Saadettin

Belki kolunun Sweet Spot'u azdır!?

Arkadaşlar bana gelen mesajı ekledim. Katılacak arkadaşlara şimdiden başarılar dilerim. Mümkün olursa bende uğramaya, sohbet etmeye ve katılmaya çalışacağım. ------------------------- 44. UPS SPOR MASA TENİSİ TURNUVASI Sporcu arkadaşlarımızın istekleri doğrultusunda turnuvamız 15 Ağustos 2009 Cumartesi günü yapılacaktır. Not : * ) Turnuva başlama saati : 14.00 * ) Turnuva katılım bedeli : 10.- TL. Önemli : * ) UPS Spor Kompleksine Tramvay ile gelecek olan sporcuların Seyit Nizam Tramvay Durağı'ndan bir durak önce inmeleri gerekiyor. Seyit Nizam Durağı işletme tarafından iptal edilmiştir. Bilgilerinize.

hızlı.. hemde çok hızlı...

Bu arada buluşma için kar güdülmeden yaptırılan tişörtlerin bir kısmı Orhan arkadaşımızın elinde kalmıştır. Kendisinin zararını hafifletmek adına anı olarak talepte bulunursak iyi olur kanaatindeyim. Çünkü maddi ve manevi çok emek vererek bu işi yaptırmıştır. Bizde destek verelim o zaman...

