi Maçlarına doyacak. Şöyle ki; 23-24 Ocak tarihinde Süperligin ilk 8 takımları (Tozkoparan Spor Salonu), 30-31 Ocak tarihinde gene Süperligin ilk 8'e kalamayan ancak klasman maçları yapan takımları (Tozkoparan Spor Salonu) ve Fenerbahçe Bayan Takımı ETTU CUP maçı (Caferağa Spor Salonu, saat 16.00), 06-07 Şubat tarihinde ise 2.Lig maçı (Tozkoparan Spor Salonu). Yani ardarda haftasonlarımız çok dolu geçecek. Şimdiden hayırlı olsun...

Raket tuttuğunuz elin (dikkat! kol değil) ve raketin masaya değmesinde masanın yerini oynatmadığınız sürece oyun sayı olana kadar devam eder ve sayı alan oyuncunun sayısı onaylanır. Maçların kaç set üzerinden oynanacağına ilgili yerin federasyonu karar verir. Federasyonun karışmasını gerektirmeyecek özel turnuvalarda ise ya il temsilcisi veya hakem yada turnuvayı organize edenler turnuva başlamadan karar vererek organizasyona bildirmiş olmalılar. Eğer gelişi güzel bir turnuva ise kaç set oynanacağına istediğiniz gibi karar verebilirsiniz ama maç başlamadan kararın alınması gerekir...

silinebilir

Süpermiş... Bilgi için teşekkürler...

Arkadaşlar bu siteden kimlerin okuduğunun ve kimlerin yorum yaptığının o sayfada önemi yok... Önemli olan bir haber köşesinde Masa Tenisi ile ilgili bir köşe olması ve bu spora emek vermiş içimizden birinin burada hiçbir karşılık beklemeden yazıyor olması... Öncelikle okuyarak ve yorumlarımızı ekleyerek tabii ki biz destek olacağız ki; birçok medya kuruluşununda dikkati bu sporda toplanabilsin.. Biz burada bir birliksek sonuçta hepimiz ayrı bireyleriz ve o sayfa için yapacağımız yorumlar hepimizin ileride daha fazla yerde daha fazla bilgi bulmasını sağlayacak.. Lütfen takipçisi olalım...

Kolunda birşey mi vardı?!! Ben sadece iyi bir masa tenisi sporcusu gördüm.

Sevgili Pinponcu Reis...Şakayla başlayan yazışmalarımıza inşallah alınmıyorsundur. "KÜT" terimi çok eski bir terim olduğu için benim yaşımdakilerin ve benden büyük yaştakilerin anıları tazelenmiştir. Çünkü yıllardır kullanılan bir terim değil. KÜT=ŞUT demek olduğu için rakibinin öncelikle hangi toplarda rahat davrandığı ortada.. O zaman topları diğer tarafına doğru atmaya çalış. Kullandığın raket iyi ise o zaman keserek ve kısa atmaya çalış.. Olmadı sne biraz oyununu geliştirmeye çalış ve sen rakibine KÜT vur. Bakalım o ne yapacak? Eee nede olsa çivi çiviyi söker...

Kalbim küt küt atmaya başladı.

Düşünmen bile yeter Turushancım... Şimdiden teşekkürler... Aysonu ve aybaşının birkaç günü hariç turnuva Fizan'da da olsa gelmeye çalışacağım. Erkenden yer ve tarih belirlenirse ona göre uçak bileti ayırtacağım...

Bende mesaj yolladım ve karşılığında; "Sayın Saadettin SALMAN; Konu ilgili müdürlüğümüze aktarılmıştır.İsterseniz sizde gitmiş olduğunuz tesis sorumlusu ile bizzat görüşüp isteğinizi bildirebilirsiniz. Konu bilgisi dahilindedir. Sağlıklı ve spor dolu günler dileriz. Arif ÇETİN Müşteri Hizmetleri" şeklinde bir cevap geldi. Diğer arkadaşlara ne tür bir mesaj gitti bilemem ama bana böyle bir bilgi geldi...

Sağolsun Pingpongman ile arada bayramlaşıyoruz ve özel günlerimizi kutluyoruz ancak İzmir Buluşması istiyorsa öncelikle siteye girip bir iki yazı eklesin ki, diğer arkadaşlarda yaşadığını bilsin...Şu dönemde bu kadar su bazlı yapıştırıcılara uygun lastik çıkmış ve tahtalar ve lastikler hergün yeni nesil adı altında piyasaya sürülüyorken birçok arkadaşımızın konuya muadil olması özellikle bilgili arkadaşların yorumlarını esirgememsi gerekiyor..Ben su bazlı yapıştırıcıya uygun lastiklere hala geçmedim mesela...Ciddi turnuvaları (enez testine girmek zorunda olduğumuz turnuvaları kastediyorum) saymazsak şu anda da keyfim yerinde ve neden amatörce oynayan arkadaşların solüsyona uygun lastiklerin fiyatı bu kadar düşmüşken bu fırsatı değerlendiremediklerini görmekten üzgünüm...Neyse.. Konu Cofferlait.. işçiliği iyi tahta ama oyun şekli oyuncuya göre farklılık gösterir...