Selamlar Arkadaşlar... Öncelikle teşekkür yazımı hem memleketim olan Malatya'yı daha iyi tanımak adına kalmaya devam ederek hemde geri dönüşümde işlerimin yoğunluğundan düzgün bir yazı için gerekli zamanı ayıramayacağımı düşünerek aksattığım için kusuruma bakmayın lütfen... Herkesin yazdığı gibi çok hoş bir buluşma oldu. Malatya Havalimanına inişimle birlikte Orhan ile irtibata geçerek dinleneceğim salona nasıl ulaşacağımı öğrenerek Malatya macerama atalarımın topraklarında başlamış oldum. Uçakla gittiğim için çok yorgun olmasamda üzerimdeki hafif kırgınlık Malatya cadde ve sokaklarında dolaştıkça yerini büyük bir enerji ve mutluluğa bıraktı. Malatya'ya devamlı giden ailem her seferinde "sende gel" demesine rağmen benim her sene bir bahane bularak bir türlü gitmediğim memleketimin bu kadar güzel olduğunu görmek beni hem sevindirdi hemde bu kadar ertelediğim için hayıflandırdı. Gerçekten hep söylenmesine rağmen nedense inanamadığım (sebebi belkide İstanbul'a bu kadar hor davrandığımız içindir) güzel ve temiz bir şehir bulmuştum karşımda... (Herkesin mutlaka görmesi gereken bir yer...) Orhan ile buluşacağımız yer olan Atatürk Kapalı Spor Salonu'nun önüne bu duygularla ulaştım. Havaalanından spor salonuna kadar o kadar güzel bir görselliğin içinden geçmiştim ki, Orhan'la selamlaşmamızın ardından beni hemen dışarı çıkarmasını rica ettim ve Orhan'da beni kırmayarak biraz daha dolaşmamı sağladı.. Basit bir şehir turundan ve harika bir yöresel yemekten sonra Orhan'ın görev yaptığı Gençlik Spor İl Müdürlüğüne geri döndüğümüzde forum üyelerimizden Ersun Bey bizi bekliyordu. Kendisiyle sohbete daha yeni başlamışken sitemizdeki kadim dostum Tufan'da yürüyerek bize yaklaşıyordu. Kocaman Malatya gitgide küçülüyordu herhalde. Baksanıza her yerden forum üyesi beliriyordu... Biraz hoşsohbetten sonra artık birazcık dinlenme vaktiydi. Ersun arkadaşımla hem kalacağımız yurtta aynı odayı paylaşmak hemde kendisini daha iyi tanımak nasip oldu ve çokta güzel oldu. Kendisiyle biraz dinlenmek ve duş yapmak için yurda vardığımızda İstanbul tayfasının tamamının geldiğini ve şehir turuna başladıklarını öğrendim (demek ki onlarda benim gibi Malatya'ya ilk kez gelince bu güzelliği daha fazla yaşamak için şehir turuna çıkmışlardı bile...) Ersun ile birlikte odamızda duşlarımızı alıp dinlenmeye geçtikten sonra akşama doğru hem salonu hazırlamak hemde birazcık! antrenman yapmak için salona yürümeye başlamıştık bile... Salona varır varmaz birçok üyemizin birbiriyle tanışmak, sohbet etmek ve antrenman yapmak için sabırsızlandığını görmek güzeldi. Herkes uzun zamandır sadece klavyedeki birkaç harften ibaret olduğunu düşündüğü! arkadaşlarıyla ilk kez karşılaşacağı veya daha önce tanışanların hasret gidereceği bu buluşmayı bekliyordu. Masalar kuruldu, raketler ele alındı ve toplar yavaş yavaş zıplamaya başladı. Masalarda artık hem top sesi hemde sohbetin coşkusuyla ortaya çıkan mutluluk haykırışları yükseliyordu. Hiç kimse kaç kilometre geldiğinin farkında olmadan saatlerde oynamaya ve sohbete devam etti. Taa ki saatin artık 23.30 olduğunu Orhan bize hatırlatmasa belkide sabahlayacaktık orada... Harika bir salon ve çok güzel dostlukların içindeydik çünkü... salondan ayrılmayı hiç istemesekte yarın başlayacağımız dostluk turnuvasınada biraz enerji bırakmak için isteyen arkadaşlar dinlenecekleri yerlerine isteyen arkadaşlarda küçük bir şehir turuna çıktı. Bende rehber olarak (memleketimi hiç bilmesemde yine de en Malatya'lı ben olmam sebebiyle) kısa bir gezi ve İstanbul'dan gelen arkadaşlarımla ve Ersun ile birlikte güzel bir yemek yiyip yurda dönerek odalarımıza dağıldık. Artık bu harika günün bittiğini bize hatırlatan yorgun bedenler ve gitgide kapanan göz kapaklarımız vardı... Sabah ne zaman olacak diye yatağa yattığımda birde baktım yurdun koridorlarından ses geliyor... Ne o diye gözümü açtığımda Karadeniz'den birçok arkadaşın ve Turushan'ın koridorları inlettiğini duydum. O da ne! sabah olmuştu bile.. Nasıl deliksiz uyumuşum ki, gözümü kapamamla açmam sanki bir olmuş gibiydi ve hala bu harika rüya yeni günde de devam ediyordu. Dünkü spor salonunda ve kaldığımız yurtta durmadan büyük bir keyifle yeni yeni yüzlerle tanışıyor, 40 yıldır birbirimizi tanıyormuş gibi sohbete ve şakalaşmalara başlıyor ve olabildiğince fikir paylaşıp dedikodu! yapıyorduk. Artık yavaş yavaş maçlar yaklaşıyordu ve sohbetlerimizde kim kiminle takım olacak kim kiminle oynayacak heyecanının baskınlığı hissedilir olmuştu. Maçlar başladı işte... Harika bir salon olurda