Sanırım kontrol ve hız tablosunu ters yazmışlar..

Hmmm... Bundan sonraki başlığı Violin olarak açarsanız sanırım yine Toranomon'un ilgisini çekeriz.. Kendisi uzun süre Cofferlait kullanmıştı şimdi hatırladım ama kendisininde engin bilgileri için sitede daha çok hatırlanması lazım. Yeni gençlerin ihtiyacı var Sinan Hocam.. Atlamayalım lütfen... Devamlı yazalım.. Bilgi günümüzün en önemli silahı ve bizi sliahsız bırakmayın...

Benden kaçar mı dermişim...Tahtanın ilginç özelliği "kontrol yüksek ama hızda yüksek" diye satılmasıydı ve yaklaşık 10 sene kadar önce denemiştim. Hatırladığım kadarıyla diğer Butterfly tahtalara göre biraz daha dar ve biraz daha uzun bir kesimi vardı. Üst katmanı hinoki olduğu için ve biraz daha uzun olduğu için masadan uzak sert vuruşlarda iyi tepki vereceği düşünülerek OFF+ diye sınıflandırılmış; ancak tahta diğer hinoki karbon tahtalarına göre daha ince yapıldığı için (belki üst kaplama hinokisine ince tutmuşlardır.. tam hatırlayamadım..) blok tarzı vuruşlarda topun ivmesini düşüreceğinden daha kontrollü olduğu bilgisi eklenmişti. Daha doğrusu böyle yazmalarının sebebi buydu diye düşündüm. (Atış ivmesi alçak bu arada..) Daha doğrusu öyle hatırlıyorum...Artı yönü; kötü bir tahta değil ve Arylate-Karbon tahtaların tümünde olan özellik mevcut. Hinoki ağaç kullanılması hissini yavaşlatsa da titreşimsiz olması beğenenler için bir avantaj ve ayrıca japon üretimi... Eksi yünü: Tabii ki fiyatı. Ucuz bir tatha değil. Onun yerine Grubba Karbonda aynı işi görebilir(ama hızı daha yavaş olacaktır) diye düşünüyorum. Birde sapıda açık renk olduğu için devamlı oynadıkça rengi gitgide daha kirli ve pismiş gibi görünüyor...

Selamlar Mokav.. Yazılanları dikkatli okursan ben o haklı bu haklı demedim sadece üslup önerdim.. Ayrıca Strong "bence" diye değil; "ben" diye başlamış.. Zaten konuya yorumda yazmayı düşünmüyordum çünkü bir şekilde herkesin akşamın o saatinde yazdıklarını düzelteceğine inanıyordum -ki, Alman Mehmet Bey'de özrünü yazmış- ama Strong devamında "hepinizde bu çok bilmişlik var zaten" diye yazınca öncelikle kendi yazdıklarını okursa kendi üslubundaki yanlışlıklarıda görerek bir kez daha düşünmeye yönelttim veya öyle olmasını istedim diyelim. Çok bilmişlik "ben" ile "bence" arasında gizli ve küçük harfler büyük kızgınlıklara sebebiyet verir. Amaç hemen sinirlenip yeni birşeyler yazmak yerine öncelikle; "ben ne yazdım ki, bana böyle cevaplar yazdılar" demesi gerekir. Bu arada kesinlikle Mehmet arkadaşımı da haklı bulmuyorum ama bir arkadaş birşey yazarken diğeri "yok o yol değil, bu yol doğru" derse o zaman yazmadan önce bir daha düşünmeli... "Tanımam etmem" demişsin ya.. bende yazı yazan iki arkadaşımı tanımıyorum ama ikisininde çok değerli insanlar olduğuna inanıyorum. Bu sebeple hatadan çok üslup seçiminin önemini vurguladım. Çünkü iki arkadaşımızda iyi niyetleriyle yazıyorlar ve başka bir arkadaşımıza yardımcı olmak için zaman ayırıyorlar. Yoksa bende senin gibi "bu haklı, bu haksız" der geçer ve olayı kafamda bitirirdim. Ama ben ikisininde yanlış cümlelerle konuya başladıkları için devamında yanlışlılarla dolu bir yazışma olduğuna inanıyorum ve artık bence sorunda basit bir özürle çözüldü sanırım...