harika maçlar olmaz mı! Tabii ki birbirinden çekişmeli ve herşeyden önemlisi dostça bir ortamda çok güzel maçlar başlamıştı bile. O takım birinci oldu, şu takım sonuncu oldu lafı benim için hiç önemli değildi. Çünkü benim gözümde ve yüreğimde oraya gelmiş ve vaktini ayırmış olan her arkadaşım şampiyon olmuştu bile. Eğlence ve gülücüğü bol müsabakalar skor tabelalarının artık bitti anlamına gelen "11" rakamıyla bozuluyor, yeniden sıfırlandığında ise herşey yeniden başlıyordu. Salonda bol bol gürültü vardı ama nedense bu gürültü hepimizin görmeye alışkın olduğu kavgalardan dolayı değilde dostluklardan dolayı çıkıyodu. "Allahım hiç bitmesin" dedim içimden... İlk gün takım maçlarını bitmedi ama bizler bitmiştik.. Yarın yapılacak maçlar için enerji depolamak lazımdı. Sağolsun Orhan kendi emekleri ve sponsorların yardımlarıyla her sabah ve öğlen bizlere enerji depolattırmış ve yedirdiği kayısılarla sindirim sistemimizide düzenlettirmişti ama artık çok sağlam bir enerji lazımdı.. Şöyle güzel bir akşam yemeği gibi... Salondan dağılıp kaldığımız yerlerde dinlenip duşlarımızı yaptıktan sonra akşam yemeği için hazırlandık. Hepimiz yine masa başında ama bu sefer oynamak için değil oturup dinlenmek ve sohbet etmek için buluşmaya hazırdı. Kısa kesmeye çalışıyorum ama klavyem elime yapıştı duramıyorum ki! Ne güzel bir masa ve yemekti öyle. (Yani kimseyi kıskandırmak istemiyorum ama yine de demeden geçemeyeceğim bu buluşmayı kaçıran arkadaşlar çok şey kaçırdı.) Hele o Kağıt Kebap yok mu.. off.. offf.. Çok güzeldi ve çok iyi bir emekti... Yemekten sonra Orhan'ın rehberliğinde Kanalboyu gezisi başladı. Malatya'da değilde sanki bilindik ve meşhur yurtdışı ülkelerdeki şehirlerden birindeydim. Ne kadarda güzeldi... Gezintiden sonra herkes kendi zevkine göre değişik yerleri gezmeye, yorgun olanlarda dinlenmek için kalacakları yerlere çekildiler.. Artık gün birçok arkadaş için bitmişti... Yeni günün getirecekleriyle ilgili sabırsızlıklar ve ilk günden bu kadar şımartılmış olmanın sonucunda ikinci gün bizi nelerin beklediğini öğrenmek için herkesi bir heyecan kaplamıştı... Yeni gün artık herkesin birbiriyle samimiyeti ve GÜNAYDIN'larıyla başlamıştı. Artık herkes sanki 40 yıldır birlikte yaşıyormuşçusuna samimi ve o kadarda dosttu birbirine. İlk günün yorgunluğu ve koşturmacası ruhlarımızdan kurtulunca artık herkesçe anlaşılmıştı ki, burada bulunmak ve yüzyüze hergün yazıştığın dostlarla tanışmak çok ama çok önemliydi. Herkes artık o kadar samimiydi ki, kimse salona gitmek ve günün sonunu bitirip evlerine dönmek istemiyordu. Bu duygularla salona gidildi ve önce takım finalleri ve sonra tekli maçlar yapıldı. Artık herkes FORUM BULUŞMASI'nın galip geldiğini ve bu organizasyonu gerçekleştiren ORHAN ALTAY'ın şampiyon olduğunu biliyordu. (Birçok kişiye yapılan bu buluşmanın dostluk turnuvasında birçok ödül verildi ama benim ödülüm bu sebeple ORHAN ALTAY'a ve ona bu turnuvada tüm tecrübelerini paylaşan ve her konuda yönlendirip desteğini esirgemeyen TUFAN YALÇIN'a...) Artık buluşmanın sonu gelmiş ve herkes birbiriyle helalleşmeye başlamıştı. (Her selamın bir helali olduğu için hoşçakallarına helali tekrar MERHABA demektir, hatırlatırım...) Ne kadarda samimi olmuşuz farkına varmadan... Allah.. Allah.. Bu kadar zor olabilirmiydi ayrılık? Evet oldu.. Yukarıda da yazdığım gibi bu kadar şımartılınca kimse ayrılmak istemiyordu bu krallıktan. Ama bu rüyanında sonu gelmişti artık.. Bu benim için güzel bir rüyaydı ve sanırım herkes içinde aynı olmuştur... Diyeceksiniz ki, "TEŞEKKÜR bunun neresinde? Sadece yaşadıklarını yazmışsın!.." Haklısınız.. Cümlelerimin her birinde geçen; "HARİKA, MUHTEŞEM, GÜZEL, HOŞ, RÜYA, vs.." gibi kelimelere yol açan herkese ayrı ayrı teşekkür ediyor ve hepsini emeklerinden dolayı kutluyorum. Bizlere değer veren ve saygısını göstererek buluşmaya gelen her arkadaşımın ismini bilerek yazmamaya özen gösterdim. Ama her tanıştığım arkadaşımın yeri, sevgisi ve saygısı bende ayrı... Herkesin ismi birçok kere yazılanlarda geçince bende tekrar yazmak istemedim.. (Zaten kısa yazmışım!..) Bu rüyamı ve bu rüyamı gerçekleştiren herkese teşekkür eder, haklarının helalini isterim. Özellikle Orhan ve Tufan arkadaşlarımın.. (Onların isimlerini de yazmadan olmazdı.. Çünkü onların emeği çok fazlaydı...) Son teşekürüm ise bu siteyi kuran ERTAN PATIR'a.. Biliyorum kendiside gelmeyi çok istemiştir ama bu sene kendisine kısmet olmadı. Böyle bir siteyi bizlere sunduğu için ve verdiği emekler için hepimiz adına tekrar teşekkür ederim...

Umurcum malzemeleri ulaştırabileceğimiz bir adres yazarsan çok memnun oluruz. Tabii çok açıklayıcı yazmadığın için bazı bilgilere gekersinimimiz olacak... Birincisi kaç adet masa tenisi öğrenmek isteyen genç arkadaşımızdan bahsediyorsun? İkincisi kaç kişinin maddi olanağı yok? Üçüncüsü bu oyuncularla kim ilgileniyor veya kim masa tenisi antrenmanı yaptırıyor? (Başlarında düzenli eğitim verecek bir öğretmen yok ise yetişmeleri çok zor...) Daha önceden yardım yaptığımız bir okul vardı mesela. Oradaki öğrencilerin son durumlarınıda merak ettim açıkçası. Onlarla ilgili bir haberde yazılırsa sevinirim. (Yaşlanınca kimlere ne verdim hatırlayamıyorum. )

Yok be Selim Usta... Benim kayısıyı anlatmama gerek yok çünkü zaten Malatyalıyım. Haliyle tadını doğduğum günden beri bildiğimden arkadaşların anlata anlata bitiremediği şeyin bir süre sonra farkına bile varmayacak hale geliyorsun. Tıpkı İstanbul'da yaşayıp binlerce güzelliğin farkına varamamak gibi.. yurtdışından bir arkadaşınız geldiğinde ise herşeye "çok güzel.. çok güzel.." demeye başlayınca uyanıyorsunuz gerçeğin güzelliğine...O yüzden kayısı ve Malatya yazımı herkesin gözümü tekrar tekrar açmasından sonra yazacağım...

İbrahimcim dur daha ben yazmadım. Ayrıca biröok fotoğrafta benim makinada kayıtlı... Bir şekilde bu işle uğraşabilecek bir arkadaşımıza ulaştırıp sitemize ve sizlere taşımak isterim....

Nedir bu yaw.. Afişlerde bile Çinlileri kullanıyoz...

Sizin almış olduğunuz bilet saatleri bana uymadı Çağan.. Başka bir araçla da tek başıma gitmektense uçak daha iyi olur benim için...

Arkadaşlar uçak biletimi aldım ve Cuma günü Malatya Havaalanına inmiş olacağım ve Çarşamba öğlene kadar kalmayı düşünüyorum. Artık rehberlik hizmetleri Orhan'dan olacak kaldığm süre boyunca... Cuma günü küçük bir şehir turu atmak iyi olacaktır sanırım ve sizlerle olmak için aynı yerde kalacağım. Gelemeyenlerde bizim muhteşem muhabbetimizin ancak resimlerini görürler o kadar...

Süpersin Ongun... Demek iyi masa tenisi oynamak olayı iyi empoze etmeye yaramıyor... Olay sadece oynamakla birmiyor.. Bazen beyninin ne anladığı ve ne algıladığı da önemli... Süper olmuş...

Arkadaşlar görünen o ki, İstanbul'dan Malatya'daki turnuvaya katılacak kişi sayısı sadece 7... (yazıyla da yedi...) Bu sebeple Malatya'ya kaldırmayı düşündüğüm minibüs seferini şu an itibariyle ikinci bir yapılanmaya göre iptal etmiş bulunuyorum. Eğer ekstra bir gaza getirme yöntemiyle katılım sayısı artmaz ise herkes başının çaresine bakacak gibi görünüyor...

Bir hata olduğunu bende sonradan duydum. Hatta bir ara birçok arkadaşada aracılık etmiştim Tenergy 05 lastiğin kalitesine ve yapılan yorumlara bakarak ama bir sorun olduğunu öğrenince sonradan isteyenlere getirtmeyeciğimi söyleyip arkadaşlar hatanın ne olduğunu anlasalarda anlamasalarda sebebi ben olmayayım dedim. Bu arada hala ne hatası vardı bilmiyorum.. Belki şehir efsanesi..

Bu arada arkadaşlar şunuda belirtmeyi unutmuşum ben söktak yapan biri hiç olmadım ve solüsyon yasaklanınca birçok maç yaptığım arkadaşın ucuza mal etmek uğruna teklikeli solvetlerle artık uğraşmayacaklarını ve maç yaptığımız salonların kokusuz ortamlar olacağını bilmek beni çok sevindirdi ve her zaman destekledim. Yazdıklarım; üretici firmaların bunları bilmesine rağmen bu zamana kadar adam gibi önlem almamaları ve daha kendilerinin bile doğru dürüst test edemedikleri lastikleri fahiş fiyatlardan piyasaya sürmeleri sebebiyledir. Ayrıca sizde farketmişsinizdir farkındadır ki; 2 katı fiyat veriyoruz ama ne yazık ki ömürleride yarı yarıya kısa. Benim için lastik kalitesi aldıktan kısa süre sonra üst lastikteki performansın bozulmaması ve çabuk dökülüp çatlamamasıdır. Bu sebeple eski lastiklerin kalitesi tartışılmaz. Ben kullandığım Bryce lastikler ile 1,5-2 sene sonra bile düzgün spin yapabiliyorsam yeni lastiklrden de bunu beklerim. Çünkü çok daha pahalıya aldığım bir lastiğin kalitesininde aynı oranda olduğunu herkes düşünmek ister. Geçiş döneminin firmalar adına büyük maddi olaraklar tanıdığını ve herkesinde bunu kabullenerek durmadan yeni birşeyler deneyeceğim diye ceplerini boşalttığını gördüğümden üzülerek bu yazıyı yazdım. Yazdıklarımı bir karamsarlık yazısı olarak değilde (eğer benim yazdıklarım öyle düşünüldüyse veya öyle bir etki yarattıysam kusuruma bakmayın) bir sitem, bir cebimizdeki paraya sahip çıkma bir uyanış-uyandırma (oyun gücünden değil yazısı olarak algılayın ve mümkünde bir süre daha su bazlı lstik almayın. (amatör oyuncular içindiyorum tabii ki..) Çünkü şu anda sadece paranıza yazık... Tenergy 05 daha merhaba demeden 25 ve 64 çıktığını daha sonradan 64'lerde üretim hatası olduğunu, fakat kimsenin ne aldığı lastikleri iade ettiğini duyduğunu nede firmanın iade edin yenisini verelim dediğini hatırlamıyorum.. Ya siz hatırlıyor musunuz.?! Biraz daha bekleyin diyorum sadece... Şu anda tüm lastikler hikaye...(oyun tarzındaki verimden değil verim kalitesinden bahsederek yazıyorum hala...)

Tamamdır Alicim gzel açıklamışsında benim demek istediğim senin yazdığın bu kriterleri onlarda bildiğine göre neden daha verimli lastikler üretemediler ona şaşıyorum. Zaten uzun süredirde bilinen birşeydi ama çözüm olarak üretilen lastikler eskilere nazaran berbat.. Birde utanmadan deneme sürüşü yaptırdıkları lastiklerini 2 katı fiyattan satıyorlar... Konu "Roundell lastik deneyen var mı?" idi.. "Hayır denemedim şimdilik kimsede mümkünse denemesin..." diye yazdıklarımıda sonlandırayım barii.

Hmmm. Bu konuda benim içim rahat çünkü Enez cihazına soktuğum tahta zaten 1 ay önce yqapıştırıldığı için lastiğe yaptığı ekstra katkı hakkında tüm özelliğini yitirmişti. Ben sadece orjinal solüsyonla yapıştırılmış lastiklerin üstündeki kokunun (hiç hissetmetsemde) acaba Enez Cihazı algılayabilicek mi gibisinden bir yaklaşımdı (birazda meraktan tabii) ve rahatlıkla oynayabileceğimi gösterdi. Normalde Enez cihazıda tam randımanlı kullanılmıyor zaten. Şöyleki her takımdan rastgele bir oyuncunun lastikleri üstünde denediler sayılır. Hatta ben özellikle gönüllü gittim ve denedim. Yani tüm oyunculara tek tek uygulanmadı.. Benim anlamadığım bir şey var bu arada. Madem sadece süngerlerinin hıza karşı tepkileri solüsyonun kaldırılmasıyla sorun yatacaktı o zaman neden lastiklerin üst yüzeyleri aynı kalıp alt süngerlerini değiştirmediler?! Mesela bilindik Sriver FX lastiğin sadece süngerini yeni siteme göre ayarlasalardı ve üst lastikleri aynı kalsaydı ne olurdu? Neden komple bir değişikliğe gittiler anlam veremedim..

Arkadaşlar şanslısınız.. Çünkü su bazlı malzemeler çıktığından beri eski lastiklerin fiyatları inanılmaz fiyatlara düşmeye başladı. Mesela Kadir Bey'in aldığı lastiklerin ben çiftine 120 lira verip alıyordun ve herkese tavsiye edebileceğim bir lastik. Spin değeri çok iyiy olması ve kontrollü bir lastik olması sebebiyle uzun yıllar kullandım. İmzamda da mevcut zaten... Eğer bu işi amatörce yapıyorsanız ve profesyonel liglerde veya turnuvalarda mücadele etmiyorsanız ve su bazlı lastikler uçuk fiyatlarayken gereksiz para saçmanıza gerek yok. Hatta söktak yapmıyorsanızda eski lastikleri solusyonla yapıştırıp ligde de oynayabilirsiniz. (bizzat bir ay önce solüsyonla yapıştırılmış raketimi Enez Cihazında test ettim ve raketimi onayladı!..) Tabii solüyon yasağındaki amaç sağlıklı yaşamamız ama sadece tahtaya yapıştırmak için tek seferlik kullanıyorsanız bir süre sonra Enez Cihazı bile anlayamayacak duruma geliyor ve orjinal yapıştırıcıysa o kadar kmyasalın hergün daha fazlasını dakika başı soluyoruz zaten.. Uzun lafın kısası halen eski lastiklerin yerini hiçbir lastik tutmadığına ve fiyatları astronomik bir düşüş yaşadığına göre nedne su bazlı için bu kadar ısrarcı oluyorsunuz? Alın eski tarz bir çift lastik uzun yıllar kullanın ve eğlencenin keyfini sürün... NOT:Ben hala su bazlı lastiklere geçmemiş biriyim. Tabii ki bir süre sonra zorunlu geçeceğim ama su bazlı lastiklerde kaliteyi tam olarak yakalayana kadar beklemeye çalışacağım.

Tufancım çok güzel yazmışsın... Bende her buluşmaya gelmeye çalışıyorsam tek amacım dostluk ve verilen emeğe saygı... Herkestende bunu bekliyorum. Hergün yazıştığınız, fikir paylaştığınız, bazen bilgisinden yararlandığınız bazende bilgi ve tecrübelerinizi paylaştığınız bir dostluk grubuyla yılda bir seferde olsa yanyana gemek için herkes şartlarını biraz zorlamalı.. Mustafa ve Furkan Altunok Malatya'daki tatillerinden döneli çok olmadı ama sırf muhabbet için ilk ismini bana bildirenlerdendi (teşekkür ediyorum kendilerine..) Bende belki uçakla rahat rahat gidecekken zamanında bende öğrenci olduğum için birçok öğrencinin durumunuda düşünerek herkese kolaylık olsun diye minibüs kaldırayımda fazla masraf olmadan hep birlikte gidelim diye düşündüm.. (Umarım Malatya'ya güzel bir dostluk grubuylada gideceğizde..)

Eğer tereddüt geçirirseniz bana ulaştırın gnele tmairini yapayım. Herhangi birşeyde gerekmez.. Kişisel mwsajdan numaranızı yollayın yeterli..

Süpersiniz arkadaşlar... İstanbul'dan gelenler tamamda İzmit'ten gelmek isteyen olursa'da araçla geçerken alabiliriz. Nasıl olsa ben o bölgede masa tenisi oynuyorum ama kimler foruma üye kimler gelmek istiyor birşey demediler. Niyeti oupta araçsız kaldım diyenlere kapımız açık. Hemde otomatik kapı :))

Ya arkadaşlar İstanbul tayfasınıda şehir gezmesine Malatya'ya götüreyim diyorum ama şu anda minibüsteki Malatya yolcusu sayısı 7 gibi görünüyor. Amma da tembel ve uyuşuk çıktınız! Minibüsüne kadar ayarlıyorum ama elinize çantanızı alıp bizimle yolculuk etmek zor galiba. Bu arada Ongun'a teşekkür ederim. Israrıma dayanamayıp ayarlarsam bende geleceğim dedi... :gulumse:

Melek yine arzu ettiğimiz dileği gerçekleştirdi... Teşekkür ediyorum ülkemiz adına...

Bilgi için teşekkürler Hakancım... Umarım gelirsin ve sizi gidiş ve geliş yol boyunca masa tenisi muhabbetinden bunaltırım...Bu arada muhit isimli üyemiz bizimle gelemiyor...

Çağancım yardımların için sağol çünkü benim aysonu maliyet işlemleriyle biraz boğuşmam gerek. Arada boşluk olmasın diye sana devrettim...Bu arata Muhit (yani Muhittin) bizimle gelemeyeceğini bildirdi. Belki son dakika golü atabilir çünkü ilk mesajnın yazdığında konuşmuştuk bu konuyu. Tekrar okuduğunda net cevap verecektir sanırım... Bu arada Anadolu Yakasından gelen yok mu? Yol üstünden onlarıda rahatlıkla alabiliriz sanırım...